Berat Kandili 2018 (Türkiye).Başladığı akşam: 30 Nisan,Pazartesi
Bittiği akşam: 1 Mayıs,Salı
Berat, Arapça bir kelimedir. Anlamı ise 'bağışlanmak, temize çıkmak' olarak bilinir. Berat Kandili eskiden ''leyle-i beraa'' ve ''leyle-i mübareke' gibi isimlerle anılmaktaydı. Ondan daha önce ise 'leyle-i rahmet'' ve ''leyle-i sakk'' gibi adlandırmalar da bulunmaktaydı.
Berat ismi Türkçe'de Beraat olarak bilinmektedir. Bu kelime aynı zamanda bir zorluktan kurtulmak anlamına da gelebilmektedir.
Berat Kandili nedir?
Üç Aylar içinde Ramazan'a kadar üç kandil gecesi bulunmaktadır. Bunlar sırasıyla Regaip, Miraç ve Berat Kandilleridir. Her bir kandil önemli olduğu gibi, Ramazan'a en yakın kandil olması nedeniyle Berat Kandili bir müjdeci olarak görülür.
Berat Kandili ise müjdelendiği üzere Amel defterlerinin yazıldığı gecedir. Bu gece boyunca kulların amel defterleri yazılacağı için bu gece için bağışlanma ve tövbe yolları aramak son derece önem arz eder.
Berat Kandili'nin esas önemi ise, Cenab-ı Hakk'ın Kur'an-ı Kerim'i Berat Gecesi yedi semadan dünya semasına indirmesidir. Peygamber Efendimiz'e nail olması ise Kadir Gecesi olmuştur.
Berat Kandili'nin önemi ve anlamı nedir?
Berat Kandili boyunca tövbe kapısı açık bırakılacaktır. Bu nedenle amel defterlerinin yazıldığı Berat Gecesi boyunca ibadet, dua ve tövbe istiğfar etmek çok önemlidir. Bu nedenle Mü'minler bu geceyi boş geçirmemek için elinden geleni yaparlar. Bu da Berat Kandili'nin faziletlerinden istifade etmek için pek çok yol aramalarına neden olur.
Berat'ın kelime anlamları içinde temize çıkmak, bağışlanmak bulunmaktadır. Gerçekten de Berat Gecesi bir bağışlanma ve affedilme gecesidir. Bu gece yapılacak özel dualar, namazlar ve tövbeler ile Berat Kandili'nin önemi idrak edilebilir.
Berat Kandilinde Yapılacak İbadetler
GÜNDÜZÜNDEN ORUÇ TUTULUR
Peygamber -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimizin, ramazan dışında en çok oruç tuttuğu ay, şâban ayı idi.
Âişe radıyallahu anhâ şöyle dedi:
Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem hiç bir ayda, şâban ayında tuttuğu oruçtan daha fazla oruç tutmazdı. Şâban ayının tamamını oruçlu geçirirdi.
Başka bir rivayette (Müslim, Sıyâm 176; İbni Mâce, Sıyâm 30), “Pek az bir kısmı hariç, şâban ayını baştan sona oruçlu geçirirdi” denilmektedir. (Buhârî, Savm 52; Müslim, Sıyâm 177. Ayrıca bk. İbni Mâce, Sıyâm 30)
BERAT DUASI OKUNUR
Berat gecesinde,3 Yasin ve berat duası okunmalıdır.
Beraat duası: “Bismillâhirrahmânirrahîm. AllAhumme yâ zel menni ve lâ yumennu aleyhi. Yâ zel celâli vel ikram yâ zedtavli vel in’âmi lâ ilâhe illâ ente zahrallaciîne ve carel mustecirîne ve emânel hâifîne allahumme in kunte ketebteni ındeke fi ummil kitâbi sekıyyen ev mahrumen ev matruden ev mukatteran aleyye firrızkı femhullâhumme bi fadlike sekâveti ve hırmani ve tardi ve ıgtara rızgı ve eSbidni indeke fî ummul kitâbiseıden ve merzukan ve muveffegan lil hayrâti fe inneke gulte ve kavlukel hakkufi kitâbikel munzeli alâ lisâni nebiyyikel murseli yemhullAhu mâ yeşâu ve yusbitu ve ındehû ummul kitâb ilâhi bittecelliyyil azâmi fi leyletinıfSi minşâbânel mukerremilletî fîhâ yufraku kullu emrin hakîm ve yubremu entekşife annaminel belâi mâ nağlemu ve mâ la nağlemu ve ma ente bihî ağlemu inneke enteleazzul ekramu ve sallallâhu aleyhi seyyidinâ Muhammedin ve âlihî ve sahbihî veevlâdihî ve ezvâcihî ve sellem”
Peygamber -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimizin, ramazan dışında en çok oruç tuttuğu ay, şâban ayı idi.
Âişe radıyallahu anhâ şöyle dedi:
Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem hiç bir ayda, şâban ayında tuttuğu oruçtan daha fazla oruç tutmazdı. Şâban ayının tamamını oruçlu geçirirdi.
Başka bir rivayette (Müslim, Sıyâm 176; İbni Mâce, Sıyâm 30), “Pek az bir kısmı hariç, şâban ayını baştan sona oruçlu geçirirdi” denilmektedir. (Buhârî, Savm 52; Müslim, Sıyâm 177. Ayrıca bk. İbni Mâce, Sıyâm 30)
BERAT DUASI OKUNUR
Berat gecesinde,3 Yasin ve berat duası okunmalıdır.
Beraat duası: “Bismillâhirrahmânirrahîm. AllAhumme yâ zel menni ve lâ yumennu aleyhi. Yâ zel celâli vel ikram yâ zedtavli vel in’âmi lâ ilâhe illâ ente zahrallaciîne ve carel mustecirîne ve emânel hâifîne allahumme in kunte ketebteni ındeke fi ummil kitâbi sekıyyen ev mahrumen ev matruden ev mukatteran aleyye firrızkı femhullâhumme bi fadlike sekâveti ve hırmani ve tardi ve ıgtara rızgı ve eSbidni indeke fî ummul kitâbiseıden ve merzukan ve muveffegan lil hayrâti fe inneke gulte ve kavlukel hakkufi kitâbikel munzeli alâ lisâni nebiyyikel murseli yemhullAhu mâ yeşâu ve yusbitu ve ındehû ummul kitâb ilâhi bittecelliyyil azâmi fi leyletinıfSi minşâbânel mukerremilletî fîhâ yufraku kullu emrin hakîm ve yubremu entekşife annaminel belâi mâ nağlemu ve mâ la nağlemu ve ma ente bihî ağlemu inneke enteleazzul ekramu ve sallallâhu aleyhi seyyidinâ Muhammedin ve âlihî ve sahbihî veevlâdihî ve ezvâcihî ve sellem”
“Şa’ban-ı şerîfin onbeşinci, Berât gecesi akşam namazından sonra üçkere Yasin sûresi ve her birinin sonunda bu Berât duâsı okunacaktır. Birinci Yâsin-i Şerîften sonra bu duâ okunurken Allah’ın saîd kullarından olmak niyyetiyle okunacaktır. İkinci defa okunurken hayırlı ömür uzunluğu niyyetiyle okunacaktır. Üçüncü defa okunurken kaza ve belâlardan emîn olup hayırlı rızık için okunacaktır.”
“Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla.
Allah’ım, ey ihsân ve ikram sahibi olan ve kendisine ihsan edilemeyen, ey Celâl ve İkrâm Sahibi, ey lutfu ve ihsânı bol olan, Sen’den başka ilâh yok, sen kendisine ilticâ edenlerin yardımcısı, kendisine sığınanlara emân veren, korkanların kendisinde emniyete kavuştuğu yüce zât’sın.
Allah’ım! Beni katında, Ümmü’l-Kitâb’da şakî/kötü veya mahrûm veya kovulmuş veya rızkı dar olarak yazdıysan, Allah’ım fazl u ihsânınla kötülüğümü, mahrûmiyetimi, kovulmamı ve rızkımın az olmasını sil, beni katında, Ümmü’l-Kitâb’da saîd/iyi, rızkı bol ve hayırlara muvaffak olan bir kulun olarak yaz. Şüphesiz Sen Rasûl’ünün lisânı üzere indirilen Kitâb’ında bir söz buyurdun ve Sen’in sözün haktır:
İlâhî! En büyük tecellin ile Her hikmetli işe kendisinde hükmedilen (ed-Duhân, 4) ve kesin karar verilen mübarek Şa’bân’ın yarısı gecesinde, bizden bildiğimiz, bilmediğimiz ve Sen’in bildiğin bütün belâları uzaklaştır. Şüphesiz Sen en yüce ve en keremlisin. Allah, Efendimiz Muhammed’e, âline ve ashâbına salât u selâm eylesin!”
KAZA NAMAZI VE NAFİLE NAMAZLARI KILINIR
En mühim hususlardan biri, namazdır. Hak dostları bu gecede namaz kılmanın ehemmiyetine dikkat çekmişler ve namaz borcu olanların kaza namazı kılmalarını tavsiye etmişlerdir.
Berât Gecesi Namazı:
“Berât gecesinde yatsıdan sonra ikide bir selâm vermek üzere yüz rekât namaz kılınır. Her rekâtta Fâtiha’dan sonra on kere İhlâs-ı şerîf okunur. On defa İhlâs-ı şerîf okumaya kudreti olmayan beş veya üç kere okur. Bu namaz tamam oldukdan sonra okuyabildiği kadar salavât-ı şerîfe ve huzur-ı kalble tevbe ve istiğfar edip Allah Teâlâ Hazretleri’nden dünyevî ve uhrevî hâcetlerini taleb ve niyaz edecektir.”
Secdede Okunacak Berat Gecesi Duası
Bismillâhirrahmanirrahim
“Allâhümme E’ûzu bi-afvike min ikâbike ve e’ûzu bi-ridâke min sahatike ve e’ûzu bike minke Celle senâ’üke lâ-uhsî Senâ’en aleyke ente kemâ esneyte alâ nefsike”
Anlamı: “Ya Rabbi, cezandan affına sığınırım, gazabından rızana sığınırım. Azabından rahmet ve merhametine sığınırım. Senden sana sığınırım, Methi senan yücedir. Seni övmek methü Sena etmek için kelime bulamıyorum,. Sen kendini övdüğün gibisin” (Ey Celâl ve Îkrâm sahibi Allâh’ım !)
Bu duâ, secdeye varılıp secde halinde okunmalıdır. Secde hali, Allâh’a en sevimli, en yakın olan bir haldir. Bu halde duâlar kabul olur.
Berat Kandilinde Nasıl Namaz Kılınır?..Tıklayın.
KUR’ÂN-I KERÎM OKUNUR
Kurʼânʼın nüzulüyle ilgili mübârek iki gece vardır, Beraat gecesi ve Kadir gecesi. Beraat gecesi, ilm-i ilâhîden topluca zâhir olup meleklere yazdırıldığı gecedir. Kadir gecesi, fiilen indirildiği gecedir. Yani Kurʼân-ı Kerîmʼin dünya semâsına icmâlen nüzûlü/inişi Beraat gecesinde, tafsîlen nüzûlü de Kadir gecesindedir.
Allah dostları mübarek gecelerde çokça Kur’ân-ı Kerîm okunmasını tavsiye buyurmuşlardır.
Kurʼânʼın nüzulüyle ilgili mübârek iki gece vardır, Beraat gecesi ve Kadir gecesi. Beraat gecesi, ilm-i ilâhîden topluca zâhir olup meleklere yazdırıldığı gecedir. Kadir gecesi, fiilen indirildiği gecedir. Yani Kurʼân-ı Kerîmʼin dünya semâsına icmâlen nüzûlü/inişi Beraat gecesinde, tafsîlen nüzûlü de Kadir gecesindedir.
Allah dostları mübarek gecelerde çokça Kur’ân-ı Kerîm okunmasını tavsiye buyurmuşlardır.
İbni Mes’ûd radıyallahu anh‘den rivayet edildiğine göre, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“Kim Kur’ân-ı Kerîm’den bir harf okursa, onun için bir iyilik sevabı vardır. Her bir iyiliğin karşılığı da on sevaptır. Ben, elif lâm mîm bir harftir demiyorum; bilâkis elif bir harftir, lâm bir harftir, mîm de bir harftir.” (Tirmizî, Fezâilü’l-Kur’ân 16)
İbni Abbâs radıyallahu anhümâ’dan rivayet edildiğine göre, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“Kalbinde Kur’an’dan bir miktar bulunmayan kimse harap ev gibidir.” (Tirmizî, Fazâilü’l-Kur’ân 18)
TEVBE İSTİĞFAR EDİLİR
Allah Teâla şirke düşmeyenlerin büyük günahlarını affedeceğini bu gecede müjdelemiştir. (bk. Müslim, Îman, 279)
Hazret-i Peygamber -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz: “Ben, günde yüz kere istiğfâr ederim…” (Müslim, Zikir, 42) buyurmuşlardır.
Müslim’de rivâyet edilen bir hadîs-i şerîfte şöyle buyrulur:
“Rasûlullâh -sallâllâhu aleyhi ve sellem-’e (Mîrâc’da) üç şey verildi: Beş vakit namaz, Bakara Sûresi’nin sonu ve ümmetinden şirke düşmeyenlere büyük günahlarının affedildiği haberi…” (Müslim, Îman, 279)
Tevbe İstiğfar Nasıl Yapılır...Tıklayınız...
SALAVAT GETİRİLİR
Rasûlullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz’e salavat getirmeyi Allah Teâla emretmiştir. Ayrıca hadis-i şeriflerde salavat getirenin bütün sıkıntılarının gideririleceği bildirilmiştir.
Ayet-i kerîmede buyrulur:
“Şüphesiz ki Allâh ve melekleri, Peygamber’e çokça salât ederler. Ey müminler! Siz de O’na salevât getirin ve tam bir teslimiyetle selâm verin!” (el-Ahzâb, 56)
Übey bin Kâb -radıyallâhu anh- diyor ki:
“Hazret-i Peygamber -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz’e:
«– Yâ Rasûlallâh! Ben sana çok salavât-ı şerîfe getiriyorum. Acaba bunu ne kadar yapmam gerekir?» diye sordum.
«– Dilediğin kadar yap.» buyurdu.
«– Duâlarımın dörtte birini salavât-ı şerîfeye ayırsam uygun olur mu?» diye sordum.
«– Dilediğin kadarını ayır. Ama daha fazla yaparsan senin için hayırlı olur.» buyurdu.
«– Öyleyse duâmın yarısını salavât-ı şerîfeye ayırayım.» dedim.
«– Dilediğin kadar yap. Ama daha fazla yaparsan senin için hayırlı olur.» buyurdu.
Ben yine:
«– Şu hâlde üçte ikisi yeter mi?» diye sordum.
«– İstediğin kadar. Ama artırırsan senin için iyi olur.» buyurdu.
«– Öyleyse duâya ayırdığım zamanın hepsinde sana salavât-ı şerîfe getirsem nasıl olur?» deyince:
«– O takdirde Allâh bütün sıkıntılarını giderir ve günahlarını bağışlar.» buyurdu.” (Tirmizî, Kıyâmet, 23)
Salavat Nasıl Getirilir...Tıklayın.
HAMD VE ŞÜKÜR EDİLİR
Bu mübârek gecelerde Rabbimize çokça hamd etmeli ve şükür halinde bulunmalıyız.
Âyet-i kerîmede “Ölümsüz ve daima diri olan Allah’a güvenip dayan. Onu hamd ile tesbih et!…” (Furkân sûresi, 58) buyrulmaktadır.
Rasûl-i Ekrem -sallallahu aleyhi ve sellem-Efendimiz şöyle buyurmuşlardır:
“Meşrû işlere Allah’a hamd ile başlanmazsa hayır ve bereketi kesilir.” (İbn-i Mâce, Nikâh, 19; Ebû Dâvud, Edeb, 18)
“Şükür, îmânın yarısıdır…” (Süyûtî, el-Câmiu’s-Sağîr, I, 107)
“Cenâb-ı Hakk’ın nîmetlerine hamd ü senâ, insanı nîmetin zevâlinden emîn kılar.” (Suyûtî, el-Câmiu’s-Sağir, no: 3836)
“Allah’a hamdetmek şükrün başıdır. Allah’a hamdetmeyen bir kul O’na şükür etmemiştir.” (Suyûtî, el-Câmiu’s-Sağir, no: 3835)
ALLAH TEÂLA’YI (C.C) ÇOKÇA ZİKİREDİLİR
Mübârek gecelerde Rabbimizi zikretmeye daha çok önem verilmelidir.
Âyet-i kerîmede buyrulur: “Kendi kendine, yalvararak ve ürpererek, yüksek olmayan bir sesle, sabah-akşam Rabbini an. Gâfillerden olma!” (el- A’râf, 205)
“Rabbinin ismini zikret ve bütün varlığınla O’na yönel.” (el-Müzzemmil, 8)
"Allâh’ı zikretmek, elbette en büyük (ibâdet)’tir" (el-Ankebût, 45)
Allâh Rasûlü -sallâllâhu aleyhi ve sellem- şöyle buyurur:
“Allâh’ı sevmenin alâmeti, Allâh Teâlâ’yı zikretmeyi sevmektir.” (Suyûtî, el-Câmiu’s-Sağîr, II, 52)
“Yeryüzünde Allâh Allâh diyen biri var oldukça, kıyâmet kopmayacaktır.” (Müslim, Îmân, 234/148)
SADAKA VERİLİR
Allah yolunda infakta bulunup sadaka vermenin kişiyi pek çok tehlike ve belâlardan muhâfaza edeceği, buna ilâveten sadaka sahibini muhabbetullâh’a nâil eyleyeceği unutulmamalıdır. Bu müstesnâ geceler de sadaka vermeye en güzel vesilelerdir.
Zira Cenâb-ı Hak şöyle buyurmuştur:
“Allah yolunda infâk edin! Kendi ellerinizle kendinizi tehlikeye atmayın. Bir de ihsanda bulunun. Zira Allah, muhsinleri (iyilikte bulunan, işini güzel yapan ve ihsan şuuru ile yaşayanları)sever.” (el-Bakara, 195)
Efendimiz -sallâllâhu aleyhi ve sellem- zengin-fakir her mü’mini infâka teşvik eder; bir hurmadan başka bir şeyi olmayan için; “Yarım hurmayla da olsa cehennem ateşinden korunun, onu da bulamazsanız güzel ve hoş bir söz ile korunun.” buyururdu. (Buhârî, Edeb, 34)
“Kim Kur’ân-ı Kerîm’den bir harf okursa, onun için bir iyilik sevabı vardır. Her bir iyiliğin karşılığı da on sevaptır. Ben, elif lâm mîm bir harftir demiyorum; bilâkis elif bir harftir, lâm bir harftir, mîm de bir harftir.” (Tirmizî, Fezâilü’l-Kur’ân 16)
İbni Abbâs radıyallahu anhümâ’dan rivayet edildiğine göre, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“Kalbinde Kur’an’dan bir miktar bulunmayan kimse harap ev gibidir.” (Tirmizî, Fazâilü’l-Kur’ân 18)
TEVBE İSTİĞFAR EDİLİR
Allah Teâla şirke düşmeyenlerin büyük günahlarını affedeceğini bu gecede müjdelemiştir. (bk. Müslim, Îman, 279)
Hazret-i Peygamber -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz: “Ben, günde yüz kere istiğfâr ederim…” (Müslim, Zikir, 42) buyurmuşlardır.
Müslim’de rivâyet edilen bir hadîs-i şerîfte şöyle buyrulur:
“Rasûlullâh -sallâllâhu aleyhi ve sellem-’e (Mîrâc’da) üç şey verildi: Beş vakit namaz, Bakara Sûresi’nin sonu ve ümmetinden şirke düşmeyenlere büyük günahlarının affedildiği haberi…” (Müslim, Îman, 279)
Tevbe İstiğfar Nasıl Yapılır...Tıklayınız...
SALAVAT GETİRİLİR
Rasûlullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz’e salavat getirmeyi Allah Teâla emretmiştir. Ayrıca hadis-i şeriflerde salavat getirenin bütün sıkıntılarının gideririleceği bildirilmiştir.
Ayet-i kerîmede buyrulur:
“Şüphesiz ki Allâh ve melekleri, Peygamber’e çokça salât ederler. Ey müminler! Siz de O’na salevât getirin ve tam bir teslimiyetle selâm verin!” (el-Ahzâb, 56)
Übey bin Kâb -radıyallâhu anh- diyor ki:
“Hazret-i Peygamber -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz’e:
«– Yâ Rasûlallâh! Ben sana çok salavât-ı şerîfe getiriyorum. Acaba bunu ne kadar yapmam gerekir?» diye sordum.
«– Dilediğin kadar yap.» buyurdu.
«– Duâlarımın dörtte birini salavât-ı şerîfeye ayırsam uygun olur mu?» diye sordum.
«– Dilediğin kadarını ayır. Ama daha fazla yaparsan senin için hayırlı olur.» buyurdu.
«– Öyleyse duâmın yarısını salavât-ı şerîfeye ayırayım.» dedim.
«– Dilediğin kadar yap. Ama daha fazla yaparsan senin için hayırlı olur.» buyurdu.
Ben yine:
«– Şu hâlde üçte ikisi yeter mi?» diye sordum.
«– İstediğin kadar. Ama artırırsan senin için iyi olur.» buyurdu.
«– Öyleyse duâya ayırdığım zamanın hepsinde sana salavât-ı şerîfe getirsem nasıl olur?» deyince:
«– O takdirde Allâh bütün sıkıntılarını giderir ve günahlarını bağışlar.» buyurdu.” (Tirmizî, Kıyâmet, 23)
Salavat Nasıl Getirilir...Tıklayın.
HAMD VE ŞÜKÜR EDİLİR
Bu mübârek gecelerde Rabbimize çokça hamd etmeli ve şükür halinde bulunmalıyız.
Âyet-i kerîmede “Ölümsüz ve daima diri olan Allah’a güvenip dayan. Onu hamd ile tesbih et!…” (Furkân sûresi, 58) buyrulmaktadır.
Rasûl-i Ekrem -sallallahu aleyhi ve sellem-Efendimiz şöyle buyurmuşlardır:
“Meşrû işlere Allah’a hamd ile başlanmazsa hayır ve bereketi kesilir.” (İbn-i Mâce, Nikâh, 19; Ebû Dâvud, Edeb, 18)
“Şükür, îmânın yarısıdır…” (Süyûtî, el-Câmiu’s-Sağîr, I, 107)
“Cenâb-ı Hakk’ın nîmetlerine hamd ü senâ, insanı nîmetin zevâlinden emîn kılar.” (Suyûtî, el-Câmiu’s-Sağir, no: 3836)
“Allah’a hamdetmek şükrün başıdır. Allah’a hamdetmeyen bir kul O’na şükür etmemiştir.” (Suyûtî, el-Câmiu’s-Sağir, no: 3835)
ALLAH TEÂLA’YI (C.C) ÇOKÇA ZİKİREDİLİR
Mübârek gecelerde Rabbimizi zikretmeye daha çok önem verilmelidir.
Âyet-i kerîmede buyrulur: “Kendi kendine, yalvararak ve ürpererek, yüksek olmayan bir sesle, sabah-akşam Rabbini an. Gâfillerden olma!” (el- A’râf, 205)
“Rabbinin ismini zikret ve bütün varlığınla O’na yönel.” (el-Müzzemmil, 8)
"Allâh’ı zikretmek, elbette en büyük (ibâdet)’tir" (el-Ankebût, 45)
Allâh Rasûlü -sallâllâhu aleyhi ve sellem- şöyle buyurur:
“Allâh’ı sevmenin alâmeti, Allâh Teâlâ’yı zikretmeyi sevmektir.” (Suyûtî, el-Câmiu’s-Sağîr, II, 52)
“Yeryüzünde Allâh Allâh diyen biri var oldukça, kıyâmet kopmayacaktır.” (Müslim, Îmân, 234/148)
SADAKA VERİLİR
Allah yolunda infakta bulunup sadaka vermenin kişiyi pek çok tehlike ve belâlardan muhâfaza edeceği, buna ilâveten sadaka sahibini muhabbetullâh’a nâil eyleyeceği unutulmamalıdır. Bu müstesnâ geceler de sadaka vermeye en güzel vesilelerdir.
Zira Cenâb-ı Hak şöyle buyurmuştur:
“Allah yolunda infâk edin! Kendi ellerinizle kendinizi tehlikeye atmayın. Bir de ihsanda bulunun. Zira Allah, muhsinleri (iyilikte bulunan, işini güzel yapan ve ihsan şuuru ile yaşayanları)sever.” (el-Bakara, 195)
Efendimiz -sallâllâhu aleyhi ve sellem- zengin-fakir her mü’mini infâka teşvik eder; bir hurmadan başka bir şeyi olmayan için; “Yarım hurmayla da olsa cehennem ateşinden korunun, onu da bulamazsanız güzel ve hoş bir söz ile korunun.” buyururdu. (Buhârî, Edeb, 34)
Yorumlar
Yorum Gönder
Yorum İçin Teşekkürler...