Ana içeriğe atla

Nasuh Tövbesi Duası

nasuh_tovbesi_duasi_nasil_yapilir
Nasuh tövbesi zina yapanların yapması gereken bir tövbe şeklidir.Zina yapanlar nash tövbesi duası okuyup ardından nasuh tevbesi etmeleri gerekir.Sadece zina değil bir çok büyük günah işleyip pişman olmuşların bir daha o günahı işlememek üzere yapılan büyük tövbe şeklidir.
Bir nevi o günahı bir daha işlemeyeceğine dair Allah(c.c)'ye söz vermektir.


Nasuh Tövbesi Duası Okunuşu
"Allahümme ente rabbî lâ ilâhe illâ ente halâktenî ve ene abdüke ve ene alâ ahdike ve va’dike mesteta’tü eûzü bike min şerri mâ sana’tü ebûü leke bi ni’metike aleyye ve ebûü bizenbî fağfir lî feinnehû lâ yağfirüzzünûbe illâ ente."

Anlamı:  "Allahım sen benim Rabbimsin Senden başka ilâh yoktur Sen beni yarattın.Ben de senin kulunum Gücüm yettiği kadar senin va’din ve ahdin üzerineyim.Yaptıklarımın şerrinden sana sığınırım Senin bana verdiğin ni’metini îtiraf ederim. Günahımı da îtiraf ederim. Beni mağfiret et Çünkü günahları ancak sen bağışlarsın."

"Bismillahirrahmanirrahim Bismillahillezi, la-yedurru maasmihi şeyün fil ardı vela fissema ve hüvessemiulalim. (3 kere Sabah-Akşam)"

"Allahümme innî es’elüke-ssıhhate vel-âfiyete vel-emânete ve hüsnel-hulkı verrıdâe bilkaderi birahmetike yâ Erhamerrâhimîn” "


Ya Rabbi! Senden, sıhhat ve afiyet ve emanete hıyanet etmemek ve güzel ahlâk ve kaderden razı olmak istiyorum Ey merhamet sahiplerinin en merhametlisi! Merhametin hakkı için, bunları bana ver!

يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا تُوبُوا إِلَى اللَّهِ تَوْبَةً نَّصُوحاً عَسَى رَبُّكُمْ أَن يُكَفِّرَ عَنكُمْ سَيِّئَاتِكُمْ وَيُدْخِلَكُمْ جَنَّاتٍ تَجْرِي مِن تَحْتِهَا الْأَنْهَارُ يَوْمَ لَا يُخْزِي اللَّهُ النَّبِيَّ وَالَّذِينَ آمَنُوامَعَهُ نُورُهُمْ يَسْعَى بَيْنَ أَيْدِيهِمْ وَبِأَيْمَانِهِمْ يَقُولُونَ رَبَّنَاأَتْمِمْ لَنَا نُورَنَا وَاغْفِرْ لَنَا إِنَّكَ عَلَى كُلِّ شَيْءٍ قَدِيرٌ

“Ey iman edenler! Samimi bir tevbe ile Allah’a dönün. Umulur ki Rabbiniz sizin kötülüklerinizi örter. Peygamberi ve Onunla birlikte iman edenleri utandırmayacağı günde Allah sizi, içlerinden ırmaklar akan cennetlere sokar. Onların önlerinden ve sağlarından (amellerinin) nurları aydınlatıp gider de, (Ey Rabbimiz! Nurumuzu bizim için tamamla, bizi bağışla; çünkü sen her şeye kadirsin) derler.” (TAHRİM Suresi-8. Ayet)

Ayette geçen nasuh tövbesi 
- Allaha karşı günah işlediğini bilerek, bu günahtan dolayı Allaha sığınmak ve pişman olmak.

- Bu suçu işlediği için üzülmek, Yaratıcıya karşı böyle bir günah işlediğinden dolayı vicdanen rahatsız olmak.

- Bir daha böyle bir suça dönmeyeceğine dair bir karar içerisinde olmak.

- Kul hakkını ilgilendiriyorsa onunla helalleşmek.

Bir hadise göre Peygamber Efendimiz(S.A.V) Nasuh tövbesi için şunları söylemiş;
- Günahlara pişmanlık.
- Farz ibadetleri yapmak.
- Zulüm ve düşmanlık yapmamak.
- Kırgın ve küskünlerle barışmak.
- Bir daha o günaha dönmemek üzere karar vermek.

İnşallah bu şartları yerine getirirsek Allahın tövbelerimizi kabul edeceğinden ümitli oluruz. Ancak insan her zaman korku ve ümit içerisinde olmalı. Ne ibadetlerimize güvenip övünebiliriz. Ne de günahlarımızdan ümitsizliğe düşebiliriz. Ben çok iyiyim, bu işi hallettim demek ne kadar yanlışsa; ben bittim, beni Allah kabul etmez demek de o kadar yanlıştır. Ayrıca, suçunu anlayıp tövbe edip, Allaha sığınmak da büyük bir ibadettir. Günah işleyipte daha sonra tevbe ederim gibi bir düşünce de yanlıştır.

Nasuh tevbe, bozulması zor olan tevbedir. Yani samimi yapılan tövbedir.
Alimler nasuh tevbesini "Kişinin hali hazırda günahlarını terk etmesi, geçmişte yaptıklarına pişman olması, ileride günah işlememek üzere karar vermesidir." diye tarif etmişlerdir.
Kişi tevbe etmekte samimi olursa Allah ona yardım eder ve işlediği günaha dönmesi zor olur.

Tahrim 8; Ey iman edenler! Bir nasuh tevbesi yaparak Allah'a dönün! Olur ki Rabbiniz kötülüklerinizi örter ve sizi içinde ırmaklar akan cennetlere koyar. O gün Allah peygamberini ve iman edip onunla beraber olanları rüsva etmeyecek, nurları önlerinde ve sağlarında koşacak, "Ey Rabbimiz, bizim nurumuzu tamamla, bizi yargıla, şüphesiz sen her şeye hakkıyla kadirsin" diyecekler.

Ahirette özür dilemek veya tevbe etmek fayda vermeyeceği için Yüce Rabbimiz müminlere nasuh tevbesi yolunu göstererek şöyle buyurdu:
"Ey iman edenler! Bir nasuh tevbesi yaparak Allah'a dönün! Olur ki Rabbiniz kötülüklerinizi örter ve sizi içlerinde ırmaklar akan cennetlere koyar. O gün Allah peygamberini ve iman edip onunla beraber olanları rüs-va etmeyecek." 
Yani ey Allah ve Rasulünü tasdik edenler! Allah'a dönün geçmiş günahları silecek sadık ve samimi bir tevbe ile O'na dönün. Tevbe geçmiş günahlardan pişmanlık duymak, dil ile af dilemek, fiilen günah olan şeyi terketmek, bir daha o günahı tekrarlamamak üzere karar vermektir. Böyle yaparsanız belki Allah Tealâ, işlediğiniz amellerinizin günahlarını siler ve sizi köşklerinin ve ağaçlarının altından nehirler akan bahçelere koyar. O gün Allah Tealâ, nebisi Muhammed'e azap etmeyeceği, zelil ve perişan etmeyeceği gibi O'na iman edip dinine tabi olanları da azap etmeyecek zillete düşürmeyecek, bilakis onlara izzet ve ikramda bulunacaktır.

"Olur ki Rabbiniz" sözü, Zemahşeri'nin de dediği gibi Allah tarafından kullarını heveslendirme ifadesidir. Burada iki vecih vardır: 
Birincisi: Yüksek makam mevki sahibi olanların "Belki, olur ki" ifadelerinin kesinlik
ifade etmesidir. 
ikincisi: Kullara korku ve ümit arasında olmalarını öğretmek için bu üslûp kullanılmış olabilir.
Özetleyecek olursak, "olur ki" sözü Allah'tan sadır olmuşsa katiyyet ve kesinlik ifade eder.
"Rüsva etmez" sözünde Allah'ın rüsva ettiği cehennem ehline bir iğneleme vardır: 
"Ey Rabbimiz! Şüphesiz sen kimi ateşe koyarsan onu rüsva etmişsindir." (Ali İmran, 3/192).

Ahmed b. Hanbel ve İbni Mace, Abdullah b. Mesud'un Rasulullah'm "Pişmanlık tevbedir." dediğini işittiğini rivayet etmişlerdir. 


Yine Rasulullah'ın (s.a.): "İslâm kendinden öncesini kestiği gibi tevbe de kendinden öncesini keser."

“Allah’a dönüş ve yöneliş” anlamına gelen nasuh tövbe, dini terim olarak “günahtan Allah’a dönme” anlamıyla meşhur olmuştur. 
Tövbeyi daha açık ve anlaşılır bir tarzda tarif edecek olursak şöyle diyebiliriz: Tövbe; yapılan kötülüğü, işlenen günahı veya kabahati günah olduğunu bilip, onu bırakıp terk ederek Allah’a dönmek, O’ndan affetmesini, bağışlamasını dilemek, yaptıklarından pişman olduğunu da belirterek, yalnız Allah’a yalvarmak demektir.

Yüce Allah, Tahrim Suresi 8. ayette: “Ey inananlar, tövbe-i nasûh ile Allah’a tövbe ediniz. Umulur ki Rabbiniz, kötülüklerinizi örtüp temizler ve sizi içinden ırmaklar akan Cennetlere yerleştirir...” buyurmaktadır. Peki, bu ayette kastedilen nasûh tövbesi nedir?

Nasuh ne demek: Nasûh, Arapça kelime ‘nush’ kökünden mübalağa (abartma) kipidir. ‘Çok öğüt veren’ demektir. Tövbe, çok öğüt verici olarak nitelendirilmiştir. Yani sahibine, günahı bırakmasını öğütleyen, onu günahtan kurtaran sadık bir tövbe ile tövbe ediniz, Allah’a dönünüz demektir.

O halde nasûh tövbesi; hemen günahı terk etmek, geçmişte olanlara pişman olmak, gelecekte günah işlememeğe karar vermek ve üzerinde bulunan bir hakkı sahibine ödemek demektir

Hz. Peygamber nasûh tövbesini; “Kulun işlediği günahtan pişmanlık duyması, Allah’a tam rucu’ edip, sütün memeye dönmediği gibi, kişinin tekrar günaha dönmemesidir.” şeklinde tanımlamıştır.

Gazalî Hz., nasûh tövbesini tanımlarken şunlara yer vermiştir: “Nasuh tövbesi yapanlar, tövbe edip ölünceye kadar tövbesinde duranlardır. Bunlar geçmişteki eksiklerini tamamlar ve bir daha günaha dönmeyi hatırdan bile geçirmezler, zelle ve sürçmeler müstesna. İşte tövbede istikamet budur. Günahların sevaplarla değiştirilip hayırlarda müsabaka edenler, bu tür tövbe sahipleridir.”

Nasuh Tövbesinin Kabulünün Şartları
Kur’an-ı Kerim’de Yüce Allah’ın tövbe edenleri methetmesi ve tövbe kapısını çalan kullarını sevdiğini ifade etmesi
,tövbelerin kabul edileceğinin birer delilidir.

Hz. Peygamber, kullarının tövbesi karşısında Allah’ın ne kadar çok sevineceğini şöyle bir örnekle anlatmaktadır: “Allah’ın kulunun tövbesine sevinmesi şuna benzer: Bir insan azığını, su tulumunu bir deveye yüklemiş, sonra yolculuğa çıkmıştır. Nihayet çorak bir yere vardığında uykusu gelmiş, devesinden inerek bir ağacın altında istirahata çekilmiştir.
Kalktığında devesinin kaybolduğunu görmüş ve değişik tepelere koşarak onu aradığı halde bulamamış ve yorgun bir vaziyette, ağacın altına yatmıştır. Tekrar uyandığında devesini yanı başında durduğunu görüp de yularından yapışıp, son derece sevinerek: ‘Ey Allah’ım! Sen benim Rabbimsin, ben senin kulunum’ demiştir.”
İşte Yüce Allah, kendisine tövbe eden kuluna, devesini kaybettikten sonra bulan adamdan daha fazla sevinir.

Muâz bin Cebel -radıyallahu anh-:
“-Anam-babam Sana fedâ olsun yâ Resûlallah! Nasuh tevbesi nedir?” diye sordu.

Rasûlullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem- şöyle anlattı:

“-Günahkâr kulun yaptıklarına pişman olması, (istiğfar etmek sûretiyle) Rabbinden özür dilemesi ve bir daha o günahlara dönmemesidir.”

Sonra güneş ve ay bu kapıdan batar ve tevbe kapıları arasından en ufak bir aralık dahî kalmayacak şekilde kapatılır. İşte bundan sonra tevbe eden hiçbir kulun tevbesi kabul olunmaz.”

Rabbimiz nasûh bir tevbe ile kendisine yönelmemizi, Tahrim Sûresi’nin 8. âyetinde bizlere şöyle emretmiştir:

“Ey îman edenler! Allâh’a içtenlikle tevbe edin. Umulur ki, Rabbiniz sizin kötülüklerinizi örter, peygamberi ve onunla birlikte îman edenleri utandırmayacağı günde Allah sizi, içlerinden ırmaklar akan cennetlere sokar. Onların nûrları önlerinden ve sağlarından aydınlatır, gider. «Ey Rabbimiz! Nûrumuzu bizim için tamamla, bizi bağışla; çünkü senin her şeye gücün yeter!» derler.”
Nasûh tevbenin kabulü için olmazsa olmaz husus, samimiyet ve pişmanlıktır. Bu pişmanlık, insanın gücü yettiği ölçüde o hatayı tekrar etmemesi ve yaptığı günahla ilgili kul hakları varsa, bu hakları helâl ettirmek için elinden gelen gayreti göstermesidir.

Rabbimiz, “es-Settâr” ismiyle günahlarımızı setreylesin. El-Gaffâr ismiyle onları bağışlasın. “Seyyiâtı, hasenâta çevirme” vaadinden bizleri mahrum eylemesin, bizim de hata ve günahlarımızı, ihsan ve affıyla sevap ve mükâfatlara çevirsin. Biz, âciz kullarını lütfuyla, ihsanıyla cennet ve cemâliyle müşerref eylesin,amin.

Yorumlar

DUALAR

Aşık Etme Duası (Birini Kendine Aşık Etmek İçin Dua)

Sizlerden gelen sorular; Nihat HATİPOĞLU aşık etme duasını paylaşır mısınız?, ayetel kürsi ile aşık etme duası var mı?, aşık etme duası 14 gün, anında aşık eden dua var mı?, çok tesirli aşık etme duası paylaşır mısınız?, aşık etme duası mishakal, deli gibi aşık etme duası var mı?,en etkili aşk duası paylaşır mısınız?,  denenmiş  birini kendine aşık etme duası var mı..?  şeklinde soruluşmuş sorulardı. Tüm bu soruların cevaplarını aşağıda sizler için paylaştık. Allah ettiğiniz duaları kabul etsin inşallah. Birini Kendine Aşık Etmek İçin Dua-Nihat HATİPOĞLU BİRİNİ KENDİNE AŞIK ETMEK İÇİN DUA (BÜYÜ DEĞİLDİR) ; Erkeği Aşık Etme Duası-Kızı Aşık Etme Duası: Kuvvetli bir celbiye için uygulamadır. Bizzat denenmiş bir uygulamadır, herhangi bir yapılış zamanı yoktur, önerilen okuma düzeni bir hafta boyunca günde 1 defa okumaya niyet etmedir fakat genel anlamda bir hafta dolmadan hacetimiz görülmüş olur. (14 gün okumada ise okumadan sonra 40 gün başka bir işlem ya da okuma yapılmaması

Kumardan Kurtulmak İçin En Etkili Dua

Sizlerden gelen sorular; Kumardan kurtulmak için ne yapmalı?, Kumar bağımlılığından tamamen kurtulmak mümkün mü?, Kumar bağımlılığı nasıl tedavi edilir?,Kocami kumardan KURTULMAK için dua paylaşır mısınız?, Cübbeli Ahmet Hoca kumardan KURTULMAK için Dua, kumardan kurtulmak için Esmaül Hüsna, Kumardan kurtulma duası Diyanet, Kumardan korunmak için okunacak dua, Sanal kumardan kurtulma yolları, kumardan kurtuldum... SORU:  Kocamı kumardan kurtulmak için dua paylaşır mısınız? CEVAP : “Bismillahirrahmanirrahim. Ya eyyühellezine amenu innemel hamru vel meysiru vel ensabü vel ezlamüricsün min ameliş şeytani fectenibühü lealleküm tüfl i hun innema yüriydüş şeytanü en yükaa beynekümül adavete vel bağdae fil hamri vel meysiri ve yesuddeküm an zikrillahi ve anis salati fehel entüm müntehun. Ve etiy’ullahe ve etiy’ur rasule vahzeru. Fe in tevelleytüm fa’lemu ennema ala resunlinel belağulmübin. Allahümme huz hubbül hamri vel meysiri bihakkı kelamukel kadim ve rasulikel kerim ve bielfi elfin la h

Aşırı Şehvetten Kurtulma Duası

Her ne kadar Allah (azze ve celle) bunu fıtrî olarak zevk ve lezzet gibi hediyelerle birlikte vermiş olsa da kişi bu hissi kontrol altında tutmadığı taktirde hem dünyâ hem âhiret cihetiyle zor durumda kalacaktır. Fikri haram, bakışı haram, meylî haram olan kişi zinâ gibi büyük bir günahla karşı karşıya gelecektir. Bedenen bunu yapmasa da uzuvları ile bir bakıma zinâ işlemiş olacaktır. Peki bu histen nasıl kurtulacağız? Şehvetten Kurtulma Duası Bismillahirrahmanirrahim, Allahumme yâ senede men lâ senede lehü. Ve yâ zuhre men lâ zuhre lehü. Ve yâ câmi’eşşettâti. Ve ya râhimel emvâti. İrhamni rahmeten tuğninî biha an rahmeti men sivâke. Allahumme lâ emlikü linefsi nef’an ve la dârren ve lâ mevten ve lâ hayâten ve lâ nüşûran. Allahumme vessî’li fîmâ rezaktenî. Ve bârik li fîmâ ve hebtenî. İnneke alâ külli şey’in kadîr. Ve lâ tusallit aleyye bizünûbi men lâ yerhamunî yâ erhamerrâhimîn. Verzuknî hayre’ddünya vel âhireti yâ Rabbel âlemîn. İlahi, in afevteni fe lâ yenkusu fî mülkike şey

Gece Banyo Yapmak Caiz mi?

Gece Banyo Yapmak Caiz mi? Sizlerden bu konuda bir çok mesaj aldık, "hocam gece cinlerin ve şeytanların vakti olduğundan banyo yapılmaz mış" veya "akşam ve gece sabaha doğru banyo yaptığında şeytan dokunur,aklını kaybedebilirsin diyorlar bu ne kadar doğru" tarzında  bir çok soru aldık. Evet,gece banyo yapabilirsiniz,bunun için her hangi bir sakınca yoktur,kuran-ı kerimde gece banyo yapmayınız diye bir ayet yoktur,ayıca hadislerde de gece banyo yapmayınız diye bir uyarı yoktur. Size gece banyo yapılabileceğini onlarca örnekle anlatabiliriz ama gece banyo yapılmaz konusunun ne kadar yanlış olduğunu göstermeye tek bir örnek bile yetecektir. Örneğin; Namaz kılan biri olsun veya namaz kılmayan biri olsun fark etmez cenabet kalma süresi en fazla bir namaz aralığıdır. Buna göre yatsıdan sonra veya gece yarısı cinsel ilişkiye girdiniz-cima yaptınız,gusül abdesti almanız gereken bir durum oldu ama siz uyuya kaldınız bu durumda sabah namazı vaktine kadar yatabilirs

Eşinin Ci..sel Organını Yalamak (Öpmek) Gusül Gerektirir mi?

Sizden Gelen Sorular : Eşinin Cin..el Organını Görmek Gusul Gerektirir mi?, Eşinin Cin..el Organına Dokunmak Gusül Gerektirir mi?, Eşinin Cin..el Organını Görmek Gusül Gerektirir mi?, Cin..el Organı Öpmek Gusül Gerektirir mi?, Erkek Ci..sel Organını Görmek Gusül Gerektirir mi?, Karşı Cinsin Ci..sel Organını Görmek Gusül Gerektirir mi?.. Cin..el ilişki gerçekleşmeden (orgzım olmadan) veya meni dışarı çıkmadan cin..el organı öpmek yada yalamaktan dolayı cünüp olmazsınız. Bu durumla ilgili haram olmamakla beraber şu hususlara dikkat etmeliyiz: – Öncelikle böyle bir davranış onurlu ve kişilikli olmaya aykırı bir davranıştır, tiksindiricidir. – İkinci olarak, cin..el organlardan sürekli olarak bir takım maddeler çıkmaktadır ve bunlar pis olan akıntılardır.  Böyle bir durumda kişi, Hz. Peygamber’in (sa): " Ağızlarınızı tertemiz yapın çünkü onlar Kuran yoludur"  diye nitelendirdiği ağzına pis maddeler almış olacaktır. Üçüncü olarak, İslam’ın insan sağlığına ne kadar değ