Cuma Namazı Kılmak İçin Kaç Kişi Olmalı-Nihat HATİPOĞLU,Hanefi Mezhebine Göre Cuma Namazı Kaç Kişi ile Kılınır?,Cuma Cemaati Hareketi,Şafi Mezhebine Göre Cemaat En az Kaç Kişiden Oluşur?,İki Kişi Cemaatle Namaz Nasıl Kılınır?,Cuma Namazında 2 Kişi ile Cemaat Olur mu?..
Hanefî mezhebine göre cuma namazı için cemaatin en az miktarı, imam haricinde üç kişinin bulunmasıdır. İmam Ebû Yusuf’a göre imamdan başka en az iki kişi olması da yeterlidir.
Şâfiî ve Hanbelî mezheplerinin meşhur görüşüne göre cuma için en az kırk kişi bulunmalıdır.
Mâlikîler imamdan başka en az on iki kişiden oluşan cemaatle cuma namazı kılınabileceği görüşüyle birlikte mezhebe hâkim olan kanaat cemaatin sayı ile değil asgari bir köy nüfusuna göre belirlenmesidir. (Hayreddin Karaman, “Cuma”,Diyanet İslam Ansiklopedisi, c: 8, s: 86.)
Cuma namazıyla ilgili ayet şöyledir:
“Müminler! Cuma günü namaz için çağrı yapıldığında hemen Allah’ı anmaya yönelin ve alım satımı bırakın. Bilseniz bu sizin için daha hayırlıdır. Namaz bitince hemen yeryüzüne dağılın ve Allah’ın lütfundan isteyin. Allah’ın adını çokça anın ki umduğunuza kavuşanız.” (Cuma 62/9–10)
Bu ayette ve Hz. Peygamberden nakledilen hadislerde cuma namazının kılınabilmesi için asgari cemaat sayısı belirtilmemiştir. Fakat ayet-i kerimede “alım satımı bırakın” ifadesinden cumanın kılınacağı yerin pazarı da olan bir yerleşim yeri olması gerektiği anlaşılmaktadır. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem zamanında da Medine çevresindeki küçük yerleşim yerlerinde cuma kılınmamış olması, yerleşim yerlerinden uzak yerlerde çok az bir cemaat sayısıyla cuma kılınamayacağını göstermektedir. Dolayısıyla cuma namazı kılınması için en az şu kadar cemaat olmalıdır şeklinde tam bir sayı belirtmek mümkün değildir.
Vakit namazlarının farzlarında, biri imam diğeri cemaat olmak üzere iki kişiyle de olsa cemaatle namaz kılınır. İmama uyan çocuk olsa da olur. Bu nedenle evde, iş yerinde, bağda, her nerede olursa olsun, iki kişi vakit namazlarını cemaatle kılabilirler. Böylece cemaat sevabını alırlar.
Cuma namazı ise, ancak cemaatle kılınan bir namaz olup münferiden, yani tek başına kılınamaz. Diğer farz namazlarda imamla birlikte bir kişinin bulunması cemaat için yeterli olduğu halde, cuma namazında cemaat olabilmek için daha fazla kişinin bulunması, yani cemaati oluşturanların belli bir sayının altında olmaması gerekir.
Cuma namazı kılabilmek için gerekli asgari sayının kaç olduğu hususunda farklı görüşler bulunmaktadır.
Hanefî mezhebinde, İmam Ebû Hanîfe ve İmam Muhammed'e göre, cuma namazı için imamın dışında en az üç kişinin daha bulunması şarttır. Bunlar yolcu veya hasta da olsalar bu şart yerine gelmiş sayılır. İmam Ebû Yûsuf'a göre ise, imamın dışında en az iki kişinin bulunması gerekir.
Cuma namazının geçerli olması için, cemaatin sayısı, İmam Ebû Hanîfe'ye göre en azından birinci rek`atın secdesine kadar aranılan asgari sayının altına düşmemeli, hiç değilse bu süre içinde imamla birlikte hazır olunmalıdır. Ebû Yûsuf ve Muhammed'e göre iftitah tekbiri alınıncaya kadar, Züfer'e göre ise ikinci rek`attan sonra teşehhüt miktarı oturuncaya kadar hazır bulunulmalıdır. Cemaati oluşturan kişiler daha önce dağılırlarsa cuma namazı geçersiz olur, yeni baştan öğle namazını kılmak gerekir.
Şâfiî'ye göre ise, bir yerde cuma namazı kılabilmek için akıllı (âkıl), bulûğa ermiş (ergen, bâliğ), hür, erkek, mukim ve oraya yerleşmiş olan en az kırk yükümlünün bulunması şarttır. Buna göre, bir yerde kırk kişi bulunsa da, bu kırk kişiden bir kısmı kadın veya yolcu olsa, ya da ticaret veya öğrenim görme gibi bir amaçla orada bulunuyor olsalar, bu kimselerden oluşan kırk kişiyle cuma namazı kılınamaz.
Hanefî mezhebine göre cuma namazı için cemaatin en az miktarı, imam haricinde üç kişinin bulunmasıdır. İmam Ebû Yusuf’a göre imamdan başka en az iki kişi olması da yeterlidir.
Şâfiî ve Hanbelî mezheplerinin meşhur görüşüne göre cuma için en az kırk kişi bulunmalıdır.
Mâlikîler imamdan başka en az on iki kişiden oluşan cemaatle cuma namazı kılınabileceği görüşüyle birlikte mezhebe hâkim olan kanaat cemaatin sayı ile değil asgari bir köy nüfusuna göre belirlenmesidir. (Hayreddin Karaman, “Cuma”,Diyanet İslam Ansiklopedisi, c: 8, s: 86.)
Cuma namazıyla ilgili ayet şöyledir:
“Müminler! Cuma günü namaz için çağrı yapıldığında hemen Allah’ı anmaya yönelin ve alım satımı bırakın. Bilseniz bu sizin için daha hayırlıdır. Namaz bitince hemen yeryüzüne dağılın ve Allah’ın lütfundan isteyin. Allah’ın adını çokça anın ki umduğunuza kavuşanız.” (Cuma 62/9–10)
Bu ayette ve Hz. Peygamberden nakledilen hadislerde cuma namazının kılınabilmesi için asgari cemaat sayısı belirtilmemiştir. Fakat ayet-i kerimede “alım satımı bırakın” ifadesinden cumanın kılınacağı yerin pazarı da olan bir yerleşim yeri olması gerektiği anlaşılmaktadır. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem zamanında da Medine çevresindeki küçük yerleşim yerlerinde cuma kılınmamış olması, yerleşim yerlerinden uzak yerlerde çok az bir cemaat sayısıyla cuma kılınamayacağını göstermektedir. Dolayısıyla cuma namazı kılınması için en az şu kadar cemaat olmalıdır şeklinde tam bir sayı belirtmek mümkün değildir.
Vakit namazlarının farzlarında, biri imam diğeri cemaat olmak üzere iki kişiyle de olsa cemaatle namaz kılınır. İmama uyan çocuk olsa da olur. Bu nedenle evde, iş yerinde, bağda, her nerede olursa olsun, iki kişi vakit namazlarını cemaatle kılabilirler. Böylece cemaat sevabını alırlar.
Cuma namazı ise, ancak cemaatle kılınan bir namaz olup münferiden, yani tek başına kılınamaz. Diğer farz namazlarda imamla birlikte bir kişinin bulunması cemaat için yeterli olduğu halde, cuma namazında cemaat olabilmek için daha fazla kişinin bulunması, yani cemaati oluşturanların belli bir sayının altında olmaması gerekir.
Cuma namazı kılabilmek için gerekli asgari sayının kaç olduğu hususunda farklı görüşler bulunmaktadır.
Hanefî mezhebinde, İmam Ebû Hanîfe ve İmam Muhammed'e göre, cuma namazı için imamın dışında en az üç kişinin daha bulunması şarttır. Bunlar yolcu veya hasta da olsalar bu şart yerine gelmiş sayılır. İmam Ebû Yûsuf'a göre ise, imamın dışında en az iki kişinin bulunması gerekir.
Cuma namazının geçerli olması için, cemaatin sayısı, İmam Ebû Hanîfe'ye göre en azından birinci rek`atın secdesine kadar aranılan asgari sayının altına düşmemeli, hiç değilse bu süre içinde imamla birlikte hazır olunmalıdır. Ebû Yûsuf ve Muhammed'e göre iftitah tekbiri alınıncaya kadar, Züfer'e göre ise ikinci rek`attan sonra teşehhüt miktarı oturuncaya kadar hazır bulunulmalıdır. Cemaati oluşturan kişiler daha önce dağılırlarsa cuma namazı geçersiz olur, yeni baştan öğle namazını kılmak gerekir.
Şâfiî'ye göre ise, bir yerde cuma namazı kılabilmek için akıllı (âkıl), bulûğa ermiş (ergen, bâliğ), hür, erkek, mukim ve oraya yerleşmiş olan en az kırk yükümlünün bulunması şarttır. Buna göre, bir yerde kırk kişi bulunsa da, bu kırk kişiden bir kısmı kadın veya yolcu olsa, ya da ticaret veya öğrenim görme gibi bir amaçla orada bulunuyor olsalar, bu kimselerden oluşan kırk kişiyle cuma namazı kılınamaz.
Ayrıca, bu kırk kişinin hepsi veya bir kısmı, yazın veya kışın ya da her iki mevsimde göç eden göçebelerden oluşuyorsa, bu durumda da, cuma namazı eda edilemez. Hatta bu kırk kişinin içinde Fâtiha sûresini okuyamayan bir ümmî bulunsa bu kimse sayıdan düşürülür ve bu durumda sayı kırktan aşağıya indiği için, bu kimselerle de cuma namazı sahih olmaz. Ancak Fâtiha sûresini okumayı öğrenmek için gayret gösterdiği halde bunu henüz başaramamış kimseler sayıya dahil edilir.
Cuma namazını kıldıran kişinin yolcu olması durumunda, kendi dışında kırk kişinin bulunması gerekir.
Ayrıca, bu mezhebe göre, namazın herhangi bir bölümünde veya hutbe esnasında sayı kırktan aşağıya düşerse namaz fâsid olur.
Hanbelîler'in görüşü de genel hatlarıyla Şâfiî mezhebinin görüşü gibidir.
Mâlikî mezhebinde meşhur ve tercih edilen görüşe göre, cuma namazı için cemaatin imamdan başka en az on iki kişi olması şarttır. Ancak İmam Mâlik'ten bu konuda kesin bir sayı belirlemeksizin, kırk kişiden az sayıda olan bir cemaatle cuma namazı kılınabilirse de üç dört kişi gibi az bir sayı ile kılınamayacağı yönünde bir görüş de nakledilmektedir. Mâlikîler'e göre cuma namazında imamın mukim olması şarttır.
Ayrıca, bu mezhebe göre, namazın herhangi bir bölümünde veya hutbe esnasında sayı kırktan aşağıya düşerse namaz fâsid olur.
Hanbelîler'in görüşü de genel hatlarıyla Şâfiî mezhebinin görüşü gibidir.
Mâlikî mezhebinde meşhur ve tercih edilen görüşe göre, cuma namazı için cemaatin imamdan başka en az on iki kişi olması şarttır. Ancak İmam Mâlik'ten bu konuda kesin bir sayı belirlemeksizin, kırk kişiden az sayıda olan bir cemaatle cuma namazı kılınabilirse de üç dört kişi gibi az bir sayı ile kılınamayacağı yönünde bir görüş de nakledilmektedir. Mâlikîler'e göre cuma namazında imamın mukim olması şarttır.
Comments
Post a Comment
Yorum İçin Teşekkürler...