Kurban için vekalet nasıl verilir?,Vekalet Yoluyla Kurban Kesimi,Vekalet Yoluyla Kurban,Vekalet Yoluyla Kurban Kesen Kurumlar,Vekalet Yoluyla Kurban Kesilir mi?,Vekalet ile Kurban Kesmek...
SORU: Kurban için vekâlet nasıl verilir?
CEVAP:Maddeler hâlinde bildirelim:
1- Kurbanı başkasına kestirirken, kalben niyet edip, (Allah rızası için bayram kurbanımı kesmeye seni vekil ettim) demek yeterlidir. Kurbanı başkası alıp başkası kesecekse, (Bayram kurbanımı almaya, aldırmaya, kesmeye ve kestirmeye seni umumi vekil ettim) der. Yahut kısaca, (Kurban işimi hâlletmek için seni umumi vekil ettim) demek de yetişir.
2- Bir kimse, kendisine kurban kesmesi vacip olmasa da, vekil, vacip diye kesse, kurban yine nafile olarak sahih olur. Adak, akika veya nâfile kurban, yanlışlıkla vacib diye kesilse mahzuru olmaz.
3- Kurban kesmeye vekil olan, sahibinden ayrıca izin almadıkça veya umumi vekil edilmedikçe, başkasını kendine vekil yapamaz. Umumi vekil ise başkasını, o da bir başkasını vekil yapabilir.
4- Vekâleten kurban kesene, kimi çok, kimi az para verebilir. Vekil, vekâlet aldığı kimseler adına kurban keser veya başkasına da kestirebilir. Daha sonra vekil, ondan para ister veya istemez, kendi verebilir. İki kurbana yetecek para veren için de, iki kurban alır veya ona iki hisse verir. Yahut iyisinden bir kurban alır, çünkü umumi vekil, tam yetkilidir.
5- Birden çok kişiye vekâlet vermek sahihtir. Bir işe vekil olan iki kişiden biri, tek başına yetkili olamaz. Ancak emaneti vermede, borcu ödemede, kurban kesme gibi işlerde, biri tek başına yetkili olabilir, çünkü bu işlerde vekillerden birinin, diğerinin görüşünü sorması gerekmez. Bir kimse, kurbanını kesmek üzere 4 kişiye vekâlet verse, bu vekillerden biri kesince, ötekilerin görüşünü almaya ihtiyaç yoktur. Kurban, dinimize uygun kesilmiş olur.
6- Bir kimse birine, (Kurban işimi hallet) dese, ona para vermese bile vekâlet vermiş olur. O kişi de bir hayvan alıp kesebilir.
7- Bir kimsenin kendi hayvanını başkası adına kesmesinin caiz olması için, bu kimsenin, kendi hayvanını başkasına veya onun vekiline hediye etmesi, onların da teslim alması, sonra bunu vekil ederek geri verip kestirmeleri gerekir.
8- Başkasının hayvanını ondan habersiz, onun için kurban etmek caizdir.
9- Vekâlet almadan, hanımının adına vacib kurban kesen bir kimse, daha sonra hanımına anlatsa, o da razı olsa, kurban sahih olur.
10- Başkasının hayvanını, ondan izinsiz, kendi için kurban eden, sonra kıymetini öderse, caiz olur. Sahibi kıymetini kabul etmeyip, kesilmiş hayvanı alırsa, sahibi için kurban edilmiş olur.
11- Üzerinde birçok kimsenin vekaleti bulunan kimse, herhangi bir mazeretle bayramın üçüncü günü de kesememişse, Şafii’yi taklit edip dördüncü günü de kesebilir.
12- Kurbanda kanın akması yeter, etin dağıtılması şart değildir. Kan akıtılmakla vacib olan kurban kesilmiş olur. Eğer eti de uygun yerlere verilirse daha çok sevab olur. Etin üçte birini evde bırakmak, üçte birini komşulara, gerisini fakirlere vermek müstehabdır. Hepsini fakirlere vermek veya hepsini evde bırakmak da caizdir.
13- Derisi namaz kılan fakire verilir. Ne olduğu bilinmeyen kimselere verilmez. Veya evde kullanılır. Yahut devamlı kullanılacak bir şey karşılığı verilir. Tükenen bir şey veya para karşılığı satılmaz. Derisi, eti satılırsa, parası fakire sadaka verilir.
SORU: Kurbanını hayır kurumuna hediye etmek isteyen kimse nasıl vekalet verir?
SORU: Kurban satın almak için, umumi vekil olan kimse, bir başkasına, o da bir başkasına umumi vekâlet verebilir mi?
CEVAP:S. Ebediyye'de, İbni Abidin’den alarak deniyor ki:
Vekil, sahibinin izniyle başkasını vekil yapabilir. Kurban satın almaya vekil olan başkasını, bu da başkasını vekil edip, sonuncu vekil satın alsa, sahibi izin verirse caiz olur. (Redd-ül-muhtar)
Demek ki, umumi vekil edilince, zincirleme vekâlet verilebiliyor. Umumi vekil olmayınca, sonuncu vekilin, vekâlet verenden izin alması gerekiyor; ama umumi vekâlet verilince, otomatikman sonuncuya izin verilmiş oluyor. Bu incelik bilinmeyince, vekâlet sahih olmaz sanılıyor. Böyle yanlış düşünenlere itibar etmemelidir.
SORU: 7 kişiyiz. Keseceğimiz kurbanı paylaştırmanın kolay bir yolu var mı?
CEVAP:Kolay yolu var. Ortaklar ilk size vekalet verirken, Bayram kurbanımı kesmeye, kestirmeye ve etini ve derisini istediğin gibi kullanmaya seni umumi vekil ettim derlerse, artık et de sizin olur, istediğinize istediği kadar verebilir veya vermeyebilirsiniz. Et sizin demektir. Hiç ayırmadan öylece fakirlere de verebilirsiniz. Yedi ortağa göz kararı ile de verebilirsiniz.
SORU: Biri adak hayvanı, biri akika, biri de bayram kurbanı kesmem için bana vekalet verdi. Alacağım ineğe bunları da ortak etmem caiz midir?
CEVAP :Evet caizdir.
SORU: Kurban vekaletimi verdiğim kişi, 3 defa "kabul ettim" demesi mi lazım?
CEVAP:Hayır, bir kere demek yeter. Başını sallaması da yeter veya itiraz etmemesi kabul etmesi demektir.
SORU: 7 kişi, vacib kurbanlarını, almaya, aldırmaya, kesmeye kestirmeye, eti dağıtmaya Veli’yi umumi vekil etse; bu 7 kişiden birinin vekaleti vacib değil de Adak olsa, bu kesilen tosunun eti, fakirlerle birlikte zenginlere de verilmiş olsa, ne olur?
CEVAP:Adak olan payı fakirlere vermesi gerekir. Zenginlere yedirirse yedirdiği kadarını tazmin etmesi gerekir. O kadar et alıp fakirlere vermesi gerekir. Kurbana zarar gelmez.
SORU: Bir kimse vatan-ı aslisinin dışında, mesela İzmirli biri Bursa’da birine vekalet verip orada kestirebilir mi?
CEVAP:Evet kestirebilir, kendisi mukim ise vacib sevabı alır kendisi seferi ise nafile sevabı alır.
SORU: Almanya’dan kurbanın parasını Türkiye’ye memleketime gönderdim. Onlar da kurbanlık hayvanı alıp yoksul müslüman bir aileye vermişler. Tabii bu kurban benim ismime kesiliyor, yaptığımız bu iş caiz midir?
CEVAP:Kurban vekalet verenin adına kesiliyorsa eti kime verilirse verilsin kurban sahihtir. Kesilmeyip canlı bir hayvan birine hediye edilirse kurban olmaz, hayvan hediye edilmiş olur. Adınıza kurban diye kesilmişse sahih olur.
SORU: Bazı sebeplerden dolayı vekaleti verirken gerçek isim verilmeyip takma bir isim verilebilir mi?
CEVAP:Evet takma isim de verilebilir. Çünkü Allahü teâlâ onu kimin verdiğini bilmektedir.
SORU: Kurban vekaleti verirken: Benim kurbanımı al kes dağıt bu görevi sana veriyorum denilmiş, umumi vekalet kelimesi kullanılmamış. Vekil edilen kişi de ben senin kurban işini hallettireceğim demiş o da tamam istediğin gibi yap demiş. Bu durumda umumi vekil olmuş sayılır mı?
CEVAP:Evet, umumi vekil olmuş demektir.
SORU: Bir dernekte kurban vekaleti alıyoruz. Bazı kimselere, (Kurbanını almaya, kesmeye kestirmeye bana vekalet verdin mi?) diyoruz. Sadece evet diyorlar. O cümleyi tekrar etmiyorlar. Böyle bir vekalet sahih olur mu?
CEVAP:Sahih olur.
SORU: Ailece kurbanlarımızı hep vekaletle memlekette kestiriyoruz. Bazı kimseler aklımızı karıştırdılar. Bir kaza geçirmiştim. “Bak kurbanınızın kesildiğini bile görmediniz. Kurban belaları def eder. Sizin ki belki de kabul olmadı. Bu sene kurbanınızın kanını görün, kendi elinizle alın kestirin” dediler. Acaba kurbanı görmek, keserken başında bulunmak şart mıdır?
CEVAP:Öyle bir şart yok. Kurbanın kanını görmeyince kurban kabul olmaz diye bir şey yok. Vekil, asıl gibidir. İmkan olursa kurbanın başında bulunmak iyi olur.
SORU: Almanya’da çalışıyorum ve kurbanımı Türkiye’deki ablama göndermek için ne yapmam gerekiyor?
CEVAP:Ablanıza bir kurban parası gönderirsiniz. (Benim adıma bir kurban almaya, etini ve derisini istediğin yere vermeye seni umumi vekil ettim) dersiniz. O da bir kurbanlık aldırır, istediğine kestirir. Etini de dilediği gibi yer. İsterse başkasına da verebilir.
SORU: Bir kişi kurban vekaleti verdi, fakat parasını eksik verdi. 100 lirayı sonra vereceğim dedi veremedi. Başka 2 arkadaş 100 lirayı verdi. Bunu götürüp verdik bu oldu mu?
CEVAP:Evet. Kurban vekaleti verenin para verme şartı yoktur. Eğer gücünüz yetiyorsa, kesecek paranız varsa, o kişiden hiç para almasanız da onun kurbanı sahih olur.
SORU: Zengin, seferde iken, kurbanını vekile kestirse, adak olur mu?
CEVAP:Hayır. Nafile olur.
SORU: Birine, (Benim için bir kurban al, kes) dedim. Alıp kesmiş. (Alacağımı da hediye ettim) dedi. Kurban sahih oldu mu?
CEVAP:Evet.
SORU: Birine (Bana bir koyun getir. Fakat bayramdan önce getirme! Bakacak yerim yok) dedim. O da, ben yok iken, bayramdan önce eve bırakıp gitmiş. Koyun gece ölmüş. Bu koyunu kim öder?
CEVAP:Alışveriş tahakkuk etmemiştir. Siz ödemezsiniz.
SORU: Zengin, bayramın ilk günü, kurbanını kesmek üzere birine verse, vekil de kesmese, bayram da geçmiş olsa ne yapmak gerekir?
CEVAP:Bu hayvanı tasadduk gerekir. Hayvan alınmamışsa bedeli altın olarak yine bir fakire verilir. Böylece borçtan kurtulmak mümkün olur ise de, kurban sevabına kavuşamazlar.
SORU: Eşimden vekâlet almadan, onun adına vacib kurban kesmesi için, bir arkadaşa vekâlet verdim. Sonra hanımdan vekâlet aldım. Böyle yapmam sahih oldu mu?
CEVAP:Sonra eşiniz bunu kabul etmişse sahih olur.
Birini vekil yapmak, îcâb ve kabul ile olur. Yani, (Seni vekil yaptım) ve (Kabul ettim) sözleri veya yazıları ile olur. Vekil, cevap vermeden, işi yapmaya başlasa, kabul etmiş olur. İş habersiz yapıldıktan sonra, sahibinin, izin verdim demesi ile de, vekil etmiş olur. (S. Ebediyye)
"Topluca kurban alınıp kesilirken"
SORU: Kurbanların vekâlet yoluyla topluca kesileceği yerlerde, kurbanları satın alırken, kurban sahipleri adına satın almak şart mıdır?
CEVAP:Şart değildir. Bu lüzumsuz bir iş olur. Kurban satın alınırken, mesela (Bayram günü kesmesi vacib olan kurbanı almaya) diye niyet etmeli. Adaksa, akikaysa, nafileyse, ona göre niyet etmelidir. Artık keserken, tekrar niyet etmek şart değildir. Satın alırken, hiç niyet etmese de olur; fakat kesecek olanı vekil ederken niyet etmelidir. İkisinden biri yeter.
SORU: Toplu olarak kurbanlıkları satın alan kimsenin, kesim yapılmadan önce, kesim yaptıracak kimseye birer birer satış yapması gerekir mi?
CEVAP:Hayır, gerekmez. Bu da yukarıdaki gibi lüzumsuzdur. Vekil asıl gibidir. Vekil, vekâlet verenden para alsa da, almasa da, onun adına kurban keserse, kurban sahih olur. Mutlaka para alması da lazım değildir. Vekil, hayvanları kesene, vekâlet vererek kestirebilir. Hepsi bu kadardır; ama şöyle yapılsa da olur:
Görevli, satın aldığı kurbanlara birer numara bağlar. Vekil asıl gibi olduğu için, deftere yazdığı her numaraya bir kurban sahibinin ismini yazar. Her numaralı hayvan kesilirken, sahiplerinin ismini söyleyerek kasapları vekil eder. Yahut numara yazılı kâğıdı kasaplara verir, bunları bu şahıslar adına kesmeye seni vekil ettim diyebilir. Kesene kurbanı satmak lüzumsuz bir iştir. Asıl gibi olan vekil, zaten bunları satın almıştır. Tekrar birilerine satması gerekmez. Satın aldığı hayvanları kestirmesi yeter.
"Kasaba vekalet"
SORU: Kurbanı kasaba götürüp, (Bunu kes!) demekle vekâlet verilmiş olur mu?
CEVAP:Evet, olur. Bunun gibi, bir kimse birine, (Kurban işimi hâllet!) dese, vekâlet vermiş olur. Vekil, bir hayvan alıp kesebilir. (Kurbanı almaya aldırmaya, kesmeye kestirmeye, etini dilediğin gibi tasarruf etmeye seni umumi vekil ettim) demek şart değildir. Denirse daha iyi olur.
"Kurban için vekâlet"
SORU: Birine kurbanlık hayvanı satın alıp kesmesi için, (Benim kurban işini hallet) dense, vekâlet verilmiş olur mu? O kimse, satın alıyor, kesiyor ve etini bize getiriyor. Bu kurbanlık sahih oluyor mu?
CEVAP:Evet, öyle söylemekle vekâlet verilmiş olur. Vekil, onun adına bir hayvan alıp kesebilir. Hattâ para almasa da, kurban dine uygun kesilmiş olur. (Kurbanı almaya aldırmaya, kesmeye kestirmeye, etini dilediğin gibi tasarruf etmeye seni umumi vekil ettim) demek şart değildir. Denirse daha güzel olur. Denmese de kurban yine sahih olur.
"Kurban parası azsa"
SORU: Vekâletle kurban kesiyoruz. Mesela kurban başına 400 lira gönderiyorlar. 400 liraya kurban almamız imkânsızdır. 100 lira kendimizden katarak 500 liraya alsak veya bir hayvan için bin lira veren de olsa, biz ona bir tane kurban kessek, dinen bir mahzuru olur mu?
CEVAP:Vekil asıl gibidir. Birine vekâlet verince, ona para versek de, vermesek de; az versek de, çok versek de, kesilen kurban sahih olur. Bunun gibi birine hiç para vermeden (Zekâtımı ver!) desek, o da bizim adımıza zekât verse, zekâtımız verilmiş olur. Bu işlerin parayla değil, vekâletle ilgisi vardır. Vekil bu işleri paralı da, parasız da, kendinden para katarak da yapabilir.
"Kurbanda vekil"
SORU: İbni Abidin’de, (Kurban satın almaya vekil olan, başkasını, bu da başkasını vekil edip, sonuncu vekil satın alsa, sahibi izin verirse caiz olur) deniyor. Buna göre, bir vatandaşın bir vakıf yetkilisine veya yetkililerine verdiği vekâletle, vekil edilen kişi başkasını vekil edip o alsa, sahibinden izin alınmadığı için o iş caiz olmuyor. Vakıflar, dernekler niye yanlış iş yapıyorlar?
CEVAP:Yanlış yapılmıyor. Vakfın yetkilisine vekâlet veren, sadece satın almaya vekil etmiyor. Kurbanı almaya, aldırmaya, kesmeye, kestirmeye, etini ve derisini dilediği gibi tasarruf etmeye umumi vekil ediyor. Vekil eden zaten sonuncu vekile de izin vermiş oluyor. Ayrıca izin almak gerekmiyor. İhlâs Vakfı yıllardır bu işi dine uygun olarak yapıyor.
Kentleşmenin ve modern hayatın engellediği birçok iyi, güzel ve doğrudan biri de her yükümlünün kurbanını kendi kesmesi veya başında durarak bir bilene vekalet verip kestirmesidir. Bu imkan birçok yerde elimizden kaydığına göre kurban ibadetini birilerine vekalet vererek ve başında da bulunamayarak yerine getirmek ihtiyaç haline geldi.
Bu ihtiyaç içinde olan kimse, bir hakiki şahsa vekalet verebileceği gibi vakıf, dernek vb.'nin temsilcisine de vekalet verebilir.
Ülkemizde pek çok vakıf ve dernek, yükümlülerden vekalet ve kurban parasını alarak onlar adına kurban satın alıyorlar, kesiyorlar ve baştan bilinen ve izin verilen şekilde kurbanı kullanıyorlar.
Bu uygulamada hükmünün açıklanması gereken birkaç husus var:
A vakfı vekalet yoluyla kurban kesmek üzere yükümlülerden mesela 350'şer lira topluyor. Kurbanı ister yurt içinde ister yurt dışında kessin daha önceden kurbanlık hayvan satıcılarıyla ya bağlantı yapmak veya hayvanları satın almak mecburiyeti vardır. Diyelim ki bin kişiden para topladı, her biri 350 liradan bin koyun alamaz. Ya sürüyü toptan alır veya koyunların kalitesine göre fiyatlandırarak alır. Bu takdirde ilk alışta vekalet verenin parasına koyun (veya ortak büyük baş hayvan) almak mümkün olmaz.
Bana göre iki çözüm yolu vardır:
1.Vakıf veya dernek kurban olacak hayvanları kendi adına farklı fiyatlarla satın alır. Vekalet veren ve tamamı aynı miktarda para ödeyen kimselere, adları okununca kurbanı, topladığı para karşılığında satar (akdin iki tarafını temsil ederek akit yapar) ve kasaba vekaleten kesmesini söyler. Bu birkaç akdin bir anda ve bir arada olması daha başta hazırlanacak ve içinde -yukarıda açıklanan işlemlerin de yer aldığı- bir vekalet sözleşmesine dayanılarak vekalet verenin ismi okunarak da yapılabilir. Birden fazla hizmet veren bir otelde kalmak üzere bir belgeyi imzalayan taraflar, birden fazla akdi bir çırpıda yaparlar ve çağdaş alimler bunu caiz görmüşlerdir.
2. Vakıflar ve dernekler vekalet yoluyla kurbanı nasıl alıp keseceklerini ve kullanacaklarını açıklayan bir sözleşme hazırlarlar. Bu sözleşmeye 'vekalet verenlerden toplanan eşit miktardaki paralar her bir yükümlü namına kurban almaya yetmezse vakıf veya dernek üstünü, hibe yoluyla tamamlayacak, para fazla gelirse sahibi bu fazlayı vakfa hibe etmiş olacak, kesilen kurbanın tamamı veya şu kadarı vakfa ve derneğe verilmiş olacak' diye yazarlar. Bunları bilerek vekalet vermiş olan yükümlü vazifesini yapmış olur, vekil de şartlara uyarak sözleşmeyi icra eder.
Yükümlüler kurban ibadeti, için vekalet verirken muhasebesi sağlam, işlemleri açık ve şeffaf, hizmeti belli, meşru ve önemli olanları tercih etmelidirler. Bu nitelikleri taşıyan birden fazla yer varsa derecelendirmek ve birine yoğunlaşmadan desteği aralarında dağıtmak uygun olur.
CEVAP:Maddeler hâlinde bildirelim:
1- Kurbanı başkasına kestirirken, kalben niyet edip, (Allah rızası için bayram kurbanımı kesmeye seni vekil ettim) demek yeterlidir. Kurbanı başkası alıp başkası kesecekse, (Bayram kurbanımı almaya, aldırmaya, kesmeye ve kestirmeye seni umumi vekil ettim) der. Yahut kısaca, (Kurban işimi hâlletmek için seni umumi vekil ettim) demek de yetişir.
2- Bir kimse, kendisine kurban kesmesi vacip olmasa da, vekil, vacip diye kesse, kurban yine nafile olarak sahih olur. Adak, akika veya nâfile kurban, yanlışlıkla vacib diye kesilse mahzuru olmaz.
3- Kurban kesmeye vekil olan, sahibinden ayrıca izin almadıkça veya umumi vekil edilmedikçe, başkasını kendine vekil yapamaz. Umumi vekil ise başkasını, o da bir başkasını vekil yapabilir.
4- Vekâleten kurban kesene, kimi çok, kimi az para verebilir. Vekil, vekâlet aldığı kimseler adına kurban keser veya başkasına da kestirebilir. Daha sonra vekil, ondan para ister veya istemez, kendi verebilir. İki kurbana yetecek para veren için de, iki kurban alır veya ona iki hisse verir. Yahut iyisinden bir kurban alır, çünkü umumi vekil, tam yetkilidir.
5- Birden çok kişiye vekâlet vermek sahihtir. Bir işe vekil olan iki kişiden biri, tek başına yetkili olamaz. Ancak emaneti vermede, borcu ödemede, kurban kesme gibi işlerde, biri tek başına yetkili olabilir, çünkü bu işlerde vekillerden birinin, diğerinin görüşünü sorması gerekmez. Bir kimse, kurbanını kesmek üzere 4 kişiye vekâlet verse, bu vekillerden biri kesince, ötekilerin görüşünü almaya ihtiyaç yoktur. Kurban, dinimize uygun kesilmiş olur.
6- Bir kimse birine, (Kurban işimi hallet) dese, ona para vermese bile vekâlet vermiş olur. O kişi de bir hayvan alıp kesebilir.
7- Bir kimsenin kendi hayvanını başkası adına kesmesinin caiz olması için, bu kimsenin, kendi hayvanını başkasına veya onun vekiline hediye etmesi, onların da teslim alması, sonra bunu vekil ederek geri verip kestirmeleri gerekir.
8- Başkasının hayvanını ondan habersiz, onun için kurban etmek caizdir.
9- Vekâlet almadan, hanımının adına vacib kurban kesen bir kimse, daha sonra hanımına anlatsa, o da razı olsa, kurban sahih olur.
10- Başkasının hayvanını, ondan izinsiz, kendi için kurban eden, sonra kıymetini öderse, caiz olur. Sahibi kıymetini kabul etmeyip, kesilmiş hayvanı alırsa, sahibi için kurban edilmiş olur.
11- Üzerinde birçok kimsenin vekaleti bulunan kimse, herhangi bir mazeretle bayramın üçüncü günü de kesememişse, Şafii’yi taklit edip dördüncü günü de kesebilir.
12- Kurbanda kanın akması yeter, etin dağıtılması şart değildir. Kan akıtılmakla vacib olan kurban kesilmiş olur. Eğer eti de uygun yerlere verilirse daha çok sevab olur. Etin üçte birini evde bırakmak, üçte birini komşulara, gerisini fakirlere vermek müstehabdır. Hepsini fakirlere vermek veya hepsini evde bırakmak da caizdir.
13- Derisi namaz kılan fakire verilir. Ne olduğu bilinmeyen kimselere verilmez. Veya evde kullanılır. Yahut devamlı kullanılacak bir şey karşılığı verilir. Tükenen bir şey veya para karşılığı satılmaz. Derisi, eti satılırsa, parası fakire sadaka verilir.
SORU: Kurbanını hayır kurumuna hediye etmek isteyen kimse nasıl vekalet verir?
CEVAP:Kurbanını, bir hayır kurumuna hediye etmek isteyen kimse, kurban parasını, bu işle vazifeli kimseye teslim ederken, Allah rızası için bayram kurbanımı almaya aldırmaya, kesmeye ve dilediğine kestirmeye ve etini ve derisini dilediğine vermeye seni umumi vekil ettim demelidir. Vekalet, mektupla, faksla, e-maille veya telefonla da verilir. Kurban parası, önceden verilebildiği gibi, daha sonra da gönderilebilir. Vazifeli kimse, satın aldığı kurbana bir numara bağlar. Bu numarayı ve kurban sahibinin ismini deftere yazar. Kesilirken sahiplerinin ismini söyleyerek kasapları vekil eder. Ancak böyle kesilen kurbanlar sahih olur.
"Kurban vekâleti"
"Kurban vekâleti"
SORU: Kurban satın almak için, umumi vekil olan kimse, bir başkasına, o da bir başkasına umumi vekâlet verebilir mi?
CEVAP:S. Ebediyye'de, İbni Abidin’den alarak deniyor ki:
Vekil, sahibinin izniyle başkasını vekil yapabilir. Kurban satın almaya vekil olan başkasını, bu da başkasını vekil edip, sonuncu vekil satın alsa, sahibi izin verirse caiz olur. (Redd-ül-muhtar)
Demek ki, umumi vekil edilince, zincirleme vekâlet verilebiliyor. Umumi vekil olmayınca, sonuncu vekilin, vekâlet verenden izin alması gerekiyor; ama umumi vekâlet verilince, otomatikman sonuncuya izin verilmiş oluyor. Bu incelik bilinmeyince, vekâlet sahih olmaz sanılıyor. Böyle yanlış düşünenlere itibar etmemelidir.
SORU: 7 kişiyiz. Keseceğimiz kurbanı paylaştırmanın kolay bir yolu var mı?
CEVAP:Kolay yolu var. Ortaklar ilk size vekalet verirken, Bayram kurbanımı kesmeye, kestirmeye ve etini ve derisini istediğin gibi kullanmaya seni umumi vekil ettim derlerse, artık et de sizin olur, istediğinize istediği kadar verebilir veya vermeyebilirsiniz. Et sizin demektir. Hiç ayırmadan öylece fakirlere de verebilirsiniz. Yedi ortağa göz kararı ile de verebilirsiniz.
SORU: Biri adak hayvanı, biri akika, biri de bayram kurbanı kesmem için bana vekalet verdi. Alacağım ineğe bunları da ortak etmem caiz midir?
CEVAP :Evet caizdir.
SORU: Kurban vekaletimi verdiğim kişi, 3 defa "kabul ettim" demesi mi lazım?
CEVAP:Hayır, bir kere demek yeter. Başını sallaması da yeter veya itiraz etmemesi kabul etmesi demektir.
SORU: 7 kişi, vacib kurbanlarını, almaya, aldırmaya, kesmeye kestirmeye, eti dağıtmaya Veli’yi umumi vekil etse; bu 7 kişiden birinin vekaleti vacib değil de Adak olsa, bu kesilen tosunun eti, fakirlerle birlikte zenginlere de verilmiş olsa, ne olur?
CEVAP:Adak olan payı fakirlere vermesi gerekir. Zenginlere yedirirse yedirdiği kadarını tazmin etmesi gerekir. O kadar et alıp fakirlere vermesi gerekir. Kurbana zarar gelmez.
SORU: Bir kimse vatan-ı aslisinin dışında, mesela İzmirli biri Bursa’da birine vekalet verip orada kestirebilir mi?
CEVAP:Evet kestirebilir, kendisi mukim ise vacib sevabı alır kendisi seferi ise nafile sevabı alır.
SORU: Almanya’dan kurbanın parasını Türkiye’ye memleketime gönderdim. Onlar da kurbanlık hayvanı alıp yoksul müslüman bir aileye vermişler. Tabii bu kurban benim ismime kesiliyor, yaptığımız bu iş caiz midir?
CEVAP:Kurban vekalet verenin adına kesiliyorsa eti kime verilirse verilsin kurban sahihtir. Kesilmeyip canlı bir hayvan birine hediye edilirse kurban olmaz, hayvan hediye edilmiş olur. Adınıza kurban diye kesilmişse sahih olur.
SORU: Bazı sebeplerden dolayı vekaleti verirken gerçek isim verilmeyip takma bir isim verilebilir mi?
CEVAP:Evet takma isim de verilebilir. Çünkü Allahü teâlâ onu kimin verdiğini bilmektedir.
SORU: Kurban vekaleti verirken: Benim kurbanımı al kes dağıt bu görevi sana veriyorum denilmiş, umumi vekalet kelimesi kullanılmamış. Vekil edilen kişi de ben senin kurban işini hallettireceğim demiş o da tamam istediğin gibi yap demiş. Bu durumda umumi vekil olmuş sayılır mı?
CEVAP:Evet, umumi vekil olmuş demektir.
SORU: Bir dernekte kurban vekaleti alıyoruz. Bazı kimselere, (Kurbanını almaya, kesmeye kestirmeye bana vekalet verdin mi?) diyoruz. Sadece evet diyorlar. O cümleyi tekrar etmiyorlar. Böyle bir vekalet sahih olur mu?
CEVAP:Sahih olur.
SORU: Ailece kurbanlarımızı hep vekaletle memlekette kestiriyoruz. Bazı kimseler aklımızı karıştırdılar. Bir kaza geçirmiştim. “Bak kurbanınızın kesildiğini bile görmediniz. Kurban belaları def eder. Sizin ki belki de kabul olmadı. Bu sene kurbanınızın kanını görün, kendi elinizle alın kestirin” dediler. Acaba kurbanı görmek, keserken başında bulunmak şart mıdır?
CEVAP:Öyle bir şart yok. Kurbanın kanını görmeyince kurban kabul olmaz diye bir şey yok. Vekil, asıl gibidir. İmkan olursa kurbanın başında bulunmak iyi olur.
SORU: Almanya’da çalışıyorum ve kurbanımı Türkiye’deki ablama göndermek için ne yapmam gerekiyor?
CEVAP:Ablanıza bir kurban parası gönderirsiniz. (Benim adıma bir kurban almaya, etini ve derisini istediğin yere vermeye seni umumi vekil ettim) dersiniz. O da bir kurbanlık aldırır, istediğine kestirir. Etini de dilediği gibi yer. İsterse başkasına da verebilir.
SORU: Bir kişi kurban vekaleti verdi, fakat parasını eksik verdi. 100 lirayı sonra vereceğim dedi veremedi. Başka 2 arkadaş 100 lirayı verdi. Bunu götürüp verdik bu oldu mu?
CEVAP:Evet. Kurban vekaleti verenin para verme şartı yoktur. Eğer gücünüz yetiyorsa, kesecek paranız varsa, o kişiden hiç para almasanız da onun kurbanı sahih olur.
SORU: Zengin, seferde iken, kurbanını vekile kestirse, adak olur mu?
CEVAP:Hayır. Nafile olur.
SORU: Birine, (Benim için bir kurban al, kes) dedim. Alıp kesmiş. (Alacağımı da hediye ettim) dedi. Kurban sahih oldu mu?
CEVAP:Evet.
SORU: Birine (Bana bir koyun getir. Fakat bayramdan önce getirme! Bakacak yerim yok) dedim. O da, ben yok iken, bayramdan önce eve bırakıp gitmiş. Koyun gece ölmüş. Bu koyunu kim öder?
CEVAP:Alışveriş tahakkuk etmemiştir. Siz ödemezsiniz.
SORU: Zengin, bayramın ilk günü, kurbanını kesmek üzere birine verse, vekil de kesmese, bayram da geçmiş olsa ne yapmak gerekir?
CEVAP:Bu hayvanı tasadduk gerekir. Hayvan alınmamışsa bedeli altın olarak yine bir fakire verilir. Böylece borçtan kurtulmak mümkün olur ise de, kurban sevabına kavuşamazlar.
SORU: Eşimden vekâlet almadan, onun adına vacib kurban kesmesi için, bir arkadaşa vekâlet verdim. Sonra hanımdan vekâlet aldım. Böyle yapmam sahih oldu mu?
CEVAP:Sonra eşiniz bunu kabul etmişse sahih olur.
Birini vekil yapmak, îcâb ve kabul ile olur. Yani, (Seni vekil yaptım) ve (Kabul ettim) sözleri veya yazıları ile olur. Vekil, cevap vermeden, işi yapmaya başlasa, kabul etmiş olur. İş habersiz yapıldıktan sonra, sahibinin, izin verdim demesi ile de, vekil etmiş olur. (S. Ebediyye)
"Topluca kurban alınıp kesilirken"
SORU: Kurbanların vekâlet yoluyla topluca kesileceği yerlerde, kurbanları satın alırken, kurban sahipleri adına satın almak şart mıdır?
CEVAP:Şart değildir. Bu lüzumsuz bir iş olur. Kurban satın alınırken, mesela (Bayram günü kesmesi vacib olan kurbanı almaya) diye niyet etmeli. Adaksa, akikaysa, nafileyse, ona göre niyet etmelidir. Artık keserken, tekrar niyet etmek şart değildir. Satın alırken, hiç niyet etmese de olur; fakat kesecek olanı vekil ederken niyet etmelidir. İkisinden biri yeter.
SORU: Toplu olarak kurbanlıkları satın alan kimsenin, kesim yapılmadan önce, kesim yaptıracak kimseye birer birer satış yapması gerekir mi?
CEVAP:Hayır, gerekmez. Bu da yukarıdaki gibi lüzumsuzdur. Vekil asıl gibidir. Vekil, vekâlet verenden para alsa da, almasa da, onun adına kurban keserse, kurban sahih olur. Mutlaka para alması da lazım değildir. Vekil, hayvanları kesene, vekâlet vererek kestirebilir. Hepsi bu kadardır; ama şöyle yapılsa da olur:
Görevli, satın aldığı kurbanlara birer numara bağlar. Vekil asıl gibi olduğu için, deftere yazdığı her numaraya bir kurban sahibinin ismini yazar. Her numaralı hayvan kesilirken, sahiplerinin ismini söyleyerek kasapları vekil eder. Yahut numara yazılı kâğıdı kasaplara verir, bunları bu şahıslar adına kesmeye seni vekil ettim diyebilir. Kesene kurbanı satmak lüzumsuz bir iştir. Asıl gibi olan vekil, zaten bunları satın almıştır. Tekrar birilerine satması gerekmez. Satın aldığı hayvanları kestirmesi yeter.
"Kasaba vekalet"
SORU: Kurbanı kasaba götürüp, (Bunu kes!) demekle vekâlet verilmiş olur mu?
CEVAP:Evet, olur. Bunun gibi, bir kimse birine, (Kurban işimi hâllet!) dese, vekâlet vermiş olur. Vekil, bir hayvan alıp kesebilir. (Kurbanı almaya aldırmaya, kesmeye kestirmeye, etini dilediğin gibi tasarruf etmeye seni umumi vekil ettim) demek şart değildir. Denirse daha iyi olur.
"Kurban için vekâlet"
SORU: Birine kurbanlık hayvanı satın alıp kesmesi için, (Benim kurban işini hallet) dense, vekâlet verilmiş olur mu? O kimse, satın alıyor, kesiyor ve etini bize getiriyor. Bu kurbanlık sahih oluyor mu?
CEVAP:Evet, öyle söylemekle vekâlet verilmiş olur. Vekil, onun adına bir hayvan alıp kesebilir. Hattâ para almasa da, kurban dine uygun kesilmiş olur. (Kurbanı almaya aldırmaya, kesmeye kestirmeye, etini dilediğin gibi tasarruf etmeye seni umumi vekil ettim) demek şart değildir. Denirse daha güzel olur. Denmese de kurban yine sahih olur.
"Kurban parası azsa"
SORU: Vekâletle kurban kesiyoruz. Mesela kurban başına 400 lira gönderiyorlar. 400 liraya kurban almamız imkânsızdır. 100 lira kendimizden katarak 500 liraya alsak veya bir hayvan için bin lira veren de olsa, biz ona bir tane kurban kessek, dinen bir mahzuru olur mu?
CEVAP:Vekil asıl gibidir. Birine vekâlet verince, ona para versek de, vermesek de; az versek de, çok versek de, kesilen kurban sahih olur. Bunun gibi birine hiç para vermeden (Zekâtımı ver!) desek, o da bizim adımıza zekât verse, zekâtımız verilmiş olur. Bu işlerin parayla değil, vekâletle ilgisi vardır. Vekil bu işleri paralı da, parasız da, kendinden para katarak da yapabilir.
"Kurbanda vekil"
SORU: İbni Abidin’de, (Kurban satın almaya vekil olan, başkasını, bu da başkasını vekil edip, sonuncu vekil satın alsa, sahibi izin verirse caiz olur) deniyor. Buna göre, bir vatandaşın bir vakıf yetkilisine veya yetkililerine verdiği vekâletle, vekil edilen kişi başkasını vekil edip o alsa, sahibinden izin alınmadığı için o iş caiz olmuyor. Vakıflar, dernekler niye yanlış iş yapıyorlar?
CEVAP:Yanlış yapılmıyor. Vakfın yetkilisine vekâlet veren, sadece satın almaya vekil etmiyor. Kurbanı almaya, aldırmaya, kesmeye, kestirmeye, etini ve derisini dilediği gibi tasarruf etmeye umumi vekil ediyor. Vekil eden zaten sonuncu vekile de izin vermiş oluyor. Ayrıca izin almak gerekmiyor. İhlâs Vakfı yıllardır bu işi dine uygun olarak yapıyor.
Bu ihtiyaç içinde olan kimse, bir hakiki şahsa vekalet verebileceği gibi vakıf, dernek vb.'nin temsilcisine de vekalet verebilir.
Ülkemizde pek çok vakıf ve dernek, yükümlülerden vekalet ve kurban parasını alarak onlar adına kurban satın alıyorlar, kesiyorlar ve baştan bilinen ve izin verilen şekilde kurbanı kullanıyorlar.
Bu uygulamada hükmünün açıklanması gereken birkaç husus var:
A vakfı vekalet yoluyla kurban kesmek üzere yükümlülerden mesela 350'şer lira topluyor. Kurbanı ister yurt içinde ister yurt dışında kessin daha önceden kurbanlık hayvan satıcılarıyla ya bağlantı yapmak veya hayvanları satın almak mecburiyeti vardır. Diyelim ki bin kişiden para topladı, her biri 350 liradan bin koyun alamaz. Ya sürüyü toptan alır veya koyunların kalitesine göre fiyatlandırarak alır. Bu takdirde ilk alışta vekalet verenin parasına koyun (veya ortak büyük baş hayvan) almak mümkün olmaz.
Bana göre iki çözüm yolu vardır:
1.Vakıf veya dernek kurban olacak hayvanları kendi adına farklı fiyatlarla satın alır. Vekalet veren ve tamamı aynı miktarda para ödeyen kimselere, adları okununca kurbanı, topladığı para karşılığında satar (akdin iki tarafını temsil ederek akit yapar) ve kasaba vekaleten kesmesini söyler. Bu birkaç akdin bir anda ve bir arada olması daha başta hazırlanacak ve içinde -yukarıda açıklanan işlemlerin de yer aldığı- bir vekalet sözleşmesine dayanılarak vekalet verenin ismi okunarak da yapılabilir. Birden fazla hizmet veren bir otelde kalmak üzere bir belgeyi imzalayan taraflar, birden fazla akdi bir çırpıda yaparlar ve çağdaş alimler bunu caiz görmüşlerdir.
2. Vakıflar ve dernekler vekalet yoluyla kurbanı nasıl alıp keseceklerini ve kullanacaklarını açıklayan bir sözleşme hazırlarlar. Bu sözleşmeye 'vekalet verenlerden toplanan eşit miktardaki paralar her bir yükümlü namına kurban almaya yetmezse vakıf veya dernek üstünü, hibe yoluyla tamamlayacak, para fazla gelirse sahibi bu fazlayı vakfa hibe etmiş olacak, kesilen kurbanın tamamı veya şu kadarı vakfa ve derneğe verilmiş olacak' diye yazarlar. Bunları bilerek vekalet vermiş olan yükümlü vazifesini yapmış olur, vekil de şartlara uyarak sözleşmeyi icra eder.
Yükümlüler kurban ibadeti, için vekalet verirken muhasebesi sağlam, işlemleri açık ve şeffaf, hizmeti belli, meşru ve önemli olanları tercih etmelidirler. Bu nitelikleri taşıyan birden fazla yer varsa derecelendirmek ve birine yoğunlaşmadan desteği aralarında dağıtmak uygun olur.
Kurban kesen kasap dua bilmiyorsa bir sıkıntı olurmu
YanıtlaSilbu meseleyi ayrıca bir konu başlığı altında işleyeceğiz bizi takip edin lütfen
YanıtlaSil