Zekat Fitre Diyanet,Zekat Fitre Nasıl Hesaplanır?,Zekat Fitre Fidye Nedir?,Zekat Fitre Farkı,Zekat Fitre Sadaka,2015 Zekat Fitre,2015 Yili Fitre ve Zekat Ne Kadar Verilecek?..Ardığınızı tüm soruların cevabını "Dua Öğren,Dua Oku ' da" bulacaksınız!..
2015 Yılı Fitre ve Zekat Miktarı |
Din İşleri Yüksek Kurulu 2015 yılı Ramazan Ayı’nda fitre miktarı açıklandı. Malatya Müftülüğü, haftaya Perşembe günü başlayacak olan Ramazan Ayı’nda fitre miktarını açıkladı.
Malatya İl Müftülüğü’nden yapılan açıklamada “Din İşleri Yüksek Kurulu 2015 yılı Ramazan ayı başlangıcından 2016 yılı Ramazan ayının başlangıcına kadar en düşük sadaka-i fıtır miktarını 11,50 TL.(On bir Lira Elli Kuruş) olarak tespit edilmiştir” denildi.
Açıklamada, Fıtır Sadakası’nın, Ramazan Bayramına kavuşan ve temel ihtiyaçlarının dışında belli bir miktar mala sahip olan Müslümanların, kendileri ve velâyetleri altındaki kişiler için, yerine getirmekle yükümlü oldukları malî bir ibadet olduğu belirtilerek şu ifadelere yer verildi:
“Yoksulların ihtiyaçlarının karşılanmasına katkıda bulunmak suretiyle, toplumda karşılıklı sevgi ve kardeşlik bağlarının pekişmesine vesile olan bu mali ibadetin meşru kılınmasındaki temel hedeflerden biri, insanların paylaşma bilincini canlı tutmaktır. Bu sayede her Müslüman, ihtiyacı olan yoksullara az da olsa bir şeyler verebilmenin ve yardımlaşmanın sevincini yaşar. Bundan dolayıdır ki Fıtır Sadakası, zekâttan farklı olarak, daha geniş bir mükellef kitlesi tarafından yerine getirilir. Diyanet İşleri Başkanlığı, Din İşleri Yüksek Kurulu Başkanlığınca 2015 yılı Ramazan ayının başlangıcından 2016 yılı Ramazan ayının başlangıcına kadar en düşük Sadaka-i Fıtır miktarı 11,50 TL (On Bir Lira Elli Kuruş) olarak belirlenmiştir.
Miktar belirlenirken Hadis-i Şerifler, ülkenin mevcut sosyal-ekonomik hayat şartları ve bir kişinin günlük asgari gıda ihtiyacı göz önüne alınmıştır”
Belirlenen fitre miktarının asgari miktar olduğu belirtilen açıklamada, fitrede verilecek meblağ konusunda da bir üst sınır bulunmadığı kaydedildi. Fitre konusunda ideal olanın, herkesin kendi hayat standartlarına göre asgari günlük gıda harcamalarına denk düşecek bir ücreti vermesi gerektiği belirtilerek söz konusu meblağın, gıda gibi ayni olarak veya para şeklinde nakdi olarak ödenebileceği de açıklamada yer aldı.
Peygamber Efendimiz Hazretleri (s.a.v) zamaninda günümüzde oldugu gibi para yoktu.Dinar isimli altin para ile, dirhem isimli gümüs para vardi.Zekat da bu sebeple altin ve gümüs para üzerinden hesaplaniyordu.Bunun için, günümüzde paralarda nisap miktari, altin esas alinarak tespit edilir. Bu da 85 gram altindir.Bir miktar parasi, bir miktar da altini olan kimse, sayet her ikisinin toplami 85 gram altina esit gelirse, zekat vermekle mükellefdir.
Safilere göre böyle bir ilave yapilamaz.Bir kimse zekatla mükellef olabilmesi için nisap miktari altina veya paraya sahip olmasi gerekir.Safiilerde nisap miktari 72 gram altindir. Paranin zekati 1/40 ( % 2.5 )'dir.
Altinin Zekati
Peygamber Efendimiz Hazretleri (s.a.v) bir hadislerinde, "Altin üzerinden yirmi miskalden azinda zekat yoktur, gümüs üzerinden iki yüz dirhemden azinda zekat yoktur" buyurarak, altin ve gümüsün nisap miktarini belirlemistir.Bu da günümüz ölçülerine göre altinda 85 gram, gümüste 595 gram eder.
85 gram altinin zekati 2 gram altindir. Bu ise 1/40 demektir.85 gramdan sonrasi, yaklasik 20 gram olmadikça zekata tabi degildir.85+20 olursa, o yirmi gram da ayrica zekata tabidir.Ancak 20 gramdan az olan altin zekata tabi olan baska bir seyle mesela para ile birlikte hesaplandiginda nisap miktarina ulasiyorsa yine zekati verilir.85 grama ilaveten mevcut olan 20 gram altinin zekata tabi olmamasi, Imam-i Azam 'a göredir.Talebesi olan Imam Ebu Yusuf ve Imam Muhammed'e göre bu fazlaligin da kirkta biri zekat olarak verilir.
Imam Safii ve diger mezhep imamlari da fazlalik için 1/40 zekat verilecegi görüsündedirler. Gümüste de ölçü 1/40'dir.Buna göre 595 gram gümüsün zekati, 15 gram gümüsdür.
Altindan veya gümüsten yapilmis sanat eserleri eger nisap miktarina ulasirsa zekati verilir. Böyle bir antika eserin zekati eger kendisinden verilecekse tartilir, kirkta biri zekat olarak verilir.Fakat baska birseyden verilirse, degeri nazara alinir.Kendi cinsinden ödendigi takdirde de Imam-i Azam ve Ebu Yusuf'a göre degeri esas alinir.
Hanefi mezhebine göre altin, gümüs ve ticari mallarinin nisap miktarinda bunlarin bir cinsten bulunmasi sarti aranmaz.Mesela bir kimsenin bir miktar altini, biraz gümüsü, biraz da ticaret esyasi bulunsa, bunlarin toplami nisap miktarina ulassa, böyle birinin zekat vermesi farzdir. Safii'ye göre altin ile gümüs farkli cinsten olduklari için, nisapta beraber hesaplanmazlar.
Altin için 72, 91, 96 ve 100 grami; gümüs için de 642 ve 700 grami esas alanlar da vardir. Bu farkliligin nereden kaynaklandigini daha önce anlattik.Oraya bakilabilir.
Karisik altinin zekati (Magsus)
Magsusun ( halis olmayan, yani yabanci madenler karismis olan altin veya gümüs ) zekati hakkinda mezheplerin çeşitli görüsleri vardir.Mesela Hanefi alimlerine göre, altin veya gümüsün halis olmasi sart degildir.Içindeki altin veya gümüs agirligi yabanci madenlerden fazla veya ona esit ise, tamamini altin veya gümüs olarak düsünüp zekatini vermek gerekir.
Safiilere göre, "magsus" olan altinin içerisndeki halis altin kismi nisap miktarina ulasmadikça zekatini vermek gerekmez.
Zinet esyasina zekat düser mi?
Kadinin kullandigi zinet esyasi ya altindan, ya gümüsten veya inci,elmas,yakut ve zümrüt gibi kiymetli taslardan yapilan kadinlarin zinet esyasina zekat düsmedigi hususunda bütün alimler ittifak halindedir.Ancak zinet esyalarina zekat düsüp düsmeyecegi hususunda mezhepler arasinda farkli görüsler vardir.
Mesela Hanefi mezhebine göre, altindan veya gümüsten yapilmis olan, nisan yüzügü, küpe,bilezik gibi zinet esyalari nisap miktarina ulastiginda, üzerinden bir sene geçtigi zaman zekat vermek gerekir.Bu zinet esyalarinin zekati kendi cinsinden degil de baska bir seyle, mesela para ile ödenecekse, kiymetleri esas alinir.Bunda ittifak vardir.Kendi cinsleriyle, yani altin veya gümüsle ödenecegi takdirde ise Imam-i Azam ve Imam Ebu Yusuf 'a göre grami, Imam Züfer'e göre kiymetleri ,Imam Muhammed'e göre ise daha faydali olan hangisi ise o esas alinir.
Mesela 85 gram agirliginda olan bir altin bilezik, üzerindeki sanat eseri sebebiyle fiyat itibariyla 110 gram altin degerinde olsa, eger altindan baska birseyden verilecekse,85 gramin degil, maddi degeri olan 110 gramin zekati verilir.Fakat altin olarak verilecekse, Imam-i Azam ve Imam Ebu Yusuf'a göre 85 gramin zekati verilir.Altin ve gümüsten olan zinet esyasinin zekatini vermek Hanefi mezhebine göre gerektigi halde, cumhur dedigimiz müçtehidlerin çogu, zinet esyasina zekat düsmeyecegi kanaatindedir.Mesela Safii, Maliki,Hanbeli mezhebine göre ve birçok Sahabi ve Tabiine göre zinet esyasina zekat düsmez.
Safii mezhebine göre, kadinin sahip oldugu altin ve gümüsten olan zinet esyasinin üzerinden bir sene geçmis olsa bile, zekata tabi olmaz.Bu mezhebe göre, kadinin zinet esyasi insanin normal olarak kullandigi elbise gibidir, sahsi ihtiyacidir.
Maliki ve Hanbeliler'e göre kadinin kullanma hakkina sahip olduklari zinetlerin zekata tabi olmadigi görüsündedirler.Fakat Malikiler'e göre bir anne ,kizi için veya bir erkek evlenmeden önce ileride lazim olacak düsüncesiyle aldigi zinet esyasi üzerinden bir sene geçtigi takdirde zekatini vermesi gerekir.Yine bu mezhebe göre kullanilmayacak derecede kirilan zineti tamir ettirme düsüncesi olmazsa,zekatini vermek gerekir.
Erkeklerin ise altindan zinet esyasi kullanmalari caiz degildir.Kullanilirsa , zekata tabi mallariyla birlikte nisaba ulasirsa, zekat vermeleri farz olur. ( Mezahibü'i-Erbaa, 2:602 ; Muvatta, Zekat:5 )
Ancak " Kadinin zinetine zekat düsmez" diyen alimler, kadinin zinet esyasinin örfe ve içtimaimevkisine göre normal olmasini ve zekattan servet kaçirma gibi bir niyet taşınmamasını sart kosmuslardir. Israfa ve gösterise kaçan veya zekatinin verilecegi kanaatindedirler. ( Hukuk-u Islamiyye Kamusu, 4:112 )
Bazi müçtehidler de "Bunlarin zekati ihtiyaci olanlara emaneten vermektir.Veya süs esyalarina sadece bir defaya mahsus olmak üzere zekat düser" hükmünü benimsemislerdir. Zinet esyasina zekatin verilecegini savunan alimlerin de, verilmeyecegini savunan alimlerin de delilleri vardir.Mesela,zinet esyasinin zekata tabi oldugunu savunan Hanefiler ve Mücahid Zühri gibi alimler,su hadisi görüslerine delil olarak zikrederler:
Bir kadin ile kizi beraber Resulullah (s.a.v)'a gelmisti.Kizin kolunda iki tane kalin bilezik vardi. Resulullah(s.a.v) kadına, "Bunun zekatini veriyor musun?" dedi. Onun "Hayir" cevabi üzerine de söyle buyurdu:
"Kıyamet gününde Allah(c.c)'in onlarin yerine sana atesten iki bilezik taktirmasi hosuna gider mi?"
Bu tehdidi duyan kadin hemen onlarin çikartti ve "Ikisi de aziz ve celil olan allah ve Resulüne aittir" diyerek Resulullah (s.a.v)'a uzatti. ( Ebu Davud, Zekat:9 )
Yine bu alimler, Peygamber Efendimiz Hazretleri (s.a.v) Hz. Aise(r.anha) 'nin parmaklarindaki büyük yüzüklerin zekatini vermedigini söylemesi üzerine, "Onlarin zekatini vermemen atese girmen için sana yeter" ( Ebu Davud, Zekat:9) seklindeki tehdidini de delil olarak zikrederler.
Zinet esyasina zekat düsmeyecegini söyleyenler de, "Zinet esyasi zekata tabi degildir" ( Darekutni, Sünen,2 :107 ) hadisini ve Hz.Aise (r.anha)'nin kardesinin yetim kizlarina baktigini, onlarin zinet esyasi oldugu halde zekatlarini vermedigini görüslerine delil olarak zikrederler.(Muvatta, Zekat:5) Ayrica Hz.Cabir bin Abdullah (r.a) zinetin zekati hususundaki bir suali verilmeyecegi seklinde cevaplandirdigini söylerler.
Bu hususta Hanefi mezhebinin esas alinmasi, fakirleri koruma açisindan daha uygundur.
Safii mezhebine göre, kadinin sahip oldugu altin ve gümüsten olan zinet esyasinin üzerinden bir sene geçmis olsa bile, zekata tabi olmaz.Bu mezhebe göre, kadinin zinet esyasi insanin normal olarak kullandigi elbise gibidir, sahsi ihtiyacidir.
Maliki ve Hanbeliler'e göre kadinin kullanma hakkina sahip olduklari zinetlerin zekata tabi olmadigi görüsündedirler.Fakat Malikiler'e göre bir anne ,kizi için veya bir erkek evlenmeden önce ileride lazim olacak düsüncesiyle aldigi zinet esyasi üzerinden bir sene geçtigi takdirde zekatini vermesi gerekir.Yine bu mezhebe göre kullanilmayacak derecede kirilan zineti tamir ettirme düsüncesi olmazsa,zekatini vermek gerekir.
Erkeklerin ise altindan zinet esyasi kullanmalari caiz degildir.Kullanilirsa , zekata tabi mallariyla birlikte nisaba ulasirsa, zekat vermeleri farz olur. ( Mezahibü'i-Erbaa, 2:602 ; Muvatta, Zekat:5 )
Ancak " Kadinin zinetine zekat düsmez" diyen alimler, kadinin zinet esyasinin örfe ve içtimaimevkisine göre normal olmasini ve zekattan servet kaçirma gibi bir niyet taşınmamasını sart kosmuslardir. Israfa ve gösterise kaçan veya zekatinin verilecegi kanaatindedirler. ( Hukuk-u Islamiyye Kamusu, 4:112 )
Bazi müçtehidler de "Bunlarin zekati ihtiyaci olanlara emaneten vermektir.Veya süs esyalarina sadece bir defaya mahsus olmak üzere zekat düser" hükmünü benimsemislerdir. Zinet esyasina zekatin verilecegini savunan alimlerin de, verilmeyecegini savunan alimlerin de delilleri vardir.Mesela,zinet esyasinin zekata tabi oldugunu savunan Hanefiler ve Mücahid Zühri gibi alimler,su hadisi görüslerine delil olarak zikrederler:
Bir kadin ile kizi beraber Resulullah (s.a.v)'a gelmisti.Kizin kolunda iki tane kalin bilezik vardi. Resulullah(s.a.v) kadına, "Bunun zekatini veriyor musun?" dedi. Onun "Hayir" cevabi üzerine de söyle buyurdu:
"Kıyamet gününde Allah(c.c)'in onlarin yerine sana atesten iki bilezik taktirmasi hosuna gider mi?"
Bu tehdidi duyan kadin hemen onlarin çikartti ve "Ikisi de aziz ve celil olan allah ve Resulüne aittir" diyerek Resulullah (s.a.v)'a uzatti. ( Ebu Davud, Zekat:9 )
Yine bu alimler, Peygamber Efendimiz Hazretleri (s.a.v) Hz. Aise(r.anha) 'nin parmaklarindaki büyük yüzüklerin zekatini vermedigini söylemesi üzerine, "Onlarin zekatini vermemen atese girmen için sana yeter" ( Ebu Davud, Zekat:9) seklindeki tehdidini de delil olarak zikrederler.
Zinet esyasina zekat düsmeyecegini söyleyenler de, "Zinet esyasi zekata tabi degildir" ( Darekutni, Sünen,2 :107 ) hadisini ve Hz.Aise (r.anha)'nin kardesinin yetim kizlarina baktigini, onlarin zinet esyasi oldugu halde zekatlarini vermedigini görüslerine delil olarak zikrederler.(Muvatta, Zekat:5) Ayrica Hz.Cabir bin Abdullah (r.a) zinetin zekati hususundaki bir suali verilmeyecegi seklinde cevaplandirdigini söylerler.
Bu hususta Hanefi mezhebinin esas alinmasi, fakirleri koruma açisindan daha uygundur.
Comments
Post a Comment
Yorum İçin Teşekkürler...