Sizden Gelen Sualler : Adetliyken Ayetel Kürsi Okunur mu-Diyanet?,Kadınlar Hayızlıyken Ayetel Kürsi Okuyabilir mi?,Adetliyken Ayetel Kürsi Okunur mu-Nihat Hatipoğlu?,Adetliyken Ezbere Ayetel Kürsi Okunur mu?,Adetliyken Ayetel Kursi Okunur mu-Cübbeli?,Kadınlar Adet Döneminde Ayetel Kürsi Okunur mu?,Regl Olan Kadın Ayetel Kürsi Okuyabilir mi?...
"Cünüp ve âdetli(regl olan) kadın Kur’ân’dan bir şey okuyamaz."
Yani sırf Kur’ân-ı Kerim okumak niyetiyle bir âyetten daha az bile okuyamaz. Ancak dua, senâ, Allah’a sığınma, zikir veya bir işe başlangıcında yahut öğretmek maksadıyla Kur’ân’dan bazı âyetleri okumak caizdir.
Meselâ, bir ulaşım aracına binerken okunması sünnet olan “Sübhânellezî sahhara lenâ hâzâ vemâ künnâ lehû mukrinîn (Her türlü noksandan münezzehtir o Allah ki, bunu bizim hizmetimize verdi, yoksa bizim buna gücümüz yetmezdi.”
Aynı araçtan inerken de “Rabbenâ enzilnî münzelen mübâreken ve ente hayrü’l-münzilîn (Ey Rabbim, beni hayır ve bereketi bol bir yere indir. Misafir ağırlayanların en hayırlısı Sensin).
Bir musibet ve ölüm haberi alınca, “İnnâ lillâhi ve innâ ileyhi râciûn (Muhakkak biz Allah içiniz ve muhakkak yalnız Ona dönücüleriz).
Yine bir işe başlarken “Bismillâhirrahmânirrahîm” demek, şükür maksadıyla “Elhamdülillah” demek de bu kabildendir.
Aynı şekilde Fâtiha, Âyetü’l-kürsî, Felâk, Nâs ve İhlâs Sûrelerini zikir maksadıyla, Allah’ı hatırlamak düşüncesiyle okumak haram değildir.
Mâlikî Mezhebi’ne göre, hayızlı ve lohusa olan kadının az miktarda Kur’ân okumasında bir mahzur bulunmamaktadır. Bu az miktar da yukarıda adı geçen sûreler miktarıdır. Bu meseleye delil olarak; kadınların uzun süre bu halde kalmış olduklarından dolayı istihsânen caiz görmüşlerdir.
Hanbeli ve Hanefi Mezhebi’ne göre, Kur’ân-ı Kerim’in kelimelerini heceleyerek, harf harf okumak caizdir. Çünkü böyle bir okuyuş “kıraat”e girmemektedir. Yine tilavet olmadan Mushafa bakmayı, sesini çıkarmadan içinden okumasını da caiz kabul etmişlerdir. Çünkü bu durumda da kıraatten (okumaktan) söz edilmez.
Bütün bu görüşler müçtehid imamların çeşitli delillere dayanarak vardıkları içtihad farklılıklarıdır ve hepsi de doğrudur.
Bunun yanında, Kelime-i Şehâdet, Kelime-i Tevhid, istiğfar, salavat-ı şerife gibi tevhid ve zikir cümlelerini bir veya birden fazla okumak caizdir.
Hanımların bu özel günlerde Kur’ân-i Kerim’in dışında tefsir, hadis ve fıkıh gibi dinî kitapları ellerine almaları İmam-ı Âzama göre caizdir. Ancak bu kitapların içinde bulunan âyetlere el sürmemeleri gerekir.
Kur’ân âyetlerinin bu durumda iken yazılması meselesinde el-Feteva’l-Hindiyye’de şu kayıtları okuyoruz:
“Cünüp veya hayızlı olanların yazmakta oldukları satırların arasına Kur’ân’dan bir âyet yazmaları mekruhtur. Fakat yazdıkları bu âyetleri okumazlarsa mekruh olmaz.”
“İmam-ı Muhammed ise, bu kimselerin Kur’ân yazmamaları bana göre en sevimli davranıştır, diyerek bu hususta ihtiyatlı ve dikkatli olmayı tavsiye etmektedir.”
Buna göre, Besmele de Kur’ân’dan bir âyet olduğundan hayızlı iken yazılmaması daha isabetli olur.
Bu arada hangi mezhebe bağlı olursa olsun, bu haldeki bir kadın Kur’ân’ın bir âyetine bile el süremez. Ancak Kur’ân’a yapışık olmayan temiz bir bez ve kâğıtla tutabilir.
Adetli ve nifas hâlinde olan bir kadına Kur'an okumak haramdır Peygamber Efendimiz hayızlı, loğusa ve cünübün Kur’an okuması ile ilgili şöyle buyurmuştur; “Hayızlı kadın ve cünüp olan kimse Kur’an’dan bir şey okuyamaz” buyurmuşlardır( Tirmizi, Taharet, 98; İbni Mace, Taharet, ,105; Darakutni, Sünen, 1/117)Ayrıca hz Ali (ra)de şöyle demiştir: “Allah Resülünü cünüplüğün dışında Kur’an okumadan bir şey alıkoymazdı” (Ebu Davud, Taharet, 90; Neseî, Taharet, 170; İbn Mace, Taharet, 105) Dolayısıyla bu hadisler cünüp ile hayızlı Kur’an okuyamayağı hususunda önemli bir delildir(Aynî, el-Binaye, 1/644)
Bu hadislerden hareketle İslam alimlerinin çoğunluğu adetli kadının Kur’an’dan, Kur’an okuma maksadıyla bir ayet bile okuyamacağını söylemişlerdir Aynı zamanda bunlar bu halde iken Kur’an ayetlerini de yazamazlar Bu konuda Tevrat, İncil ve Zebur da Kur’an gibidir(İbn-i Abidin, Haşiyetu Reddi’l-Muhtar, 1/293)
Fatiha dua niyetiyle okunabilir Ayrıca Kur’andaki duaya benzeyen ayetler de Kur’an okuma niyetiyle değil de dua maksadıyla okunabilir Mesela; Rabbena atina fiddünya haseneten ve filahireti haseneten ve gına azabennar gibi
Aynı şekilde sevinçli bir haber duyan bir kimse “Elhamdülillah” diyebilir Üzücü bir haber duyan da “İnna lillah ve inna ileyhi raciun” diyebilir (İbrahim Halebi, Halebi, Sağir, s37-39; İbn-i Abidin, Haşiyetu Reddi’l-Muhtar, 1/293)
İmam Malik’e göre hayızlı kadın mazeretli olduğundan ve Kur’an okumaya da muhtac olmasından dolayı cevaz vermiştir Ancak hayız kanı kesildikten sonra gusl etmeden önce okuyamaz (Zuhayli, el-Fıkhu’l-İslamî, 1/471)
Diğer yandan zikir çekebilir dua edebilir Bunlara bir mani yoktur Hatta özel günlerindeki bir bayanın kıbleye doğru oturarak zaman zaman tesbih çekmesi dua etmesi isabetli bir davranış olur böylelikle adet gördüğü günlerinde bu şekilde manen beslenmiş olur
Hayızlı ve nifaslı kadınların veya cünüplerin kunut vesaire gibi çeşitli duaları okumalarında, tesbih ve tehlil kelimelerini söylemelerinde ve Hazret-i Peygambere salât ve selâm getirmelerinde hiçbir mahzur yoktur Hayız ve nifaslı halde olanlar, Kur'an-ı Kerîm'i okuyamamakla beraber, onu dinleyebilirler
Kur'an Kursu öğretmenliği yapan bir kadın, hayız hâlinde öğretim işini yardımcısına yaptıracaktır Yardımcısı yoksa Hanefî ulemasından Kerhî ve Tahavî'ye göre öğretimini devam ettirecektir Kerhî: Öğretmen hanım hayız hâlinde kelime kelime, Tahavî ise, yarımşar âyet söylemekle öğretim yapılmasında 'beis yoktur' demişlerdir
Netice itibariyle İslam alimlerinin çoğunluğu Hanefî, Şafiî ve Hanbelî mezhebine göre hayızlı ve cünüp olan Kur’an ayetlerinden okuyamaz (Zuhayli, el-Fıkhu’l-İslamî, 1/471)
"Cünüp ve âdetli(regl olan) kadın Kur’ân’dan bir şey okuyamaz."
Yani sırf Kur’ân-ı Kerim okumak niyetiyle bir âyetten daha az bile okuyamaz. Ancak dua, senâ, Allah’a sığınma, zikir veya bir işe başlangıcında yahut öğretmek maksadıyla Kur’ân’dan bazı âyetleri okumak caizdir.
Meselâ, bir ulaşım aracına binerken okunması sünnet olan “Sübhânellezî sahhara lenâ hâzâ vemâ künnâ lehû mukrinîn (Her türlü noksandan münezzehtir o Allah ki, bunu bizim hizmetimize verdi, yoksa bizim buna gücümüz yetmezdi.”
Aynı araçtan inerken de “Rabbenâ enzilnî münzelen mübâreken ve ente hayrü’l-münzilîn (Ey Rabbim, beni hayır ve bereketi bol bir yere indir. Misafir ağırlayanların en hayırlısı Sensin).
Bir musibet ve ölüm haberi alınca, “İnnâ lillâhi ve innâ ileyhi râciûn (Muhakkak biz Allah içiniz ve muhakkak yalnız Ona dönücüleriz).
Yine bir işe başlarken “Bismillâhirrahmânirrahîm” demek, şükür maksadıyla “Elhamdülillah” demek de bu kabildendir.
Aynı şekilde Fâtiha, Âyetü’l-kürsî, Felâk, Nâs ve İhlâs Sûrelerini zikir maksadıyla, Allah’ı hatırlamak düşüncesiyle okumak haram değildir.
Mâlikî Mezhebi’ne göre, hayızlı ve lohusa olan kadının az miktarda Kur’ân okumasında bir mahzur bulunmamaktadır. Bu az miktar da yukarıda adı geçen sûreler miktarıdır. Bu meseleye delil olarak; kadınların uzun süre bu halde kalmış olduklarından dolayı istihsânen caiz görmüşlerdir.
Hanbeli ve Hanefi Mezhebi’ne göre, Kur’ân-ı Kerim’in kelimelerini heceleyerek, harf harf okumak caizdir. Çünkü böyle bir okuyuş “kıraat”e girmemektedir. Yine tilavet olmadan Mushafa bakmayı, sesini çıkarmadan içinden okumasını da caiz kabul etmişlerdir. Çünkü bu durumda da kıraatten (okumaktan) söz edilmez.
Bütün bu görüşler müçtehid imamların çeşitli delillere dayanarak vardıkları içtihad farklılıklarıdır ve hepsi de doğrudur.
Bunun yanında, Kelime-i Şehâdet, Kelime-i Tevhid, istiğfar, salavat-ı şerife gibi tevhid ve zikir cümlelerini bir veya birden fazla okumak caizdir.
Hanımların bu özel günlerde Kur’ân-i Kerim’in dışında tefsir, hadis ve fıkıh gibi dinî kitapları ellerine almaları İmam-ı Âzama göre caizdir. Ancak bu kitapların içinde bulunan âyetlere el sürmemeleri gerekir.
Kur’ân âyetlerinin bu durumda iken yazılması meselesinde el-Feteva’l-Hindiyye’de şu kayıtları okuyoruz:
“Cünüp veya hayızlı olanların yazmakta oldukları satırların arasına Kur’ân’dan bir âyet yazmaları mekruhtur. Fakat yazdıkları bu âyetleri okumazlarsa mekruh olmaz.”
“İmam-ı Muhammed ise, bu kimselerin Kur’ân yazmamaları bana göre en sevimli davranıştır, diyerek bu hususta ihtiyatlı ve dikkatli olmayı tavsiye etmektedir.”
Buna göre, Besmele de Kur’ân’dan bir âyet olduğundan hayızlı iken yazılmaması daha isabetli olur.
Bu arada hangi mezhebe bağlı olursa olsun, bu haldeki bir kadın Kur’ân’ın bir âyetine bile el süremez. Ancak Kur’ân’a yapışık olmayan temiz bir bez ve kâğıtla tutabilir.
Adetli ve nifas hâlinde olan bir kadına Kur'an okumak haramdır Peygamber Efendimiz hayızlı, loğusa ve cünübün Kur’an okuması ile ilgili şöyle buyurmuştur; “Hayızlı kadın ve cünüp olan kimse Kur’an’dan bir şey okuyamaz” buyurmuşlardır( Tirmizi, Taharet, 98; İbni Mace, Taharet, ,105; Darakutni, Sünen, 1/117)Ayrıca hz Ali (ra)de şöyle demiştir: “Allah Resülünü cünüplüğün dışında Kur’an okumadan bir şey alıkoymazdı” (Ebu Davud, Taharet, 90; Neseî, Taharet, 170; İbn Mace, Taharet, 105) Dolayısıyla bu hadisler cünüp ile hayızlı Kur’an okuyamayağı hususunda önemli bir delildir(Aynî, el-Binaye, 1/644)
Bu hadislerden hareketle İslam alimlerinin çoğunluğu adetli kadının Kur’an’dan, Kur’an okuma maksadıyla bir ayet bile okuyamacağını söylemişlerdir Aynı zamanda bunlar bu halde iken Kur’an ayetlerini de yazamazlar Bu konuda Tevrat, İncil ve Zebur da Kur’an gibidir(İbn-i Abidin, Haşiyetu Reddi’l-Muhtar, 1/293)
Fatiha dua niyetiyle okunabilir Ayrıca Kur’andaki duaya benzeyen ayetler de Kur’an okuma niyetiyle değil de dua maksadıyla okunabilir Mesela; Rabbena atina fiddünya haseneten ve filahireti haseneten ve gına azabennar gibi
Aynı şekilde sevinçli bir haber duyan bir kimse “Elhamdülillah” diyebilir Üzücü bir haber duyan da “İnna lillah ve inna ileyhi raciun” diyebilir (İbrahim Halebi, Halebi, Sağir, s37-39; İbn-i Abidin, Haşiyetu Reddi’l-Muhtar, 1/293)
İmam Malik’e göre hayızlı kadın mazeretli olduğundan ve Kur’an okumaya da muhtac olmasından dolayı cevaz vermiştir Ancak hayız kanı kesildikten sonra gusl etmeden önce okuyamaz (Zuhayli, el-Fıkhu’l-İslamî, 1/471)
Diğer yandan zikir çekebilir dua edebilir Bunlara bir mani yoktur Hatta özel günlerindeki bir bayanın kıbleye doğru oturarak zaman zaman tesbih çekmesi dua etmesi isabetli bir davranış olur böylelikle adet gördüğü günlerinde bu şekilde manen beslenmiş olur
Hayızlı ve nifaslı kadınların veya cünüplerin kunut vesaire gibi çeşitli duaları okumalarında, tesbih ve tehlil kelimelerini söylemelerinde ve Hazret-i Peygambere salât ve selâm getirmelerinde hiçbir mahzur yoktur Hayız ve nifaslı halde olanlar, Kur'an-ı Kerîm'i okuyamamakla beraber, onu dinleyebilirler
Kur'an Kursu öğretmenliği yapan bir kadın, hayız hâlinde öğretim işini yardımcısına yaptıracaktır Yardımcısı yoksa Hanefî ulemasından Kerhî ve Tahavî'ye göre öğretimini devam ettirecektir Kerhî: Öğretmen hanım hayız hâlinde kelime kelime, Tahavî ise, yarımşar âyet söylemekle öğretim yapılmasında 'beis yoktur' demişlerdir
Netice itibariyle İslam alimlerinin çoğunluğu Hanefî, Şafiî ve Hanbelî mezhebine göre hayızlı ve cünüp olan Kur’an ayetlerinden okuyamaz (Zuhayli, el-Fıkhu’l-İslamî, 1/471)
Yorumlar
Yorum Gönder
Yorum İçin Teşekkürler...