Sizlerden gelen sorular; Teheccüd namazını kıldıktan sonra okunacak en güzel dua paylaşır mısınız lütfen?, teheccüd namazı istek duası var mı?, teheccüd namazından sonra tesbihat duası istiyorum, teheccüd namazından sonra dualar kabul olur mu?, teheccüd zikirleri paylaşır mısınız?, teheccüdde yapılan dua, hedefi şaşmayan ok gibidir sözünü açıklar mısınız?, teheccüd duası fazileti nelerdir?.. şeklinde sorulmuş sorulardı tüm bu soruları harmanlayarak aşağıda ortak cevaplar vermeye çalıştım umarım faydalı olmuştur. Allah yar ve yardımcınız olsun. Amin.
Yatsı namazından sonra, yatmadan önce veya çok kısa bir uykudan sonra kalkıp kılınacak nafile namaza “gece namazı (salatü’l-leyl)” denir.
Bir müddet uyuduktan sonra, gecenin yarısından imsak vaktine kadar kalkılıp kılınırsa, bu namaza “teheccüd” denir.
Teheccüd namazı, iki, dört, altı ve sekiz rekat olarak kılınır. Her iki rekatta bir selâm vermek daha sevaptır.
Teheccüd namazı, Peygamberimiz (asm) için farz dı. Farz oluşu da bu ayete dayanır:
“Ey Muhammed! Gecenin bir bölümünde uyanıp, sırf sana mahsus fazla bir ibadet olmak üzere, teheccüd namazı kıl. Rabbinin seni Makam-ı Mahmud’a göndereceğini ümit edebilirsin.” (İsrâ, 17/79)
Teheccüd namazına diğer müminler de teşvik edilmiştir. Nitekim Sevgili Peygamberimiz (asm) buyurmuştur;
“Her kim gece uyanır, hanımını da uyandırır ve iki rekat namaz kılarsa, Allah’ı çok zikreden erkekler ile kadınlardan sayılır.” (Ebu Davud, Salat, 307)
Peygamberimiz (asm), teheccüd namazı kılmak üzere gece kalkınca şu duayı okumuştur:
للَّهُمَّ لَكَ الْحَمْدُ أَنْتَ نُورُ السَّمَاوَاتِ وَالأَرْضِ وَمَنْ فِيهِنَّ، وَلَكَ الْحَمْدُ أَنْتَ قَيِّمُ السَّمَاوَاتِ وَالأَرْضِ وَمَنْ فِيهِنَّ، وَلَكَ الْحَمْدُ أَنْتَ الْحَقُّ، وَوَعْدُكَ الْحَقُّ، وَقَوْلُكَ الْحَقُّ، وَلِقَاؤُكَ حَقٌّ، وَالْجَنَّةُ حَقٌّ، وَالنَّارُ حَقٌّ، وَالسَّاعَةُ حَقٌّ، وَالنَّبِيُّونَ حَقٌّ، وَمُحَمَّدٌ حَقٌّ، اللَّهُمَّ لَكَ أَسْلَمْتُ، وَعَلَيْكَ تَوَكَّلْتُ، وَبِكَ آمَنْتُ، وَإِلَيْكَ أَنَبْتُ، وَبِكَ خَاصَمْتُ، وَإِلَيْكَ حَاكَمْتُ، فَاغْفِرْ لِي مَا قَدَّمْتُ وَمَا أَخَّرْتُ، وَمَا أَسْرَرْتُ وَمَا أَعْلَنْتُ أَنْتَ الْمُقَدِّمُ وَأَنْتَ الْمُؤَخِّرُ لا إِلَهَ إِلا أَنْتَ وَلا إِلَهَ غَيْرُكَ
"Allah’ım sana hamdolsun sen göklerin ve yerin nurusun, tüm övgüler sana mahsustur. Gökleri ve yerleri ayakta tutan sensin, övülmeye layık olan sadece sensin. Sen göklerin ve yerin ve her ikisi arasındaki tüm şeylerin hayatlarını düzene koyansın. Sen gerçek ilahsın, senin vadin de mutlaka gerçekleşecektir. Sana kavuşmak da mutlaka olacaktır. Cennet gerçektir. Cehennem gerçektir. Kıyamet muhakkak gerçekleşecektir. Allah’ım tüm irademi sana teslim ettim, sana inandım, sana güvenip dayandım ve daima sana yöneliyorum, senin verdiğin güç ve kuvvetle düşmanlarla mücadele ediyorum ve sadece senin hükmüne müracaat ediyorum. İşlediğim ve işleyeceğim gizli ve açık tüm günahlarımı bağışla. Benim kulluk yapacağım tek ilahım sensin senden başka ilah yoktur." (Tirmizî, Deavat 29; bk. Buhari, Teheccüd, 1)
Ubade b. Sâmit'den rivayet edildiğine göre Rasûlullah (asm) şöyle buyurmuştur:
"Kim ki geceleyin uyanır da, uyandığı zaman: Lâ ilâhe illallâhü vehdehû lâ şerîke leh, lehülmülkü ve lehül hamdu ve hüve alâ külli şey'in kadir, sübhanellahi vel hamdülillahi velâ ilâhe illallâhü vellâhü ekber, velâ havle velâ kuvvete illâ billâh"
"Allah'tan başka ilah yoktur, o tekdir ve ortağı yoktur. Mülk onundur, hamd onundur, o her şeye gücü yetendir. Ben Allah'ı her türlü noksanlıktan tenzih ederim Hamd, Allah'a mahsustur. Allah'tan başka ilah yoktur. Allah en büyüktür, günahlardan dönüş ve (kulluk görevine) güç ancak Allah(ın izni ve inayeti) iledir)" deyip sonra: "Rabbiğfirlî (Ey Allahım, Rabbim! Beni bağışla)" diye dua ederse o kimsenin günahları bağışlanır. (Ebu Davud, Edeb, 98-99 no: 5060)
Şerik el-Hevzenî dedi ki: Birgün Aişe (radiyallahü anha)ya "Rasûlullah (asm) geceleyin uykudan uyanınca (duaya) hangi dua ile başlardı?" diye sordum da:
"Sen bana senden önce kimsenin sormadığı bir soru sordun, dedi.
“O gece uyandığı zaman on defa: "Allahu ekber (Allah en büyüktür)" derdi ve on defa "elhamdülillah (Hamd Allah'a mahsustur)", on defa: "Sübhanellahi ve bihamidih (Allah'ı hamd ile tesbih ederim)" on defa da "Sübhanel melikil kuddûs (Her türlü noksanlıklardan) münezzeh (olan) Malik(-i Hakikiy)i tenzih ederim)" derdi. On defa (Allah'tan) af dilerdi, on defa: "Lâilâhe illallah" derdi. Sonra da on defa: "Allahümme innî eûzu bike min dîkıddünya ve dîkı yevmil kıyeme (Ey Allahım dünyanın ve kıyamet gününün sıkıntısından sana sığınırım) diye dua ederdi. Sonra (teheccüd) namazına başlardı.” (Ebu Davud, Edeb, 99-100 no: 5085)
Teheccüd Namazından Sonra Okunacak Dualar
Seher vaktinde istiğfar çok faziletli olduğu için bazı istiğfarların bu babta zikredilmesini münasip gördük. Mevla Teala cümlemizi bildiklerimizle amel etmeye muvaffak eylesin, amin.İmam Rabbani (Kuddise Sirruhu) Hazretleri 3. cildin 17. mektubunda şöyle buyuruyor: “Kişi geceleyin tehecüdden sonra yüz kere:
“Hayy ve Kayyum olan, Kendisinden başka hiçbir ilah bulunmayan, o büyük Allah’tan mağfiret diler, O’na tevbe ederim ve O’nu tesbih ederim.” demelidir. Abdestli veya abdestsiz bu istiğfara devam etmelidir. İkindiden sonra da böylece yapmalı ve bunu hiç terk etmemelidir. (Mektubat-ı Rabbani: 3/24)
İmam Ma’sum (Kuddise Sirruhu) Hazretleri de Mektubat’ında: Teheccütten sonra yirmi beş kere:“Hayy ve Kayyum olan, Rahman ve Rahim olan, Kendisinden başka hiçbir ilah bulunmayan Allah’tan mağfiret diler ve O’na tevbe ederim. Ey Rabbim! Beni mağfiret et!” diye istiğfara devam etmeyi tavsiye etmiştir.
İstiğfar ile meşgul olmak çok faziletlidir. Nitekim Abdullah İbni Büsr (Radıyallahu Anh)’dan rivayet edilen bir hadisi şerifte Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):
“Amel defterinde çok istiğfar buluna müjdeler olsun” buyurmuştur. (İbnü Mace, Edeb: 57, no: 3818, 2/1254)
Ebu Abdillah el-Verrak (Rahimehullah) şöyle demiştir:
Senin üzerinde yağmur taneleri ve denizin köpükleri kadar günah olsa dahi Rabbine şu duayı samimiyetle yaparsan, elbette hepsi silinir gider, inşaAllahu Te’ala:
“Ey Allah! Ben, (kalbimle kendisine dönmemeye karar vererek) tevbe edip, (sonra nefsimin uğursuzluğu ve cehaletimin yüzünden) tekrar döndüğüm (işlediğim) bütün günahlarımdan dolayı Senden mağfiret dilerim.
Kendiliğimden Sana (itaat edeceğim diye) söz verip, sonra (kötü nefsime uyarak) sözümde durmadığım her şeyden ötürü Senden mağfiret dilerim.
Senin rızanı kastederek bir amel yaparken, Senden başkasının da kendisine karıştığı her amelden (hayır ve iyilikten) ötürü Senden mağfiret dilerim.
Kendisiyle Sana ibadet etmeye yardım alayım diye, bana in’am etmiş olduğun, fakat benim onunla, Sana isyan etmeye yardım aldığım (Sana karşı kullandığım) her nimetten dolayı Senden mağfiret dilerim.
Ey gizli ve aşikar her şeyi bilen Allah! Gündüzün ışığında ve gecenin karanlığında, ortada ve tenhada, gizli ve açık işlediğim her günahtan dolayı Senden mağfiret dilerim. Ey Halim! (kulun işlediği suçlardan dolayı acele ceza vermeyen Allah!) (Zebidi, el-İthaf: 5/62)
“Kutu’l-Kulub” sahibi Ebu Talib el-Mekki Hazretleri’nin buyurduğuına göre, bu dua, Hızır (Aleyhisselam)’ın istiğfarıdır.
Adem(Aleyhisselam)‘ın istiğfarı da olduğu söylenmiştir.
Cabir İbni Abdullah (Radıyallahu Anh)’dan rivayete göre; adamın biri Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’in huzuruna gelerek iki veya üç defa: “Vay benim günahlarım’! dedi. Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) ona:
“Sen: ‘Ey Allah’ Senin mağfiretin benim günahlarımdan daha geniştir ve Senin rahmetin bence amelimden daha ümitlidir’ de” buyurdu.
Adam bir kere bunu söyleyince, Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) ona: “Tekrar söyle” buyurdu, tekrar söyleyince: “Tekrar söyle” buyurdu.
O kişi tekrar söyleyince: “Kalk! Muhakkak ki Allah seni affetti” buyurdu. (Hakim, el-Müstedrek, no: 1994, 1/543)
Yorumlar
Yorum Gönder
Yorum İçin Teşekkürler...