Bu gün sizlerle,kanser için en etkili dua,nihat hatipoğlu kanser duası,kanser hastalarını anında iyileştiren dua,kanseri yenmek için dua,kanseri yok eden dualar,kanser duası cübbeli,kanserliye okunacak dua,kanser için okunacak esmalar gibi sizlerin sıkça sorduğu konular hakkında dualar paylaşacağız!
Kanser İçin: "Celle Celaluhu" ismi gün içerisinde akla geldikçe zikredilir.
Kanserin geçmesi için okunması önerilen Allah'ın 99 ismi olan Esmaların 3 tanesi; El-Lâtif , El-Ganiy, ve Er-Rahim isimleridir.
Hadislerdeki Dualar
"Ey İnsanların Rabbi! Bu hastalığı gider. Şifa ancak Senin elindedir. Onu Senden başka kaldıracak yoktur.”
Buhari: 5768 Abdullah ibni Abbas (Radiyallahu Anhuma) şöyle dedi:
Kanser Tedavisi İçin Dua |
Allahın isimleriyle tedavi Tedavi Yöntemi:
Ağrıyan hastalıklı yere el konur ve ilgili esma çokça yapabildiğince zikredilir ve ağrı geçinceye kadar sürekli tekrar edilir. Şifa verici yalnızca Allah'tır.Kanser İçin: "Celle Celaluhu" ismi gün içerisinde akla geldikçe zikredilir.
Kanserin geçmesi için okunması önerilen Allah'ın 99 ismi olan Esmaların 3 tanesi; El-Lâtif , El-Ganiy, ve Er-Rahim isimleridir.
El-Lâtif , El-Ganiy, ve Er-Rahim isimleri okumaya devam edilirse, kanserin şifa bulacağı umulmaktadır. YÂ LÂTİF - YÂ GANİY - YÂ RAHÎM olarakta okunabilir.
Tedaviyi Uygulama Metodu
1) Aşağıdaki ayetler bir hafta süreyle günde bir kez yıkanmak ve üç bardak içmek için yeterli miktar da suya yedi defa okunmalıdır.
2) Söz konusu ayetler yirmi bir gün süreyle hastalığa yakalanmış uzva sürmek için zeytinyağından yeterli miktar üzere okunmalıdır.
3) Ayetlerin okunmasından sonra, su ve zeytinyağına aşağıda gelen hadislerdeki dualar da okunmalıdır.
4) Hastalığın kanda mevcud olması durumunda; zeytinyağı, omurga kemiği ile sağ ve sol ayağa sürülmelidir. Göğüs, rahim, mide ve akciğer gibi iç bölgelerde olması durumunda ise uzva dışardan sürülmelidir.
5) Zeytinyağını sürmekle beraber yıkanmaya ve içmeye yirmi bir gün süreyle devam etmeli, okunması gereken ayet ve hadisler haftada bir kez tekrar edilmelidir. Sabah, öğle ve gece birer bardak üzerine okunmuş sudan içilmelidir.
Ayetler:
Kanser hastaları mutlaka şu şifa ayetleri okunmalıdır;
Bismillahirrahmanirrahim
"Ve yeşfi suduura kavmin mu'minin""Ve şifaun lima fissudur""Fihi şifaun linnas""Ve nunezzilu minel kurani ma huve şifaun rahmetun""Ve iza maridtu fehuve yeşfin""Qul huve lillezine amenu huden ve şifa''
Allah Resulü(s.a.v) şöyle buyuruyor;
“Bir kimse bir kap içerisine bir miktar yağmur suyu biriktirir de o suya ,Fatiha suesini (70) defa,Ayetül Kürsi ayetini (70) defa,İhlas süresini (70) defa,Muavveteyn surelerini (70) defa okursa varlığım ve kudretinde olan Rabbime yemin ederim ki,bir gün bana Cebrail(a.s) geldiğinde dedi ki;
“Ya Muhammed!Kim bu tertip üzere okunan sudan üst üste yedi gün içerse Allah o kmseden bütün hastalıkları giderir.Varlığını saran her hastalıktan vücudunu bir bir terk ederler.”(ed-Dürrü’n-Nazıym)
1) Mü’min sûresi kanser hastalarının ismi azamıdır yani kanser hastalığına yakalanan kimselerin bu illetten kurtulmak için mutlak surette bu sureyi her gün okumaları veya Arapça bilmiyorlar ise her gün baştan sona bu sureyi dinlemeleri elzem bir husustur.
2) Yeryüzünde kansere karşı en etkili şifa kaynağı kesinlikle zemzem suyudur. Kanser hastalarının tedavi sürecinde hiç aksatmadan devamlı surette her gün zemzem suyu içmeleri gerekmektedir. Şifaya kavuşmaları açısından bu bir zarurettir.
3) Kanser tedavisinde en etkili ikinci tedavi yöntemi ise kanser hastalarının her gün çörek otu yemeye devam etmeleridir. Bu, asla terk edilmemesi gereken önemli bir husustur.
4) Kanser tedavisinde önem derecesine göre üçüncü sırada kesinlikle hurma gelmektedir. Hurmanın kanser hastalığını tedavi etmekteki faydalarını anlatmakla bitiremeyiz. Hurma gıdaların şahıdır, en büyük şifa kaynağıdır.
5) Kanser hastalığında en etkili dördüncü tedavi yöntemi ise balın ve özellikle ama özellikle bal ürünlerinin (polen, propolis, arısütü) her gün
tüketilmesidir. Bu ehemmiyetle uyulması gereken çok zaruri bir husustur.
6) Kanser hastalığına yakalanmamak hususunda her gün yeşilçay içilmesi çok çok faydalı bir çaredir.
7) Hergün zeytin yenilmesi ve halis zeytinyağı tüketilmesi, insanı uzun ömürlü yapar ayrıca kanser illetine karşı korunma hususunda da çok çok faydalı bir yöntemdir.
8) Doğru ve bilinçli abdest alınız. Abdest alırken belirli noktalara doğru basınız! Unutmayınız abdest insanın sağlığı için önemlidir! Belirli zamanlarda da Teyemmüm yapınız! Kendinizi topraklayınız! Özellikle yorgun ve vücudunuz elektriklerdiği zaman. Mesela metale dokununca, veya birisine elinizi uzattığınız zaman elektrik çarpması oluyorsa teyemmüm yapın, ayakkabınızı ve giysilerinizi değiştirin ve Kanserojen giysi ve kıyafetlerden uzak durunuz! Çok elbise yerine az ve doğru elbiseniz olsun! Nefis yapmayınız!
Şifa Allah'tandır Kanser Tedavisi Ayet ve hadislerden oluşan bu tedavi tecrübe edilmiştir! Kan, göğüs, rahim, mide ve akciğer kanserlisinin de bulunduğu yüz on sekiz kanserliye, bu tedaviyi uygulamıştır.
Unutmayınız ki:
الَّذِينَ إِذَا أَصَابَتْهُم مُّصِيبَةٌ قَالُواْ إِنَّا لِلّهِ وَإِنَّا إِلَيْهِ رَاجِعونَ
"Ellezîne izâ esâbethum musîbetun, kâlû innâ lillâhi ve innâ ileyhi râciûn(râciûne)."
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2): Onlar başlarına bir musibet geldiği zaman: «Biz Allah'a aidiz ve sonunda O'na döneceğiz.» derler.
(Bakara Suresi: 56)
Muhakkak ki Allah (Azze ve Celle) her hal üzere tam bir şifa ile ihsanda bulunmuştur.
Allah (Azze ve Celle) Kur’an’ı kerim’de şöyle buyuruyor: “Kur’an’dan mü’minler için şifa ve rahmet olan şeyi indiriyoruz. (Kur’an) zalimlerin ise ancak ziyanını arttırır.”
İsra: 82 Allah-u Teâlâ şifanın hâsıl olması için imanı şart kılmış ve şifanın, Kur’an’da olduğunu kesinleştirmiştir. Kur’an’dan hâsıl olan şifanın, yalnızca kalplerin şifası olduğu kastedilmemiş, lakin şifanın genel olduğu kastedilmiştir. “Kur’an’dan şifa olan şeyi indiriyoruz” ayeti kerimesindeki şifa, hastalıkların hepsi için umumîdir.
Tedavisi tıbben tamam olan hastalıklardan, doktorların iyileşmelerinden ümidi kesmeleri ve o hastaların sadece son iki haftası kaldı diye sınırlamalarından sonra, hastalar son olarak Kur’an’la tedavi edildi.
Çeşitli kanserli hastalardan, yüz on sekiz kişinin tedavisi tamamlandı, hepsi de Allah (Azze ve Celle)’nin izniyle iyileşti.
Tedavi;
Bismillahirrahmanirrahim
"Ve yeşfi suduura kavmin mu'minin""Ve şifaun lima fissudur""Fihi şifaun linnas""Ve nunezzilu minel kurani ma huve şifaun rahmetun""Ve iza maridtu fehuve yeşfin""Qul huve lillezine amenu huden ve şifa''
Allah Resulü(s.a.v) şöyle buyuruyor;
“Bir kimse bir kap içerisine bir miktar yağmur suyu biriktirir de o suya ,Fatiha suesini (70) defa,Ayetül Kürsi ayetini (70) defa,İhlas süresini (70) defa,Muavveteyn surelerini (70) defa okursa varlığım ve kudretinde olan Rabbime yemin ederim ki,bir gün bana Cebrail(a.s) geldiğinde dedi ki;
“Ya Muhammed!Kim bu tertip üzere okunan sudan üst üste yedi gün içerse Allah o kmseden bütün hastalıkları giderir.Varlığını saran her hastalıktan vücudunu bir bir terk ederler.”(ed-Dürrü’n-Nazıym)
1) Mü’min sûresi kanser hastalarının ismi azamıdır yani kanser hastalığına yakalanan kimselerin bu illetten kurtulmak için mutlak surette bu sureyi her gün okumaları veya Arapça bilmiyorlar ise her gün baştan sona bu sureyi dinlemeleri elzem bir husustur.
2) Yeryüzünde kansere karşı en etkili şifa kaynağı kesinlikle zemzem suyudur. Kanser hastalarının tedavi sürecinde hiç aksatmadan devamlı surette her gün zemzem suyu içmeleri gerekmektedir. Şifaya kavuşmaları açısından bu bir zarurettir.
3) Kanser tedavisinde en etkili ikinci tedavi yöntemi ise kanser hastalarının her gün çörek otu yemeye devam etmeleridir. Bu, asla terk edilmemesi gereken önemli bir husustur.
4) Kanser tedavisinde önem derecesine göre üçüncü sırada kesinlikle hurma gelmektedir. Hurmanın kanser hastalığını tedavi etmekteki faydalarını anlatmakla bitiremeyiz. Hurma gıdaların şahıdır, en büyük şifa kaynağıdır.
5) Kanser hastalığında en etkili dördüncü tedavi yöntemi ise balın ve özellikle ama özellikle bal ürünlerinin (polen, propolis, arısütü) her gün
tüketilmesidir. Bu ehemmiyetle uyulması gereken çok zaruri bir husustur.
6) Kanser hastalığına yakalanmamak hususunda her gün yeşilçay içilmesi çok çok faydalı bir çaredir.
7) Hergün zeytin yenilmesi ve halis zeytinyağı tüketilmesi, insanı uzun ömürlü yapar ayrıca kanser illetine karşı korunma hususunda da çok çok faydalı bir yöntemdir.
8) Doğru ve bilinçli abdest alınız. Abdest alırken belirli noktalara doğru basınız! Unutmayınız abdest insanın sağlığı için önemlidir! Belirli zamanlarda da Teyemmüm yapınız! Kendinizi topraklayınız! Özellikle yorgun ve vücudunuz elektriklerdiği zaman. Mesela metale dokununca, veya birisine elinizi uzattığınız zaman elektrik çarpması oluyorsa teyemmüm yapın, ayakkabınızı ve giysilerinizi değiştirin ve Kanserojen giysi ve kıyafetlerden uzak durunuz! Çok elbise yerine az ve doğru elbiseniz olsun! Nefis yapmayınız!
Şifa Allah'tandır Kanser Tedavisi Ayet ve hadislerden oluşan bu tedavi tecrübe edilmiştir! Kan, göğüs, rahim, mide ve akciğer kanserlisinin de bulunduğu yüz on sekiz kanserliye, bu tedaviyi uygulamıştır.
Unutmayınız ki:
الَّذِينَ إِذَا أَصَابَتْهُم مُّصِيبَةٌ قَالُواْ إِنَّا لِلّهِ وَإِنَّا إِلَيْهِ رَاجِعونَ
"Ellezîne izâ esâbethum musîbetun, kâlû innâ lillâhi ve innâ ileyhi râciûn(râciûne)."
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2): Onlar başlarına bir musibet geldiği zaman: «Biz Allah'a aidiz ve sonunda O'na döneceğiz.» derler.
(Bakara Suresi: 56)
Muhakkak ki Allah (Azze ve Celle) her hal üzere tam bir şifa ile ihsanda bulunmuştur.
Allah (Azze ve Celle) Kur’an’ı kerim’de şöyle buyuruyor: “Kur’an’dan mü’minler için şifa ve rahmet olan şeyi indiriyoruz. (Kur’an) zalimlerin ise ancak ziyanını arttırır.”
İsra: 82 Allah-u Teâlâ şifanın hâsıl olması için imanı şart kılmış ve şifanın, Kur’an’da olduğunu kesinleştirmiştir. Kur’an’dan hâsıl olan şifanın, yalnızca kalplerin şifası olduğu kastedilmemiş, lakin şifanın genel olduğu kastedilmiştir. “Kur’an’dan şifa olan şeyi indiriyoruz” ayeti kerimesindeki şifa, hastalıkların hepsi için umumîdir.
Tedavisi tıbben tamam olan hastalıklardan, doktorların iyileşmelerinden ümidi kesmeleri ve o hastaların sadece son iki haftası kaldı diye sınırlamalarından sonra, hastalar son olarak Kur’an’la tedavi edildi.
Çeşitli kanserli hastalardan, yüz on sekiz kişinin tedavisi tamamlandı, hepsi de Allah (Azze ve Celle)’nin izniyle iyileşti.
Tedavi;
Kur’an’ı Kerim’i iyice dinlemeyi üzerine Kur’an okunmuş suyla yıkanmayı, o sudan içmeyi ve kanserli olan bölgenin üzerini Kur’an okunmuş zeytinyağı ile yağlamayı gerektirir.
Tedaviyi Uygulama Metodu
1) Aşağıdaki ayetler bir hafta süreyle günde bir kez yıkanmak ve üç bardak içmek için yeterli miktar da suya yedi defa okunmalıdır.
2) Söz konusu ayetler yirmi bir gün süreyle hastalığa yakalanmış uzva sürmek için zeytinyağından yeterli miktar üzere okunmalıdır.
3) Ayetlerin okunmasından sonra, su ve zeytinyağına aşağıda gelen hadislerdeki dualar da okunmalıdır.
4) Hastalığın kanda mevcud olması durumunda; zeytinyağı, omurga kemiği ile sağ ve sol ayağa sürülmelidir. Göğüs, rahim, mide ve akciğer gibi iç bölgelerde olması durumunda ise uzva dışardan sürülmelidir.
5) Zeytinyağını sürmekle beraber yıkanmaya ve içmeye yirmi bir gün süreyle devam etmeli, okunması gereken ayet ve hadisler haftada bir kez tekrar edilmelidir. Sabah, öğle ve gece birer bardak üzerine okunmuş sudan içilmelidir.
سورة الفاتِحة[Fatiha Suresi] أَعُوذُ بِاللهِ السَّمِيعِ الْعَلِيمِ مِنَ الشَّيْطاَنِ الرَّجِيمِ مِنْ هَمْزِهِ وَنَفْخِهِ وَنَفْثِهِ بِسْمِ اللَّهِ الرَّحمن الرَّحِيم ﴿1﴾ الْحَمْدُ لِلَّهِ رَبِّ الْعَالَمِينَ ﴿2﴾ الرَّحْمَانِ الرَّحِيمِ ﴿3﴾ مَالِكِ يَوْمِ الدِّينِ ﴿4﴾ إِيَّاكَ نَعْبُدُ وَإِيَّاكَ نَسْتَعِينُ ﴿5﴾ اِهْدِنَا الصِّرَاطَ الْمُسْتَقِيمَ ﴿6﴾ صِرَاطَ الَّذِينَ أَنْعَمْتَ عَلَيْهِمْ غَيْرِ الْمَغْضُوبِ عَلَيْهِمْ وَلاَ الضَّالِّينَ ﴿7﴾ سورة البقرة[Bakara Suresi 1 – 5. Ayetler] أَعُوذُ بِاللهِ السَّمِيعِ الْعَلِيمِ مِنَ الشَّيْطاَنِ الرَّجِيمِ مِنْ هَمْزِهِ وَنَفْخِهِ وَنَفْثِهِ بِسْمِ اللَّهِ الرَّحمن الرَّحِيم الم ﴿1﴾ ذَلِكَ الْكِتَابُ لاَ رَيْبَ فِيهِ هُدًى لِلْمُتَّقِينَ ﴿2﴾ الَّذِينَ يُؤْمِنُونَ بِالْغَيْبِ وَيُقِيمُونَ الصَّلاَةَ وَمِمَّا رَزَقْنَاهُمْ يُنفِقُونَ ﴿3﴾ وَالَّذِينَ يُؤْمِنُونَ بِمَا أُنْزِلَ إِلَيْكَ وَمَا أُنْزِلَ مِنْ قَبْلِكَ وَبِالأَخِرَةِ هُمْ يُوقِنُونَ ﴿4﴾ أُولَئِكَ عَلَى هُدًى مِنْ رَبِّهِمْ وَأُولَئِكَ هُمُ الْمُفْلِحُونَ ﴿5﴾ سورة البقرة[Bakara Suresi 163 – 165. Ayetler] أَعُوذُ بِاللهِ السَّمِيعِ الْعَلِيمِ مِنَ الشَّيْطاَنِ الرَّجِيمِ مِنْ هَمْزِهِ وَنَفْخِهِ وَنَفْثِهِ وَإِلَهُكُمْ إِلَهٌ وَاحِدٌ لاَ إِلَهَ إِلاَّ هُوَ الرَّحْمَانُ الرَّحِيمُ ﴿163﴾ إِنَّ فِي خَلْقِ السَّمَاوَاتِ وَالأَرْضِ وَاخْتِلاَفِ اللَّيْلِ وَالنَّهَارِ وَالْفُلْكِ الَّتِي تَجْرِي فِي الْبَحْرِ بِمَا يَنفَعُ النَّاسَ وَمَا أَنزَلَ اللَّهُ مِنْ السَّمَاءِ مِنْ مَاءٍ فَأَحْيَا بِهِ الأَرْضَ بَعْدَ مَوْتِهَا وَبَثَّ فِيهَا مِنْ كُلِّ دَابَّةٍ وَتَصْرِيفِ الرِّيَاحِ وَالسَّحَابِ الْمُسَخَّرِ بَيْنَ السَّمَاءِ وَالأَرْضِ لاَيَاتٍ لِقَوْمٍ يَعْقِلُونَ ﴿164﴾ وَمِنْ النَّاسِ مَنْ يَتَّخِذُ مِنْ دُونِ اللَّهِ أَندَادًا يُحِبُّونَهُمْ كَحُبِّ اللَّهِ وَالَّذِينَ آمَنُوا أَشَدُّ حُبًّا لِلَّهِ وَلَوْ يَرَى الَّذِينَ ظَلَمُوا إِذْ يَرَوْنَ الْعَذَابَ أَنَّ الْقُوَّةَ لِلَّهِ جَمِيعًا وَأَنَّ اللَّهَ شَدِيدُ الْعَذَابِ. ﴿165﴾ سورة البقرة[Bakara Suresi 255 – 257. Ayetler] أَعُوذُ بِاللهِ السَّمِيعِ الْعَلِيمِ مِنَ الشَّيْطاَنِ الرَّجِيمِ مِنْ هَمْزِهِ وَنَفْخِهِ وَنَفْثِهِ اَللَّهُ لاَ إِلَهَ إِلاَّ هُوَ الْحَيُّ الْقَيُّومُ لاَ تَأْخُذُهُ سِنَةٌ وَلاَ نَوْمٌ لَهُ مَا فِي السَّمَاوَاتِ وَمَا فِي الأَرْضِ مَنْ ذَا الَّذِي يَشْفَعُ عِنْدَهُ إِلاَّ بِإِذْنِهِ يَعْلَمُ مَا بَيْنَ أَيْدِيهِمْ وَمَا خَلْفَهُمْ وَلاَ يُحِيطُونَ بِشَيْءٍ مِنْ عِلْمِهِ إِلاَّ بِمَا شَاءَ وَسِعَ كُرْسِيُّهُ السَّمَاوَاتِ وَالأَرْضَ وَلاَ يَئُودُهُ حِفْظُهُمَا وَهُوَ الْعَلِيُّ الْعَظِيمُ ﴿255﴾ لاَ إِكْرَاهَ فِي الدِّينِ قَدْ تَبَيَّنَ الرُّشْدُ مِنْ الغَيِّ فَمَنْ يَكْفُرْ بِالطَّاغُوتِ وَيُؤْمِنْ بِاللَّهِ فَقَدْ اسْتَمْسَكَ بِالْعُرْوَةِ الْوُثْقَى لاَ انفِصَامَ لَهَا وَاللَّهُ سَمِيعٌ عَلِيمٌ ﴿256﴾ اللَّهُ وَلِيُّ الَّذِينَ آمَنُوا يُخْرِجُهُمْ مِنْ الظُّلُمَاتِ إِلَى النُّورِ وَالَّذِينَ كَفَرُوا أَوْلِيَاؤُهُمْ الطَّاغُوتُ يُخْرِجُونَهُمْ مِنْ النُّورِ إِلَى الظُّلُمَاتِ أُولَئِكَ أَصْحَابُ النَّارِ هُمْ فِيهَا خَالِدُونَ ﴿257﴾ سورة البقرة[Bakara Suresi 284 – 286. Ayetler] أَعُوذُ بِاللهِ السَّمِيعِ الْعَلِيمِ مِنَ الشَّيْطاَنِ الرَّجِيمِ مِنْ هَمْزِهِ وَنَفْخِهِ وَنَفْثِهِ لِلَّهِ مَا فِي السَّمَاوَاتِ وَمَا فِي الأَرْضِ وَإِنْ تُبْدُوا مَا فِي أَنفُسِكُمْ أَوْ تُخْفُوهُ يُحَاسِبْكُمْ بِهِ اللَّهُ فَيَغْفِرُ لِمَنْ يَشَاءُ وَيُعَذِّبُ مَنْ يَشَاءُ وَاللَّهُ عَلَى كُلِّ شَيْءٍ قَدِيرٌ ﴿284﴾ آمَنَ الرَّسُولُ بِمَا أُنزِلَ إِلَيْهِ مِنْ رَبِّهِ وَالْمُؤْمِنُونَ كُلٌّ آمَنَ بِاللَّهِ وَمَلاَئِكَتِهِ وَكُتُبِهِ وَرُسُلِهِ لاَ نُفَرِّقُ بَيْنَ أَحَدٍ مِنْ رُسُلِهِ وَقَالُوا سَمِعْنَا وَأَطَعْنَا غُفْرَانَكَ رَبَّنَا وَإِلَيْكَ الْمَصِيرُ ﴿285﴾ لاَ يُكَلِّفُ اللَّهُ نَفْسًا إِلاَّ وُسْعَهَا لَهَا مَا كَسَبَتْ وَعَلَيْهَا مَا اكْتَسَبَتْ رَبَّنَا لاَ تُؤَاخِذْنَا إِنْ نَسِينَا أَوْ أَخْطَأْنَا رَبَّنَا وَلاَ تَحْمِلْ عَلَيْنَا إِصْرًا كَمَا حَمَلْتَهُ عَلَى الَّذِينَ مِنْ قَبْلِنَا رَبَّنَا وَلاَ تُحَمِّلْنَا مَا لاَ طَاقَةَ لَنَا بِهِ وَاعْفُ عَنَّا وَاغْفِرْ لَنَا وَارْحَمْنَا أَنْتَ مَوْلاَنَا فَانصُرْنَا عَلَى الْقَوْمِ الْكَافِرِينَ ﴿286﴾ سورة آل عمران[Âl-i İmran Suresi 1 – 5. Ayetler] أَعُوذُ بِاللهِ السَّمِيعِ الْعَلِيمِ مِنَ الشَّيْطاَنِ الرَّجِيمِ مِنْ هَمْزِهِ وَنَفْخِهِ وَنَفْثِهِ بِسْمِ اللَّهِ الرَّحمن الرَّحِيم الم ﴿1﴾ اَللَّهُ لاَ إِلَهَ إِلاَّ هُوَ الْحَيُّ الْقَيُّومُ ﴿2﴾ نَزَّلَ عَلَيْكَ الْكِتَابَ بِالْحَقِّ مُصَدِّقًا لِمَا بَيْنَ يَدَيْهِ وَأَنْزَلَ التَّوْرَاةَ وَالأِنْجِيلَ ﴿3﴾ مِنْ قَبْلُ هُدًى لِلنَّاسِ وَأَنْزَلَ الْفُرْقَانَ إِنَّ الَّذِينَ كَفَرُوا بِآيَاتِ اللَّهِ لَهُمْ عَذَابٌ شَدِيدٌ وَاللَّهُ عَزِيزٌ ذُو انْتِقَامٍ ﴿4﴾ إِنَّ اللَّهَ لاَ يَخْفَى عَلَيْهِ شَيْءٌ فِي الأَرْضِ وَلاَ فِي السَّمَاءِ ﴿5﴾ سورة آل عمران[Âl-i İmran Suresi 18. Ayet] أَعُوذُ بِاللهِ السَّمِيعِ الْعَلِيمِ مِنَ الشَّيْطاَنِ الرَّجِيمِ مِنْ هَمْزِهِ وَنَفْخِهِ وَنَفْثِهِ شَهِدَ اللَّهُ أَنَّهُ لاَ إِلَهَ إِلاَّ هُوَ وَالْمَلاَئِكَةُ وَأُولُوا الْعِلْمِ قَائِمًا بِالْقِسْطِ لاَ إِلَهَ إِلاَّ هُوَ الْعَزِيزُ الْحَكِيمُ ﴿18﴾ سورة آل عمران[Âl-i İmran Suresi 26 – 27. Ayetler] أَعُوذُ بِاللهِ السَّمِيعِ الْعَلِيمِ مِنَ الشَّيْطاَنِ الرَّجِيمِ مِنْ هَمْزِهِ وَنَفْخِهِ وَنَفْثِهِ قُلْ اللَّهُمَّ مَالِكَ الْمُلْكِ تُؤْتِي الْمُلْكَ مَنْ تَشَاءُ وَتَنْزِعُ الْمُلْكَ مِمَّنْ تَشَاءُ وَتُعِزُّ مَنْ تَشَاءُ وَتُذِلُّ مَنْ تَشَاءُ بِيَدِكَ الْخَيْرُ إِنَّكَ عَلَى كُلِّ شَيْءٍ قَدِيرٌ ﴿26﴾ تُولِجُ اللَّيْلَ فِي النَّهَارِ وَتُولِجُ النَّهَارَ فِي اللَّيْلِ وَتُخْرِجُ الْحَيَّ مِنْ الْمَيِّتِ وَتُخْرِجُ الْمَيِّتَ مِنْ الْحَيِّ وَتَرْزُقُ مَنْ تَشَاءُ بِغَيْرِ حِسَابٍ ﴿27﴾ سورة الأعراف[A’raf Suresi 54 – 56. Ayetler] أَعُوذُ بِاللهِ السَّمِيعِ الْعَلِيمِ مِنَ الشَّيْطاَنِ الرَّجِيمِ مِنْ هَمْزِهِ وَنَفْخِهِ وَنَفْثِهِ إِنَّ رَبَّكُمُ اللَّهُ الَّذِي خَلَقَ السَّمَاوَاتِ وَالأَرْضَ فِي سِتَّةِ أَيَّامٍ ثُمَّ اسْتَوَى عَلَى الْعَرْشِ يُغْشِي اللَّيْلَ النَّهَارَ يَطْلُبُهُ حَثِيثًا وَالشَّمْسَ وَالْقَمَرَ وَالنُّجُومَ مُسَخَّرَاتٍ بِأَمْرِهِ أَلاَ لَهُ الْخَلْقُ وَالأَمْرُ تَبَارَكَ اللَّهُ رَبُّ الْعَالَمِينَ ﴿54﴾ ادْعُوا رَبَّكُمْ تَضَرُّعًا وَخُفْيَةً إِنَّهُ لاَ يُحِبُّ الْمُعْتَدِينَ ﴿55﴾ وَلاَ تُفْسِدُوا فِي الأَرْضِ بَعْدَ إِصْلاَحِهَا وَادْعُوهُ خَوْفًا وَطَمَعًا إِنَّ رَحْمَةَ اللَّهِ قَرِيبٌ مِنَ الْمُحْسِنِينَ ﴿56﴾ سورة الأعراف[A’raf Suresi 117 – 119. Ayetler] أَعُوذُ بِاللهِ السَّمِيعِ الْعَلِيمِ مِنَ الشَّيْطاَنِ الرَّجِيمِ مِنْ هَمْزِهِ وَنَفْخِهِ وَنَفْثِهِ وَأَوْحَيْنَا إِلَى مُوسَى أَنْ أَلْقِ عَصَاكَ فَإِذَا هِيَ تَلْقَفُ مَا يَأْفِكُونَ ﴿117﴾ فَوَقَعَ الْحَقُّ وَبَطَلَ مَا كَانُوا يَعْمَلُونَ ﴿118﴾ فَغُلِبُوا هُنَالِكَ وَانقَلَبُوا صَاغِرِينَ ﴿119﴾ سورة اليونس[Yûnus Suresi 79 – 82. Ayetler] أَعُوذُ بِاللهِ السَّمِيعِ الْعَلِيمِ مِنَ الشَّيْطاَنِ الرَّجِيمِ مِنْ هَمْزِهِ وَنَفْخِهِ وَنَفْثِهِ وَقَالَ فِرْعَوْنُ ائْتُونِي بِكُلِّ سَاحِرٍ عَلِيمٍ ﴿79﴾ فَلَمَّا جَاءَ السَّحَرَةُ قَالَ لَهُمْ مُوسَى أَلْقُوا مَا أَنْتُمْ مُلْقُونَ ﴿80﴾ فَلَمَّا أَلْقَوْا قَالَ مُوسَى مَا جِئْتُمْ بِهِ السِّحْرُ إِنَّ اللَّهَ سَيُبْطِلُهُ إِنَّ اللَّهَ لاَ يُصْلِحُ عَمَلَ الْمُفْسِدِينَ ﴿81﴾ وَيُحِقُّ اللَّهُ الْحَقَّ بِكَلِمَاتِهِ وَلَوْ كَرِهَ الْمُجْرِمُونَ ﴿82﴾ سورة الطه[Ta-Ha Suresi 65 – 69. Ayetler] أَعُوذُ بِاللهِ السَّمِيعِ الْعَلِيمِ مِنَ الشَّيْطاَنِ الرَّجِيمِ مِنْ هَمْزِهِ وَنَفْخِهِ وَنَفْثِهِ قَالُوا يَامُوسَى إِمَّا أَنْ تُلْقِيَ وَإِمَّا أَنْ نَكُونَ أَوَّلَ مَنْ أَلْقَى ﴿65﴾ قَالَ بَلْ أَلْقُوا فَإِذَا حِبَالُهُمْ وَعِصِيُّهُمْ يُخَيَّلُ إِلَيْهِ مِنْ سِحْرِهِمْ أَنَّهَا تَسْعَى ﴿66﴾ فَأَوْجَسَ فِي نَفْسِهِ خِيفَةً مُوسَى ﴿67﴾ قُلْنَا لاَ تَخَفْ إِنَّكَ أَنْتَ الأَعْلَى ﴿68﴾ وَأَلْقِ مَا فِي يَمِينِكَ تَلْقَفْ مَا صَنَعُوا ﴿69﴾ سورة الْمؤمنون[Mu’minûn Suresi 115 – 118. Ayetler] أَعُوذُ بِاللهِ السَّمِيعِ الْعَلِيمِ مِنَ الشَّيْطاَنِ الرَّجِيمِ مِنْ هَمْزِهِ وَنَفْخِهِ وَنَفْثِهِ أَفَحَسِبْتُمْ أَنَّمَا خَلَقْنَاكُمْ عَبَثًا وَأَنَّكُمْ إِلَيْنَا لاَ تُرْجَعُونَ ﴿115﴾ فَتَعَالَى اللَّهُ الْمَلِكُ الْحَقُّ لاَ إِلَهَ إِلاَّ هُوَ رَبُّ الْعَرْشِ الْكَرِيمِ ﴿116﴾ وَمَنْ يَدْعُ مَعَ اللَّهِ إِلَهًا آخَرَ لاَ بُرْهَانَ لَهُ بِهِ فَإِنَّمَا حِسَابُهُ عِنْدَ رَبِّهِ إِنَّهُ لاَ يُفْلِحُ الْكَافِرُونَ ﴿117﴾ وَقُلْ رَبِّ اغْفِرْ وَارْحَمْ وَأَنْتَ خَيْرُ الرَّاحِمِينَ ﴿118﴾ سورة الْحَشر[Haşr Suresi 21 – 24. Ayetler] أَعُوذُ بِاللهِ السَّمِيعِ الْعَلِيمِ مِنَ الشَّيْطاَنِ الرَّجِيمِ مِنْ هَمْزِهِ وَنَفْخِهِ وَنَفْثِهِ لَوْ أَنْزَلْنَا هَذَا الْقُرْآنَ عَلَى جَبَلٍ لَرَأَيْتَهُ خَاشِعًا مُتَصَدِّعًا مِنْ خَشْيَةِ اللَّهِ وَتِلْكَ الأَمْثَالُ نَضْرِبُهَا لِلنَّاسِ لَعَلَّهُمْ يَتَفَكَّرُونَ ﴿21﴾ هُوَ اللَّهُ الَّذِي لاَ إِلَهَ إِلاَّ هُوَ عَالِمُ الْغَيْبِ وَالشَّهَادَةِ هُوَ الرَّحْمَانُ الرَّحِيمُ ﴿22﴾ هُوَ اللَّهُ الَّذِي لاَ إِلَهَ إِلاَّ هُوَ الْمَلِكُ الْقُدُّوسُ السَّلاَمُ الْمُؤْمِنُ الْمُهَيْمِنُ الْعَزِيزُ الْجَبَّارُ الْمُتَكَبِّرُ سُبْحَانَ اللَّهِ عَمَّا يُشْرِكُونَ ﴿23﴾ هُوَ اللَّهُ الْخَالِقُ الْبَارِئُ الْمُصَوِّرُ لَهُ الأَسْمَاءُ الْحُسْنَى يُسَبِّحُ لَهُ مَا فِي السَّمَاوَاتِ وَالأَرْضِ وَهُوَ الْعَزِيزُ الْحَكِيمُ ﴿24﴾ سورة الصَّافات[Sâffât Suresi 1 – 15. Ayetler] أَعُوذُ بِاللهِ السَّمِيعِ الْعَلِيمِ مِنَ الشَّيْطاَنِ الرَّجِيمِ مِنْ هَمْزِهِ وَنَفْخِهِ وَنَفْثِهِ بِسْمِ اللَّهِ الرَّحمن الرَّحِيم وَالصَّافَّاتِ صَفًّا ﴿1﴾ فَالزَّاجِرَاتِ زَجْرًا ﴿2﴾ فَالتَّالِيَاتِ ذِكْرًا ﴿3﴾ إِنَّ إِلَهَكُمْ لَوَاحِدٌ ﴿4﴾ رَبُّ السَّمَاوَاتِ وَالأَرْضِ وَمَا بَيْنَهُمَا وَرَبُّ الْمَشَارِقِ ﴿5﴾ إِنَّا زَيَّنَّا السَّمَاءَ الدُّنْيَا بِزِينَةٍ الْكَوَاكِبِ ﴿6﴾ وَحِفْظًا مِنْ كُلِّ شَيْطَانٍ مَارِدٍ ﴿7﴾ لاَ يَسَّمَّعُونَ إِلَى الْمَلاَ الأَعْلَى وَيُقْذَفُونَ مِنْ كُلِّ جَانِبٍ ﴿8﴾ دُحُورًا وَلَهُمْ عَذَابٌ وَاصِبٌ ﴿9﴾ إِلاَّ مَنْ خَطِفَ الْخَطْفَةَ فَأَتْبَعَهُ شِهَابٌ ثَاقِبٌ ﴿10﴾ فَاسْتَفْتِهِمْ أَهُمْ أَشَدُّ خَلْقًا أَمْ مَنْ خَلَقْنَا إِنَّا خَلَقْنَاهُمْ مِنْ طِينٍ لاَزِبٍ ﴿11﴾ بَلْ عَجِبْتَ وَيَسْخَرُونَ ﴿12﴾ وَإِذَا ذُكِّرُوا لاَ يَذْكُرُونَ ﴿13﴾ وَإِذَا رَأَوْا آيَةً يَسْتَسْخِرُونَ ﴿14﴾ وَقَالُوا إِنْ هَذَا إِلاَّ سِحْرٌ مُبِينٌ ﴿15﴾ سورة الْرَّحْماَنِ[Rahmân Suresi 31 – 33. Ayetler] أَعُوذُ بِاللهِ السَّمِيعِ الْعَلِيمِ مِنَ الشَّيْطاَنِ الرَّجِيمِ مِنْ هَمْزِهِ وَنَفْخِهِ وَنَفْثِهِ سَنَفْرُغُ لَكُمْ أَيُّهَا الثَّقَلاَنِ ﴿31﴾ فَبِأَيِّ آلاَءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ ﴿32﴾ يَامَعْشَرَ الْجِنِّ وَالأِنسِ إِنْ اسْتَطَعْتُمْ أَنْ تَنفُذُوا مِنْ أَقْطَارِ السَّمَاوَاتِ وَالأَرْضِ فَانفُذُوا لاَ تَنفُذُونَ إِلاَّ بِسُلْطَانٍ ﴿33﴾ سورة الملك[Mülk Suresi 3 – 4. Ayetler] أَعُوذُ بِاللهِ السَّمِيعِ الْعَلِيمِ مِنَ الشَّيْطاَنِ الرَّجِيمِ مِنْ هَمْزِهِ وَنَفْخِهِ وَنَفْثِهِ فَارْجِعْ الْبَصَرَ هَلْ تَرَى مِنْ فُطُورٍ ﴿3﴾ ثُمَّ ارْجِعْ الْبَصَرَ كَرَّتَيْنِ يَنقَلِبْ إِلَيْكَ الْبَصَرُ خَاسِئًا وَهُوَ حَسِيرٌ ﴿4﴾ سورة القالَمِ[Kalem Suresi 51 – 52. Ayetler] أَعُوذُ بِاللهِ السَّمِيعِ الْعَلِيمِ مِنَ الشَّيْطاَنِ الرَّجِيمِ مِنْ هَمْزِهِ وَنَفْخِهِ وَنَفْثِهِ وَإِنْ يَكَادُ الَّذِينَ كَفَرُوا لَيُزْلِقُونَكَ بِأَبْصَارِهِمْ لَمَّا سَمِعُوا الذِّكْرَ وَيَقُولُونَ إِنَّهُ لَمَجْنُونٌ ﴿51﴾ وَمَا هُوَ إِلاَّ ذِكْرٌ لِلْعَالَمِينَ ﴿52﴾ سورة الْجِنَّ[Cin Suresi 3. Ayet] أَعُوذُ بِاللهِ السَّمِيعِ الْعَلِيمِ مِنَ الشَّيْطاَنِ الرَّجِيمِ مِنْ هَمْزِهِ وَنَفْخِهِ وَنَفْثِهِ وَأَنَّهُ تَعَالَى جَدُّ رَبِّنَا مَا اتَّخَذَ صَاحِبَةً وَلاَ وَلَدًا ﴿3﴾ سورة الكافرون[Kâfirûn Suresi] أَعُوذُ بِاللهِ السَّمِيعِ الْعَلِيمِ مِنَ الشَّيْطاَنِ الرَّجِيمِ مِنْ هَمْزِهِ وَنَفْخِهِ وَنَفْثِهِ بِسْمِ اللَّهِ الرَّحمن الرَّحِيم قُلْ يَاأَيُّهَا الْكَافِرُونَ ﴿1﴾ لاَ أَعْبُدُ مَا تَعْبُدُونَ ﴿2﴾ وَلاَ أَنْتُمْ عَابِدُونَ مَا أَعْبُدُ ﴿3﴾ وَلاَ أَنَا عَابِدٌ مَا عَبَدتُّمْ ﴿4﴾ وَلاَ أَنْتُمْ عَابِدُونَ مَا أَعْبُدُ ﴿5﴾ لَكُمْ دِينُكُمْ وَلِيَ دِينِ ﴿6﴾ سورة الفلق[Felak Suresi] أَعُوذُ بِاللهِ السَّمِيعِ الْعَلِيمِ مِنَ الشَّيْطاَنِ الرَّجِيمِ مِنْ هَمْزِهِ وَنَفْخِهِ وَنَفْثِهِ بِسْمِ اللَّهِ الرَّحمن الرَّحِيم قُلْ أَعُوذُ بِرَبِّ الْفَلَقِ ﴿1﴾ مِنْ شَرِّ مَا خَلَقَ ﴿2﴾ وَمِنْ شَرِّ غَاسِقٍ إِذَا وَقَبَ ﴿3﴾ وَمِنْ شَرِّ النَّفَّاثَاتِ فِي الْعُقَدِ ﴿4﴾ وَمِنْ شَرِّ حَاسِدٍ إِذَا حَسَدَ ﴿5﴾ سورة الناس[Nâs Suresi] أَعُوذُ بِاللهِ السَّمِيعِ الْعَلِيمِ مِنَ الشَّيْطاَنِ الرَّجِيمِ مِنْ هَمْزِهِ وَنَفْخِهِ وَنَفْثِهِ بِسْمِ اللَّهِ الرَّحمن الرَّحِيم قُلْ أَعُوذُ بِرَبِّ النَّاسِ ﴿1﴾ مَلِكِ النَّاسِ ﴿2﴾ إِلَهِ النَّاسِ ﴿3﴾ مِنْ شَرِّ الْوَسْوَاسِ الْخَنَّاسِ ﴿4﴾ الَّذِي يُوَسْوِسُ فِي صُدُورِ النَّاسِ ﴿5﴾ مِنْ الْجِنَّةِ وَالنَّاسِ ﴿6
اللَّهُمَّ رَبَّ النَّاسِ أَذْهِبِ الْبَاسَ اشْفِهِ وَأَنْتَ الشَّافِي لاَ شِفَاءَ إِلاَّ شِفَاءُكَ شِفَاءً لاَ يُغَادِرُ سَقَمًا
"Ey İnsanların Rabbi! Bu hastalığı gider. Şifa ancak Senin elindedir. Onu Senden başka kaldıracak yoktur.”
Buhari: 5768 Abdullah ibni Abbas (Radiyallahu Anhuma) şöyle dedi:
“Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): ‘Kim, henüz eceli gelmemiş bir hastayı ziyaret eder de onun yanında yedi kere: بِسْمِ اللهِ، أَسْأَلُ اللَّهَ الْعَظِيمَ رَبَّ الْعَرْشِ الْعَظِيمِ أَنْ يَشفِيَكَ
Allah’ın adıyla, büyük arşın sahibi yüce Allah’tan sana şifa vermesini dilerim diye dua ederse, Allah o hastayı iyi eder’ buyurdu.” Ebu Davud 3106, Tirmizi 2165, Nesei, Ahmed 1/239
Amr bin Şuayb (Radiyallahu Anh) babasından oda dedesinden şöyle rivayet etti:
Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) sahabelerine korkudan kurtulmaları için şu kelimeleri öğretiyordu: اَعُوذُ بِكَلِماَتِ اللهِ التاَّمَّةِ، مِنْ غَضَبِهِ وَشَرِّ عِبَادِهِ، وَمِنْ هَمَزَاتِ الشَّيَاطِينِ وَأَنْ يَحْضُرُونَ
Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) sahabelerine korkudan kurtulmaları için şu kelimeleri öğretiyordu: اَعُوذُ بِكَلِماَتِ اللهِ التاَّمَّةِ، مِنْ غَضَبِهِ وَشَرِّ عِبَادِهِ، وَمِنْ هَمَزَاتِ الشَّيَاطِينِ وَأَنْ يَحْضُرُونَ
“Allah’ın tam olan kelimeleri ile gazabından, kullarının şerrinden, şeytanların vesveselerinden ve şeytanların hazır olmasından sığınırım.” Ebu Davud 3893
Comments
Post a Comment
Yorum İçin Teşekkürler...