Arife Günü Orucu |
Kamerî ayların on ikincisi olan Zilhicce ayı, İslâm'ın beş esasından olan hac ibadetinin yerine getirildiği aydır. Bu mübarek ayın birinden onuna kadar olan zaman dilimi "leyali-i aşere", yani on mübarek gecedir. Onuncu gün ise Kurban Bayramı'nın ilk günüdür. Peygamber Efendimiz (sav) bugünlerin önemini şöyle ifade ediyor:
"Salih amellerin Allah'a en ziyade sevgili olduğu günler bu on gündür! Ondaki her bir günün orucu bir yıllık oruca (sevapça) eşittir. Ondaki bir gece kıyamı (ibadetle ihya edilmesi) Kadir Gecesi'nin kıyamına (ihyasına) eşittir." (Tirmizi, Savm, 52; İbn Mace, Sıyam, 39)
Peygamber Efendimizin zevcesi Hafsa (r.a) diyor ki: "Resulullah (sav) dört şeyi terk etmezdi: Aşure günü orucu, Zilhicce'nin on günü orucu, her ay üç gün orucu ve sabahın iki rekât sünneti." (İbn Kayyım el-cevziye, Zadu’l-Meâd 2/651)
Ebu'd-Derda (r.a) Zilhicce ayının önemini şöyle anlatıyor: "Zilhiccenin ilk dokuz günü oruç tutmalı, çok sadaka vermeli, çok dua ve istiğfar etmelidir. Çünkü Resulullah (sav):
"Bu on günün hayır ve bereketinden mahrum kalana yazıklar olsun." buyurdu.
Zilhicce'nin ilk dokuz günü oruç tutanın, ömrü bereketli olur, malı çoğalır, çocuğu belâlardan korunur, günahları affedilir, iyiliklerine kat kat sevab verilir, ölüm anında ruhunu kolay teslim eder, kabri aydınlanır, Mizan'da sevabı ağır basar ve cennette yüksek derecelere kavuşur."
"Allah indinde Zilhicce'nin ilk on gününde yapılan amellerden nafile ibadet bakımından daha kıymetlisi yoktur. Bugünlerde tesbihi (Sübhanallah), tahmidi (Elhamdülillah), tehlili (La ilahe illallah) ve tekbiri (Allahu ekber) çok söyleyin!" (Abd b. Humeyd, Müsned, 1/257)
Allah Teâlâ'nın bereketli kıldığı, Kur'ân-ı Kerim'de üzerine yemin edilen, Zilhicce'nin ilk on gecesinde yapılan amellere yedi yüz misli sevab verileceğini Peygamber Efendimiz (sav) müjdeliyor. Bugünler bizlere tövbe etme ve kısa zaman dilimlerinde tekrar çok semere elde etme fırsatının verildiği günlerdir. Biz de Peygamber Efendimize tabi olarak, gündüzleri oruçla geçirmeli, sadaka vermeli, Allah Teâlâyı zikretmeliyiz.
Arefe Günü :
Arefe, Kurban Bayramı'ndan bir önceki gün, hicrî takvime göre Zilhicce ayının 9. günüdür. Başka güne arefe denmez. Ülkemizde Ramazan Bayramı'nın bir önceki gününe de arefe denmiştir.
Resulullah'ın (sav) bildirdiğine göre:
"Günlerin en faziletlisi arefe günüdür. Faziletçe cumaya benzer. O, cuma günü dışında yapılan yetmiş hacdan faziletlidir. Duaların en faziletlisi de arefe günü yapılan duadır. Benim ve benden önceki peygamberlerin söylediği en faziletli söz de: Lailahe illallah vahdehu la şerike lehu. (Allah birdir, ondan başka ilah yoktur, O'nun ortağı da yoktur) sözüdür." (Muvatta, Hacc 246)
Hazreti Aişe (ra) anlatıyor:
"Allah, hiçbir günde, arefe günündeki kadar bir kulu ateşten çok azat etmez. Allah mahlukata rahmetiyle yaklaşır ve onlarla meleklere karşı iftihar eder ve: "Bunlar ne istiyorlar?" der." (Müslim, Hacc 436)
Resulullah(sav):
"Arefe gününe hürmet edin! Arefe, Allah'ın kıymet verdiği bir gündür."
diyerek, Allah Teâlâ'nm kıymet verdiği günü hürmet ederek bilinçli bir şekilde yaşamaya gayret etmemizi istemiştir. Hürmet, verilen nimeti idrak etmekle ve verileni bilmekle, görebilmekle başlar. Arefe gününü günahlara girmeden oruçla, duayla, istiğfarla geçirmek kullarını arefe gününde bağışlayacağını müjdeleyen Allah Teâlâ'ya hürmetin ve şükrün bir ifadesidir. (Deylemi)
Hazreti Ömer (r. a) ile bir Yahudi arasında geçen konuşmada arefe gününün önemini göstermektedir:
Hazreti Ömer'in halifeliği zamanında Yahudilerden birisi:
"Ey Ömer, siz bir âyet okuyorsunuz ki, o âyet bize inseydi o günü bayram olarak kutlardık." dedi. O âyet, Maide sûresinin üçüncü âyetiydi. Cenab-ı Hak şöyle buyurmuştu:
"Bugün, sizin dininizi kemale erdirdim ve size nimetimi tamamladım."
Bu âyet, hicri onuncu yılda, Veda Haccı'nda, arefe günü olan cuma günü ikindiden sonra, Peygamber Efendimiz (sav) Arafat'ta "Adba" adındaki devesinin üzerinde vakfede iken nazil olmuştu. Deve vahyin ağırlığına dayanamayarak yere çökmüştü. Hz. Ömer'e Yahudi'den hangi âyet olduğunu öğrenince şöyle dedi:
"Biz o günü ve o gün bu âyetin Hz. Peygambere (sav) nail olduğu yeri biliriz. Cuma günü arefede bulunuyordu." (Buhari, İman, 33, Meğazi, 77, Tefsir, Maide 2; Müslim, Tefsir 3) demiş ve o günün bayramımız olduğuna işaret ederek arefe gününün önemini belirtmiştir.
Arefe günü, Hazreti Âdem (as) ile Hazreti Havva'nın Arafat'ta buluştukları gündür.Tevriye, arefe gününden bir önceki güne denir.Arefe günü oruç tutmak da çok sevaptır. Bugün tutulan oruç, bin gün nafile oruca bedeldir. Aynca geçmiş ve gelecek yılda yapılan tövbelerin kabul olmasına da sebep olur.
Resulullah (sav) şöyle buyurmuştur:
"Arefe günü tutulan oruç, bin günlük nafile oruca bedeldir." (Tergîb ve Terhîb Trc, 2/460)
“Arefe günü tutulacak orucun önceki ve sonraki senenin günahlarına kefaret olacağını Allah’tan ümit ediyorum.” (Tirmizî, Savm, 46 (749); İbn Mâce, Sıyâm, 40)
Arefe günü özellikle bin adet İhlas okumak büyük zatlar tarafından tavsiye edilmiştir. Hadis-i şeriflerde İhlas sûresini okumanın kul borcu hariç diğer günahların affedilmesine vesile olacağı söylenmiştir.
“Kim Arafe gecesinde bin defa “Kul Huvellahu Ahad / İhlas suresini” okursa, Allah kendisine istediğini verir.” (Kenzu’l-ummal, h. No: 2737)
"Peygamber (sav) arefe akşamı ümmetinin affedilmesi için dua etti. Duasına, 'Muhakkak ki ben zalimden başkasını mağfiret ettim.' diye cevap verildi. 'Zalimden ise mazlumun hakkını alırım.' buyruldu.
"Günlerin en faziletlisi arefe günüdür. Faziletçe cumaya benzer. O, cuma günü dışında yapılan yetmiş hacdan faziletlidir. Duaların en faziletlisi de arefe günü yapılan duadır. Benim ve benden önceki peygamberlerin söylediği en faziletli söz de: Lailahe illallah vahdehu la şerike lehu. (Allah birdir, ondan başka ilah yoktur, O'nun ortağı da yoktur) sözüdür." (Muvatta, Hacc 246)
Hazreti Aişe (ra) anlatıyor:
"Allah, hiçbir günde, arefe günündeki kadar bir kulu ateşten çok azat etmez. Allah mahlukata rahmetiyle yaklaşır ve onlarla meleklere karşı iftihar eder ve: "Bunlar ne istiyorlar?" der." (Müslim, Hacc 436)
Resulullah(sav):
"Arefe gününe hürmet edin! Arefe, Allah'ın kıymet verdiği bir gündür."
diyerek, Allah Teâlâ'nm kıymet verdiği günü hürmet ederek bilinçli bir şekilde yaşamaya gayret etmemizi istemiştir. Hürmet, verilen nimeti idrak etmekle ve verileni bilmekle, görebilmekle başlar. Arefe gününü günahlara girmeden oruçla, duayla, istiğfarla geçirmek kullarını arefe gününde bağışlayacağını müjdeleyen Allah Teâlâ'ya hürmetin ve şükrün bir ifadesidir. (Deylemi)
Hazreti Ömer (r. a) ile bir Yahudi arasında geçen konuşmada arefe gününün önemini göstermektedir:
Hazreti Ömer'in halifeliği zamanında Yahudilerden birisi:
"Ey Ömer, siz bir âyet okuyorsunuz ki, o âyet bize inseydi o günü bayram olarak kutlardık." dedi. O âyet, Maide sûresinin üçüncü âyetiydi. Cenab-ı Hak şöyle buyurmuştu:
"Bugün, sizin dininizi kemale erdirdim ve size nimetimi tamamladım."
Bu âyet, hicri onuncu yılda, Veda Haccı'nda, arefe günü olan cuma günü ikindiden sonra, Peygamber Efendimiz (sav) Arafat'ta "Adba" adındaki devesinin üzerinde vakfede iken nazil olmuştu. Deve vahyin ağırlığına dayanamayarak yere çökmüştü. Hz. Ömer'e Yahudi'den hangi âyet olduğunu öğrenince şöyle dedi:
"Biz o günü ve o gün bu âyetin Hz. Peygambere (sav) nail olduğu yeri biliriz. Cuma günü arefede bulunuyordu." (Buhari, İman, 33, Meğazi, 77, Tefsir, Maide 2; Müslim, Tefsir 3) demiş ve o günün bayramımız olduğuna işaret ederek arefe gününün önemini belirtmiştir.
Arefe günü, Hazreti Âdem (as) ile Hazreti Havva'nın Arafat'ta buluştukları gündür.Tevriye, arefe gününden bir önceki güne denir.Arefe günü oruç tutmak da çok sevaptır. Bugün tutulan oruç, bin gün nafile oruca bedeldir. Aynca geçmiş ve gelecek yılda yapılan tövbelerin kabul olmasına da sebep olur.
Resulullah (sav) şöyle buyurmuştur:
"Arefe günü tutulan oruç, bin günlük nafile oruca bedeldir." (Tergîb ve Terhîb Trc, 2/460)
“Arefe günü tutulacak orucun önceki ve sonraki senenin günahlarına kefaret olacağını Allah’tan ümit ediyorum.” (Tirmizî, Savm, 46 (749); İbn Mâce, Sıyâm, 40)
Arefe günü özellikle bin adet İhlas okumak büyük zatlar tarafından tavsiye edilmiştir. Hadis-i şeriflerde İhlas sûresini okumanın kul borcu hariç diğer günahların affedilmesine vesile olacağı söylenmiştir.
“Kim Arafe gecesinde bin defa “Kul Huvellahu Ahad / İhlas suresini” okursa, Allah kendisine istediğini verir.” (Kenzu’l-ummal, h. No: 2737)
"Peygamber (sav) arefe akşamı ümmetinin affedilmesi için dua etti. Duasına, 'Muhakkak ki ben zalimden başkasını mağfiret ettim.' diye cevap verildi. 'Zalimden ise mazlumun hakkını alırım.' buyruldu.
Resul-i Ekrem: 'Ey Rabbim, dilersen mazluma cennette mükafatını verir zalime de mağfiret edersin.' diye dua etti ise de Arafat'ta bu duasına Allah Teâlâ'dan kabul gelmedi. Sabah vakti Müzdelife'de aynı duayı tekrarladı. Bu defa duası kabul edildi. Resulullah memnuniyetinden ve sevincini belli ederek güldü.
Bunun üzerine Ebu Bekir ve Ömer (ra):'Anam babam size feda olsun, bu saatte siz gülmezdiniz, sizi güldüren nedir?' diye sordu.
Resulullah(sav):
'Allah'ın düşmanı İblîs, Allah Teâlâ'nın duamı kabul ederek ümmetimi affettiğini anlayınca toprağı alıp başına çalmaya ve vay sana helak oldun diye feryada başladı. İşte Şeytan'ın görmüş olduğum bu feryadı beni güldürdü, buyurdu." (İbn Mace, Menasik, 56)
Arefe gününe saygılı olmalı, o gün hacılar Arafat'ta vakfe yapıp dua ederken manen onların yanında olduğumuzu hissederek dualarına iştirak edilmelidir. Böyle bir günde bizi günaha sokabilecek her şeyden uzak kalmak gerekmektedir.
"Günümüzde arefe, bayramın bir önceki günü olduğu için dünyalık telaşların en yoğun olduğu bir gün olarak yaşanmaktadır. Oysa ki arefe insana verilen en kıymetli vakitlerden biridir. Bugünler ibadet ve affedilme günleridir. Hacıların Arafat'ta"Lebbeyk (Buyur Rabbim)" diyerek dil, ırk, ten ayırımı yapılmaksızın bir araya geldiği mahşer gününü hatırlatan, kulluğun Allah Teâlâ'ya dualarla, telbiyelerle arz edildiği en kıymetli zaman dilimidir.
'Allah'ın düşmanı İblîs, Allah Teâlâ'nın duamı kabul ederek ümmetimi affettiğini anlayınca toprağı alıp başına çalmaya ve vay sana helak oldun diye feryada başladı. İşte Şeytan'ın görmüş olduğum bu feryadı beni güldürdü, buyurdu." (İbn Mace, Menasik, 56)
Arefe gününe saygılı olmalı, o gün hacılar Arafat'ta vakfe yapıp dua ederken manen onların yanında olduğumuzu hissederek dualarına iştirak edilmelidir. Böyle bir günde bizi günaha sokabilecek her şeyden uzak kalmak gerekmektedir.
"Günümüzde arefe, bayramın bir önceki günü olduğu için dünyalık telaşların en yoğun olduğu bir gün olarak yaşanmaktadır. Oysa ki arefe insana verilen en kıymetli vakitlerden biridir. Bugünler ibadet ve affedilme günleridir. Hacıların Arafat'ta"Lebbeyk (Buyur Rabbim)" diyerek dil, ırk, ten ayırımı yapılmaksızın bir araya geldiği mahşer gününü hatırlatan, kulluğun Allah Teâlâ'ya dualarla, telbiyelerle arz edildiği en kıymetli zaman dilimidir.
Resulullah (sav) şöyle buyurmuştur:
"Duanın faziletlisi, arefe günü yapılanıdır." (Muvatta, Hacc 246)
Allah Teâlâ bazı geceler duaların reddedilmeyeceğini Peygamber Efendimize (sav) bildirmiştir. Rahmet kapılarının açıldığı dört mübarek gece şunlardır:
1. Fıtr (Ramazan) Bayramı gecesi,
2. Kurban Bayramı gecesi,
3. Terviye gecesi (Zilhicce ayının 8. gecesi),
4. Arefe gecesi, (Isfehani)
Arefe gününü ve gecesini ibadetle geçirmek çok faziletlidir. Saadet-i Ebediyye'de arefe gecesini ibadetle geçirenin cehennemden azat olacağı söylenmiştir. Arefe günü günahlardan uzak kalanın da bağışlanacağı Resulullah (sav) tarafından müjdelenmiştir.
"Arefe günü Resulullahın (sav) yanında bulunan bir genç, kadınları düşünüyor ve onlara bakıyordu. Resulullah (sav) eliyle birkaç defa gencin yüzünü kadınlardan çevirdi. Genç yine onları düşünmeye başladı.
"Duanın faziletlisi, arefe günü yapılanıdır." (Muvatta, Hacc 246)
Allah Teâlâ bazı geceler duaların reddedilmeyeceğini Peygamber Efendimize (sav) bildirmiştir. Rahmet kapılarının açıldığı dört mübarek gece şunlardır:
1. Fıtr (Ramazan) Bayramı gecesi,
2. Kurban Bayramı gecesi,
3. Terviye gecesi (Zilhicce ayının 8. gecesi),
4. Arefe gecesi, (Isfehani)
Arefe gününü ve gecesini ibadetle geçirmek çok faziletlidir. Saadet-i Ebediyye'de arefe gecesini ibadetle geçirenin cehennemden azat olacağı söylenmiştir. Arefe günü günahlardan uzak kalanın da bağışlanacağı Resulullah (sav) tarafından müjdelenmiştir.
"Arefe günü Resulullahın (sav) yanında bulunan bir genç, kadınları düşünüyor ve onlara bakıyordu. Resulullah (sav) eliyle birkaç defa gencin yüzünü kadınlardan çevirdi. Genç yine onları düşünmeye başladı.
Resulullah (sav):
- Kardeşimin oğlu, bugün öyle bir gündür ki, bugünde herkesin kulağına, gözüne ve diline sahip olursa günahları bağışlanır,buyurdu." (Müsned, 1/329)
Arefe Günü Yapilacak Dualar(Zikirler) ve İbadetler:
1. Arefe gününün sabah namazının farzından sonra teşrik tekbirleri getirilmeye başlanmalıdır.
2. Arefe günü oruç tutulmalıdır.
3. Arefe gününe hürmet edilmeli, günaha girmemeye dikkat edilmelidir.
4. Arefe günü çok dua ve istiğfar edilmelidir.
5. Arefe günü 1000 âdet İhlas-ı şerif okunması iyi olur.
- Kardeşimin oğlu, bugün öyle bir gündür ki, bugünde herkesin kulağına, gözüne ve diline sahip olursa günahları bağışlanır,buyurdu." (Müsned, 1/329)
Arefe Günü Yapilacak Dualar(Zikirler) ve İbadetler:
1. Arefe gününün sabah namazının farzından sonra teşrik tekbirleri getirilmeye başlanmalıdır.
2. Arefe günü oruç tutulmalıdır.
3. Arefe gününe hürmet edilmeli, günaha girmemeye dikkat edilmelidir.
4. Arefe günü çok dua ve istiğfar edilmelidir.
5. Arefe günü 1000 âdet İhlas-ı şerif okunması iyi olur.
Yorumlar
Yorum Gönder
Yorum İçin Teşekkürler...