Ölen Kardeşin Karısıyla Evlenmeye Ne denir?,Ölen Kardeşin Eşiyle Evlenmeye Ne denir?,Yengeyle Evlenme Töresi,Yenge ile Evlenmek Caiz mi?,Levirat nedir?,Yengeyle Evlenmek Caiz mi?,Levirate,Levirat Evlilik...
Evlilikte tarafların rızası aranır. Bu, olmazsa olmaz bir şarttır. Yani kocası ölen kadın veya kayınbiraderi, böyle bir evlilik yapmak istemiyorlarsa kimse onları böyle bir evliliğe zorlayamaz. Bu konuda örfe/âdete/töreye itibar edilmez. Fakat hem erkek hem de kadın isterlerse evlenebilirler.
Yani bir erkeğin, ölen kardeşinin veya abisinin hanımı ile evlenmesi dini olarak caizdir,ahlaki boyutu bizim alanımıza girmediği için yorum yapamayız fakat bir kişinin yengesini (çok ama çok zaruri bir durum yoksa) kendisine eş yapması ahlaki olarak çok çirkindir. Bu konuda kadın ve erkek rıza gösteriyorsa, evlenmelerinde dinen bir mahzur yoktur
Kız veya erkek ölüm, şiddetli dayak veya uzun müddet hapis tehdidiyle nikâh akdine zorlanırlarsa, yapılan evlenme akdi fasit olur.
Resulullah (a.s.m.) bu hususta şöyle buyurmuşlardır:
“Cenab-ı Hak, hatâ, unutma ve zorlanma ile yapılan amellerden dolayı ümmetimi benim için affetti.” (İbni Mâce, Talâk, 16)
İmam Neseî’nin rivayet ettiği şu hadis-i şerif bu meseleye çok güzel bir ışık tutmaktadır:
Ensar’dan Hidame’nin kızı Hansa, Hz. Âişe’nin huzuruna girer ve şu şikâyette bulunur:
“Babam itibarını arttırmak için beni kardeşinin oğlu ile evlendirdi. Ben ise istemiyorum.”
Hazret-i Âişe, “Resulullah (a.s.m.) gelinceye kadar bekle.” diye oturtur.
Resulullah (a.s.m.) teşrif edince, Hz. Âişe durumu ona anlatır. Resulullah (a.s.m.) hemen kızın babasını çağırtır ve evlenme yetkisini kıza verir.
Bunun üzerine Hansâ Resulullaha (a.s.m.) şöyle der:
“Yâ Resulallah! Ben babamın yaptığı bu nikâhı kabul ediyorum, ancak babaların, kızlarına evlilikte böyle yetkisinin olmadığını bildirmek istedim.” (Neseî, Nikâh, 36)
Burada babaların yetkisinin alınmasından maksadın, kızlarını zorla evlediremeyeceklerini anlıyoruz. Yukarıdaki her iki hadis de, kızın rızasının evliliğin sahih olmasının şartlarından birisi olduğunu göstermektedir. Zorlama, rızayı ortadan kaldırdığından evlilik sahih olmamaktadır.
Bu hüküm cumhur olarak bildiğimiz müçtehid imamların ekserisinin görüşüdür. Yalnız Hanefi mezhebi bu hususta farklı bir görüş bildirir. Onlara göre, esas itibariyle rıza, nikâhın sıhhatinin şartlarından değildir. Bu meseleye delil olarak nikâh akdinde ciddiyetin de, şakanın da aynı hükümde olduğuna dair hadis-i şerifi getirirler.
Ancak, cumhurun bu husustaki görüşü kurulacak yuvanın sıhhati ve tarafların mağduriyetini önleme açısından daha isabetlidir.
Yani bir erkeğin, ölen kardeşinin veya abisinin hanımı ile evlenmesi dini olarak caizdir,ahlaki boyutu bizim alanımıza girmediği için yorum yapamayız fakat bir kişinin yengesini (çok ama çok zaruri bir durum yoksa) kendisine eş yapması ahlaki olarak çok çirkindir. Bu konuda kadın ve erkek rıza gösteriyorsa, evlenmelerinde dinen bir mahzur yoktur
Kız veya erkek ölüm, şiddetli dayak veya uzun müddet hapis tehdidiyle nikâh akdine zorlanırlarsa, yapılan evlenme akdi fasit olur.
Resulullah (a.s.m.) bu hususta şöyle buyurmuşlardır:
“Cenab-ı Hak, hatâ, unutma ve zorlanma ile yapılan amellerden dolayı ümmetimi benim için affetti.” (İbni Mâce, Talâk, 16)
İmam Neseî’nin rivayet ettiği şu hadis-i şerif bu meseleye çok güzel bir ışık tutmaktadır:
Ensar’dan Hidame’nin kızı Hansa, Hz. Âişe’nin huzuruna girer ve şu şikâyette bulunur:
“Babam itibarını arttırmak için beni kardeşinin oğlu ile evlendirdi. Ben ise istemiyorum.”
Hazret-i Âişe, “Resulullah (a.s.m.) gelinceye kadar bekle.” diye oturtur.
Resulullah (a.s.m.) teşrif edince, Hz. Âişe durumu ona anlatır. Resulullah (a.s.m.) hemen kızın babasını çağırtır ve evlenme yetkisini kıza verir.
Bunun üzerine Hansâ Resulullaha (a.s.m.) şöyle der:
“Yâ Resulallah! Ben babamın yaptığı bu nikâhı kabul ediyorum, ancak babaların, kızlarına evlilikte böyle yetkisinin olmadığını bildirmek istedim.” (Neseî, Nikâh, 36)
Burada babaların yetkisinin alınmasından maksadın, kızlarını zorla evlediremeyeceklerini anlıyoruz. Yukarıdaki her iki hadis de, kızın rızasının evliliğin sahih olmasının şartlarından birisi olduğunu göstermektedir. Zorlama, rızayı ortadan kaldırdığından evlilik sahih olmamaktadır.
Bu hüküm cumhur olarak bildiğimiz müçtehid imamların ekserisinin görüşüdür. Yalnız Hanefi mezhebi bu hususta farklı bir görüş bildirir. Onlara göre, esas itibariyle rıza, nikâhın sıhhatinin şartlarından değildir. Bu meseleye delil olarak nikâh akdinde ciddiyetin de, şakanın da aynı hükümde olduğuna dair hadis-i şerifi getirirler.
Ancak, cumhurun bu husustaki görüşü kurulacak yuvanın sıhhati ve tarafların mağduriyetini önleme açısından daha isabetlidir.
Yorumlar
Yorum Gönder
Yorum İçin Teşekkürler...