Skip to main content

İsimlerin Anlamları (F Harfi)

İsimler hakkında en çok merak edilen konular;isim anlamı öğren,isim anlamları sözlüğü,erkek isimlerin anlamları isimlerin anlamları ve özellikleri,dini isimler ve anlamları,kadın isim anlamları ve açıklaması,isim anlamları ve kökenleri,f harfi ile başlayan isimler...
dini isimler ve anlamları
F Harfi İle Başlayan İsimler ve Anlamları
FADALE: (Ar.) Er. 1. Faziletli. 2. Rasulullah'a tabi olmuş sahabedendir. Medineli ilk müslümanlardandır. Birçok hadis rivayeti mevcuttur.

FADIL: (Ar.) Er. - (bkz. Fâzıl).

FADİLE: (Ar.) Ka. - (bkz. Fazıl).

FADİME: (Tür.) Ka. - (bkz. Fatma).

FADL: 1. İyilik. 2. Fazilet. 3. Erdemlilik. Fadl b. Abbas b. Abdülmuttalib: Rasulullah'ın amcası Abbas (r.a.)'ın oğludur.

FAHAMET: (Ar.) Ka. 1. Fahimlik, ululuk. 2. İtibar, kıymet, değer.

FAHHAR: (Ar.) Er. 1. Çok övünen, kendini çok metheden. 2. Çanak, çömlek, toprak testi. 3. Saksı.

FAHİM: (Ar.) Er. 1. Akıllı, anlayışlı, kavrayışlı.2. Ulu, büyük, sayan.

FAHİME: (Ar.) Ka. - (bkz. Fahim).

FAHİR: (Ar.) Er. 1. Övünülecek, iftihar edilecek. 2. Şerefli, kıymetli. 3. Parlak, güzel, mükemmel.

FAHİRE: (Ar.) Ka. - (bkz. Fahir).

FAHREDDİN: (Ar.) Er. - Dinin övdüğü, diniyle övünen. Dinin seçkini. Fahreddin Razi: (Rey 1149-Horat 1209). Müfessir, kelamcı. Dil bilimci. Fizikçi. Tıpçı.

FAHRİ: (Ar.) Er. - Bir karşılık beklemeden yalnızca şeref ve iftihar vesilesi olarak kabul edilen iş. (İş, sıfat, unvan). Fahri aza, fahri üye; maaşsız, ücretsiz veya müessese için gurur kaynağı olan kişi.

FAHRİYYE: (Ar.) Ka. - (bkz. Fahri). İslami edebiyatla, şairlerin kendi vasıflarından, faziletlerinden ve şairlik kuvvetlerinden bahsettikleri şiirler. Daha çok kasidelerin bir bölümü bu şekildedir.

FAHRUNNİSA: (Ar.) Ka. - (bkz. Fahir). - Çok övünen, şanlı, şerefli, onurlu kadın.

FAİK: (Ar.) Er. 1. Üstün, seçkin, yüksek, ileri. 2. Mümtaz, manevi olarak üstün olan.

FAİKA: (Ar.) Ka. - (bkz. Faik).

FAİZ: (Ar.) Er. - Fevz bulan, muradına ulaşan, başarı kazanan. Kur'an'da müslümanları vasfetme sadedinde birçok yerde geçmektedir.

FAİZA: (Ar.) Ka. - (bkz. Faiz).

FAKI: (Tür.) Er. - Fakih'ten bozma kelime. Anadolu'da okuryazar ve bilgili imam, hoca gibi kimselere eskiden verilen unvan.

FAKİH: (Ar.) Er. l. Bir şey bilen yahut anlayan kimse. 2. Fıkıh ilminde üstat. İslam hukuk bilgini.

FALİH: (Ar.) Er. 1. Felaha eren, başarı kazanan, muradına eren. 2. Toprağı süren, eken.

FARABİ: (t.h.i.) Er. - 870-950 yıllan arasında yaşamış ve Aristo felsefesinin İslam aleminde yayılmasına yol açmış Türk filozofudur. Kendisine muallim-i sani (Aristo'dan sonra 2. üstat) unvanı verilmiştir. Eserlerinin İbn-i Sina üzerinde büyük tesiri vardır. Kanun dediğimiz çalgının mucididir. Asıl adı "Ebu Nasır Muhammed'tir.

FARİS: (Ar.) Er. 1. Atlı (süvari). 2. Binici, ata binmekte maharetli. 3. Ferasetli, anlayışlı. 4. İran'ın güneyindeki Şiraz vilayeti.

FARİSE: (Ar.) Ka. - (bkz. Faris).

FARUK: (Ar.) Er. 1. Haklıyı-haksızı ayırmakta güçlü olan. 2. Doğruyu yanlıştan ayıran. 3. Keskin. - Hz. Ömer'in lakabı; haklıyı haksızdan ayır ederek adaleti tam yerine getirmekte ün kazandığı için "Faruk" kelimesiyle adlandırılmıştır.

FARÛKİ: (Ar.) Er. - Hz. Ömer'in nesline yahut adaletine mensup.

FARYAB: (Fars.) Er. 1. Dere ve ırmak suyu ile sulanan yer. 2. Eski Horasan'da Delh'e yakın bir şehir.

FATİH: (Ar.) Er. 1. Fetheden, açan. 2. Bir ülkeyi, şehri veya kaleyi zapt eden kimse. 3. Hüküm veren anlamında, Cenab-ı Hakk'ın sıfatlarından biridir. A'raf suresi 89. ayet. - İstanbul'u fetheden yedinci Osmanlı padişahı Sultan Mehmet Han'a bu fethinden ötürü verilen unvan.

FATİN: (Ar.) Er. 1. Zeki, anlayışlı. 2. Zihni açık, kavrayışlı. Uyanık.

FATÎNE: (Ar.) Ka. - ((bkz. Fatin).

FATIMA: (Ar) Ka. 1. Sütten kesilmiş. 2. Kendisi ve zürriyeti cehennemden uzak kılınmış.- Hz. Peygamber'in Hz. Hatice'den dünyaya gelen en küçük kızının adıdır. Hicretten 18 yıl önce 605'te Mekke'de dünyaya gelmiştir. 632 yılında Medine'de vefat etmiştir. 18 yaşında iken Hz. Ali ile evlenmiş, Hz. Hasan, Hz. Hüseyin, Hz. Ümmü gülsüm ve Hz. Zeynep adında dört çocuğu vardır. Rasûlullah (s.a.s)'tan sonra 6 ay yaşamıştır. Lakabı Zehra'dır.

FATMAGÜL: (Ar.) Ka. - (bkz. Fatma).

FATMANUR: (Ar.) Ka. - (bkz. Fatma).

FAYİH: (Ar.) Er. - Kendiliğinden dağılan güzel koku.

FAYİHA: (Ar.) Ka. 1. Çiçek veya meyve kokusu. 2. Güzel kokulu nesne.

FAYSAL: (Ar.) Er. 1. Keskin hüküm, karar. 2. Halletme, neticelendirme. 3. Keskin kılıç. 4. Hakim.

FAZIL: (Ar.) Er. 1. Faziletli, fazilet sahibi. 2. Erdemli, faik, üstün. - (bkz. Faik, Fadıl).

FAZILA: (Ar.) Ka. - (bkz. Fazıl).

FAZİLET: (Ar.) Ka. 1. İnsanda iyilik etmeye ve fenalıktan çekinmeye olan devamlı ve değişmez istidat, güzel vasıf. 2. Kişiyi, ahlaklı ve iyi hareket etmeye yönelten manevi kuvvet. 3. İnsanın yaratılışındaki iyilik, iyi huy, erdem. 4. İyi anlak, iffet. - (bkz. Erdem).

FAZLI: (Ar.) Er. 1. Değer, üstünlük, iyilik, fazilet, lütuf. 2. Fazla, ziyade, artık, baki. 3. İki sayının birbirinden olan farkları. 4. İlim ve irfan sahibi. 5. Âli, cenaplık, ihsan, cömert. 6. Olgunluk.

FAZLULLAH: (Ar.) Er. - Allah'ın fazlı, erdemi, lütfü.

FECRİ: (Ar.) Er. - Sabaha karşı güneş doğmadan önce ufkun gün doğusu tarafından görülen aydınlığı, tanyerinin ağarması.

FECRİYE: (Ar.) Ka. - (bkz. Fecri).

FEDAİ: (Ar.) Er. l. Canını esirgemeyen, mühim bir maksat uğrunda canını vermeye hazır bulunan. 2. Allah yoluna baş koymuş.

FEDAKÂR: (Fars) Er. - Birleşik isim. Kendini veya şahsi menfaatlerini esirgemeyen.

FEDAYİCAN: (a.f.i.) Er. - Canını vermeye hazır, canını verme.

FEHAMET: (Ar.) Ka. - (bkz. Fahamet).

FEHİM: (Ar.) Er. - Zeki, anlayışlı, pek çok anlayan.

FEHMİ: (Ar.) Er. - Fehme mensup, fehim ile ilgili (bkz. Fehim).

FEHMİYE: (Ar.) Ka. - (bkz. Fehmi).

FELAH: (Ar.) Er. - Kurtuluş, selamet, mutluluk, bahtiyarlık.

FELAK: (Ar.). 1. Gün ağarması. 2. Kur'an-ı Kerim'in 113. suresinin adı. -Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.

FELİN: (Ar.) - Mantar. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.

FENER: (Yun.) Er. - İçinde ışık kaynağı bulunan şeffaf mahfaza.

FERAĞ: (Fars.) Er. - Serin rüzgar.

FERAH: (Ar.) Ka. 1. Gönül açıklığı. 2. Sevinç, sevinme.

FERAHENGİZ: (f.b.i.) Ka. - Ünlü bir çeşit lale.

FERAHET: (Fars.) - Şan ve şeref. -Erkek ve kadın adı.

FERAHFEZA: (a.f.i.) Ka. 1. Ferah artıran. 2. Türk müziğinin mürekkep makamlarından. 3. Meşhur bir lale türü.

FERAHNA: (Fars.) Ka. 1. Bolluk, genişlik. 2. Geniş yer.

FERAHNAK: (a.f.b.s.) Ka. - Sevinçli. - Türk müziğinin mürekkep makamlarından.

FERAHNAZ: (Fars.) Ka. - Nazlı kız.

FERAHŞAN: (a.f.b.s.) Ka. 1. Sevinç veren. 2. Ferah saçan.

FERAMUŞ: (Fars.) Er. - Unutma, hatırdan çıkma, nisyan.

FERASET: (Ar.) Ka. - Anlayışlılık, çabuk seziş.

FERAY: (Fars.) Ka. - Aydınlık, parlak ay, canlılık, süs, zinet.

FERDA: (Fars.) Ka. 1. Yarın. 2. Gelecek zaman, ati. 3. Ahiret, öbür dünya.

FERDANE: (Ar.) Ka. - Tekli, yalnız.

FERDİ: (Ar.) Er. - Fertle ilgili, ferde has, tek başına yapılan.

FERDİYYE: (Ar.) Ka. - (bkz. Ferdi).

FEREC: (Ar.) Er. 1. Gam, tasa ve sıkıntıdan kurtulma. 2. Zafer.

FERHAD: (f.h.i.) Er. - Anadolu Anonimi'nde Ferhat ve Şirin adıyla meşhur olan eski bir hikayenin erkek kahramanı olup Şirin'in aşkıdır. - (bkz. Ferhat).

FERHAL: (Fars.) Ka. Kıvırcık ve dolaşık olmayan uzun saç.

FERHAN: (Ar.) Er. 1. Sevinçli, mesut. 2. Şen, memnun.

FERHAT: (Ar.) Er. - Sevinç, neşe. (bkz. Ferhad).

FERHUNDE: (Fars.) Ka. - Mübarek, mesut, meymenetli, kutlu, uğurlu.

FERİD: (Ar.) Er. - Tek, eşsiz, eşi olmayan, kıyas kabul etmez, ölçüsüz, üstün. - Türk dil kurallarına göre "d/t" olarak kullanılır.

FERİDE: (Ar.) Ka. - (bkz. Ferid). -Kendi reyiyle hareket eden, kibirli, gururlu kimse.

FERİDUN: (Fars.) Er. 1. Sekizinci gök. 2. Pişdadilerin 6. padişahı olup Cemşit sülalesinden demirci Gave'nin yardımıyla Dahhak-ı Mari'yi öldürmüştür. Lakabı Ferruh'tur.

FERİDÜDDİN: (Ar.) Er. - Dinin feridi, tek, eşsiz, kıyas kabul etmez kimse.

FERİT: (Fars.) Er. 1. Avcı kuş. 2. Donmuş, katılaşmış şey.

FERMA: (Fars.). 1. Emreden, buyuran. 2. Amir. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.

FERMAN: (Fars.) Er. 1. Emir, buyruk. 2. Padişah tarafından verilen yazılı emir, berat, buyrultu.

FERMEND: (Fars.) Er. - Mevki ve şeref sahibi.

FERRUH: (Fars.) Er. 1. Uğurlu, kutlu. 2. Mübarek. 3. Aydınlık insan. - (bkz. Mübarek).

FERRUHİ: (Fars.) Er. 1. Ferruha ait. 2. Uğurluluk, meymenet. 3. İranlı ünlü şair.

FERZAN: (Fars.) Ka. - İlim ve hikmet.

FERZANE: (Fars.) 1. Alim, bilgin, seçkin. 2. Benzerlerinden, akranlarından ileride. 3. Hakim, feylesof. 4. Tasavvufta, nefsani bağlantılardan sıyrılmış olan derviş. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.

FESAHAT: (Ar.) - Açıklık, duruluk. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.

FETANET: (Ar.) Ka. - Zihin açıklığı, zihnin yaratılıştan bir şeyi çabuk ve iyi kavraması. Peygamberlere mahsus beş sıfattan biridir.

FETHİ: (Ar.) Er. - Fethe mensup. Fetih hakkında yazılan kaside.

FETHİYYE: (Ar.) Ka. - (bkz. Fethi).

FETHULLAH: (Ar.) Er. - Dinin açılması. Yaşamaya başlamak. Allah'ın nusreti.

FETİH: (Ar.) Er. 1. Açma, açış, açılma. 2. Bir ülkeyi, şehri veya kaleyi ele geçirme. 3. Zafer. 4. Kur'an-ı Kerim'in 48. suresi. 5. Kapalılığı giderme, ihtilafı halletme.

FETTAH: (Ar.) Er. 1. Açan, açıcı, zafer kazanmış, üstün gelmiş. 2. Kullarının kapalı işlerini açan, Cenab-ı Hakk'ın isimlerinden.

FEVZİ: (Ar.) Er. 1. Kurtuluşla ilgili. 2. Zafere ait. 3. Galip gelen, üstün olan.

FEVZİYE: (Ar.) Ka. 1. (bkz. Fevzi). 2. Tarihte, yeniçeri ocağının kaldırılması üzerine 2. Sultan Mahmud tarafından eski adalar mevkine verilen ad.

FEYHA: (Ar.) - Büyük, geniş, engin.- Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.

FEYYAZ: (Ar.) Er. 1. Çok faydalı, çok verimli. 2. Feyiz, bereket ve bolluk veren.

FEYZA: (Ar.) Ka. 1. Suyun taşıp akması. 2. Bolluk, çokluk, verimlilik, fazlalık, gürlük, ilerleme, çoğalma. 3. İlim, irfan. 4. Feyz ile dolu olan.

FEYZİ: (Ar.) 1. İlim, irfan. 2. Akma, suyun akıp taşması. 3. Bolluk çokluk, verimlilik. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.

FEYZULLAH: (Ar.) Er. - Allah'ın feyzi, bolluğu, bereketi.

FEZA: (Ar.) 1. Ucu bucağı bulunmayan boşluk. 2. Dünyanın sonsuz olan genişliği, sema. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.

FEZZAN: (Ar.) - Büyük Sahra'da, Trablus ülkesinin güneyinde bir ülke.- Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.

FIRAT: (Ar.) Er. 1. Tatlı su. 2. Türkiye'nin en uzun nehri.

FİDAN: (Yun.) Ka. 1. Yeni yetişen körpe ağaç. 2. Fidan boylu: İnce uzun mütenasip.

FİDE: (Yun.) Ka. - Bahçıvanlıkta, yastıklarda tohumdan yetiştirilip başka yerlere dikilmek için hazırlanan sebze veya körpe çiçek.

FİGEN: (Fars.) Ka. - Atıcı, yıkıcı, düşürücü.

FİKRET: (Ar.) Er. 1. Fikir, düşünce. 2. İdrak. 3. Zihin, akıl. 4. Murat, maksat, niyet. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.

FİKRİ: (Ar.) Er. - Fikre ait, fikirle ilgili, düşünerek meydana getirilen şey.

FİKRİYE: (Ar.) Ka. - (bkz. Fikri).

FİLİZ: (Ar.) Ka. 1. Bitkilerde yeni sürgün, tohumdan çıkan yeni uçlar. 2. Ocaktan çıkarılmış, eritilmemiş ham maden, cevher, gümüş, filiz. 3. Betonarmede demirleri eklemek için bırakılan uzantılar. 4. İnce taze ve güzel vücutlu.

FİRAS: (Ar.) Er. 1. Yiğit, mert. 2. Binici, at yetiştirici.

FİRAZENDE: (Fars.) - Yükselten. -Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.

FİRDEVS: (Ar.) Ka. 1. Cennet, 2. Bostan, bahçe. - Firdevsi: İran'ın milli destanı olan "Şeyh name"nin yazarıdır. Adı, Mansur b. Hasan'dır. 934-1020 yıllan arasında yaşadığı tahmin edilmektedir.

FİRUZ: (Ar.) Er. - Mesut, mutlu, sevinçli, ferah, uğurlu, iyi bahtlı.

FİRUZE: (Ar.) Ka. 1. (bkz. Firuz). 2. Nişabur'da çıkan açık mavi renkli ve değerli bir yüzük taşı. 3. Açık yeşil, dağ yeşili ile gök mavisi arasında ve bal mumu parlaklığında maruf kıymetli taş.

FİTNAT: (Ar.) Ka. - Zihin açıklığı, zeyreklik. Zihnin her şeyi çabuk anlayışı. Türk şairlerinden meşhur bir İslam hanımının adıdır. Asıl adı Zübeyde'dir.

FUAD: (Ar.) Er. - Kalb, yürük, gönül.

FULYA: (İtal.) Ka. - Nergisgillerden, sarı renkte çiçeği keskin ve güzel kokulu bir bitki, sarı soğan çiçeği.

FUNDA: (Tür.) Ka. - Kırcık yerlerde yetişen ve birçok çeşidi olan çalı.

FURAT: (Ar.) Er. - (bkz. Fırat).

FURKAN: (Ar.) Er. - Hakkı, batıldan, doğruyu yanlıştan ayırma, tefrik.

FUZULİ: (Ar.) Er. 1. Boşuna, yersiz, lüzumsuz, haksız. 2. Boşboğaz lüzumsuz işlerle uğraşan. 3. Yetkisi olmadığı halde başkası namına tasarrufta bulunan. 
- Fuzuli Mehmed: XVI. yy. 'da yaşamış büyük Türk şairlerinden. Çağatay edebiyatı da dahil olmak üzere, Türk edebiyatının birçok sahalarında kuvvetli tesir ve nüfus sahibidir. Türkçe, Arapça, Farsça, manzum, mensur birçok eserleri vardır. Bunlar arasında "Leyla ve Mecnun" mesnevisi çok meşhurdur.

FÜRUZAN: (Fars.). - Parlayıcı, parlayan, parlak. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.

FÜSUN: (Ar.) Ka. - Büyü sihir. Şaşırtıcı güzelliğe sahip, hayret verici derecede güzel.

Comments

DUALAR

Aşık Etme Duası (Birini Kendine Aşık Etmek İçin Dua)

Sizlerden gelen sorular; Nihat HATİPOĞLU aşık etme duasını paylaşır mısınız?, ayetel kürsi ile aşık etme duası var mı?, aşık etme duası 14 gün, anında aşık eden dua var mı?, çok tesirli aşık etme duası paylaşır mısınız?, aşık etme duası mishakal, deli gibi aşık etme duası var mı?,en etkili aşk duası paylaşır mısınız?,  denenmiş  birini kendine aşık etme duası var mı..?  şeklinde soruluşmuş sorulardı. Tüm bu soruların cevaplarını aşağıda sizler için paylaştık. Allah ettiğiniz duaları kabul etsin inşallah. Birini Kendine Aşık Etmek İçin Dua-Nihat HATİPOĞLU BİRİNİ KENDİNE AŞIK ETMEK İÇİN DUA (BÜYÜ DEĞİLDİR) ; Erkeği Aşık Etme Duası-Kızı Aşık Etme Duası: Kuvvetli bir celbiye için uygulamadır. Bizzat denenmiş bir uygulamadır, herhangi bir yapılış zamanı yoktur, önerilen okuma düzeni bir hafta boyunca günde 1 defa okumaya niyet etmedir fakat genel anlamda bir hafta dolmadan hacetimiz görülmüş olur. (14 gün okumada ise okumadan sonra 40 gün başka bir işlem ya da okuma yapılmaması

Aşırı Şehvetten Kurtulma Duası

Her ne kadar Allah (azze ve celle) bunu fıtrî olarak zevk ve lezzet gibi hediyelerle birlikte vermiş olsa da kişi bu hissi kontrol altında tutmadığı taktirde hem dünyâ hem âhiret cihetiyle zor durumda kalacaktır. Fikri haram, bakışı haram, meylî haram olan kişi zinâ gibi büyük bir günahla karşı karşıya gelecektir. Bedenen bunu yapmasa da uzuvları ile bir bakıma zinâ işlemiş olacaktır. Peki bu histen nasıl kurtulacağız? Şehvetten Kurtulma Duası Bismillahirrahmanirrahim, Allahumme yâ senede men lâ senede lehü. Ve yâ zuhre men lâ zuhre lehü. Ve yâ câmi’eşşettâti. Ve ya râhimel emvâti. İrhamni rahmeten tuğninî biha an rahmeti men sivâke. Allahumme lâ emlikü linefsi nef’an ve la dârren ve lâ mevten ve lâ hayâten ve lâ nüşûran. Allahumme vessî’li fîmâ rezaktenî. Ve bârik li fîmâ ve hebtenî. İnneke alâ külli şey’in kadîr. Ve lâ tusallit aleyye bizünûbi men lâ yerhamunî yâ erhamerrâhimîn. Verzuknî hayre’ddünya vel âhireti yâ Rabbel âlemîn. İlahi, in afevteni fe lâ yenkusu fî mülkike şey

Define Duası (Define Bulmak İçin veya Define Bulunduğunda Okunacak Dualar)

Bu konuda sizlerden gelen soruların bazıları; havas ilmiyle define bulmayı anlatırmısınız?,altın bulduran dualar var mı?,define bulmak için istihare nasıl yatılır?,define rüyasına yatmak gerçek mi?, rüyada define yeri görmek için okunacak dua var mı?,para bulma duası var mı?.. şeklinde sorulmuş sorulardı.Bizde her zaman ki gibi sorularınızı cevapsız bırakmadık ve sormuş olduğunuz tüm soruların cevaplarını aşağıda sizler için paylaştık. Define Bulmak İçin veya Define Bulunduğunda Okunacak Dualar Hazine yada Define ararken okunması gereken dualar; Şüpheli yerde bir (1) defa Euzu Besmele çektikten sonra yedi (7) defa Ayetel Kürsü okuyun. Her okuduğunuz da o bölgenin (gömü'nün) sağına soluna her yerine okuyun çember içine vs. alın. Bu o bölgedeki (gömü de) eğer tılsım, cin, vs varsa Ayetel Kürsünün koruma azamati geçene kadar orada size hiç bir cin zarar veremez. Sonra Kuran'ı Kerimde Vakia Suresi vardır,bu sureyi orada kıbleye karşı on (10) defa okuyun okuduktan sonra hiç

Nihat HATİPOĞLU'nun Eşi Emel HATİPOĞLU Kimdir?

Sizden Gelen Sorular : Nihat HATİPOĞLU Evli mi?,Nihat HATİPOĞLU'nun Eşi Kimdir?,Emel HATİPOĞLU Kimdir?.. Ünlü ilahiyat profesörü Nihat Hatipoğlu sosyal medyada dolaşan bir fotoğraf nedeni ile birden bire gündeme bomba gibi düştü. Tesettürlü ancak oldukça bakımlı genç bir kadın hayranı ile çekilen fotoğrafı basına yayılan Nihat Hatipoğlu, konu hakkında sert konuştu. Bazı internet kullanıcıları fotoğraftaki genç kadının Nihat Hatipoğlu'nun eşi olduğu bile iddia edildi ve Hatipoğlu ilginç eleştirilere maruz kaldı. GENÇ KADINLA EVLENECEK DİYENLER OLDU  Nihat Hatipoğlu' nun genç ve güzel tesettürlü bir kadın hayranı ile çektirdiği fotoğraf adeta olay oldu. Nerede çekildiği bilinmeyen fotoğraf, kısa sürede sosyal medyada en çok paylaşılanlar arasına girdi. Bu kare üzerinden bazı kesimler ünlü ilahiyatçıyı eleştirirken, bazıları da fotoğrafın son derece normal olduğunu savundu.  NİHAT HOCA ÇIKAN HABERLERE İSYAN ETTİ   Bu kare üzerinden bazı kesimler ünlü

Çevirgel Duası (Gideni Geri Getirme Duası)

Çevirgel Duası, Çevirgel Duası Orjinal,Çevirgel Duası Ne zaman Okunur?,Dilek Duası,Çevirgel Duası Nasıl Okunur?,Çevirgel Duası-Nihat HATİPOĞLU... Dua'i çevirgel günümüze kadar taşınan bir duadır. Bu dua ile neler yapılabilir?.. Eşler ve evli çiftler arasında olan dargınlık, kırgınlıklardan dolayı evini ve ailesini yüz üstü bırakıp terk eden veya başka bir metres tutup ailesini bırakıp onun peşine takılan, giden bundan dolayı aileyi mağdur bırakan, eşlerden her hangi birisini geri çevirmek, aşıkları birleştirmek, terk edilmiş kalpleri geri kazanmak, sevdiğini yeniden aşık etmek,  sevdiğin birisini yeniden geri getirmek, birini kendine aşık etmek için tertiplenmiş bir dua'dır. Çevirgel - Döngel Duasını Okumanı Şartları: Önce amele niyet edip abdest alınmalı kıbleye dönüp 2 rekat Allah rızası için namaz kılınmalı ve on tövbe, on salavatı şerife, on kelimeyi tehvid okuyup duya ondan sonra başlanmalıdır. Dua bittikten sonrada 3 ihlas 1 fatiha okuyup peygamber ve ashabın