SORULAR: Sahurda ezan okunurken su içmek cübbeli, sahurda ezan okunurken su içmek orucu bozar mı sorularla islamiyet?, ezan okunurken su içmek diyanet, ezan okunurken su içilir mi fetva meclisi?, normalde ezan okunurken yemek yenirmi?, sahurda yeme içme ne zaman kesilmeli?, ezan okunurken niyet edilir mi?, sabah ezanı okunurken birşey yemek orucu bozar mı?
Hanefi mezhebinde, sabah namazını biraz geç kılmak faziletli olduğundan, ramazan ayı dışında ezanı imsak vaktinden sonra okuyup namaza başlamaktadırlar. Ancak Ramazan ayında imsağın girdiğini haber vermek için erken okunmaktadır. Yani günümüzdeki uygulamada sahurda ezan okunduğu anda imsak girmiş, oruç başlamış demektir.
Ezan imsak vaktinin girmesiyle okunmuşsa, okunur okunmaz yeme ve içmeyi bırakmak gerekir; aksi halde oruç bozulabilir. En doğrusu ezandan önce yeme içme işini bırakmaktır.
İmsak vakti girdiği halde, ezan okunurken yiyip içebilirim zannıyla ezan okunurken yiyip içen, bir gün kaza orucu tutmalıdır.
Takvimlerde gösterilen “imsak”, oruca başlama vakti olan fecr-i sadığın başlama vaktini ifade eder. İmsak vakti aynı zamanda gecenin sona erdiği, yatsı namazı vaktinin çıkıp sabah namazı vaktinin girdi vakittir. Ramazan ayında da sabah ezanı imsak vaktinin başlaması ile okunmaktadır. Bu sebeple ezanın başlaması ile yemeği içmeyi terk etmek gerekir.
İmsak vakti girdikten sonra ağızda kalan kırıntılar nohut tanesinden küçük ise bu takdirde oruç bozulmaz; nohut tanesinden büyük olmaları durumunda oruç bozulur ve kazası gerekir. Dişlerin arasında kalan susam veya buğday tanesi gibi pek az bir şeyi yutmak orucu bozmaz. Fakat böyle bir şey dışardan alınıp yutulması durumunda ise oruç bozulur. (Ömer Nasuhi Bilmen, Büyük İslam İlmihali, s. 302)
Diyanet İşleri Başkanlığının yapmış olduğu açıklamalara göre Ramazan ayında sahura kalkan ve o günün orucuna niyetlenmek isteyen kişilerin sahurda sabah ezanının okunmasına kadar geçen süre içerisinde istediklerini içip yiyebilirler. Ancak sahur vaktinde sabah ezanının okunması ile birlikte bir şey yenmeyeceği gibi su da içilmez. Bu nedenle ezan okunduğunda niyet edilerek oruca başlanmalıdır. Ramazan ayında sabah ezanı okunmasıyla oruca başlama vakti de başlamış olur. Vakit girdiğinde bir şeyler yemek ve içmeye devam etmek orucu bozar.
Oruca başlama vakti olan imsak, aynı zamanda sabah namazının kılınma vaktinin başlangıcını teşkil eder. Yani oruca başlarken sabah namazının vakti de girmiş bulunur. İmsak vaktini bildiren delil, şu hadislerdir: Abdullah B. Ömer şöyle demiştir: "Resulullah (asm) şöyle buyurdu: "Bilal ezanına gece okuyor. Abdullah ibn Ümmi Mektûm ezan okuyuncaya kadar yiyiniz, içiniz." Hadisi nakleden kişi der ki: İbn Ümmi Mektûm gözleri görmeyen bir kimse idi. Kendisine; "sabah oluyor" denmedikçe ezan okumazdı." (Buhârî, Müslim, Tirmizî, Nesaî, Ahmed b. Hanbel)
Kişi oruca niyetlenmemiş gibi olur. Yani kalbi niyetlense bile, fiiliyatıyla orucunu açmış olur. Kısaca yemeye veya içmeye devam etmekle niyetinin gerçekleşmesini engellemiş olur.
Günümüzde ibadet vakitlerinin giriş ve çıkışını kusursuz ve şüpheye yer bırakmayacak derecede bildirecek imkânlar vardır. Evlerimizdeki takvimlerimiz, Ramazan için hazırlanan imsakiyelerimiz, saatlerimiz bize vakitlerin giriş ve çıkışı konusunda doğru haber veriyorlar İmsak için itibar edeceğimiz araç gereçler bunlardır.
Ezan ise namaza bağlı olarak okunan bir tevhid ilânıdır İmsak vaktinin girişinden çok, namaz vaktinin girdiğini ve namazın kılınacağını bildirir Müezzin ezanı sabah namazı vakti girdiği zaman okur Daha önce okumaz. Bu ezan, az sonra, cemaat toplanınca sabah namazının kılınacağını ilân eder. Sahur vakti ise yatsı namazının sınırları içinde kalmaktadır Sabah namazının vakti girdiğinde yatsı namazının vakti çıkmış olduğu gibi, sahur vakti de bitmiş olmaktadır Dolayısıyla sabah namazının vakti girdiğinde eğer yatsı namazı kılınmamışsa artık kazası kılınacaktır; eğer oruç için sahur yapılmamışsa, artık yapılmayacaktır
Çünkü sabah namazının vaktinin girişiyle birlikte oruç da başlamış bulunmaktadır Bu durumda, müezzinin “Allahü Ekber” dediği zaman dilimi, artık sabah namazına aittir Artık yatsı namazı da, sahur vakti de geçmiştir Artık sahur namına hiçbir şey yenmemelidir Çünkü sabah namazı vakti girmiştir Çünkü oruç başlamıştır (Oruç üç namaz vaktinde tutuluyor: Sabah namazı vakti, öğle namazı vakti ve ikindi namazı vakti Akşam namazı vakti girmekle orucu açıyoruz, iftar haline giriyoruz Akşamdan itibaren yatsı namazı vakti boyunca da açık (iftar halinde-yiyebilir durumda) kalıyoruz Yeni sabah namazı vakti girdiği an, yeniden niyetlenmemiz ve oruca başlamamız gerekiyor)
Müezzin sehven ezanı erken (sahur vakti içinde) okursa, şüphesiz yeme ve içme kesilmez Fakat bu bir sehivden ibarettir Müezzin beşerdir Sehiv yapabilir Yanılabilir; Fakat her zaman sehiv yapacak diye bir şey yoktur Müezzin ezanı sehiv olmaksızın pekâlâ geç de okuyabilir Öyleyse sahur vaktinin bittiğini anlamak için ezana değil, muhakkak imsakiyeye ve saate bakmalıdır
Şeriatın zâhirî ölçüleri böyle Fakat bu kişinin orucunun ve imsak girişinin gerçek değerlerini Allah bilir Takdir de Yüce Allah’ındır Sahur vakti bittiğinde (yani ezan okunurken) yemeye devam eden veya su içen birisi zahirde orucunu bozmuş olur Fakat bâtını biz bilemeyiz O kişinin orucu ile Allah arasına da giremeyiz.
CEVAP: Orucun vakti de sabah namazının vakti de imsakla başlar. Ezan ister geç okunsun ister erken okunsun bu durum değişmez.
Hanefi mezhebinde, sabah namazını biraz geç kılmak faziletli olduğundan, ramazan ayı dışında ezanı imsak vaktinden sonra okuyup namaza başlamaktadırlar. Ancak Ramazan ayında imsağın girdiğini haber vermek için erken okunmaktadır. Yani günümüzdeki uygulamada sahurda ezan okunduğu anda imsak girmiş, oruç başlamış demektir.
Ezan imsak vaktinin girmesiyle okunmuşsa, okunur okunmaz yeme ve içmeyi bırakmak gerekir; aksi halde oruç bozulabilir. En doğrusu ezandan önce yeme içme işini bırakmaktır.
İmsak vakti girdiği halde, ezan okunurken yiyip içebilirim zannıyla ezan okunurken yiyip içen, bir gün kaza orucu tutmalıdır.
Takvimlerde gösterilen “imsak”, oruca başlama vakti olan fecr-i sadığın başlama vaktini ifade eder. İmsak vakti aynı zamanda gecenin sona erdiği, yatsı namazı vaktinin çıkıp sabah namazı vaktinin girdi vakittir. Ramazan ayında da sabah ezanı imsak vaktinin başlaması ile okunmaktadır. Bu sebeple ezanın başlaması ile yemeği içmeyi terk etmek gerekir.
İmsak vakti girdikten sonra ağızda kalan kırıntılar nohut tanesinden küçük ise bu takdirde oruç bozulmaz; nohut tanesinden büyük olmaları durumunda oruç bozulur ve kazası gerekir. Dişlerin arasında kalan susam veya buğday tanesi gibi pek az bir şeyi yutmak orucu bozmaz. Fakat böyle bir şey dışardan alınıp yutulması durumunda ise oruç bozulur. (Ömer Nasuhi Bilmen, Büyük İslam İlmihali, s. 302)
Diyanet İşleri Başkanlığının yapmış olduğu açıklamalara göre Ramazan ayında sahura kalkan ve o günün orucuna niyetlenmek isteyen kişilerin sahurda sabah ezanının okunmasına kadar geçen süre içerisinde istediklerini içip yiyebilirler. Ancak sahur vaktinde sabah ezanının okunması ile birlikte bir şey yenmeyeceği gibi su da içilmez. Bu nedenle ezan okunduğunda niyet edilerek oruca başlanmalıdır. Ramazan ayında sabah ezanı okunmasıyla oruca başlama vakti de başlamış olur. Vakit girdiğinde bir şeyler yemek ve içmeye devam etmek orucu bozar.
Oruca başlama vakti olan imsak, aynı zamanda sabah namazının kılınma vaktinin başlangıcını teşkil eder. Yani oruca başlarken sabah namazının vakti de girmiş bulunur. İmsak vaktini bildiren delil, şu hadislerdir: Abdullah B. Ömer şöyle demiştir: "Resulullah (asm) şöyle buyurdu: "Bilal ezanına gece okuyor. Abdullah ibn Ümmi Mektûm ezan okuyuncaya kadar yiyiniz, içiniz." Hadisi nakleden kişi der ki: İbn Ümmi Mektûm gözleri görmeyen bir kimse idi. Kendisine; "sabah oluyor" denmedikçe ezan okumazdı." (Buhârî, Müslim, Tirmizî, Nesaî, Ahmed b. Hanbel)
Kişi oruca niyetlenmemiş gibi olur. Yani kalbi niyetlense bile, fiiliyatıyla orucunu açmış olur. Kısaca yemeye veya içmeye devam etmekle niyetinin gerçekleşmesini engellemiş olur.
Günümüzde ibadet vakitlerinin giriş ve çıkışını kusursuz ve şüpheye yer bırakmayacak derecede bildirecek imkânlar vardır. Evlerimizdeki takvimlerimiz, Ramazan için hazırlanan imsakiyelerimiz, saatlerimiz bize vakitlerin giriş ve çıkışı konusunda doğru haber veriyorlar İmsak için itibar edeceğimiz araç gereçler bunlardır.
Ezan ise namaza bağlı olarak okunan bir tevhid ilânıdır İmsak vaktinin girişinden çok, namaz vaktinin girdiğini ve namazın kılınacağını bildirir Müezzin ezanı sabah namazı vakti girdiği zaman okur Daha önce okumaz. Bu ezan, az sonra, cemaat toplanınca sabah namazının kılınacağını ilân eder. Sahur vakti ise yatsı namazının sınırları içinde kalmaktadır Sabah namazının vakti girdiğinde yatsı namazının vakti çıkmış olduğu gibi, sahur vakti de bitmiş olmaktadır Dolayısıyla sabah namazının vakti girdiğinde eğer yatsı namazı kılınmamışsa artık kazası kılınacaktır; eğer oruç için sahur yapılmamışsa, artık yapılmayacaktır
Çünkü sabah namazının vaktinin girişiyle birlikte oruç da başlamış bulunmaktadır Bu durumda, müezzinin “Allahü Ekber” dediği zaman dilimi, artık sabah namazına aittir Artık yatsı namazı da, sahur vakti de geçmiştir Artık sahur namına hiçbir şey yenmemelidir Çünkü sabah namazı vakti girmiştir Çünkü oruç başlamıştır (Oruç üç namaz vaktinde tutuluyor: Sabah namazı vakti, öğle namazı vakti ve ikindi namazı vakti Akşam namazı vakti girmekle orucu açıyoruz, iftar haline giriyoruz Akşamdan itibaren yatsı namazı vakti boyunca da açık (iftar halinde-yiyebilir durumda) kalıyoruz Yeni sabah namazı vakti girdiği an, yeniden niyetlenmemiz ve oruca başlamamız gerekiyor)
Müezzin sehven ezanı erken (sahur vakti içinde) okursa, şüphesiz yeme ve içme kesilmez Fakat bu bir sehivden ibarettir Müezzin beşerdir Sehiv yapabilir Yanılabilir; Fakat her zaman sehiv yapacak diye bir şey yoktur Müezzin ezanı sehiv olmaksızın pekâlâ geç de okuyabilir Öyleyse sahur vaktinin bittiğini anlamak için ezana değil, muhakkak imsakiyeye ve saate bakmalıdır
Şeriatın zâhirî ölçüleri böyle Fakat bu kişinin orucunun ve imsak girişinin gerçek değerlerini Allah bilir Takdir de Yüce Allah’ındır Sahur vakti bittiğinde (yani ezan okunurken) yemeye devam eden veya su içen birisi zahirde orucunu bozmuş olur Fakat bâtını biz bilemeyiz O kişinin orucu ile Allah arasına da giremeyiz.
Bize düşen, ezan başladığında sahurun bittiğini söylemekten ibarettir. Buna dikkat edersek, hatâ ve yanılgılarımızdan af olacağımız umulur Kişiye düşen de, ezan başladığında sahura son vermektir Ezan okunurken sehven su içen birisinin, “Eyvah orucum bozuldu Öyleyse bu gün yiyeyim,” demesine de gerek yoktur. Böyle yapan birisi kefaret orucu yüklenmiş olmaz Çünkü erken vakitte bir yanlışlık yapılmıştır. Bu kişi, olsa olsa gününe gün kaza ile mükellef olur. O gün orucuna devam eder. Daha sonra da ihtiyaten kaza ederse iyi olur.
Yorumlar
Yorum Gönder
Yorum İçin Teşekkürler...