SORULAR: Konuşkan-girişken olmak için okunacak dua var mı?, korkusuz olmak için esma var mı?, cesaret duası mutluluğun şifresi, her kapıyı açan anahtar dualar paylaşır mısınız?, cesaret duası ve güç veren dua paylaşır mısınız?, ya bais özgüven esması, içe kapanıklıktan kurtulmak için dua var mı?, cesur ve atılgan olmak için esma paylaşırmısınız?
CEVAPLAR: Çekingenlikten kurtulmak ve kendini daha iyi ifade edebilmek çok önemlidir. Kimi insanlarda bu durum çok ciddi sıkıntılara yol açmaktadır. Günümüzde bu bir çeşit hastalık olarak tanıtılmaktadır. Sosyal fobi olarak da açıklanan çekingenliğin ilk önce nedenlerinin iyice araştırmak gerekir. Gerekiyorsa tedavisi edilmelidir. Bu bilgi ve tedavi yöntemlerinin yanı sıra bu konuda faydası dokunacak Dualar da edilerek tedavi süreci hızlandırılabilir.
Araştırmalara göre, her geçen yıl özellikle kadınlar daha çok utangaçlık problemi yaşıyor. Tanımadığınız ya da yeni tanıştığınız insanlara karşı utangaç mısınız? Bu soruya cevabınız “Evet” ise, telaşa gerek yok. Çünkü siz tamamen normal birisiniz. Yüzünüz mü kızarıyor?
Eğer yeni iş ortamında, ayağa kalkıp kendinizi tanıtmanız istendiğinde, yüzünüz kızarıyor, sesiniz titriyorsa, kalabalık önünde konuşmanızı gerektirecek durumlardan uzak durmaya çalışıyorsanız, maalesef utangaçsınız. Ancak “herkes konuşkan, girişken olmak zorunda değil” gerçeğini de aklınızdan çıkartmamanız gerekiyor.
Ama utangaçlığınız yüzünden bazı fırsatları kaçırdığınızı düşünüyorsanız, davranışlarınızı kontrol altına almanın zamanı gelmiş demektir. “Daimi Mutluluk” adındaki projesi sayesinde, kadınların birçok problemini çözerek, mutlu bir yaşam sürmesini sağlayan ABD’li psikolog Artest Battler, utangaçlığın çözülemeyecek bir problem olmadığını belirtiyor.
ABD’de birçok bayan hastasının utangaçlık problemi yaşadığını belirten Battler, “Birlikte bu konuya yoğunlaşarak, her 100 utangaç hastamdan 85′inin bu sorununu çözmeyi başardık. Öncelikle utangaçlığın temelini bulmak gerekiyor. Bunu konuşarak başarıyoruz. Eğer siz de tavsiyelerime uyarsanız, eski utangaçlığınızdan büyük bir bölümünü attığınızı göreceksiniz” dedi. İşte Battler’ın tavsiyeleri:
Eyvah, biraz daha konuşursam, kendimi aptal durumuna düşüreceğim.
– Ya burada bulunan herkes benim için “salak” derse.
– Söyleyecek bir şey bulamazsam ne yapacağım.
– Şu anda konuşursam mutlaka sesim tuhaf çıkacak.
– Ya kendimi kontrol edemez de saçmalarsam…
– Kızaracağım, titreyeceğim…
– Kalbim fena halde çarpmaya başladı, ya aniden kalp krizi geçirirsem…
– Çıldırabilirim.
– Acaba çok tuhaf görünüyor muyum?
– Şu ortamdan bir kaçabilsem.
– Herkes beni izliyor.
– Ne kadar sıkıcı olduğumu mu düşünüyorlar?
Utangaç kadının ilk etapta karşı cinsin ilgisini çekmesi için biraz farklı olması gerekiyor. Kalabalığın içinde fark edilmenizi sağlayacak bir özelliğinizi öne çıkarın. Yoksa bunu yaratmak, sizin becerinize kalıyor. Farklı olduğunuzu hissettirdiğinizde utangaçlığınızı bir gizem perdesi arkasına bile saklamanız mümkün. Bu ilk bakışta biraz zor gözükebilir ancak siz artık utangaçlık probleminizden kurtulmak istiyorsunuz. Önünüze çıkan hiçbir olay sizi korkutmasın.
Kendinizi biriyle sohbet etme ile utangaçlığınız arasında sıkışmış durumda bulduğunuzda, karşınızdaki kişiye hemen bir soru yöneltin. Ancak dikkat edin soru, saçma olmasın. Hiç konuşmadan suratına bakmaktansa, sorduğunuz soru onun konuşmasını sağlayacak, böylece sohbet kesilmemiş olacaktır. Onun verdiği cevabın arkasından aynı soruya siz de kendi cevabınızı vererek, konuşmayı akıllı bir şekilde uzatabilirsiniz. Bunu kolaylıkla başarabilirsiniz. Çünkü bu imkânsız değil
Bu Konuda Hz. Musa (As)’In Okuduğu Şu Duayı Okumak Uygun Olur:
“Rabbişrah li sadrî ve yessir li emri vahlul ukdeten min lisanî yefkahu kavlî.”(Ta Ha, 20/25-28)
Meali: "Rabbim! dedi, yüreğime genişlik ver. İşimi bana kolaylaştır. Dilimden (şu) bağı çöz. Ki sözümü anlasınlar."
İradesi zayıf olan,bir ieş teşebbüs etemede çekingen olan,çekinden ve içe dönük olan kimseler için; Her gün tam bir itikat ile (573) defa “Yâ Bâis c.c” ismi şerifini eğer bir tabağa ayd akağıd ayazma imkanı varsa yazıp suya koysun,üzer...
Bir çarşamba sabahı erkenden uyanmalı ve Allah’ın rahmet hazinelerinin sonsuz bir şekilde dağıtıldığı seher vaktinden istifade ederek, kıbleye dönüp dizüstü çökmelisiniz.
Bu uygulamayı hem çarşamba hem perşembe hem de cuma sabahları yapmanız gerektiğini dile getirerek uygulamamıza devam edelim:
Sabahın seher vaktinde uyanıp kıble istikametine dönerek diz üstü çökmeli ve gözlerinizi kapatarak 7 defa besmele çekmelisiniz.
Besmeleyi çekerken içinizden Allah’ın sonsuz kudretini ve sınırsız kuvvetini düşünerek yüce Rabbimizin evreni yoktan var edişini tefekkür etmelisiniz.
7 besmeleyi çekip Allah’ın sonsuz kudretini ve evreni yoktan var edişini teşekkür ettikten sonra, gözlerinizi açıp şu duayı yapmalısınız:
“Allah’ım senin kudretine dayanarak ve merhametinden yardım dileyerek cesaretime cesaret katmanı ve özgüvenimi arttırmanı niyet ederek dergahı izzetine başvurdum, bana cesaret ve özgüvenin kapılarını açacağını biliyor ve bundan sonraki hayatımda daha cesur adımlar atmama vesile olacağını düşünüyorum. Niyetimi gerçekleştir ve bu masum duygumu en güzel şekilde bana ihsan eyle Allah’ım.”
Bu güzel niyet cümlesini gözleriniz açık bir şekilde bir defa okuduktan sonra şimdi de cesaret duasının ikinci aşamasına geçmelisiniz:
Cesaret Duası Böyle Yapılır?
Bu noktada İhlas Suresinin uygulanışı yer alıyor:
Cesaret Duası ve İhlas Suresi
Yukarıdaki niyet ifadelerini gözleriniz açık bir şekilde bir kez okuduktan sonra, aynı pozisyonda ve aynı durumda 3 defa İhlas Suresini okumalısınız:
Aşağıya İhlas Suresinin Türkçe okunuşunu alıyoruz:
İhlas Suresinin Türkçe Okunuşu: "Bismillahirrahmânirrahîm. Kul hüvellâhü ehad Allâhüssamed Lem yelid ve lem yûled Ve lem yekün lehû küfüven ehad"
İhlas Suresini 3 kez okuduktan sonra, tekrar gözlerinizi açıp şu duayı yapmalısınız:
“Allah’ın varlığının ve birliğinin hürmeti için kapına gelmiş bulunmaktayım, yüceliğinin ve azametinin hatrı için senden merhamet dilemekteyim. Sana gönlümdeki cesaret arzusunun ve yüreğimdeki özgüven duygusunun yönlendirmesiyle geldim ve senin hiçbir kulunu geri çevirmeyen sonsuz rahmet hazinesine sahip olduğunu bilmenin huzuru ile kapını çaldım. İhlas Suresinin bin derde deva olduğunu biliyor ve bu surenin benim de derdime derman olacağını umuyorum. Ne olur bana merhametini rehber kıl ve ne olur benim cesaret dileğimi yerine getir. Amin.”
Cesaret duasının 2. aşaması olan İhlas Suresi aşamasını bu şekilde bitirmiş bulunmaktayız, şimdi de bu mübarek ve mukaddes duanın 3. aşaması olan Ya Aziz esması aşamasına geçelim:
Bu mukaddes esmayı okurken Allah’ın azametini ve izzetini, yüce kudretini ve sonsuz hâkimiyetini aklınızda tutmaya ve tefekkür etmeye çalışmalısınız. Bu güzel ve ulvi düşüncelerle 77 defa Ya Aziz esmaül hüsnasını okuduktan sonra, yeniden gözlerinizi açıp şu duayı okumalısınız:
“Allah’ım izzetin ve azametin sonsuzdur, kudretin ve yüceliğin sınırsızdır, sen dilediğin kuluna türlü türlü güzellikler nasip eder, dilediğin kişilerden ise her türlü nimetini ve ihsanını çekersin. Ne olur beni de nimet verdiklerinin arasına kat ve bana da en güzel ihsanlarını nasip eyle. Ne olur cesaret ve özgüven kazanmak amacıyla kapına gelen şu masum kulunun içli niyazını kabul eyle ve kalbimdeki masum duygunun gerçekleşmesi için bana güzellikler ihsan eyle. Amin.”
Evet bu şekilde cesaret duasını bitirmiş bulunmaktayız, ne var ki yukarıda da ifade ettiğiniz gibi bu duayı çarşamba günü başlatıp cuma günü bitirmeniz gerekir. Yani bu mukaddes duanın sadece bir gün tatbik edilmesi yeterli değil, 3 gün art arda ve aynı vakitlerde yapılması gerekir.
Bu etkili duayı aktardıktan sonra size bir kitap tavsiyesinde bulunmak isteriz:
Utangaçlığın olumsuz ve istenmeyen sonuçları olup, insanın yaşamda başarılı olmasına engel olmaktadır.
İnsan, bu ruhsal özelliktende diğer kötü özellikler gibi kurtulabilir ve onun tedavisi mümkündür. Çocukları sohbetlere katmak ve onları topluma girmeye teşvik etmek çocukların bu hastalığa yakalanmasını önleyen çözümlerdendir.
Telkinde bulunmak, kendine güven, tekrar, ümitli olmak, başkalarının eleştirisinden korkmamak, toplumsal olmak ve Taha suresinin 25 ila 28. ayetleri olan
‘Rabbi’ş rah li sadri ve yessir li emri va’hlul ukdeten mi’l lisani ve yafkahu kavli.’ (Rabim dedi, kalbime genişlik ver, işimi kolaylaştır, dilimin bağını çözde sözümü iyice anlasınlar.) ayetlerini okumak, gençleri ve bu hastalığa müptela olanları kurtaracak önemli etkenlerdir.
Soruya geçmeden önce belirtmek gerekir ki, utangaçlık, insanın başarısına engel olan bir afet olup, tutarsız hareketlere, uygunsuz tepkilere, hatta faaliyetlerden uzaklaşmaya, şahsiyetin düşmesine ve arkadaş edinmekte sorun yaşamaya neden olmakta, beden ve ruh sağlığını tehlikeye atmaktadır. Yeni çehrelerle karşılaşmak utangaç kimseyi endişelendirmektedir. Değişik mekanlara girmek, yeni ticari alanlara atılmak onun için çok zordur. Gözlerden uzak kalmak istemektedir. Güçlü olduğu halde aciz olduğunu hissetmektedir.
Utanmak, dış düşman gibi insanın içinde olan bir düşmandır. Örneğin, utangaç bir öğrenci sorununu söyleyemez, hep başkalarının ağzından sorusunu yöneltme beklentisinde olur.
Utangaçlık yalnızca bir histir, yani gerçek olmayan batıl bir düşüncedir. Utangaç, toplumda yeri olmadığını, başkalarının ona değer vermediğini düşünür. Halbuki böyle bir şey gerçek olmayabilir. Utangaç birinde bu düşünceler olduğu sürece onun getirilerinden güvende olmaz.
Utangaç kimseler, düşünce yönünden kendilerini zayıf ve hakir görürler. Bir şey yazsalar, bir şey söyleseler veya bir nokta bilseler onu değersiz bulurlar. Herkesin onu bildiğini zannettiklerinden söylemekten vazgeçerler. Bir konuşma yapmaya çok az hazır olur ve kendilerini çabuk kaybederler. Söyleyeceklerini unutur, başkalarının onların zaaflarının farkına varmalarına neden olurlar. İnziva işte bu yanlış düşünce tarzının sonucudur.
1-Telkin
Psikiyatiristlere göre, telkin birçok ruhsal ve bedensel hastağın tedavisinde etkilidir. ‘Ben işlerin üstesinden gelebirim (örneğin başkalarının karşısında konuşabilirim).’ cümlesini devamlı olarak tekrar edin. Çünkü utangaçlık korkunun göstergesi ve kişilerin karşısında vahşete kapılmanın delilidir. Bu ruhsal zaaf toplumdan kaçmakla giderilemez. Geceleri uyuyacağınız zaman ve bedeniniz sakinleştiğinde şu cümleleri sakinlikle tekrar edin: Benimde başkaları gibi yeteneklerim vardır. Resul-ü Ekrem’in (s.a.a.) buyurduğu ‘İnsanlar altın ve gümüş gibi madenlerdir’[2] sözü gerçektir. İstediğimi her şeyi söylemeye gücüm yeter. Başkalarından asla korkum yoktur. İstediğim şekilde olmaya gücüm var.
Araştırmalara göre, her geçen yıl özellikle kadınlar daha çok utangaçlık problemi yaşıyor. Tanımadığınız ya da yeni tanıştığınız insanlara karşı utangaç mısınız? Bu soruya cevabınız “Evet” ise, telaşa gerek yok. Çünkü siz tamamen normal birisiniz. Yüzünüz mü kızarıyor?
Eğer yeni iş ortamında, ayağa kalkıp kendinizi tanıtmanız istendiğinde, yüzünüz kızarıyor, sesiniz titriyorsa, kalabalık önünde konuşmanızı gerektirecek durumlardan uzak durmaya çalışıyorsanız, maalesef utangaçsınız. Ancak “herkes konuşkan, girişken olmak zorunda değil” gerçeğini de aklınızdan çıkartmamanız gerekiyor.
Ama utangaçlığınız yüzünden bazı fırsatları kaçırdığınızı düşünüyorsanız, davranışlarınızı kontrol altına almanın zamanı gelmiş demektir. “Daimi Mutluluk” adındaki projesi sayesinde, kadınların birçok problemini çözerek, mutlu bir yaşam sürmesini sağlayan ABD’li psikolog Artest Battler, utangaçlığın çözülemeyecek bir problem olmadığını belirtiyor.
ABD’de birçok bayan hastasının utangaçlık problemi yaşadığını belirten Battler, “Birlikte bu konuya yoğunlaşarak, her 100 utangaç hastamdan 85′inin bu sorununu çözmeyi başardık. Öncelikle utangaçlığın temelini bulmak gerekiyor. Bunu konuşarak başarıyoruz. Eğer siz de tavsiyelerime uyarsanız, eski utangaçlığınızdan büyük bir bölümünü attığınızı göreceksiniz” dedi. İşte Battler’ın tavsiyeleri:
Gereksiz Bazı Düşüncelerden Kurtulmalısınız...
Utangaçlıkla iç içe yaşamak zor bir duygudur. Çevredeki insanların gözünde utanılacak duruma, aptal durumuna düşme, onlar tarafından reddedilme ya da yetersiz görülme korkusu, sizi yıldırmasın. Utangaç kadın, daima kötü düşüncelerle kendisini daha zor durumda bırakır. Aşağıdaki düşüncelerden kurtulmaya bakın, çünkü bunlar size uygun değil.Eyvah, biraz daha konuşursam, kendimi aptal durumuna düşüreceğim.
– Ya burada bulunan herkes benim için “salak” derse.
– Söyleyecek bir şey bulamazsam ne yapacağım.
– Şu anda konuşursam mutlaka sesim tuhaf çıkacak.
– Ya kendimi kontrol edemez de saçmalarsam…
– Kızaracağım, titreyeceğim…
– Kalbim fena halde çarpmaya başladı, ya aniden kalp krizi geçirirsem…
– Çıldırabilirim.
– Acaba çok tuhaf görünüyor muyum?
– Şu ortamdan bir kaçabilsem.
– Herkes beni izliyor.
– Ne kadar sıkıcı olduğumu mu düşünüyorlar?
Probleminizi Bol Bol Konuşun
Psikolog Battler, utangaçlıktan kurtulmanın ilk yolunun utangaçlık hakkında bol bol konuşmaktan geçtiğini belirtiyor. Eşinizle, dostunuzla utangaç olduğunuz konuları bol bol konuşun. Ancak bunların temelde, bu kadar büyütülecek problemler olmadığını unutmadan. Örneğin yeni bir ortamda bulunmak sizi utangaçlığa itiyorsa, korkmayın. Eşinizle veya sevdiklerinizle, yeni ortamlara girmeye gayret edin. Gerçekten isterseniz, utangaçlığı yenmeye başladınız demektir.Arkadaşınızdan Yardım İsteyin
Eğer kendinizi insanlarla tanışamayacak kadar utangaç hissediyorsanız, daha konuşkan ve sosyal bir arkadaşınızdan bu konuda yardım istemeniz çok akıllıca olacaktır. Arkadaşınızın sizi yeni insanlarla tanıştırmasını sağlamalısınız. Ancak, sizin hakkınızda abartılı şeyler söylemesini değil, tam tersine sizin ifade edemediğiniz bazı önemli ve güzel özelliklerinizi söyleyerek işinizi birazcık kolaylaştırmasını söyleyin. Bunu dostlarınızdan kolaylıkla isteyebileceğinizi unutmayın.Utangaç kadının ilk etapta karşı cinsin ilgisini çekmesi için biraz farklı olması gerekiyor. Kalabalığın içinde fark edilmenizi sağlayacak bir özelliğinizi öne çıkarın. Yoksa bunu yaratmak, sizin becerinize kalıyor. Farklı olduğunuzu hissettirdiğinizde utangaçlığınızı bir gizem perdesi arkasına bile saklamanız mümkün. Bu ilk bakışta biraz zor gözükebilir ancak siz artık utangaçlık probleminizden kurtulmak istiyorsunuz. Önünüze çıkan hiçbir olay sizi korkutmasın.
Kendinizi biriyle sohbet etme ile utangaçlığınız arasında sıkışmış durumda bulduğunuzda, karşınızdaki kişiye hemen bir soru yöneltin. Ancak dikkat edin soru, saçma olmasın. Hiç konuşmadan suratına bakmaktansa, sorduğunuz soru onun konuşmasını sağlayacak, böylece sohbet kesilmemiş olacaktır. Onun verdiği cevabın arkasından aynı soruya siz de kendi cevabınızı vererek, konuşmayı akıllı bir şekilde uzatabilirsiniz. Bunu kolaylıkla başarabilirsiniz. Çünkü bu imkânsız değil
Bu Konuda Hz. Musa (As)’In Okuduğu Şu Duayı Okumak Uygun Olur:
“Rabbişrah li sadrî ve yessir li emri vahlul ukdeten min lisanî yefkahu kavlî.”(Ta Ha, 20/25-28)
Meali: "Rabbim! dedi, yüreğime genişlik ver. İşimi bana kolaylaştır. Dilimden (şu) bağı çöz. Ki sözümü anlasınlar."
İradesi zayıf olan,bir ieş teşebbüs etemede çekingen olan,çekinden ve içe dönük olan kimseler için; Her gün tam bir itikat ile (573) defa “Yâ Bâis c.c” ismi şerifini eğer bir tabağa ayd akağıd ayazma imkanı varsa yazıp suya koysun,üzer...
BİR KİŞİ GİRİŞKEN OLMAK İSTİYORSA ÖNCE CESARETLİ OLMALI VE UTANGAÇLIKTAN KURTULMALIDIR..!
Cesaret Duası ve Niyet Aşaması
Öncelikle cesaret duasının 3 gün peş peşe yapılması gereken bir uygulama olduğunu hatırlatmalıyız, yani bu mübarek duanın etkili olabilmesi için duayı 3 gün üst üste yapmanız gerekir, şöyle ki:Bir çarşamba sabahı erkenden uyanmalı ve Allah’ın rahmet hazinelerinin sonsuz bir şekilde dağıtıldığı seher vaktinden istifade ederek, kıbleye dönüp dizüstü çökmelisiniz.
Bu uygulamayı hem çarşamba hem perşembe hem de cuma sabahları yapmanız gerektiğini dile getirerek uygulamamıza devam edelim:
Sabahın seher vaktinde uyanıp kıble istikametine dönerek diz üstü çökmeli ve gözlerinizi kapatarak 7 defa besmele çekmelisiniz.
Besmeleyi çekerken içinizden Allah’ın sonsuz kudretini ve sınırsız kuvvetini düşünerek yüce Rabbimizin evreni yoktan var edişini tefekkür etmelisiniz.
7 besmeleyi çekip Allah’ın sonsuz kudretini ve evreni yoktan var edişini teşekkür ettikten sonra, gözlerinizi açıp şu duayı yapmalısınız:
“Allah’ım senin kudretine dayanarak ve merhametinden yardım dileyerek cesaretime cesaret katmanı ve özgüvenimi arttırmanı niyet ederek dergahı izzetine başvurdum, bana cesaret ve özgüvenin kapılarını açacağını biliyor ve bundan sonraki hayatımda daha cesur adımlar atmama vesile olacağını düşünüyorum. Niyetimi gerçekleştir ve bu masum duygumu en güzel şekilde bana ihsan eyle Allah’ım.”
Bu güzel niyet cümlesini gözleriniz açık bir şekilde bir defa okuduktan sonra şimdi de cesaret duasının ikinci aşamasına geçmelisiniz:
Cesaret Duası Böyle Yapılır?
Bu noktada İhlas Suresinin uygulanışı yer alıyor:
Cesaret Duası ve İhlas Suresi
Yukarıdaki niyet ifadelerini gözleriniz açık bir şekilde bir kez okuduktan sonra, aynı pozisyonda ve aynı durumda 3 defa İhlas Suresini okumalısınız:
Aşağıya İhlas Suresinin Türkçe okunuşunu alıyoruz:
İhlas Suresinin Türkçe Okunuşu: "Bismillahirrahmânirrahîm. Kul hüvellâhü ehad Allâhüssamed Lem yelid ve lem yûled Ve lem yekün lehû küfüven ehad"
İhlas Suresini 3 kez okuduktan sonra, tekrar gözlerinizi açıp şu duayı yapmalısınız:
“Allah’ın varlığının ve birliğinin hürmeti için kapına gelmiş bulunmaktayım, yüceliğinin ve azametinin hatrı için senden merhamet dilemekteyim. Sana gönlümdeki cesaret arzusunun ve yüreğimdeki özgüven duygusunun yönlendirmesiyle geldim ve senin hiçbir kulunu geri çevirmeyen sonsuz rahmet hazinesine sahip olduğunu bilmenin huzuru ile kapını çaldım. İhlas Suresinin bin derde deva olduğunu biliyor ve bu surenin benim de derdime derman olacağını umuyorum. Ne olur bana merhametini rehber kıl ve ne olur benim cesaret dileğimi yerine getir. Amin.”
Cesaret duasının 2. aşaması olan İhlas Suresi aşamasını bu şekilde bitirmiş bulunmaktayız, şimdi de bu mübarek ve mukaddes duanın 3. aşaması olan Ya Aziz esması aşamasına geçelim:
Cesaret Duası ve Ya Azîz Esması
Şimdi yeniden gözlerinizi kapatıp aynı pozisyonda 77 defa Ya Aziz esmasını okumalısınız, yani 77 defa Ya Aziz demelisiniz.Bu mukaddes esmayı okurken Allah’ın azametini ve izzetini, yüce kudretini ve sonsuz hâkimiyetini aklınızda tutmaya ve tefekkür etmeye çalışmalısınız. Bu güzel ve ulvi düşüncelerle 77 defa Ya Aziz esmaül hüsnasını okuduktan sonra, yeniden gözlerinizi açıp şu duayı okumalısınız:
“Allah’ım izzetin ve azametin sonsuzdur, kudretin ve yüceliğin sınırsızdır, sen dilediğin kuluna türlü türlü güzellikler nasip eder, dilediğin kişilerden ise her türlü nimetini ve ihsanını çekersin. Ne olur beni de nimet verdiklerinin arasına kat ve bana da en güzel ihsanlarını nasip eyle. Ne olur cesaret ve özgüven kazanmak amacıyla kapına gelen şu masum kulunun içli niyazını kabul eyle ve kalbimdeki masum duygunun gerçekleşmesi için bana güzellikler ihsan eyle. Amin.”
Evet bu şekilde cesaret duasını bitirmiş bulunmaktayız, ne var ki yukarıda da ifade ettiğiniz gibi bu duayı çarşamba günü başlatıp cuma günü bitirmeniz gerekir. Yani bu mukaddes duanın sadece bir gün tatbik edilmesi yeterli değil, 3 gün art arda ve aynı vakitlerde yapılması gerekir.
Bu etkili duayı aktardıktan sonra size bir kitap tavsiyesinde bulunmak isteriz:
Utangaçlığın olumsuz ve istenmeyen sonuçları olup, insanın yaşamda başarılı olmasına engel olmaktadır.
İnsan, bu ruhsal özelliktende diğer kötü özellikler gibi kurtulabilir ve onun tedavisi mümkündür. Çocukları sohbetlere katmak ve onları topluma girmeye teşvik etmek çocukların bu hastalığa yakalanmasını önleyen çözümlerdendir.
Telkinde bulunmak, kendine güven, tekrar, ümitli olmak, başkalarının eleştirisinden korkmamak, toplumsal olmak ve Taha suresinin 25 ila 28. ayetleri olan
‘Rabbi’ş rah li sadri ve yessir li emri va’hlul ukdeten mi’l lisani ve yafkahu kavli.’ (Rabim dedi, kalbime genişlik ver, işimi kolaylaştır, dilimin bağını çözde sözümü iyice anlasınlar.) ayetlerini okumak, gençleri ve bu hastalığa müptela olanları kurtaracak önemli etkenlerdir.
Soruya geçmeden önce belirtmek gerekir ki, utangaçlık, insanın başarısına engel olan bir afet olup, tutarsız hareketlere, uygunsuz tepkilere, hatta faaliyetlerden uzaklaşmaya, şahsiyetin düşmesine ve arkadaş edinmekte sorun yaşamaya neden olmakta, beden ve ruh sağlığını tehlikeye atmaktadır. Yeni çehrelerle karşılaşmak utangaç kimseyi endişelendirmektedir. Değişik mekanlara girmek, yeni ticari alanlara atılmak onun için çok zordur. Gözlerden uzak kalmak istemektedir. Güçlü olduğu halde aciz olduğunu hissetmektedir.
Utanmak, dış düşman gibi insanın içinde olan bir düşmandır. Örneğin, utangaç bir öğrenci sorununu söyleyemez, hep başkalarının ağzından sorusunu yöneltme beklentisinde olur.
Utangaçlık yalnızca bir histir, yani gerçek olmayan batıl bir düşüncedir. Utangaç, toplumda yeri olmadığını, başkalarının ona değer vermediğini düşünür. Halbuki böyle bir şey gerçek olmayabilir. Utangaç birinde bu düşünceler olduğu sürece onun getirilerinden güvende olmaz.
Utangaç kimseler, düşünce yönünden kendilerini zayıf ve hakir görürler. Bir şey yazsalar, bir şey söyleseler veya bir nokta bilseler onu değersiz bulurlar. Herkesin onu bildiğini zannettiklerinden söylemekten vazgeçerler. Bir konuşma yapmaya çok az hazır olur ve kendilerini çabuk kaybederler. Söyleyeceklerini unutur, başkalarının onların zaaflarının farkına varmalarına neden olurlar. İnziva işte bu yanlış düşünce tarzının sonucudur.
Utangaçlığı Gidermenin Yolları
Utangaçlığın olumsuz sonuçları insanı onun çaresini bulmaya sürükler. Her şeyden önce bilmek gerekir ki:
1- İstenmeyen ruhsal sıfatlardan biri olan bu hastalığın tedavisi mümkündür.
2- Bu hastalığın kökü çocukluğa veya gençliğe dönebilir.
Bu hastalığı tedavi edebilmek için çocukluktan itibaren şu noktlara dikkat etmek gerekir:
Çocukları toplumsal yetiştirmek gerekir. Bunun için onları eşin-dostun evine götürelim, onlarıda eve davet edelim. Başkalarının yanında onları övelim, onlarında sohbet etmelerini isteyelim.
Çocukları toplumsal yetiştirmenin ve utangaçlıklarıyla mücadele etmenin etkili yöntemlerinden biri, büyüklerin onlardan soru sorup düşünmeye ve konuşmaya zorlamalarıdır. Çocuğun utangaçlığını giderebilmesi için büyüklerin içine girmesini sağlamak gerekir. Toplumda utangaçlığa düşmeden, başkalarının yanında yeteneklerini ve kişiliğini ortaya koyabilmesi için toplantılarda bulunması, konuşması ve katılımcı olabilmesi için fırsat verilmesinden başka yol yoktur. Söylediği şeyleri teşvik edelim ve eğer hata yaparsa sevgiyle, hürmetle ve tevazuyla düzeltelim.
Sohbetlerde ve meşveretlerde onunda görüşünü almak, hatırlarını söylemesine fırsat vermek, yine sorumluluk yüklemek onun kişiliğinin tecelli etmesine, utangaçlıktan kurtulmasına, sessizlik ve korkuya düşmesine engel olur.
Önemli olan çocuğun varlık gösterirken, düşünce ve görüşünü söylerken küstahlaşmaması ve başkalarının onur, görüş ve inancına saygı göstermesidir. Eğer bir yerde kendi kişiliğine hakaret edilir ve darbe değerse açıkca ve edeple hakkını savunabilmelidir.
Bu hastalığın tedavisi için gençlik döneminde yapılması gereken şeyler:
Bu hastalığı tedavi edebilmek için çocukluktan itibaren şu noktlara dikkat etmek gerekir:
Çocukları toplumsal yetiştirmek gerekir. Bunun için onları eşin-dostun evine götürelim, onlarıda eve davet edelim. Başkalarının yanında onları övelim, onlarında sohbet etmelerini isteyelim.
Çocukları toplumsal yetiştirmenin ve utangaçlıklarıyla mücadele etmenin etkili yöntemlerinden biri, büyüklerin onlardan soru sorup düşünmeye ve konuşmaya zorlamalarıdır. Çocuğun utangaçlığını giderebilmesi için büyüklerin içine girmesini sağlamak gerekir. Toplumda utangaçlığa düşmeden, başkalarının yanında yeteneklerini ve kişiliğini ortaya koyabilmesi için toplantılarda bulunması, konuşması ve katılımcı olabilmesi için fırsat verilmesinden başka yol yoktur. Söylediği şeyleri teşvik edelim ve eğer hata yaparsa sevgiyle, hürmetle ve tevazuyla düzeltelim.
Sohbetlerde ve meşveretlerde onunda görüşünü almak, hatırlarını söylemesine fırsat vermek, yine sorumluluk yüklemek onun kişiliğinin tecelli etmesine, utangaçlıktan kurtulmasına, sessizlik ve korkuya düşmesine engel olur.
Önemli olan çocuğun varlık gösterirken, düşünce ve görüşünü söylerken küstahlaşmaması ve başkalarının onur, görüş ve inancına saygı göstermesidir. Eğer bir yerde kendi kişiliğine hakaret edilir ve darbe değerse açıkca ve edeple hakkını savunabilmelidir.
Bu hastalığın tedavisi için gençlik döneminde yapılması gereken şeyler:
1-Telkin
Psikiyatiristlere göre, telkin birçok ruhsal ve bedensel hastağın tedavisinde etkilidir. ‘Ben işlerin üstesinden gelebirim (örneğin başkalarının karşısında konuşabilirim).’ cümlesini devamlı olarak tekrar edin. Çünkü utangaçlık korkunun göstergesi ve kişilerin karşısında vahşete kapılmanın delilidir. Bu ruhsal zaaf toplumdan kaçmakla giderilemez. Geceleri uyuyacağınız zaman ve bedeniniz sakinleştiğinde şu cümleleri sakinlikle tekrar edin: Benimde başkaları gibi yeteneklerim vardır. Resul-ü Ekrem’in (s.a.a.) buyurduğu ‘İnsanlar altın ve gümüş gibi madenlerdir’[2] sözü gerçektir. İstediğimi her şeyi söylemeye gücüm yeter. Başkalarından asla korkum yoktur. İstediğim şekilde olmaya gücüm var.
2-Kendine Güven
İnsanın mutlu ve saadetli olabilmesi için kendisine, niyetine ve ameline dayanması lazımdır. Ve inanmalı ki, ilerleme ve takmül basamaklarını kendi ayaklarıyla çıkmalıdır.[3] Kendi akıl ve düşüncesine başvurduğunda, doğru bir tahlil yaptığında ve Allah’ın merhametli olduğunu, onuda diğer kulları gibi yaratıp, sağlam bir akıl, beden ve iyi bir yetenek verdiğini anladığında hiç kimseden bir eksiği olmadığı sonucuna ulaşacaktır. Başkaları gibi olduğunu görünce, onlar gibi davranması gerektiğini anlayacak ve onların karşısında utanmayacaktır.
Allah, insana irade denen bir güç vermiştir. Bu güç kullanıldığında sorunları gidermeye kadir olacaktır.
İnsan, Allah’a dayanırsa kendine olan güvenini kazanır ve insani hedeflerinde sarsılmaz. İnsanın saadeti onun inanç ve ameline bağlıdır. Mutsuzluğuda kötü davranışlarından kaynaklanmaktadır. Düşman ya da cahil dostların vesveselerine kulak vermeyen kimse, çalışıp çabalarsa sonuç alır ve her geçen gün ümidi artar. Aşağılayıcı bir gözle mücadelesini bırakan ve ümidini kaybeden kimsenin ise her geçen gün halsizlik ve moralsizliği artacaktır.
3- Tekrar
Kötü bir alışkanlıktan kurtulmak için tekrar etmek gereklidir. Grupsal çalışmalar ve grubun üyeleriyle işbirliği yapmak, kendi görüşlerini söylemek ve sohbet ederken muhatapların gözüne bakmak bunun örneklerindendir. Başlangıçta her konuşmacının az çok bu sorunlarla karşılaşması doğaldır. Hatta kelimeleri söylemekte bile zaaf ve eksiklikleri olabilir. Ama sabır ve tekrarla eksikliklerini giderebilir ve bu tekrarların sonucunda zamanla utangaçlıktan tamamen kurtulabilir.
4- Ümit
Ümitli olmak, yakin etmek, ve güçlü bir iradeye sahip olmakla utangaçlık sorunu tümüyle halledilir.
Dilinde pelteklik olan Hz. Musa, Allah’a dayanarak toplumsal ilişkilerde öyle bir zahir oluyordu ki, düşmanlar bile bu noktayı alay vesilesi edip, Onu inzivaya sürükleyemediler. Ümitsizlikten kurtulmanın yolları çoktur. Onlardan biri Allah’a tevekkül etmektir. İnsan, yaratıcısına ve alemlere varlık bahşedene gönülden dayanırsa yalnızlık, ümitsizlik ve iradesizlik kabusundan kurtulur.
5- Başkalarının kusur bulmasından korkmamak.
Dünyada kimse hatasız değildir. Anlayan ve akıllı kimseye, hatasını kendisine söylediklerinde rahatsız olmayan, korkmayan ve onu gideren kimsedir.
İmam cafer-i Sadık (a.s) buyuruyor: ‘En sevdiğim dostum bana hatamı söyleyen kimsedir. ‘Eksiklik belli olunca ve bize ‘senin hatan şudur’ diye hatırlatıldığı zaman, rahatsız olacağımız yerde sevinmeli ve ona teşekkür etmeliyiz. Ve en kısa zamanda onu gidermenin çaresine bakmalıyız. Bu açıdan bakıldığında, konuşma yapacağımız zaman bizde bir eksiklik görülecek diye korkmamalıyız. Aksine cesurca konuşmaya başlamalıyız.
6- Toplumsal Olmak
Utangaçlığı gidermek için toplumsal olmak gerekir. Bu da, aşağıdaki noktaları yerine getirmekle gerçekleşir:
a) Herkesten önce selam vermek,
İnsanın mutlu ve saadetli olabilmesi için kendisine, niyetine ve ameline dayanması lazımdır. Ve inanmalı ki, ilerleme ve takmül basamaklarını kendi ayaklarıyla çıkmalıdır.[3] Kendi akıl ve düşüncesine başvurduğunda, doğru bir tahlil yaptığında ve Allah’ın merhametli olduğunu, onuda diğer kulları gibi yaratıp, sağlam bir akıl, beden ve iyi bir yetenek verdiğini anladığında hiç kimseden bir eksiği olmadığı sonucuna ulaşacaktır. Başkaları gibi olduğunu görünce, onlar gibi davranması gerektiğini anlayacak ve onların karşısında utanmayacaktır.
Allah, insana irade denen bir güç vermiştir. Bu güç kullanıldığında sorunları gidermeye kadir olacaktır.
İnsan, Allah’a dayanırsa kendine olan güvenini kazanır ve insani hedeflerinde sarsılmaz. İnsanın saadeti onun inanç ve ameline bağlıdır. Mutsuzluğuda kötü davranışlarından kaynaklanmaktadır. Düşman ya da cahil dostların vesveselerine kulak vermeyen kimse, çalışıp çabalarsa sonuç alır ve her geçen gün ümidi artar. Aşağılayıcı bir gözle mücadelesini bırakan ve ümidini kaybeden kimsenin ise her geçen gün halsizlik ve moralsizliği artacaktır.
3- Tekrar
Kötü bir alışkanlıktan kurtulmak için tekrar etmek gereklidir. Grupsal çalışmalar ve grubun üyeleriyle işbirliği yapmak, kendi görüşlerini söylemek ve sohbet ederken muhatapların gözüne bakmak bunun örneklerindendir. Başlangıçta her konuşmacının az çok bu sorunlarla karşılaşması doğaldır. Hatta kelimeleri söylemekte bile zaaf ve eksiklikleri olabilir. Ama sabır ve tekrarla eksikliklerini giderebilir ve bu tekrarların sonucunda zamanla utangaçlıktan tamamen kurtulabilir.
4- Ümit
Ümitli olmak, yakin etmek, ve güçlü bir iradeye sahip olmakla utangaçlık sorunu tümüyle halledilir.
Dilinde pelteklik olan Hz. Musa, Allah’a dayanarak toplumsal ilişkilerde öyle bir zahir oluyordu ki, düşmanlar bile bu noktayı alay vesilesi edip, Onu inzivaya sürükleyemediler. Ümitsizlikten kurtulmanın yolları çoktur. Onlardan biri Allah’a tevekkül etmektir. İnsan, yaratıcısına ve alemlere varlık bahşedene gönülden dayanırsa yalnızlık, ümitsizlik ve iradesizlik kabusundan kurtulur.
5- Başkalarının kusur bulmasından korkmamak.
Dünyada kimse hatasız değildir. Anlayan ve akıllı kimseye, hatasını kendisine söylediklerinde rahatsız olmayan, korkmayan ve onu gideren kimsedir.
İmam cafer-i Sadık (a.s) buyuruyor: ‘En sevdiğim dostum bana hatamı söyleyen kimsedir. ‘Eksiklik belli olunca ve bize ‘senin hatan şudur’ diye hatırlatıldığı zaman, rahatsız olacağımız yerde sevinmeli ve ona teşekkür etmeliyiz. Ve en kısa zamanda onu gidermenin çaresine bakmalıyız. Bu açıdan bakıldığında, konuşma yapacağımız zaman bizde bir eksiklik görülecek diye korkmamalıyız. Aksine cesurca konuşmaya başlamalıyız.
6- Toplumsal Olmak
Utangaçlığı gidermek için toplumsal olmak gerekir. Bu da, aşağıdaki noktaları yerine getirmekle gerçekleşir:
a) Herkesten önce selam vermek,
b) Selam verdikten sonra kalıplaşmış cümlelerle hal hatır sormak ve karşımızdaki kişiden hemen ayrılmamak,
c) Toplumsal işlerde, evde, okulda, üniversitede, kapmta, topluca oynanan oyunlarda oynamak gibi girişimlerde bulunmak,
d) Bedenin uzuvlarına (el, ayak, sohbet etme şekli vb.) dikkat etmemek ve başkalarıyla veya bir topluluğa konuşurken konuya odaklanmak,
e) Hareketli, girişken ve utanmayan iyi kimselerle dost olmak.
7- Ta-Ha suresinin 25 ila 28. ayetleri olan ‘Rabbi’ş rah li sadri ve yessir li emri va’hlul ukdeten mi’l lisani ve yafkahu kavli.’ (Rabim dedi, kalbime genişlik ver, işimi kolaylaştır, dilimin bağını çözde sözümü iyice anlasınlar.) ayetlerini okumak.
Kalp genişliği, her işte başarılı olmanın şartıdır. İnsan korku ve sorumluluktan kaçmak yerine Allah’tan yardım alarak imkan, mukaddimat ve vesileleri hazırlamalıdır. Bu ayetler Hz. Musa’nın macerasını anlatmaktadır. Hz. Musa (a.s), Allah’ın verdiği ağır görevden korkmadığı gibi, Allah’tan en küçük bir hafifletme de istemedi. Büyük bir istekle onu kabul etti. Ancak bu görevde Allah’tan başarı vesilelerini istedi. Başarılı olmanın ilk vesilesi yüce bir ruh, üstün düşünce ve güçlü bir akıl olduğundan, başka bir deyişle kalp genişliğine ihtiyaç duyduğundan şöyle arzetti:
7- Ta-Ha suresinin 25 ila 28. ayetleri olan ‘Rabbi’ş rah li sadri ve yessir li emri va’hlul ukdeten mi’l lisani ve yafkahu kavli.’ (Rabim dedi, kalbime genişlik ver, işimi kolaylaştır, dilimin bağını çözde sözümü iyice anlasınlar.) ayetlerini okumak.
Kalp genişliği, her işte başarılı olmanın şartıdır. İnsan korku ve sorumluluktan kaçmak yerine Allah’tan yardım alarak imkan, mukaddimat ve vesileleri hazırlamalıdır. Bu ayetler Hz. Musa’nın macerasını anlatmaktadır. Hz. Musa (a.s), Allah’ın verdiği ağır görevden korkmadığı gibi, Allah’tan en küçük bir hafifletme de istemedi. Büyük bir istekle onu kabul etti. Ancak bu görevde Allah’tan başarı vesilelerini istedi. Başarılı olmanın ilk vesilesi yüce bir ruh, üstün düşünce ve güçlü bir akıl olduğundan, başka bir deyişle kalp genişliğine ihtiyaç duyduğundan şöyle arzetti:
‘Rabbim! Kalbime genişlik ver.’ Bu yolun zorluklarını Allah’ın lütfündan başka bir şeyin gideremeyeceğini bildiğinden ikinci merhalede Allah’tan işleri kolaylaştırmasını ve müşkülleri yolunun üzerinden kaldırmasını diledi: ‘İşimi kolaylaştır.’ Sonra sözlerinin daha iyi olması için şöyle arzetti: ‘Dilimin bağını çöz.’ Bunun nedenini de özellikle belirtmektedir: ‘Sözümü iyice anlasınlar.’
Ayetin nüzul sebebi her ne kadar başkalarının karşısında konuşmak hakkında olsa da, utangaçlığın olduğu yerlerde de geçerlidir. Ayetten, Allah’a tevekkül etme, toplumsal şartlardan ve başkalarının alay etmelerinden korkmamak vb. gibi dersleri çıkarabiliriz. Utangaçlık zamanlarında bu ayetleri okuyarak bu dersleri kendimize hatırlatalım.
Ayetin nüzul sebebi her ne kadar başkalarının karşısında konuşmak hakkında olsa da, utangaçlığın olduğu yerlerde de geçerlidir. Ayetten, Allah’a tevekkül etme, toplumsal şartlardan ve başkalarının alay etmelerinden korkmamak vb. gibi dersleri çıkarabiliriz. Utangaçlık zamanlarında bu ayetleri okuyarak bu dersleri kendimize hatırlatalım.
Tesekkurler...
ReplyDeleteÇok güzel bir bilgilendirme olmuş. Çok güzel bir sohbet aynı zamanda. Allah razı olsun
ReplyDeleteÇok güzel huzur buldum şimdiden Allah razı olsun
ReplyDeleteAllah razı olsun sizden
ReplyDeleteAllah razı olsun
ReplyDeleteYa dua etmek içinde evdekilerden utanıyosak napcaz ozaman
ReplyDelete