Ana içeriğe atla

Kayıtlar

harammı etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Nazar boncuğu takmak caizmidir?

Tüm tedavi ve korunma yöntem ve sebeplerine başvurduktan sonra sonucu yüce ALLAH’tan beklemek İslam inancının gereğidir. İslam inancında, nihai etkiyi ALLAH’tan başkasına atfeden tutum, davranış ve inanışlar yasaklanmıştır. Bu sebeple nazar boncuğu ve benzeri şeylerin, bunlardan medet ummak amacıyla boyuna veya herhangi bir yere takılması caiz değildir.  Bu tür davranışlarda bulunanlar hakkında Rasulüllah (s.a.s.)  “Kim nazarlık takarsa ALLAH onun işini tamama erdirmesin”   (Ahmet b. Hanbel, Müsned, IV, 154)  buyurmuştur.  Diğer bir hadiste ise  nazarlık takan ve nazarlığa koruyucu etki atfeden kimsenin ALLAH’a ortak koşmuş olacağını ifade edilmiştir  (Ahmed b. Hanbel, Müsned, IV, 156).   Nazardan korunmak için böyle hurafeleri terk edip Hz. Peygamber (s.a.s.)’in öğrettiği duaları yapmak gerekir  (Buhari, Tıb 37; Tirmizi, Tıb 16; İbn Mace, Tıb 32; bkz. Tecrid-i Sarih Tercemesi, 12/90).   Bu çerçevede felak ve nas sureleri yanında Hz. Peygamber (s.a.s.)’in torunlarına yaptığı şu

Kefir içmek caiz midir?

İslam dininde sarhoşluk verecek derecede mayalanmamış içeceklerin içilmesi caiz; sarhoşluk verecek derecede mayalanmış içeceklerin içilmesi ise haramdır. Mayalanması kısa süren kefirin alkolsüz olup sarhoş etmediği, besleyici olduğu ve birçok hastalığın tedavisinde kullanıldığı uzmanlar tarafından açıklanmaktadır. Bu nitelikteki kefirin içilmesinde dinen bir sakınca yoktur.

Kesilen tavukların içleri temizlenmeden sıcak suya sokulmaları caiz midir?

Usulüne göre kesilmiş olan tavukların kanı süzüldükten ve varsa üzerlerine bulaşabilen diğer pislikler iyice temizlendikten sonra, kaynama derecesine ulaşmayan sıcak suda bir süre bekletilip müteakiben tüylerinin yolunmasında dini açıdan bir sakınca bulunmamaktadır (İbnü’l- Hümam, Fethu’l-Kadir, I, 210). Ancak bağırsakları çıkarılmadan kaynar suya atılmış olan tavuk ve emsali hayvanların içindeki pislikler ete sirayet ederse, temiz olmaktan çıkar.

At eti helal midir?

Kur’an ve Sünnette at eti yemenin hükmü hakkında açık bir delil bulunmamaktadır. Hanefi mezhebinde Ebu Hanife’den rivayet edilip tercih edilen görüş ile Malikilerden gelen bir görüşe göre, at etinin yenilmesi tenzihen (helale yakın) mekruhtur. İmam Ebu Yusuf ile İmam Muhammed’e, Şafii ve Hanbeli mezhepleriyle Malikilerden gelen diğer bir rivayete göre ise, at etinin yenilmesi mubahtır (Serahsi, el-Mebsut, XI, 233; Nevevi, el-Mecmu’, IX, 4; İbn Rüşd, Bidayetü’l-müctehid, I, 470). Bununla birlikte at eti yemenin mekruh, hatta haram olduğunu söyleyen alimler de olmuştur (Karafi, ez-Zahire, IV, 101). Şüphesiz mekruh ya da haram olduğu görüşünde, o dönemlerde atın gerek askeri gerekse sivil hizmetlerde yoğun bir şekilde kullanılan bir hayvan olması etkili olmuştur. Günümüzde atın etkinlik alanı eski dönemlere göre çok daralmış olsa da at etinin yenilmesi konusundaki mesafeli tutum özellikle Anadolu coğrafyasında devam etmektedir.