Bu gün sizlerle;Nihat HATİPOĞLU oruç tutmak ve faydaları,oruç tutmanın bilimsel faydaları,oruç tutmanın sağlığa faydaları,oruç tutmanın sevabı,orucun dini faydaları,oruç tutmanın faziletleri...konuları hakkında bilgiler paylaşacağız!..
ORUÇ VE FAYDALARI
Ramazan ayında oruç tutmak İslam'ın beş şartından biridir. Oruç, niyet ederek tan yerinin ağarmasından itibaren güneş batıncaya kadar yememek, içmemek ve cinsi ilişkide bulunmamak suretiyle yerine getirilen bir ibadettir.
Peygamberimiz oruç tutanlar için şu müjdeyi veriyor: "Kim inanarak ve mükafatını Allah'tan bekleyerek Ramazan orucunu tutarsa geçmiş günahları bağışlanır."(El-Buhari, Savm:7)
Oruç,ancak Allah'ın hoşnutluğunu kazanmak için tutulur. Oruç, iyi bir irade terbiyesidir: İnsanlara iyi huylar ve ahlak güzelliği sağlar, insanı olgunlaştırır. Oruç, aynı zamanda müslümanı günah işlemekten ve cehennem ateşinden koruyan bir kalkandır. Acıma duygusunu geliştirir, sağlığımızın korunmasına yardımcıdır, nimetlerin değerini bildirir, olaylar karşısında sabırlı olmayı öğretir.
Yüce Allah bir hadisi kudsîde "Oruç benim içindir, o'nun mükafatını da ben veririm" buyurmuştur (Müslim, Siyam;30).
Oruç, yalnız aç ve susuz kalmak değildir. Bir hayvanı veya inanmayan bir kimseyi bir odaya hapsedip aç, susuz bırakmakla oruç tutturulmuş olmaz. Orucun, sabır, şükür, nefs terbiyesi gibi diğer ibadetlerle irtibatı vardır. Onun için hadis-i şerifte, (Her şeyin bir kapısı vardır. İbadetlerin kapısıysa oruçtur) buyuruldu. (İbni Mübarek)
Sinir sistemimizin vücuttaki yeri çok mühimdir. Dil sinirleri felç olan konuşamaz. Bacaktaki sinirler felç olursa, insan yürüyemez. Sinirimizin bozulması nispetinde hayatımız, az veya çok tehlike içindedir. Siniri bozuk kimse, huzursuz olur, sabredemez. Cemiyetteki kavgaların, cinayetlerin çoğu sinirli olmaktan, sabredememekten ileri gelmektedir. (Oruç sabrın, sabır da imanın yarısıdır) hadis-i şerifi oruç tutanın sabırlı olduğunu bildirmektedir. (Ebu Nuaym)
Böylece, orucun imandan da olduğu görülmektedir. İmanlı olan da, imanının kuvvetine göre suç ve günah işlemez. Sinirine hakim olur. Her şeyin bir zekatı vardır. Vücudun zekatıysa açlıktır. Oruç tutarak aç kalanın arzuları kırıldığı için sabretmesi kolay olur. Oruç tutan aç durur.
Ramazan ayında oruç tutmak İslam'ın beş şartından biridir. Oruç, niyet ederek tan yerinin ağarmasından itibaren güneş batıncaya kadar yememek, içmemek ve cinsi ilişkide bulunmamak suretiyle yerine getirilen bir ibadettir.
Peygamberimiz oruç tutanlar için şu müjdeyi veriyor: "Kim inanarak ve mükafatını Allah'tan bekleyerek Ramazan orucunu tutarsa geçmiş günahları bağışlanır."(El-Buhari, Savm:7)
Oruç,ancak Allah'ın hoşnutluğunu kazanmak için tutulur. Oruç, iyi bir irade terbiyesidir: İnsanlara iyi huylar ve ahlak güzelliği sağlar, insanı olgunlaştırır. Oruç, aynı zamanda müslümanı günah işlemekten ve cehennem ateşinden koruyan bir kalkandır. Acıma duygusunu geliştirir, sağlığımızın korunmasına yardımcıdır, nimetlerin değerini bildirir, olaylar karşısında sabırlı olmayı öğretir.
Yüce Allah bir hadisi kudsîde "Oruç benim içindir, o'nun mükafatını da ben veririm" buyurmuştur (Müslim, Siyam;30).
Oruç, yalnız aç ve susuz kalmak değildir. Bir hayvanı veya inanmayan bir kimseyi bir odaya hapsedip aç, susuz bırakmakla oruç tutturulmuş olmaz. Orucun, sabır, şükür, nefs terbiyesi gibi diğer ibadetlerle irtibatı vardır. Onun için hadis-i şerifte, (Her şeyin bir kapısı vardır. İbadetlerin kapısıysa oruçtur) buyuruldu. (İbni Mübarek)
Sinir sistemimizin vücuttaki yeri çok mühimdir. Dil sinirleri felç olan konuşamaz. Bacaktaki sinirler felç olursa, insan yürüyemez. Sinirimizin bozulması nispetinde hayatımız, az veya çok tehlike içindedir. Siniri bozuk kimse, huzursuz olur, sabredemez. Cemiyetteki kavgaların, cinayetlerin çoğu sinirli olmaktan, sabredememekten ileri gelmektedir. (Oruç sabrın, sabır da imanın yarısıdır) hadis-i şerifi oruç tutanın sabırlı olduğunu bildirmektedir. (Ebu Nuaym)
Böylece, orucun imandan da olduğu görülmektedir. İmanlı olan da, imanının kuvvetine göre suç ve günah işlemez. Sinirine hakim olur. Her şeyin bir zekatı vardır. Vücudun zekatıysa açlıktır. Oruç tutarak aç kalanın arzuları kırıldığı için sabretmesi kolay olur. Oruç tutan aç durur.
Aç durmak iyidir: Aç duranın basireti açılır. Anlayış kabiliyeti artar. Hadis-i şeriflerde, (Aç duranın idraki artar, zekası açılır) ve (Tefekkür, ibadetin yarısı, az yemekse tamamıdır) buyuruldu. (İ. Gazali)
Çok yiyen çok uyur, çok uyuyanın da ömrü boşa geçmiş olur. Çok yiyen sarhoş gibi olur, dimağı yorgunlaşır. Zekası, zihni dumura uğrar. Açlık, kalbde incelik doğurur. Hadis-i şerifte, (Az yiyenin içi nurla dolar ve Allahü teâlâ, az yiyip içen ve bedeni hafif olan mümini sever) buyuruldu. (Deylemi)
Açlıkta arzular kırılır, nefsimiz uysallaşır, serkeşliği kalkar. Çok yemek, gafleti doğurur. Azgın bir atı zaptetmek zor olduğu gibi, çok yedirmekle azan nefsi zaptetmek de zordur. Açlıkla terbiyesi kolaylaşır.
Çok yiyen çok uyur, çok uyuyanın da ömrü boşa geçmiş olur. Çok yiyen sarhoş gibi olur, dimağı yorgunlaşır. Zekası, zihni dumura uğrar. Açlık, kalbde incelik doğurur. Hadis-i şerifte, (Az yiyenin içi nurla dolar ve Allahü teâlâ, az yiyip içen ve bedeni hafif olan mümini sever) buyuruldu. (Deylemi)
Açlıkta arzular kırılır, nefsimiz uysallaşır, serkeşliği kalkar. Çok yemek, gafleti doğurur. Azgın bir atı zaptetmek zor olduğu gibi, çok yedirmekle azan nefsi zaptetmek de zordur. Açlıkla terbiyesi kolaylaşır.
Hadis-i şerifte buyuruldu ki:(İnsan kalbi tarladaki ekin, yemek ise yağmur gibidir. Fazla su ekini kuruttuğu gibi, fazla gıda da kalbi öldürür.) [İ.Gazali]
Her zaman tok olan şefkatsiz ve merhametsiz olur. Tok, açın hâlini bilmez. Çok yiyen sert ve katı kalbli olur. Hadis-i şerifte, (Çok yiyip içmekle kalbinizi öldürmeyin!) buyuruldu. (İmam-ı Gazali)
Sinirlerine hakim olan kimse huzurlu olur. Açlık, günah işleme arzusunu kırar, kötülük etmeye mani olur. Hadis-i şerifte, (Açlık ve susuzluk yoluyla nefisle cihad etmek, Allah yolunda cihad gibidir) buyuruldu. (İmam-ı Gazali)
Çok yiyen çok su içer. Çok su içen çok uyur. Çok uyuyanın ömrü uyku ile geçtiği için dünya ve ahiret kazancına mani olur. Demek ki açlık, sinirleri uyanık, zinde tutar. Fazla tokluk ahmaklığa yol açar. Okuduğunu ezberlemesi ve hatırında tutması zor olur.
İki günde üç defa yemek yemenin normal olduğu bildirilmiştir. (Teshil-ül-menafi)
Az yiyenin vücudu sıhhatli olur. Hadis-i şerifte, (Oruç tutan sağlıklı olur) buyuruldu. (Taberani)
Çok yiyende acıma hissi azalır. Arzuları artar, harama dalar. Gayrimeşru arzuları harekete geçiren yolları tıkamak gerekir. Açlık şeytanın yolunu tıkar. Hadis-i şerifte, (Şeytan, damardaki kan gibi, vücutta dolaşır, açlıkla yolunu daraltın) buyuruldu. (İhya)
1982'de, bir araştırma dini amaçlar için 40 günlük bir oruca başlamaya karar veren bir hastayla alakalı çalışmasını yayınladı. Glikoz düşer. Başlangıçta 96'dan 56'ya düşer. insülin çok çok düşer. 13.5'tan başlayarak çabucak 2.91'e kadar iner ve o şekilde kaldır. Bu neredeyse %80'lik bir düşüştür. Tip 2 diyabet ile hiperinsülinemi gibi bir hastalıktan endişeli iseniz, hiçbir şey insülini düşürmekte oruç tutmakla yarışamaz.
Ama burda konumuz HGH. 0.73'ten başlayarak 9.86'da zirveyi bulur. Bu %1,250'lik bir büyüme hormonu artışıdır. 5 günlük daha kısa bir oruç büyüme hormonunu %300 arttırır. Tüm bu HGH artışı ilaçlar olmadan gerçekleşir.
Metabolizma: Oruç, metabolizmanın hızlanmasına yardımcı olmaktadır. Oruç tutmak sindirim sisteminin dinlenmesini sağlayarak, daha sağlıklı kalori yakmayı sağlar.
Sindirim sistemi sağlığı iyi olmayan kişilerde özellikle Oruç, gıdaların enerjiye dönüştürülmesi ve yağ yakımına ciddi katkıda bulunur.
Düzenli şekilde oruç tutmak, metabolizma sağlığına faydalı olduğu gibi, sağlıklı bağırsak fonksiyona katkı sağlar.
Ömrü Uzatır: İster inanın ister inanmayın az yemek ömür uzatır, çok yaşamayı sağlar. Yapılan bilimsel araştırmalar bazı kültürlerde yapılan diyetleri ömrü uzattığını ortaya koymaktadır. Fakat daha uzun yaşamamız için yabancı kültürlerde yaşamamıza gerek yok.
Yaşamı kısaltan en önemli faktörlerden bir tanesi metabolizmanın yavaş olmasıdır. Oruç yukarıda belirttiğimiz gibi metabolizmayı hızlandırarak uzun yaşamayı sağlar, bunun yanında sindirim sistemi sağlığına oldukça faydalıdır.
Açlığa Direnme: Oruç açılığa direnme gücünü arttırır. Bunun sağlığa faydasıyla alakası ne diyebilirsiniz. Diyetler döneminde çoğumuzun en çok zorlandığı durum yemeden duramamak, özellikle stresli dönemlerde bu durum daha can sıkıcı hal alır.
Oruç 30 gün boyunca devam ettiği için açlığa direnme gücü kazandırmaya yardımcı olur. Ramazan ayından sonra bile belirli aralıklarla oruç tutmaya bünyeyi alıştırabilirsiniz.
Oruç tutmak açlık tecrübesi kazandırarak vücutta hormonların daha sağlıklı çalışmasına katkı sağlar . Yapılan araştırmalar , obeziteden muzdarip olan kişilerin aşırı yemeye teşvik eden sinyallerin düzeltilmesine aynı şekilde oruç faydalı olabilir.
İşte bı hormonların düzenlenmesi noktasına Oruç bir reset butonu şeklinde görev icra edebilir. Oruç yarımıyla hormonlara reset atılır ve açlığa direnme sinyalleri arttırırlır.
Böylece doğru çalışan hormonlar, açlığa girenci arttırarak hem metabolizmanın hızlanmasını, hem sindirim sistemi sağlığının korunmasını, hem de daha hızlı kilo vermeyi sağlayacaktır.
Yeme Alışkanlığını Geliştirir: Oruç yeme alışkanlığı bozukluğunu gidermeye yardımcı olabilir. Yeme alışkanlığı, başta sindirim sağlığı olmak üzere, genel sağlık açısından oldukça önemlidir.
Yeme alışkınlığı oruç yardımıyla düzene sokulurken, doğru beslenme kurallarının bünyeye kabul edilmesini sağlar.
Böylece aşırı yeme alışkanlığını ortadan kaldırarak, obezite ve kilo alma sorunun ortadan kalkmasını sağlar.
Zihinsel Fonksiyonları Arttırır: Bilimsel araştırmalar Orucun zihinsel fonksiyonları arttırdığını ortaya koymaktadır. Beyinde yeni kök hücrelerin oluşmasını destekleyen oruç, bu işleve yardımcı olarak kimyasalların salgılanmasını sağlar.
Bunun yanında, Oruç parkinson ve alzheimer gibi zihinsel hastalıklara karşı koruyucu rol oynamaktadır.
Bağışıklık Sistemini Geliştirir: Oruç tutmak bağışıklık sistemini geliştirir, serbest radikallerin neden olduğu hasarların giderilmesini sağlar, iltihapı azaltır ve kanser hücrelerinin yayılma hızını yavaşlatır.
Bilimsel araştırmalara, hayvanların doğada hasta olduklarında yemeyi azalttıklarını ve dinlendiklerini ortaya koymaktadır. Oruç tutma sürecinde vücut sağlığını olumsuz yönde etkileyen enfeksiyon azalır.
Oruç tutmak bağışıklık sistemini geliştirerek, bir çok hastalıktan korunmaya yardımcı olduğu gibi, bazı hastalıkları tedavisinin hızlanmasına yardımcı olmaktadır.
Kontrol Sistemini Geliştirir: Orucun sağlığa diğer faydası genel anlamda vücudu başta açlık olmak üzere fiziki olarak zor şartlara hazırlamaktır. Günümüzde bazı spor dalları ve yoga aracılığı ile vücut farklı olumsuz fiziki şartlara alıştırmaya çalışılır.
Oruç da aynı şekilde vücudun üzerindeki kontrol sisteminin artmasına faydalıdır. Oruç fiziksel ve bilinçsel olarak vücudun zinde tutulmasına yardımcı olur.
Cildi Temizler, Akneyi Giderir: Oruç genel sağlık açısından oldukça faydalı olduğu gibi, vücudun genel temizliğine ciddi anlamda faydalıdır.
Sindirim sisteminin temizlenmesi dolaylı olarak bütün sistemin temizlenmesini sağlamaktadır. Aç kalınarak karaciğer ve böbreklerdeki toksinlerin temizlenmesini sağlayan Oruç, böylece cilt temizliğine katkıda bulunur.
Orucun Psikolojiye Faydaları
Oruç fiziki olarak sağlığa faydalı olduğu gibi, ruhen kişinin zinde kalmasına yardımcı olduğu bilimsel olarak ispatlanmış bir realitedir.
Psikoloji alanında 21. Yüzyılın en önemli doktorları arasında gösterilen Dr. Otto Buchinger oruç hakkında, ‘‘ oruç tutmak, ameliyatsız, en önmeli biyolojik tedavi yöntemidir’’ demektedir. Ki, Almanya’da oruç tutmayı önererek bir çok hastayı iyileştirmiştir.
Sosyal Dayanışma: Bir kişi İmam Askari’ye sormaktadı ‘‘ Allah Orucu neden mecbur kıldı’’ Cevap ise günümüzdeki en önemli sosyal sorununu ortadan kaldıracak niteliktedi. İmam Askari, ‘‘ Allah, zenginin, fakirin açlık hissini anlaması ve ona merhamet etmesi için emredilmiştir’’ demiştir.
Böyle bir sosyal dayanışma içerisinde yapılan oruç ibadeti insanın uhrevi boyutunun gelişmesine ve kişinin kendisinden sosyal statü veya ekonomik olarak düşük olanlara karşı şefkatli davranmalarını teşvik edecektir…
Böylece, oruç, günümüz toplumunun en büyük hastalığı olan kişilerin birbirine karşı şefkat ve merhamet duygularının artmasını sağmaktadır.
Oruç Ruhsal Şifa: İnsan fiziki ve ruhi yönü olan varlıktır. Fiziki hastalıkların tedavisi için doktorlar seferber olmaktadır, ruhi/psikolojik hastalıklar doktorların yanında asırlardır uygulanan doğal yöntemler kullanılmaktadır.
Günümüzde, başta yoga olmak üzere bir çok spor dalı ve meditasyon yöntemleriyle ruh sağlığının korunması sağlanmıştır.
Fakat bunlardan en önemlilerinden bir tanesi Oruç tutmaktır.
Oruç tutan kişi düşünülenin aksine ruhen ve fiziken yukarıda bilimsel olarak ispatlandığı gibi daha dinçtir.
Oruç, zor fiziki şartlara karşı vücudun direncini arttırır.
Toplumlarda zengin fakir arasında bir bağ kurarak toplumsal barışa katkıda bulunur.
Kişiyi sözünde durmaya ve sözüne vefa göstermesini sağlar. Oruç her sabah Allahla bir nevi sözleşme ve her şartta yememe içmeme anlaşması anlamı taşır. Zorluklara rağmen oruç tutularak verilen söze riayet edilir, böylece bu bir hayat kriteri haline getirilmesi hedeflenir.
İftar ruhen zirvenin yaşandığı andır, çünkü verilen söz tutulmuş ve mükafat alınmaktadır, anlaşma şartlarına uyulmuş kişisel gelişime bir artı daha eklenmiştir. Bu yüzden ruh mutludur.
Kolaylığı ve güzelliği neredeyse herke paylaşabilir ama zorluğu herkes paylaşmak istemez. Oruç, açlığı toplumsal olarak paylaşmayı sağlayarak toplulukta müthiş bir sinerji oluşturur ve toplumun bağlarını güçlendirir.
Oruç aynı zamanda kötü, kırıcı, yıkıcı konuşmalardan, sözlerden ve fillerden de uzak durmak anlamına gelir. Diğer ruh salığı tedavilerinin dışında oruç kişinin bu kötü eylemlerden zihninin temizlenmesini amaçlar
Ramazan ayı boyunca insanların hem fiziksel hem de ruhsal sağlığına zararlı olan maddeler tüketen kişiler ara vererek en azından bir ay boyunca bu tür maddelerin zararından kendi sağlıklarını korurlar ve savunma sisteminin kendisini toparlamasına yardımcı olunur.
Beş çeşit oruç vardır:
1. FARZ ORUÇ: Ramazan orucunun edası ve kazası farzdır. Keffaret oruçlarının tutulması da farzdır.
2. VACİP ORUÇ: Adak oruçları ile bozulan nafile orucun kaza edilmesi vaciptir.
3. SÜNNET ORUÇ: Kamerî aylardan Muharrem ayının 9-10 veya 10-11. günlerinde oruç tutmak sünnettir.
4. MÜSTEHAP ORUÇ: Kameri ayların 13. 14. 15. günleri ile her haftanın Pazartesi ve Perşembe günleri, Şevval ayında 6 gün oruç tutmak müstehaptır.
5. MEKRUH ORUÇ: İki türlü mekruh oruç vardır:
Her zaman tok olan şefkatsiz ve merhametsiz olur. Tok, açın hâlini bilmez. Çok yiyen sert ve katı kalbli olur. Hadis-i şerifte, (Çok yiyip içmekle kalbinizi öldürmeyin!) buyuruldu. (İmam-ı Gazali)
Sinirlerine hakim olan kimse huzurlu olur. Açlık, günah işleme arzusunu kırar, kötülük etmeye mani olur. Hadis-i şerifte, (Açlık ve susuzluk yoluyla nefisle cihad etmek, Allah yolunda cihad gibidir) buyuruldu. (İmam-ı Gazali)
Çok yiyen çok su içer. Çok su içen çok uyur. Çok uyuyanın ömrü uyku ile geçtiği için dünya ve ahiret kazancına mani olur. Demek ki açlık, sinirleri uyanık, zinde tutar. Fazla tokluk ahmaklığa yol açar. Okuduğunu ezberlemesi ve hatırında tutması zor olur.
İki günde üç defa yemek yemenin normal olduğu bildirilmiştir. (Teshil-ül-menafi)
Az yiyenin vücudu sıhhatli olur. Hadis-i şerifte, (Oruç tutan sağlıklı olur) buyuruldu. (Taberani)
Çok yiyende acıma hissi azalır. Arzuları artar, harama dalar. Gayrimeşru arzuları harekete geçiren yolları tıkamak gerekir. Açlık şeytanın yolunu tıkar. Hadis-i şerifte, (Şeytan, damardaki kan gibi, vücutta dolaşır, açlıkla yolunu daraltın) buyuruldu. (İhya)
1982'de, bir araştırma dini amaçlar için 40 günlük bir oruca başlamaya karar veren bir hastayla alakalı çalışmasını yayınladı. Glikoz düşer. Başlangıçta 96'dan 56'ya düşer. insülin çok çok düşer. 13.5'tan başlayarak çabucak 2.91'e kadar iner ve o şekilde kaldır. Bu neredeyse %80'lik bir düşüştür. Tip 2 diyabet ile hiperinsülinemi gibi bir hastalıktan endişeli iseniz, hiçbir şey insülini düşürmekte oruç tutmakla yarışamaz.
Ama burda konumuz HGH. 0.73'ten başlayarak 9.86'da zirveyi bulur. Bu %1,250'lik bir büyüme hormonu artışıdır. 5 günlük daha kısa bir oruç büyüme hormonunu %300 arttırır. Tüm bu HGH artışı ilaçlar olmadan gerçekleşir.
Metabolizma: Oruç, metabolizmanın hızlanmasına yardımcı olmaktadır. Oruç tutmak sindirim sisteminin dinlenmesini sağlayarak, daha sağlıklı kalori yakmayı sağlar.
Sindirim sistemi sağlığı iyi olmayan kişilerde özellikle Oruç, gıdaların enerjiye dönüştürülmesi ve yağ yakımına ciddi katkıda bulunur.
Düzenli şekilde oruç tutmak, metabolizma sağlığına faydalı olduğu gibi, sağlıklı bağırsak fonksiyona katkı sağlar.
Ömrü Uzatır: İster inanın ister inanmayın az yemek ömür uzatır, çok yaşamayı sağlar. Yapılan bilimsel araştırmalar bazı kültürlerde yapılan diyetleri ömrü uzattığını ortaya koymaktadır. Fakat daha uzun yaşamamız için yabancı kültürlerde yaşamamıza gerek yok.
Yaşamı kısaltan en önemli faktörlerden bir tanesi metabolizmanın yavaş olmasıdır. Oruç yukarıda belirttiğimiz gibi metabolizmayı hızlandırarak uzun yaşamayı sağlar, bunun yanında sindirim sistemi sağlığına oldukça faydalıdır.
Açlığa Direnme: Oruç açılığa direnme gücünü arttırır. Bunun sağlığa faydasıyla alakası ne diyebilirsiniz. Diyetler döneminde çoğumuzun en çok zorlandığı durum yemeden duramamak, özellikle stresli dönemlerde bu durum daha can sıkıcı hal alır.
Oruç 30 gün boyunca devam ettiği için açlığa direnme gücü kazandırmaya yardımcı olur. Ramazan ayından sonra bile belirli aralıklarla oruç tutmaya bünyeyi alıştırabilirsiniz.
Oruç tutmak açlık tecrübesi kazandırarak vücutta hormonların daha sağlıklı çalışmasına katkı sağlar . Yapılan araştırmalar , obeziteden muzdarip olan kişilerin aşırı yemeye teşvik eden sinyallerin düzeltilmesine aynı şekilde oruç faydalı olabilir.
İşte bı hormonların düzenlenmesi noktasına Oruç bir reset butonu şeklinde görev icra edebilir. Oruç yarımıyla hormonlara reset atılır ve açlığa direnme sinyalleri arttırırlır.
Böylece doğru çalışan hormonlar, açlığa girenci arttırarak hem metabolizmanın hızlanmasını, hem sindirim sistemi sağlığının korunmasını, hem de daha hızlı kilo vermeyi sağlayacaktır.
Yeme Alışkanlığını Geliştirir: Oruç yeme alışkanlığı bozukluğunu gidermeye yardımcı olabilir. Yeme alışkanlığı, başta sindirim sağlığı olmak üzere, genel sağlık açısından oldukça önemlidir.
Yeme alışkınlığı oruç yardımıyla düzene sokulurken, doğru beslenme kurallarının bünyeye kabul edilmesini sağlar.
Böylece aşırı yeme alışkanlığını ortadan kaldırarak, obezite ve kilo alma sorunun ortadan kalkmasını sağlar.
Zihinsel Fonksiyonları Arttırır: Bilimsel araştırmalar Orucun zihinsel fonksiyonları arttırdığını ortaya koymaktadır. Beyinde yeni kök hücrelerin oluşmasını destekleyen oruç, bu işleve yardımcı olarak kimyasalların salgılanmasını sağlar.
Bunun yanında, Oruç parkinson ve alzheimer gibi zihinsel hastalıklara karşı koruyucu rol oynamaktadır.
Bağışıklık Sistemini Geliştirir: Oruç tutmak bağışıklık sistemini geliştirir, serbest radikallerin neden olduğu hasarların giderilmesini sağlar, iltihapı azaltır ve kanser hücrelerinin yayılma hızını yavaşlatır.
Bilimsel araştırmalara, hayvanların doğada hasta olduklarında yemeyi azalttıklarını ve dinlendiklerini ortaya koymaktadır. Oruç tutma sürecinde vücut sağlığını olumsuz yönde etkileyen enfeksiyon azalır.
Oruç tutmak bağışıklık sistemini geliştirerek, bir çok hastalıktan korunmaya yardımcı olduğu gibi, bazı hastalıkları tedavisinin hızlanmasına yardımcı olmaktadır.
Kontrol Sistemini Geliştirir: Orucun sağlığa diğer faydası genel anlamda vücudu başta açlık olmak üzere fiziki olarak zor şartlara hazırlamaktır. Günümüzde bazı spor dalları ve yoga aracılığı ile vücut farklı olumsuz fiziki şartlara alıştırmaya çalışılır.
Oruç da aynı şekilde vücudun üzerindeki kontrol sisteminin artmasına faydalıdır. Oruç fiziksel ve bilinçsel olarak vücudun zinde tutulmasına yardımcı olur.
Cildi Temizler, Akneyi Giderir: Oruç genel sağlık açısından oldukça faydalı olduğu gibi, vücudun genel temizliğine ciddi anlamda faydalıdır.
Sindirim sisteminin temizlenmesi dolaylı olarak bütün sistemin temizlenmesini sağlamaktadır. Aç kalınarak karaciğer ve böbreklerdeki toksinlerin temizlenmesini sağlayan Oruç, böylece cilt temizliğine katkıda bulunur.
Orucun Psikolojiye Faydaları
Oruç fiziki olarak sağlığa faydalı olduğu gibi, ruhen kişinin zinde kalmasına yardımcı olduğu bilimsel olarak ispatlanmış bir realitedir.
Psikoloji alanında 21. Yüzyılın en önemli doktorları arasında gösterilen Dr. Otto Buchinger oruç hakkında, ‘‘ oruç tutmak, ameliyatsız, en önmeli biyolojik tedavi yöntemidir’’ demektedir. Ki, Almanya’da oruç tutmayı önererek bir çok hastayı iyileştirmiştir.
Sosyal Dayanışma: Bir kişi İmam Askari’ye sormaktadı ‘‘ Allah Orucu neden mecbur kıldı’’ Cevap ise günümüzdeki en önemli sosyal sorununu ortadan kaldıracak niteliktedi. İmam Askari, ‘‘ Allah, zenginin, fakirin açlık hissini anlaması ve ona merhamet etmesi için emredilmiştir’’ demiştir.
Böyle bir sosyal dayanışma içerisinde yapılan oruç ibadeti insanın uhrevi boyutunun gelişmesine ve kişinin kendisinden sosyal statü veya ekonomik olarak düşük olanlara karşı şefkatli davranmalarını teşvik edecektir…
Böylece, oruç, günümüz toplumunun en büyük hastalığı olan kişilerin birbirine karşı şefkat ve merhamet duygularının artmasını sağmaktadır.
Oruç Ruhsal Şifa: İnsan fiziki ve ruhi yönü olan varlıktır. Fiziki hastalıkların tedavisi için doktorlar seferber olmaktadır, ruhi/psikolojik hastalıklar doktorların yanında asırlardır uygulanan doğal yöntemler kullanılmaktadır.
Günümüzde, başta yoga olmak üzere bir çok spor dalı ve meditasyon yöntemleriyle ruh sağlığının korunması sağlanmıştır.
Fakat bunlardan en önemlilerinden bir tanesi Oruç tutmaktır.
Oruç tutan kişi düşünülenin aksine ruhen ve fiziken yukarıda bilimsel olarak ispatlandığı gibi daha dinçtir.
Oruç, zor fiziki şartlara karşı vücudun direncini arttırır.
Toplumlarda zengin fakir arasında bir bağ kurarak toplumsal barışa katkıda bulunur.
Kişiyi sözünde durmaya ve sözüne vefa göstermesini sağlar. Oruç her sabah Allahla bir nevi sözleşme ve her şartta yememe içmeme anlaşması anlamı taşır. Zorluklara rağmen oruç tutularak verilen söze riayet edilir, böylece bu bir hayat kriteri haline getirilmesi hedeflenir.
İftar ruhen zirvenin yaşandığı andır, çünkü verilen söz tutulmuş ve mükafat alınmaktadır, anlaşma şartlarına uyulmuş kişisel gelişime bir artı daha eklenmiştir. Bu yüzden ruh mutludur.
Kolaylığı ve güzelliği neredeyse herke paylaşabilir ama zorluğu herkes paylaşmak istemez. Oruç, açlığı toplumsal olarak paylaşmayı sağlayarak toplulukta müthiş bir sinerji oluşturur ve toplumun bağlarını güçlendirir.
Oruç aynı zamanda kötü, kırıcı, yıkıcı konuşmalardan, sözlerden ve fillerden de uzak durmak anlamına gelir. Diğer ruh salığı tedavilerinin dışında oruç kişinin bu kötü eylemlerden zihninin temizlenmesini amaçlar
Ramazan ayı boyunca insanların hem fiziksel hem de ruhsal sağlığına zararlı olan maddeler tüketen kişiler ara vererek en azından bir ay boyunca bu tür maddelerin zararından kendi sağlıklarını korurlar ve savunma sisteminin kendisini toparlamasına yardımcı olunur.
Beş çeşit oruç vardır:
1. FARZ ORUÇ: Ramazan orucunun edası ve kazası farzdır. Keffaret oruçlarının tutulması da farzdır.
2. VACİP ORUÇ: Adak oruçları ile bozulan nafile orucun kaza edilmesi vaciptir.
3. SÜNNET ORUÇ: Kamerî aylardan Muharrem ayının 9-10 veya 10-11. günlerinde oruç tutmak sünnettir.
4. MÜSTEHAP ORUÇ: Kameri ayların 13. 14. 15. günleri ile her haftanın Pazartesi ve Perşembe günleri, Şevval ayında 6 gün oruç tutmak müstehaptır.
5. MEKRUH ORUÇ: İki türlü mekruh oruç vardır:
a) Muharrem ayının sadece 10. günü, yalnız Cuma veya Cumartesi günleri oruç tutmak, iki orucu iftar etmeksizin birbirine eklemek veya senenin tamamını oruçlu geçirmek "TENZÎHEN MEKRUH"tur.
b) Ramazan bayramının birinci günü ile Kurban Bayramının 4 günü oruç tutmak "TAHRÎMEN MEKRUH"tur.
RAMAZAN'DA ORUÇ TUTAMAYANLAR NE YAPARLAR?
Oruç tutmayacak kadar hasta olanlar, hastaya bakanlar, Ramazan ayında yolculuk yapanlar, gebe veya emzikli olanlar, aşırı yaşlılar ve düşkünler, aybaşı hali veya loğusalık halinde bulunan kadınlar Ramazan ayında oruç tutmazlar. Bunlardan:
a) Aybaşı hali veya loğusalık halinde olan kadınlar ile emzikli ve gebe olan kadınlar, bu özürleri sona erdikten sonra ve Ramazan ayı dışında oruçlarını kaza ederler.
b) Yolcular, yolculukları bitince oruçlarına başlarlar. Ramazan ayında tutamadıkları oruçlarını Ramazan ayından sonra tutarlar.
ORUCA NE ZAMAN VE NASIL NİYET EDİLİR
Orucun sahih olması için niyet etmek şarttır. Niyetsiz oruç makbul değildir.
Ramazan orucuna, akşamdan itibaren kuşluk vaktine kadar niyet edilebilir. Şöyle ki:
Normal olarak oruca, sahur yemeğini yedikten sonra niyet edilir. Ancak sahurda uyanamayıp yeme içme zamanının bittiği imsak vaktinden sonra kalkan bir kimse, güneş doğmuş olsa bile, kuşluk vaktine kadar o günün orucuna niyet edebilir. Yeter ki, imsak vaktinden sonra orucu bozacak bir şey yapmasın.
Sahura kalkmak istemeyen bir kimse, akşamdan sonra yarının orucuna niyet edebilir, geceleyin kalkıp tekrar niyet etmesi gerekmez. Ramazan ayında tutulamayan orucu, başka günlerde kaza ederken niyetin geceleyin "tan yeri ağarmadan önce" yapılması gerekir. Keffaret oruçları da böyledir. Bu oruçlara imsaktan sonra niyet edilmez.
Niyet esasen kalp ile olur. Yani geceleyin, yarın oruç tutacağını kalbinden geçiren kimse niyet etmiş demektir. Oruç tutmak düşüncesi ile sahur yemeğine kalkan kimsenin bu düşüncesi de niyettir. Oruca kalp ile niyet etmek yeterlidir. Ancak kalp ile yapılan bu niyeti dil ile söylemek daha iyidir. Bu sebeple, oruç tutacak olan kimse, hem içinden niyet etmeli, hem de dili ile: "Niyet ettim Ramazan-ı şerifin yarınki orucuna" diye söylemelidir.
ORUÇ NASIL TUTULUR
Oruç, imsâk vaktinde başlar. Oruca niyet eden kimse bu vakitten itibaren herhangi bir şey yiyemez, içemez ve orucu bozan şeyleri yapamaz. Bu durum akşam güneş batıncaya kadar devam eder. Güneş battıktan sonra yiyip içmek sûretiyle orucunu açar. İşte niyet ederek, imsâk vaktinden akşam güneş batıncaya kadar yememek, içmemek, ve orucu bozan şeylerden sakınmakla bir günlük oruç tutulmuş olur.
b) Ramazan bayramının birinci günü ile Kurban Bayramının 4 günü oruç tutmak "TAHRÎMEN MEKRUH"tur.
RAMAZAN'DA ORUÇ TUTAMAYANLAR NE YAPARLAR?
Oruç tutmayacak kadar hasta olanlar, hastaya bakanlar, Ramazan ayında yolculuk yapanlar, gebe veya emzikli olanlar, aşırı yaşlılar ve düşkünler, aybaşı hali veya loğusalık halinde bulunan kadınlar Ramazan ayında oruç tutmazlar. Bunlardan:
a) Aybaşı hali veya loğusalık halinde olan kadınlar ile emzikli ve gebe olan kadınlar, bu özürleri sona erdikten sonra ve Ramazan ayı dışında oruçlarını kaza ederler.
b) Yolcular, yolculukları bitince oruçlarına başlarlar. Ramazan ayında tutamadıkları oruçlarını Ramazan ayından sonra tutarlar.
ORUCA NE ZAMAN VE NASIL NİYET EDİLİR
Orucun sahih olması için niyet etmek şarttır. Niyetsiz oruç makbul değildir.
Ramazan orucuna, akşamdan itibaren kuşluk vaktine kadar niyet edilebilir. Şöyle ki:
Normal olarak oruca, sahur yemeğini yedikten sonra niyet edilir. Ancak sahurda uyanamayıp yeme içme zamanının bittiği imsak vaktinden sonra kalkan bir kimse, güneş doğmuş olsa bile, kuşluk vaktine kadar o günün orucuna niyet edebilir. Yeter ki, imsak vaktinden sonra orucu bozacak bir şey yapmasın.
Sahura kalkmak istemeyen bir kimse, akşamdan sonra yarının orucuna niyet edebilir, geceleyin kalkıp tekrar niyet etmesi gerekmez. Ramazan ayında tutulamayan orucu, başka günlerde kaza ederken niyetin geceleyin "tan yeri ağarmadan önce" yapılması gerekir. Keffaret oruçları da böyledir. Bu oruçlara imsaktan sonra niyet edilmez.
Niyet esasen kalp ile olur. Yani geceleyin, yarın oruç tutacağını kalbinden geçiren kimse niyet etmiş demektir. Oruç tutmak düşüncesi ile sahur yemeğine kalkan kimsenin bu düşüncesi de niyettir. Oruca kalp ile niyet etmek yeterlidir. Ancak kalp ile yapılan bu niyeti dil ile söylemek daha iyidir. Bu sebeple, oruç tutacak olan kimse, hem içinden niyet etmeli, hem de dili ile: "Niyet ettim Ramazan-ı şerifin yarınki orucuna" diye söylemelidir.
ORUÇ NASIL TUTULUR
Oruç, imsâk vaktinde başlar. Oruca niyet eden kimse bu vakitten itibaren herhangi bir şey yiyemez, içemez ve orucu bozan şeyleri yapamaz. Bu durum akşam güneş batıncaya kadar devam eder. Güneş battıktan sonra yiyip içmek sûretiyle orucunu açar. İşte niyet ederek, imsâk vaktinden akşam güneş batıncaya kadar yememek, içmemek, ve orucu bozan şeylerden sakınmakla bir günlük oruç tutulmuş olur.
çok makbule geçti,oruç hakkında kafama takılan bütün soruları cevapladınız Allah razı olsun
ReplyDeleteoruç hakkında vermiş olduğunuz bu bilgiler çok işimi yaradı,kafamdaki bütün soru işaretleri ortadan kalktı,sağolun varolun
ReplyDeleteCok sagolun bilgileriniz bizi aydinlatiyo yanliz benim ogrenmek istedigimi biryerde bulamiyorum dinayet i aradim nasil bir isse telekrete baglanmis mesaj birakin diyo ama onu bile kullanamiyirsun dolu diyorlar ;( umarim beni aydinlatacsk bir cvb alabilirim! İmsak vakti ezan okunurken birsey yiyilip icilirmi ezan baslayinca hemen durmakmi gerekiyo yoksa bitene kadar yeniyomu uyanamamis kisi o anda uyansa ve yese icse ezan bitene kadar buna kaza yada keffaretmi gerekir
ReplyDeleteÖnemli olan imsak vaktidir örneğin;niyet ettiniz ve imsak vaktine 10dk var ama ilacınızı içmeyi unuttuğunuz ve ilacınız aklınıza geldi niyet etmiş olsanız dahi ilacınızı imsak vaktine kadar içebilirsiniz önemli olan imsak vaktidir.İmsak vaktine kadar yeyip içebilirsiniz.Sahur vakti yemek yiyen kişinin ezan okunmuş olsun olmasın imsak vaktinin girmesiyle birlikte yemeye ve içmeye son vermesi gerekir.Bilerek veya bilmeyerek ezan boyunca yemek yemeye devam eden birisinin orucu tehlikeye girer.kaza ile mükellef olur
ReplyDeleteTamamda onu nasil anliycaz vaktin ciktigini bu arada yanit verdiginiz icin cok sagolun
ReplyDeleteKendinize bir imsakiye edinin orada imsak ve sahur vakitleri sabah namazı vakitleri yazar,sabah namazı kaçta okunuyor bakın o vakte kadar yemek yiyebilirsiniz ve o vakte kadar kendinizi ayarlayabilirsiniz
DeleteS.A.hayirli ramazanlar gecen tv izlerken star tvde bir hoca bir aciklama yapti ismini hatirlamiyom ama adetliyken kadinlar oruc tutabilir dedi benle beraber esimde izledi simdi tutturmus artik yemeyecek icmeyeceksin yemem onemli degilde bugune kadar hep yiyorduk arkadaslarimda bende tereddut icinde kaldik acaba nasil yapalim cvb verirseniz seviniriz simdiden agziniza bilginize saglik
ReplyDeleteAleykümselam.Hayırlı Ramazanlar inşallah.
Delete1.Kadınlar Hayız ve Nifas Hallerinde Oruç Tutabilirler mi?
Kadınlar hayız ve nifas hallerinde, oruç tutmazlar (Buharî, Hayz, 1; Müslim, Hayz, 14, 15). Daha sonra tutamadıkları oruçlarını kaza ederler. Bu konuda müçtehitler görüş birliği içindedirler.
2. Oruçlu İken Hayız/ Adet Gören Kadın Ne Yapar?
Oruçlu iken hayız olan/âdet gören kadının orucu bozulmuş olduğundan yeyip içer. Şu kadar var ki, böyle bir kadın, yeyip içebileceği gibi edeben oruçlu gibi davranmaya devam eder.
DAHA FAZLA BİLGİ İÇİN LİNKİ TIKLAYINIZ: http://dua-ogren.blogspot.com.tr/2014/06/oruc-hakknda-skca-sorulan-soru-ve.html#.U7BB4JR_uSo
DeleteAllah razı olsun hocam,bizi bilgilendirdiğiniz için sağolun var olun
ReplyDeletegerçekten çok faydalı bilgiler sunuyor ve bizleri bu konularda aydınlatıyorsunuz Allah sizden razı olsun
ReplyDeleteAllah razı olsun oruç hakkında kafama takılan soruların cevaplarını sayenizde buldum.......
ReplyDeleteMuharrem ayı orucuna niyetlenirken,ramazanda tutamadığımız orucun kazası içinde niyet edilirmi.. örneğin niyet ettim Allah rızası için muharrem ayına hürmeten ve üzerime farz olan kaza orucumu tutmaya..??? Bilgilendirirseniz sevinirim
ReplyDeleteKimi din alimleri edilebileceğini söylerken kimi din alimi muharrem ayında muharrem ayı orucu tutulur,ramazandan tutamadığınız orucun kazası ayrıdır diyorlar.Benim fikrim soracak olursanız önemli olan niyettir,niyet Allah ile kul arasındadır...
Delete