Soru: Selamaleykum benim sorum şu; Bulunduğum ilçede iki tane kadın doğumcu var bunlardan biri erkek biri kadın,kadın olan doktora gitmek istiyorum fakat o doktora gidenler doktorun hiç iyi olmadığını ve ilgilenmediğini,insanları azarladığını,suratsız olduğunu söylüyorlar,erkek kadın doğumcu için ise işinin ehli olduğunu ve iyi bir doktor olduğunu söylüyorlar,bu yüzden bende erkek kadın doğumcuya muayene olup doğumumu erkek kadın doğumcuya yaptırmak istiyorum.Erkek kadın doğumcuya gitsem günaha girmiş olurmuyum,erkek kadın doğumcuya gitmek günah mı?
Hamilelikte veya Doğumda Erkek Doktora Muayene Günah mı? |
Zaruret olmadan avret yerini açmak haramdır. Ama doğum, ameliyat ve sünnet gibi bir zaruret varsa durum değişir. O zaman ihtiyaç nispetine göre avret yerini açabilir. Şayet avretten bir karış kadar açılması kifayet ediyorsa, fazlasının açılması haramdır. Yani belli bir noktanın açılması yeterli ise kalan kısmını açmak ve bakmak haramdır.
Bu konuda varsa hanım doktor tercih edilmesi uygundur. Böyle bir imkan yoksa erkek doğum uzmanına doğum yaptırmakta caizdir.
Hasta bir kadın, muayene, tedavi ve ameliyat gibi şeylere muhtaç olabilir. Ancak kadın, hasta olduğunda ehliyetli bir kadın doktor varsa ona gidip muayene olabilir. Yoksa erkek bir doktora gider tedavisini ona yaptırır. Aksi takdirde erkeğe gitmesi günah ve vebaldir.
Kezalik bir erkek hasta olursa, ehliyetli erkek bir doktor varsa ona gitmeye mecburdur. Yoksa bir kadın doktora gidebilir.
Tedaviye, dolayısı ile sağlıga İslam`ın çok çok önem verdiği bilinen bir gerçektir. Çünkü insanın yaratılış gayesi "ibâdettir" ve ibâdet ancak sağlıkla yapılabilir.Meselâ fıkıh kitaplarının abdest ya da namaz bölümlerinde, "sargı üzerine mesh" diye bir başlık bulunur ve bu başlık altında abdest uzuvlarından birinde ya da bir kaçında yarası bulunup, üzerini sargı vs. ile bağlayan birisinin nasıl abdest alması gerektiği açıklanır. Bu açıklamalara bakan, bu konudaki bütün görüşlerin, yaranın tedavisinden ve sağlıktan yana olduğunu görür. Bunun, sanıyorum hiç bir istisnası yoktur. Hattâ üzeri sarılan bir yara, açılması ve su değmesi hâlinde zarar görecekse, yıllarca sarılı kalsa dahi açılıp o uzvun yıkanması istenmez ve sargının üzeri meshedilir. Burada iyileşmenin sadece gecikmesi dahî zarar sayılır.
Bunu böylece belirledikten sonra; kadının erkek doktora, erkeğin de kadın doktora muayene olmasında da hemen hemen,aynı toleransı görürüz. Doğrusu ben şu ana kadar bunu yasaklayan bir nas görmedik. Hattâ Rasulüllah zamanında dahi kadınlar erkek gazileri, yaralandıklarında tedavi ediyorlardı. Bununla ilgili olarak Rasulüllah Efendimizin (s.a.s.) mahremiyeti söz konusu ettiğini bilmiyoruz. Bunun için her iki cinse veya birine, bir yaş sınırı getirildiğini de bilmiyoruz.
Ne var ki, bunun olağan dışı bir zaruretin gereği olarak bulunduğunu da bilmemiz gerekir: Çünkü yabancı erkek ve kadınların birbirlerini görebilecekleri miktar hadislerle gösterilmiştir. Mahremlik konusunda "bakılması haram olan yerin tutulması ve ten teması da haramdır." diye bir kâide vardır. Buna göre, zaruret olmadıkça, bir doktor, karşı cinsten olan birisini, bakılması haram bölgelerini, yani avretini, görecek ve tutacak şekilde muayene edemez. Bu durumda ve eşit şartlar altında kadın kadın doktora, erkek de erkek doktora muayene olacaktır.
Rastgele gidip karşı cinse muayene olması mahzurlu olur. Çünkü "Zarûretler mahzurlu olanı mübah kılar." diye bir fıkıh kaidesi bulunmakla beraber, bunun hemen yanı başında "zaruretler kendi miktarınca takdir olunur" diye ikinci bir kâide daha vardır. Bunun anlamı şudur: Hiç bir zaruret yokken bir hasta karşı cinse muayene olamaz.Karşı cinse muayene olmasını gerektiren bir zaruret varsa o da kendi miktarını aşamaz. Yani kendi cinsi ile halledemediği hastalığı ve uzvu ne kadarsa, karşı cinsten olan doktora onun ötesini açamaz; gidemez.
Ama şunu da itiraf etmeliyiz ki, bütün bunların sınırları fıkıh kitaplarında net bir şekilde çizilmemiştir. Bu bakımdan aynı hastalığın hem kadın hem de erkek doktoru bulunmakla beraber, erkek daha mahâretli ve daha uzman ise, kadının ona muayene olabilmesi için bir sebep var demektir ve bu durumda kadının erkek doktora gitmesine mâni bir görüş bilmiyoruz. Hattâ parasız muayene eden klinik ya da hastanede erkek doktor varken kadın doktora özel muayene olacak imkânı olmayan bir bayanın o erkek doktora ya da aynı durumdaki erkeğin, kadın doktora muayene olmasını yasaklayan bir ibâre de bilmiyoruz.
Ama şunu da itiraf etmeliyiz ki, bütün bunların sınırları fıkıh kitaplarında net bir şekilde çizilmemiştir. Bu bakımdan aynı hastalığın hem kadın hem de erkek doktoru bulunmakla beraber, erkek daha mahâretli ve daha uzman ise, kadının ona muayene olabilmesi için bir sebep var demektir ve bu durumda kadının erkek doktora gitmesine mâni bir görüş bilmiyoruz. Hattâ parasız muayene eden klinik ya da hastanede erkek doktor varken kadın doktora özel muayene olacak imkânı olmayan bir bayanın o erkek doktora ya da aynı durumdaki erkeğin, kadın doktora muayene olmasını yasaklayan bir ibâre de bilmiyoruz.
Güzellik estetik operasyonları dışında, yine tedavi ile ilgili, diş sağlığı, röntgen ve film, ultrason, tahlil test vs. gibi her türlü ameliye de muâyene ve tedavî hükmündedir. Bunlar için de aynı şeyler söylenir.
Hattâ doktor müslüman dâhî olmayabilir.Bütün bu konular şâri (şeriat koyucu) tarafından sanki biraz da insanların anlayışına ve takvâsına bırakılmış gibidir.
Bunu biraz daha açarsak şöyle diyebiliriz: Mesele tedâvi meselesidir deyip en ufak bir sebeple karşı cinse muayene olan belki haram bir iş işlemiş olmaz, günah almaz ama, bu konuda özel bir gayret gösterip kendi cinsini ve daha ihtiyatlı yöntemi aramayışı onu bir gün bir mahzura düşürebilir. Diğer yönden bu konuda titiz davranıp sağlığına zarar vermeyecek şekilde kendi cinsine muayene olmaya ve şüpheden kaçınmaya çaba gösteren birisi, bu çabası ile ibâdet sevâbını alır. Ayrıca bu çabalar sonunda bir düşüncenin sistemleşmesine ve müesseseleşmesine doğru gidişi kolaylaştıracağından, bu açıdan da bir ibadet sevâbı kazandırır.
Yorumlar
Yorum Gönder
Yorum İçin Teşekkürler...