Ana içeriğe atla

Âdetli-Regl (Hayız) veya Lohusa Olan Bir Kadın Hac ve Umrede Tavaf Yapamazsa Ne Yapması Gerekir?..Hangi İbadetleri Yapar,Hangi İbadetleri yapamaz?

Âdetli veya Lohusa Olan Bir Kadin Hac ve Umrede Tavaf Yapamazsa Ne Yapmasi Gerekir?

Kadın Hayız Halinde Tavaf Yapabilir mi?

Kadınlar hayız ve nifas halinde tavaf yapamazlar. Tavafın dışında bütün hac farzlarını yerine getirebilirler. Ziyaret tavafını bu haller bitince yaparlar. Eğer bu durumda tavaf ederlerse, kendilerine bir sığır veya deve kesmek vacip olur.

Adet Halinde Olan Bir Kadın Vakfe Yapabilir mi?

Adet olan bir kadın, Safa ile Merve Mescid-i Haram'ın içinde olduğu için, bu durumda tavaf edemediği gibi say da yapamaz.

Hayzının Nedeniyle, Farz Olan Tavafı Yapamadan, Memleketine Dönen Kadının Haccı Tamam Olur mu?

Bu durumdaki bir kadının haccı tam olmaz. Haccındaki bu noksanlığı gidermek için senenin müsait bir gününde Mekke-i Mükerreme'ye varıp Kabe-i Muzazzama'yı yedi şavt tavaf etmesi gerekir. Bu tavafın zamanını geciktirdiği için bir koyun veya keçi kurban etmesi gerekir. (Büyük Kadın İlmihali, Rauf Pehlivan; Günümüz Meselelerine Açıklamalı Fetvalar, Mehmed Emre)

Not: Hac ve umreye giden kadınların bu duruma düşmemesi için, tıbbi bir sakınca yoksa, adet geciktirici kullanmaları güzel bir çözüm olur.

Hacca veya umreye giden, tavaf edeceği zamanda âdetli (hayızlı, kanamalı) olan kadınlarımız, orada temizlik günlerine kadar bekleme imkanları varsa beklerler, temizlenince gusleder sonra da tavaflarını yaparlar. Ancak temizlik günlerine kadar bekleme imkanı olmayan kadınlarımız ne yapacaklar?

Devamlı başa gelen ve sorulan bir soru olduğu, ellerde dolaşan fıkıh ve ilmihal kitaplarında da çözümü bulunmadığı (veya zor çözümler ileri sürüldüğü) için, İbn Kayyim el-Cevziyye'nin (v.751/1350; Hanbelî mezhebinde yetişmiş, müctehid derecesinde bir fıkıh âlimidir) bu konudaki yazısını (İ'lâmu'l-muvakkı'în, Kahire, 1955, C., s.25-41) özetleyerek aktarmayı faydalı buldum.

İbn Kayyim, hayızlı kadının tavâf meselesini, "dinin hükümlerinin değişmesi" konusunu açıklarken misal olarak ele alıyor. Ana konunun başlığı ve girişi levhalık bir ifadedir. Başlık şöyle:

Âdetlerin, niyetlerin, durumların, mekanların ve zamanların değişmesi sebebiyle dinin hükümlerinin (kural ve uygulamalarının) da değişmesi.

Giriş:Bu bölüm çok önemli bir konuyu ihtiva etmektedir; bunun bilinmemesi şeriatın büyük ölçüde yanlış anlaşılması, bu yüzden, insanlara faydalar getiren yüce şeriatta bulunması mümkün olmayan birçok zorluk, güçlük ve uygulanamaz hükümler getirmesi (getirdiğinin sanılması) sonucunu doğurmuştur. Şeriat böyle hükümler getirmez; çünkü onun dayandığı temel, insanların dünya ve ahiret hayatında geçerli olan hikmetler ve maslahatlardır (faydalı olanın elde edilmesi, zararlı olandan uzak durulmasıdır).

Şeriat bütünüyle adâlettir, rahmettir, faydadır, hikmettir. Her bir hüküm ki adâletten zulme, rahmetten zıttına, faydadan zarara, hikmet ve yerindelikten saçmalığa ve anlamsızlığa geçmiştir çeşitli yorumlarla şeriata sokulmuş olsa bile ondan değildir, şeriat dışıdır. Şu halde şeriat kullar arasında Allah'ın adâletidir, yarattıkları için rahmetidir, arzında O'nun gölgesidir, O'na ve elçilerinin doğru söylediklerine delalet eden en doğru ve en eksiksiz hikmetidir.

Şeriat, görenlere O'nun ışığıdır, doğru yolu izleyenlere O'nun kılavuzudur, her hastanın ilacı olan tam şifasıdır. O, devamlı izleyenlerin tam ortasında oldukları"Allah'ın doğru yolu"dur. O gözlerin nurudur, gönüllerin hayatıdır, ruhların lezzetidir. Hatadan, günahtan korunma, hayat, gıda, ilaç, şifa, nur ona bağlıdır. 

Varlık âlemindeki her iyilik (hayır) ondan gelmiştir, her kötülük (eksiklik) de onun zayi edilmesinden hasıl olmuştur. Eğer ondan bazı kırıntılar (izler, parçalar) kalmış olmasaydı dünya harap olur, evrenin defteri dürülürdü. O (şeriat) insanların korunmasını, evrenin ayakta durmasını sağlamaktadır. Allah göklerin ve yerin kayıp gitmesini onunla engellemektedir. 
Allah dünyayı harap etmek ve evreni de bitirmek istediğinde onun izlerini huzuruna kaldıracaktır (bizden alacak, biz onu kaybedeceğiz). Şu halde Allah'ın, Elçisi ile gönderiği şeriat (din kuralları) dünyanın direğidir, dünya ve âhiret saadetinin eksenidir.

Bu girişten sonra İbn Kayyim, âdet gören kadının tavâfı konusunda özetle şunları söylemektedir:

Peygamberimiz (s.a.v), Hz. Âişe'ye hitaben, "Kâbe'yi tavaf etmeksizin hac ibadeti yapanın bütün yaptıklarını yap." buyurarak âdetli kadının, temizleninceye kadar Kâbe'yi tavaf etmesini yasaklamıştır. Bu yasağı bazı kimseler, orada kalma ve bu yasağa uyma imkânına bakmaksızın genel zannetmişler, nassın (yasaklayan hadisin) lafzından anlaşılan (dış) anlamını esas almışlar, hayızın tavâfa engel olmasını, namaza engel olması gibi görmüşler, böyle değerlendirmişlerdir. Bunlara karşı iki gurup müctehid vardır:

Hanefîler ve Hanbelîlere göre tavaf için temiz (olmak) namazın şartı gibi bir şart değildir; kurban kesilerek telafi edilebilecek bir ödevdir (vâcib). Bunlara göre hayızlı kadın böylece tavaf yapar ve bir büyükbaş hayvan kurban ederek eksiği giderir.

İkinci guruba göre tavaf için temizlik şartı, namaz için örtünme vb. şartlara benzer; imkan bulunduğunda bu şartlara uyulur, imkan bulunmadığında şartlar terk edilir ve namaz yine kılınır. Bu müctehidlere göre Peygamberimiz (asv) ve ona yakın zamanlarda hac yöneticileri, hayızlı kadınları beklerler, onlar da temizlenip tavaf yaptıktan sonra kafile Mekke'den ayrılırdı. Sonra durum değişti, kafileler hayızlı kadınları beklemez oldular. Bu durumda teorik olarak sekiz çözüm düşünülebilir:

1. Kadın gurubunu terk eder, Mekke'de kalır, temizlenince tavafını yapar ve tek başına veya yabancılarla memleketine döner. Bunun ne kadar sakıncalı olduğu açıktır.

2. Temizlik şartı bulunmadığı için tavaf da düşer; hac tavafsız tamam olur. Bunu söyleyen bir fıkıhçı yoktur, böyle bir çözüm doğru da değildir; çünkü tavaf haccın temel farzlarından biridir.

3. Hayız günlerini biliyorsa ve bunun vakfeden döndükten sonra tavaf günlerine rastlayacağını hesap ediyorsa haccın tavafını öne alır; yani Arafat'a çıkmadan, farz olan tavafını yapar. Bu da mesela vakfe gibi bir rüknün (temel parçanın) yerini değiştirmek demektir ve doğru değildir.

4. Hayız günleri devamlı olarak tavaf günleri ile çakışıyorsa, hayızdan kesilinceye kadar kadına hac farz olmaz. Bu da birçok kadından hac farzını kaldırmak demektir ve isabetli değildir.

5. Haccın diğer kısımlarını yapar orada bekleyip temizlenince yapma imkan yoksa tavafını yapmadan memleketine döner, tavaf yapmadıkça kocası ile cinsel temas yapması yasak olduğu için bunu da yapamaz, sonra imkan bulduğunda tekrar Mekke'ye gider ve temiz olduğunda tavafını yapar. Şeriat böylesine fıtrata aykırı ve zor bir teklif (yükümlülük) getirmemiştir, getirmez.

6. Yolda kalmışlar gibi ihramdan çıkar, memleketine döner, sonra imkan bulunca yeniden haccını yapar. Yolda kalmış, engellenmiş olanlar Mekke'ye ulaşamamışlardır; âdetli kadın ise Mekke'dedir; bu ikisi birbirine kıyas edilemez.

7. Acizler için olduğu gibi bir başkası onun yerine haccını yapar. Hastalık, sakatlık gibi sebeplerle yerine başkasını gönderme ruhsatı burada kullanılamaz; çünkü hayızlı kadının durumu farklıdır.

8. Diğer ibadetlerde nasıl, yerine getirilmesi imkansız veya zor olan şartlar ve kısımlar düşüyor, muaf hale geliyor, geri kalan (mümkün olan) yapılıyorsa, hacda da bu durumda temizlenme şartı kalkar ve kadın hayızlı olarak tavafını yapar, kasten bir eksiklik veya aykırı davranış bulunmadığı için kurban kesmesi de gerekmez. Dinin genel kuralları bizi bu sonuca ulaştırmaktadır.

"Bu çözüme göre hem hayızlının mescide girmesine hem de temizlenmeden tavaf yapmasına imkan veriliyor; halbuki bunlar Peygamberimiz tarafından yasaklanmıştır." şeklindeki itirazın cevabı şudur: Hayızlı kadın, güvenlik vb. zorunlu durumlarda veya orada kalmadan girip öteye geçme niyetiyle mescide girebilir. Burada da tavaf zarureti için mescide girer. Tavaf için temizlenmenin şart olması konusunda başta açıklandığı gibi ihtilaf vardır. "Hayızlı olarak tavaf eder ve bir kurban keser" diyenlere göre temizlenme, tavafın sıhhat şartı olmuyor. Burada temizlik kasten terkedilmiyor, bir mazeretten dolay terk ediliyor. Bekleme imkanı olmadığı için de Peygamberimizin (s.a.v) yasağına aykırı hareket edilmiş olmuyor. Bu çözümde şeriatın dışına çıkılmıyor; şeriatın normal şartlara ait olan bir kuralı, diğer kurallar ile birlikte değerlendirilerek sınırlandırılıyor, mesele bundan ibarettir.

Yorumlar

DUALAR

Aşık Etme Duası (Birini Kendine Aşık Etmek İçin Dua)

Sizlerden gelen sorular; Nihat HATİPOĞLU aşık etme duasını paylaşır mısınız?, ayetel kürsi ile aşık etme duası var mı?, aşık etme duası 14 gün, anında aşık eden dua var mı?, çok tesirli aşık etme duası paylaşır mısınız?, aşık etme duası mishakal, deli gibi aşık etme duası var mı?,en etkili aşk duası paylaşır mısınız?,  denenmiş  birini kendine aşık etme duası var mı..?  şeklinde soruluşmuş sorulardı. Tüm bu soruların cevaplarını aşağıda sizler için paylaştık. Allah ettiğiniz duaları kabul etsin inşallah. Birini Kendine Aşık Etmek İçin Dua-Nihat HATİPOĞLU BİRİNİ KENDİNE AŞIK ETMEK İÇİN DUA (BÜYÜ DEĞİLDİR) ; Erkeği Aşık Etme Duası-Kızı Aşık Etme Duası: Kuvvetli bir celbiye için uygulamadır. Bizzat denenmiş bir uygulamadır, herhangi bir yapılış zamanı yoktur, önerilen okuma düzeni bir hafta boyunca günde 1 defa okumaya niyet etmedir fakat genel anlamda bir hafta dolmadan hacetimiz görülmüş olur. (14 gün okumada ise okumadan sonra 40 gün başka bir işlem ya da okuma yapılmaması

Aşırı Şehvetten Kurtulma Duası

Her ne kadar Allah (azze ve celle) bunu fıtrî olarak zevk ve lezzet gibi hediyelerle birlikte vermiş olsa da kişi bu hissi kontrol altında tutmadığı taktirde hem dünyâ hem âhiret cihetiyle zor durumda kalacaktır. Fikri haram, bakışı haram, meylî haram olan kişi zinâ gibi büyük bir günahla karşı karşıya gelecektir. Bedenen bunu yapmasa da uzuvları ile bir bakıma zinâ işlemiş olacaktır. Peki bu histen nasıl kurtulacağız? Şehvetten Kurtulma Duası Bismillahirrahmanirrahim, Allahumme yâ senede men lâ senede lehü. Ve yâ zuhre men lâ zuhre lehü. Ve yâ câmi’eşşettâti. Ve ya râhimel emvâti. İrhamni rahmeten tuğninî biha an rahmeti men sivâke. Allahumme lâ emlikü linefsi nef’an ve la dârren ve lâ mevten ve lâ hayâten ve lâ nüşûran. Allahumme vessî’li fîmâ rezaktenî. Ve bârik li fîmâ ve hebtenî. İnneke alâ külli şey’in kadîr. Ve lâ tusallit aleyye bizünûbi men lâ yerhamunî yâ erhamerrâhimîn. Verzuknî hayre’ddünya vel âhireti yâ Rabbel âlemîn. İlahi, in afevteni fe lâ yenkusu fî mülkike şey

Define Duası (Define Bulmak İçin veya Define Bulunduğunda Okunacak Dualar)

Bu konuda sizlerden gelen soruların bazıları; havas ilmiyle define bulmayı anlatırmısınız?,altın bulduran dualar var mı?,define bulmak için istihare nasıl yatılır?,define rüyasına yatmak gerçek mi?, rüyada define yeri görmek için okunacak dua var mı?,para bulma duası var mı?.. şeklinde sorulmuş sorulardı.Bizde her zaman ki gibi sorularınızı cevapsız bırakmadık ve sormuş olduğunuz tüm soruların cevaplarını aşağıda sizler için paylaştık. Define Bulmak İçin veya Define Bulunduğunda Okunacak Dualar Hazine yada Define ararken okunması gereken dualar; Şüpheli yerde bir (1) defa Euzu Besmele çektikten sonra yedi (7) defa Ayetel Kürsü okuyun. Her okuduğunuz da o bölgenin (gömü'nün) sağına soluna her yerine okuyun çember içine vs. alın. Bu o bölgedeki (gömü de) eğer tılsım, cin, vs varsa Ayetel Kürsünün koruma azamati geçene kadar orada size hiç bir cin zarar veremez. Sonra Kuran'ı Kerimde Vakia Suresi vardır,bu sureyi orada kıbleye karşı on (10) defa okuyun okuduktan sonra hiç

Çevirgel Duası (Gideni Geri Getirme Duası)

Çevirgel Duası, Çevirgel Duası Orjinal,Çevirgel Duası Ne zaman Okunur?,Dilek Duası,Çevirgel Duası Nasıl Okunur?,Çevirgel Duası-Nihat HATİPOĞLU... Dua'i çevirgel günümüze kadar taşınan bir duadır. Bu dua ile neler yapılabilir?.. Eşler ve evli çiftler arasında olan dargınlık, kırgınlıklardan dolayı evini ve ailesini yüz üstü bırakıp terk eden veya başka bir metres tutup ailesini bırakıp onun peşine takılan, giden bundan dolayı aileyi mağdur bırakan, eşlerden her hangi birisini geri çevirmek, aşıkları birleştirmek, terk edilmiş kalpleri geri kazanmak, sevdiğini yeniden aşık etmek,  sevdiğin birisini yeniden geri getirmek, birini kendine aşık etmek için tertiplenmiş bir dua'dır. Çevirgel - Döngel Duasını Okumanı Şartları: Önce amele niyet edip abdest alınmalı kıbleye dönüp 2 rekat Allah rızası için namaz kılınmalı ve on tövbe, on salavatı şerife, on kelimeyi tehvid okuyup duya ondan sonra başlanmalıdır. Dua bittikten sonrada 3 ihlas 1 fatiha okuyup peygamber ve ashabın

Nihat HATİPOĞLU'nun Eşi Emel HATİPOĞLU Kimdir?

Sizden Gelen Sorular : Nihat HATİPOĞLU Evli mi?,Nihat HATİPOĞLU'nun Eşi Kimdir?,Emel HATİPOĞLU Kimdir?.. Ünlü ilahiyat profesörü Nihat Hatipoğlu sosyal medyada dolaşan bir fotoğraf nedeni ile birden bire gündeme bomba gibi düştü. Tesettürlü ancak oldukça bakımlı genç bir kadın hayranı ile çekilen fotoğrafı basına yayılan Nihat Hatipoğlu, konu hakkında sert konuştu. Bazı internet kullanıcıları fotoğraftaki genç kadının Nihat Hatipoğlu'nun eşi olduğu bile iddia edildi ve Hatipoğlu ilginç eleştirilere maruz kaldı. GENÇ KADINLA EVLENECEK DİYENLER OLDU  Nihat Hatipoğlu' nun genç ve güzel tesettürlü bir kadın hayranı ile çektirdiği fotoğraf adeta olay oldu. Nerede çekildiği bilinmeyen fotoğraf, kısa sürede sosyal medyada en çok paylaşılanlar arasına girdi. Bu kare üzerinden bazı kesimler ünlü ilahiyatçıyı eleştirirken, bazıları da fotoğrafın son derece normal olduğunu savundu.  NİHAT HOCA ÇIKAN HABERLERE İSYAN ETTİ   Bu kare üzerinden bazı kesimler ünlü