Almanya,ABD Gibi Uzak Ülkelere Uçakla Yapılan Yolculuklarda,Oruç ve Namaz Vakitleri Neye Göre Nasıl Ayarlanır?
Bu yolculuk esnasında hangi ülkede akşam olursa orada ve oranın takvimine göre iftar edilir. Orucu tutmaya başlanılan yerin takvimine göre iftar edilmez. Mesela; Türkiye'den Amerika'ya uçarken Almanya üzerine gelindiğinde akşam olsa orada iftar edilir. Bu konuda havadaki duruma değil hangi meridyen üzerindeyseniz o yerin durumuna göre iftar ve sahur yapılır.
Bu durum sadece oruç için değil aynı zamanda namaz vakitleri için de geçerlidir.
Bu iki konuyu özetlemeye çalışalım:
1. Bir kişi yolculuğa çıkınca seferi olacağından orucunu açabilir. Sonra gününe gün oruç tutar.
2. Normal günlerin ve vakitlerin gerçekleşmediği yerlerde (kutuplarda, havada, uzayda) oraya en yakın yer, meridyen ve ülke esas alınır; ona göre orucunu tutar ve namazını kılar.
3. Orucunu ulaştığı yerin durumuna göre ayarlar. Çıktığı yere göre değil vardığı yere göre ayarlar. Buna göre Türkiye'den Amerika'ya giden birisi orucunu, nerede akşam olursa orada açacaktır.
Bu üç ayrı fikir ve düşünceden birincisinde orucu tercih edip tutmak daha hayırlıdır. Çünkü Allah yolcu iken oruç tutmamızın daha hayırlı olacağını söylüyor. Ancak orucu açmakta caizdir.
İkinci fikir ve anlayışın uygulamaya daha uygun olduğu görülüyor. Çünkü, bu metodu hem oruç hem de namaz için uyguladığımız zaman üzerinde bulunduğunuz meridyene göre oruç ve namaz vakitleri ayarlanır, böylece namaz vakitleri geçmemiş, oruçta da zorluk olmamış olur. Hangi meridyen veya ülke üzerindeysek, onların takvim anlayışına göre hareket edilmiş olur.
Üçüncü anlayışı benimsemek, bazen namazların kaçmasına ve orucun da sıkıntıya girmesine neden olacağı kesindir. Zaten bu gibi konularda nasıl hareket edileceğini soran sahabeye Peygamberimiz (asm): “Takdir ediniz.” buyurarak kolaylık yönünü göstermiştir. Bu nedenlerle üçüncü fikre uyanlara saygı duymakla beraber, tercih etmiyoruz. İkinci maddeyi uygulamanın daha isabetli ve daha kolay olduğunu düşünüyoruz.
Sonuç: Bulunduğu yerden herhangi bir ülkeye giden kişi, hangi meridyen veya ülke üzerinde olursa ona göre orucuna başlayacak ve açacaktır. Namazını da üzerinde bulunduğu meridyenlere göre kılacaktır. Böylece hiçbir namazı kaçırmamış, orucunu da sıkıntıya girmeden tutmuş olur.
Uçakla sürekli batıya doğru gidilen yolculuklarda, bazen hiç bir meridyenin iftar vaktine denk gelmediği de oluyor. Varılan ülkede iftar vaktine daha çok zaman da olduğundan oruca devam etmek mi gerekir, yoksa ayrıldığı ülkeye göre iftar edilebilir mi?
Namaz, oruç gibi ibadetlerin vakitleri, kişinin bulunduğu yere göredir. Uçakla yolculuk yapanlar da üzerinde bulundukları ülkenin veya meridyenin durumuna göre hareket ederler.
Ancak bazen, yolculuk süresince hiç bir yerde iftar olmadığı durumlar da olabiliyor. Böyle bir durumda zaman kısa ise varacağı yere göre hareket etmek daha iyi olur. Ancak zor durumda kalacaksa, ayrıldığı yerin zamanına göre hareket edebilir.
Bu yolculuk esnasında hangi ülkede akşam olursa orada ve oranın takvimine göre iftar edilir. Orucu tutmaya başlanılan yerin takvimine göre iftar edilmez. Mesela; Türkiye'den Amerika'ya uçarken Almanya üzerine gelindiğinde akşam olsa orada iftar edilir. Bu konuda havadaki duruma değil hangi meridyen üzerindeyseniz o yerin durumuna göre iftar ve sahur yapılır.
Bu durum sadece oruç için değil aynı zamanda namaz vakitleri için de geçerlidir.
Bu iki konuyu özetlemeye çalışalım:
1. Bir kişi yolculuğa çıkınca seferi olacağından orucunu açabilir. Sonra gününe gün oruç tutar.
2. Normal günlerin ve vakitlerin gerçekleşmediği yerlerde (kutuplarda, havada, uzayda) oraya en yakın yer, meridyen ve ülke esas alınır; ona göre orucunu tutar ve namazını kılar.
3. Orucunu ulaştığı yerin durumuna göre ayarlar. Çıktığı yere göre değil vardığı yere göre ayarlar. Buna göre Türkiye'den Amerika'ya giden birisi orucunu, nerede akşam olursa orada açacaktır.
Bu üç ayrı fikir ve düşünceden birincisinde orucu tercih edip tutmak daha hayırlıdır. Çünkü Allah yolcu iken oruç tutmamızın daha hayırlı olacağını söylüyor. Ancak orucu açmakta caizdir.
İkinci fikir ve anlayışın uygulamaya daha uygun olduğu görülüyor. Çünkü, bu metodu hem oruç hem de namaz için uyguladığımız zaman üzerinde bulunduğunuz meridyene göre oruç ve namaz vakitleri ayarlanır, böylece namaz vakitleri geçmemiş, oruçta da zorluk olmamış olur. Hangi meridyen veya ülke üzerindeysek, onların takvim anlayışına göre hareket edilmiş olur.
Üçüncü anlayışı benimsemek, bazen namazların kaçmasına ve orucun da sıkıntıya girmesine neden olacağı kesindir. Zaten bu gibi konularda nasıl hareket edileceğini soran sahabeye Peygamberimiz (asm): “Takdir ediniz.” buyurarak kolaylık yönünü göstermiştir. Bu nedenlerle üçüncü fikre uyanlara saygı duymakla beraber, tercih etmiyoruz. İkinci maddeyi uygulamanın daha isabetli ve daha kolay olduğunu düşünüyoruz.
Sonuç: Bulunduğu yerden herhangi bir ülkeye giden kişi, hangi meridyen veya ülke üzerinde olursa ona göre orucuna başlayacak ve açacaktır. Namazını da üzerinde bulunduğu meridyenlere göre kılacaktır. Böylece hiçbir namazı kaçırmamış, orucunu da sıkıntıya girmeden tutmuş olur.
Uçakla sürekli batıya doğru gidilen yolculuklarda, bazen hiç bir meridyenin iftar vaktine denk gelmediği de oluyor. Varılan ülkede iftar vaktine daha çok zaman da olduğundan oruca devam etmek mi gerekir, yoksa ayrıldığı ülkeye göre iftar edilebilir mi?
Namaz, oruç gibi ibadetlerin vakitleri, kişinin bulunduğu yere göredir. Uçakla yolculuk yapanlar da üzerinde bulundukları ülkenin veya meridyenin durumuna göre hareket ederler.
Ancak bazen, yolculuk süresince hiç bir yerde iftar olmadığı durumlar da olabiliyor. Böyle bir durumda zaman kısa ise varacağı yere göre hareket etmek daha iyi olur. Ancak zor durumda kalacaksa, ayrıldığı yerin zamanına göre hareket edebilir.
Yorumlar
Yorum Gönder
Yorum İçin Teşekkürler...