Cünüp İken Bebek Emzirmek Caiz midir?,Cünüpken Çocuk Emzirilir mi?,Cünüpken Bebek Emzirmek (Nihat HATİPOĞLU),Cünüpken Bebek Emzirmek(Diyanet),Cenabetken Çocuk Emzirilir mi?;
Anne cünüpken gerekli olduğu zaman çocuğunu emzirebilir; fakat mümkünse hemen gusül abdestti alıp emzirmesi daha güzel olur. Cünüp iken yemek içmekte böyledir . Bu halde bir şey yiyip içmek haram değildir; Fakat mümkünse yemekten önce gusül abdesti almalıdır. Ona imkan yoksa normal almalı veya en azından elini ve ağzını yıkamalıdır ve emziriyorsa özellikle göğüs uclarının temizliğine dikkat etmesi yeterlidir.
İhtiyatlı görüşe göre kadın için de erkek içinde cünübken yemek, içmek mekruhtur. Çünkü kullanılmış suyu içmek mekruhtur. Kullanılmış su abdest ve gusül için kullanılan sudur. Böyle bir su, maddi pislik taşımasa bile, günahları süpürmekle manevi kir taşır.
Ağız yıkanmadan ağıza, alınan su, bedenin bir parçasına (yani ağzına) değmiş ve bu manevi kiri yüklenmiş olur. Yutulmasıyla o kir de yutulur. Ancak cünüp olan kimse, elini ve ağzını yıkadıktan sonra yeyip içebilir. Âdetli ve lohusanın durumu böyle değildir. Onlar yıkanacak zamana gelmedikçe, artıkları kullanılmış su gibi olmaz. Yiyip içebilirler, artıkları temizdir.
Gusletmesi farz olan kadın, ihtiyaç duyduğu anda gusülden önce çocuğunu emzirebildiği gibi, temizlik de yapar, bulaşık da yıkayabilir. Gusülsüzlüğü bu gibi hizmetlerine mâni olmaz.
Ancak, guslü bir namaz vakti geçirecek kadar tehir etmemek gerektiğini de âlimlerimiz ikaz yollu ihtar etmişlerdir. Çünkü, namaz vakti geçtiği halde gusletmemek, namazı kazaya bırakmak demektir. Özürsüz namazı kazaya bırakmak ise câiz değildir.
Bu bakımdan, kendisine gusül farz olan kadın, gusülden önce gereken işleri yapar, temizlikte bulunur, hatta yemek dahi hazırlarsa da, bulduğu ilk fırsatı hemen kullanıp guslünü yapmalı, gusülsüzlüğünü bir namaz vakti çıkıncaya kadar ertelememelidir. Resûl-i Ekrem Efendimiz, guslünü özürsüz erteleyenleri ikaz ettiği hadîsinde cünübün bastığı toprağın kendisine lânet okuyacağını hatırlatmış, guslü tehir etmemeyi tembih buyurmuştur.
Bununla beraber gusülsüz insan, necis de değildir. Mânevî kirlidir, ama necis hükmünü almaz. Ebû Hüreyre (R.A.) Resûl-i Ekrem Efendimize bu mevzuda sorduğu sorusuna şöyle cevap almıştır: Sübhânallah! Hiç mümin necis olur mu?
Demek ki, cünüp insan mânen kirlidir, ama bu kirlilik kendisinden tiksinilmesine sebep olacak necislik hükmünü de almaz.
Gusletmesi farz olan kadın, ihtiyaç duyduğu anda gusülden önce çocuğunu emzirebildiği gibi, temizlik de yapar, bulaşık da yıkayabilir. Gusülsüzlüğü bu gibi hizmetlerine mâni olmaz.
Ancak, guslü bir namaz vakti geçirecek kadar tehir etmemek gerektiğini de âlimlerimiz ikaz yollu ihtar etmişlerdir. Çünkü, namaz vakti geçtiği halde gusletmemek, namazı kazaya bırakmak demektir. Özürsüz namazı kazaya bırakmak ise câiz değildir.
Bu bakımdan, kendisine gusül farz olan kadın, gusülden önce gereken işleri yapar, temizlikte bulunur, hatta yemek dahi hazırlarsa da, bulduğu ilk fırsatı hemen kullanıp guslünü yapmalı, gusülsüzlüğünü bir namaz vakti çıkıncaya kadar ertelememelidir. Resûl-i Ekrem Efendimiz, guslünü özürsüz erteleyenleri ikaz ettiği hadîsinde cünübün bastığı toprağın kendisine lânet okuyacağını hatırlatmış, guslü tehir etmemeyi tembih buyurmuştur.
Bununla beraber gusülsüz insan, necis de değildir. Mânevî kirlidir, ama necis hükmünü almaz. Ebû Hüreyre (R.A.) Resûl-i Ekrem Efendimize bu mevzuda sorduğu sorusuna şöyle cevap almıştır: Sübhânallah! Hiç mümin necis olur mu?
Demek ki, cünüp insan mânen kirlidir, ama bu kirlilik kendisinden tiksinilmesine sebep olacak necislik hükmünü de almaz.
Comments
Post a Comment
Yorum İçin Teşekkürler...