Ana içeriğe atla

İsimlerin Anlamları (G Harfi)

Konu başlıklarımız;g ile başlayan isimler kadın,g ile başlayan isimler erkek,g ile başlayan isimler 99,g ile başlayan kadın isimleri 99,isim anlamı öğren,isim anlamları sözlüğü,erkek isimlerin anlamları,isimlerin anlamları ve özellikleri,dini isimler ve anlamları...
dini isimler ve anlamları
İsimler ve Anlamları
GABRA: (Ar.) Ka. - Yer, yeryüzü, arz.

GAFFAR: (Ar.) Er. 1. Kullarının günahlarını affeden, Allah. 2. Çok merhamet eden. Allah'ın isimlerinden. -(bkz. Abdülgaffar).

GAFUR: (Ar.) Er. - Mağfiret eden, yarlığayan, affeden, bağışlayan, merhamet eden Allah. Allah'ın isimlerinden. - (bkz. Gaffar).

GAGAUZ: (Tür.) 1. Gökoğuzlar. 2. Hristiyanların Ortodoks mezhebine bağlı Türk kavmi. Balkanlar ve Rusya'da yaşamaktadırlar. Deliorman, Dobruca, Beşerabya ve Ukrayna'da oturan Hristiyan Türklere verilen ad.

GALİB: (Ar.) Er. 1. Galebe çalan, muzaffer, yenen. 
2. Güçlü kuvvetli, kudretli, hükmeden. 
3. Üstün baskın. Şeyh Galip: Meşhur divan şairlerinden. 1757-1798 yıllan arasında yaşamıştır. - Türk dil kurallarına göre "b/p" olarak kullanılır.

GALİBE: (Ar.) Ka. - (bkz. Galib).

GAMZE: (Ar.) Ka. 1. Süzgün bakış. 2. Çene veya yanak çukurluğu.

GANİ: (Ar.) Er. 1. Zengin varlıklı, bol doygun. 2. Sahip olduğunda fazlasını istemeyen. Allah'ın isimlerinden. - (bkz. Abdülgani).

GANİYE: (Ar.) Ka. 1. Zengin kadın. Zengin kız. 2. Çok hoş. 3. Şarkıcı.

GANİM: (Ar.) Er. - Ganimet alan.

GANİME: (Ar.) Ka. - (bkz. Ganim).

GANİMET: (Ar.) Ka. - Kafirlerle yapılan savaş sonucu ele geçirilen mal, para, silah gibi metalar. İslami usullere göre tasnif edilip, beytülmale, fakirlere, yoksullara ve mücahidlere dağıtılır.

GARİB: (Ar.) Er. 1. Yabancı, acaib. Kimsesiz, memleketinden uzak. Türk dil kuralları açısından "b/p" olarak kullanılır.

GARİBE: (Ar.) Ka. - (bkz. Garib).

GAVS: (Ar.) Er. 1. Suya dalma, dalgıçlık. 
2. Yardım muavenet. 
3. Yardım istemek için bağırmak. 
4. Yardımcı, imdada yetişen. 
5. Allah'ın velileri, hakkında kullanılır. Daha çok ünvan olarak verilir. 
- Gavs-ı Azam: Tarikat kurucusu, özellikle Abdülkadir Geylani için kullanılır.

GAYE: (Ar.) Ka. 1. Maksat, meram. 2. Netice, son, hedef.

GAYRET: (Ar.). 1. Çalışma, çabalama. 2. Kıskanma, çekememe. 3. Aziz ve kutsal bir şeye tecavüz edildiğini görmekten doğan asil temiz duygu. -Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.

GAZA: (Ar.) Er. - Din uğruna savaş.

GAZAL: (Ar.) Er. 1. Ceylan. 2. Geyik, âhû. 3. Geyik yavrusu. 4. Güzel göz, irigöz.

GAZALE: (Ar.) Ka. - Dişi geyik.

GAZANFER: (Ar.) Er. 1. İri arslan, şir. 2. Cesur, yürekli, yiğit adam. 3. Hz. Ali'nin lakabı.

GAZEL: (Ar.) Er. 1. Latif. 2. Kuruyarak dökülmüş ağaç yaprağı. 3. Divan, Fars ve Arap edebiyatlarında en yaygın nazım şekli.

GAZİ: (Ar.) Er. 1. Allah yolunda savaşan kişi. 
2. Gaza sırasında yaralanan kimse. 
3. Gaza sırasında yararlıklar gösteren kumandanlara verilen unvan. 
4. 2. Mahmud zamanında çıkarılan altın sikke.

GAZİR: (Ar.) Er. 1. Yumuşak, mülayim. Tatlı, nazik, uysal.

GAZİRE: (Ar.) Ka. - (bkz. Gazir).

GAZİYÜDDİN: (Ar.) Er. - Din uğrunda yara alan, yaralanan. Savaşan.

GAZZAL: (Ar.) Er. - İplikçi.

GAZZALİ: (Ar.) Er. - İslam aleminin büyük mütefekkirlerinden. - Babası "Gazzal-iplikçi" sanatçısı olduğu için kendisine Gazali adı verilmiştir.

GELİNCİK: (Tür.) Ka. 1. Yazın kırlarda yetişen kırmızı ve büyük çiçekli bitki. 2. Sansargillerden ince yapılı, sivri çeneli, küçük bir hayvan. 3. Mezgitgillerden, yılan balığına benzer eti sevilen bir balık.

GENÇ: (Fars.) Er. 1.Hazine define. 2. (a.) Naz, eda, cilve.

GENCAL: (Tür.) Er. - Genç kal. -(bkz. Genç).

GENCAY: (Tür.) Er. - Ayın bir haftalık oluncaya kadar ki şekli, hilal.

GENCE: (Fars.) Er. - Kuzey Azerbaycan'ın Baku'dan sonra en büyük şehri.

GENCER: (Tür.) Er. - Yeni taze, körpe kimse, yiğit.

GENÇYAZ: (Tür.). - İlkbahar. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.

GERMA: (Fars.) Ka. - Sıcak yaz.

GEVAN: (Fars.) Er. - Kahramanlar, yiğitler.

GEVHER: (Fars.) Ka. 1. Değerli taş. 2. Elmas. 3. Bir şeyin aslı, esası.

GEVHER ŞAD: (Fars.) Ka. -Pırlanta gibi kıymetli ve neşeli. Gevherşad'. Baysungur'un annesi.

GEYSU: (Fars.) Ka. - Uzun saç, saç örgüsü, zülüf.

GEZEGEN: (Tür.) Er. - Güneş etrafında dolanan, ondan aldıkları ışığı yansıtan gök cisimlerinin ortak adı.

GIYAS: (Ar.) Er. - Yardım, gavs, nusret.

GIYASEDDİN: (Ar.) Er. - Dinin yayılması için yardımı dokunan zat. Gıyaseddin Keyhüsrev I: Anadolu Selçuklu Sultanı. - Türk dil kuralına göre "d/t" olur.

GİLMAN: (Ar.) Er. 1. Tüyü, bıyığı çıkmamış delikanlılar gençler. 2. Köleler, esirler. 3. Cennette hizmet gören erkekler.

GİLŞAH: (Fars.). 1. Balçık şah. 2. Balçıkta yapıldığı için Hz. Adem'in lakabı. 3. Farsların masal kahramanı Keyyummers'in lakabı. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.

GİRAMİ: (Fars.) Er. - Aziz, muhterem, saygın ulu.

GİRAY: (Tür.). - Kuvvetli, kudretli. Kırım hanları tarafından unvan olarak kullanılmıştır. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.

GİRGİN: (Ar.). - Herkesle çabucak yakınlık kurarak işini yürütebilen. -Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.

GİRYAR: (Fars.). Ağlayıcı, ağlayan, (bkz. Nalan). - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.

GİZEM: (Tür.) Ka. - Sır karşılığı olarak kullanılan uydurma bir kelime.

GONCA: (Fars.) Ka. 1. Henüz açılmamış gül, tomurcuk. 2. Sevgilinin ağzı.

GÖĞEM: (Tür.). - Halk dilinde yeşile çalan mor. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.

GÖKALP: (Tür.) Er. - Göklerin yiğidi bahadır.

GÖKBEN: (Tür.). - Gökle ilgili, uzay sema. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.

GÖKÇAY: (Tür.), (bkz. Gökçe). -Kuzey Kafkasya da az tatlı su gölü. -Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.

GÖKÇE: (Tür.) Ka. 1. Gökle ilgili göğe ait semavi. 2. Mavi, mavimsi. 3. Güzel hoş güzelce, latif. 4. Gösterişli.

GÖKÇEK: (Tür.) Er. 1. Güzel çok güzel. 2. Hoş, sevimli, cana yakın alımlı. 3. İnce narin zarif. 4. Güler

GÖKÇEN: (Tür.) Ka. -(bkz. Gökçe).

GÖKDOĞAN: (Tür.) Kuzey yarımkürede yaşayan bir doğan türü.

GÖKEKİN: (Tür.) - Yeni başak meydana getirmiş ekin. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.

GÖKKIR: (Tür.) - At donlarından maviye çalan kır. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.

GÖKKUŞAĞI: (Tür.) - Düşmekte olan yağmur damlacıklarında güneş ışınlarının kırılıp yansımasıyla gökyüzünde oluşan yedi renkli kemer biçimindeki görüntü alkı. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.

GÖKMEN: (Tür.) Ka. - Mavi gözlü ve sarışın kimse.

GÖKSEL: (Tür.) Er. - Semavi, gökçül karşılığı olarak kullanılan uydurma kelam.

GÖKSEVİM: (Tür.) Ka. - Sevimli gök.

GÖKSU: (Tür.) 1. Türklerin oturduğu birçok akarsuya verilen isim. 2. Adana'dan gelerek Akdeniz'e dökülen Seyhan nehrinin önemli kollarından. -Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.

GÖKSÜN: (Tür.) - Binboğa dağlarından Elbistan'ın güney batısında Seyhan nehrine karışan çay. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.

GÖKŞEN: (Tür.) Ka. - Gökle ilgili, aydınlık ışıklı gök, uydurma bir kelime.

GÖKTEPE: (Tür.) Er. - Mavi tepe.

GÖKTÜRK: (Ar.) Er. - Orta Asya'da yaşamış eski bir Türk ulusu ve bu ulustan olan kimse.

GÖKYÜZÜ: (Ar.) - Göğün görünen yüzeyi (sema). - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.

GÖNENÇ: (Tür.) Ka. - Refah hali, mutluluk.

GÖNÜL: (Tür.) Ka. 1. İnsanın manevi varlığının ifadesi, inancı ve hislerinin kaynağı. 
2. İstek, arzu, heves, niyet. 
3. Duygu, his, aşk. 
4. Kibir, gurur. 
5. Tabiat, huy.

GÖRGÜ: (Tür.) Ka. 1. Bir topluluğa ait uyulması gereken nezaket kaideleri muaşeret adabı. 2. Deneme, tecrübe. 3. Görmüş olma durumu, görgü şahidi.

GÖRKEM: (Tür.) 1. İhtişam, gösteriş karşılığı olarak kullanılan bir kelimedir. 2. Gösterişli, heybetli. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.

GÖRSEL: (Tür.) - Görmekle ilgili manasına kullanılan uydurma bir kelime. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.

GÖZDE: (Tür.) Ka. 1. Göze girmiş olan sevilen beğenilen, benimsenen. 2. Beğenilen kadın. 3. Osmanlı sarayında padişahın ilk dört cariyesine verilen ünvan.

GÖZEN: (Tür.) Ka. - Bir nevi alageyik.

GÖZLEM: (Tür.) - Müşahade, gözlemek karşılığı olarak kullanılan kelime. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.

GUFRAN: (Ar.) - Günahların affı.

GULAM: (Ar.) Er. 1. Oğlan, uşak. 2. İran ve Hindistan'da (abd) kelimesi yerine kullanılmıştır. - Gulam Ali, Gulam İshak Han gibi.

GURBET: (Ar.) - Doğup yaşanılmış olan yerden uzakta yer. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.

GÜÇLÜ: (Tür.) Er. 1. Gücü olan kuvvetli zorlu. 2. Bir musiki dizisinde duraktan sonraki en önemli perde.

GÜFTAR: (Fars.). - Söz, kelam. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.

GÜFTE: (Fars.) Ka. 1. Söyleniş, söylenmiş. 2. Bir söz eserinin bestelenmiş bulunan manzum sözleri.

GÜHER: (Fars.) - Gevher, cevher, (bkz. Gevher). - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.

GÜHERPARE: (Fars.) Ka. - Cevher parçası.

GÜL: (Fars.) Ka. 1. Çiçek. 2. Bilinen çiçek, gül çiçeği, gülağacı. 3. Tasavvufta Allah'ın birliğinin remzi. 4. Başına ve sonuna ek ve isimler getirilerek yeni isimlerin türetilmesinde kullanılan bir isimdir. - (Ayşegül, Gülay, vb).

GÜLABİ: (Fars..) Er. - Gülsuyu.

GÜLAFET: (Fars.) Ka. - Nefes kesen güzellikle. - Gül ve âfet kelimesinden oluşmuş birleşik bir isimdir.

GÜLBAHAR: (Fars.) Ka. - 1. Bahar gülü. 2. Ebru sanatında kullanılan koyu kırmızı renkte toprak. Gülbahar Hatun: Mehmet Il.'nin hanımı. Bayezid II ve Gevher Sultan'ın annesi.

GÜLBANU: (Fars.) Ka. - Gülhanım. Gül gibi güzel kadın. Gül hatun.

GÜLBEDEN: (Fars.) Ka. - Zarif, ince vücuda sahip. Gülbeden Begüm, Babur Şah'ın kızı.

GÜLBERK: (Fars.) - Gül yaprağı. -Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.

GÜLBEŞEKER: (Fars.) Ka. - Bir çeşit gül tatlısı.

GÜLBEYAZ: (f.t.i.) Ka. - Beyaz gül.

GÜLBİN: (Fars.) Ka. - Gül kökü, gül biten yer.

GÜLBİZ: (Fars.) Ka. - Gül serpen, gül serpilmiş.

GÜLCİHAN: (Tür.) Ka. - Cihana, aleme bedel gül.

GÜLÇE: (Fars.) Ka. - Gülcük, küçük gül.

GÜLÇİN: (Fars.) Ka. - Gül toplayan, gül devşiren.

GÜLDEHAN:( Fars.) Ka. - Gül ağızlı, ağzı gül gibi olan.

GÜLDESTE: (Fars.) Ka. - Güldemeti, çiçek destesi. - Türk müziğinde mürekkeb makamlardan.

GÜLENAY: (Tür.) Ka. - Devamlı gülen, ayyüzlü kişi.

GÜLENBEY: (Tür.) Er. - (bkz. Gülenay).

GÜLENDAM: (Fars.) Ka.- Gül endamlı, gül boylu, nazik, güzel endam.

GÜLENNUR: (Tür.) Ka. - Gülmesiyle etrafı aydınlatan, ışık saçan kimse.

GÜLER: (Tür.) Ka. - Gülen, sevinçli, handan.

GÜLFAM: (Fars.) Ka. 1. Gül renkli. 2. Gül gibi kızıl olan.

GÜLGONCA: (Fars.) Ka. - Açılmamış gül.

GÜLGÜN: (Fars.) Ka. - Gül renkli, gül renginde, pembe.

GÜLHAN: (Fars.) Er. - Gül evi, ateşhane.

GÜLHANIM: (Tür.) Ka. 1. İyi huylu, nazik hanım. 2. Gül yüzlü hanım.

GÜLHAYAT: (Tür.) Ka. 1. Mutlu, huzurlu bir hayat. 2. Gül gibi güzel hayat.

GÜLİBAR: (Tür.) - Gül fırtınası. -Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.

GÜLİSTAN: (Fars.) Ka. 1. Gül bahçesi, güllük. 2. Azerbaycan'da Karabağ bölgesinde bir mevki.

GÜLİZAR: (Fars.) Ka. 1. Gül yanaklı. 2. Al yanaklı. 3. Türk musikisinde mürekkep bir makam.

GÜLKIZ: (Tür.) Ka. - Güle benzeyen kız.

GÜLLÜ: (Tür.) Ka. 1. Gülü olan. 2. Gül desenli (kumaş). - Daha çok örfte kullanılır.

GÜLNAR: (Fars.) Er. - Hisar, kule.

GÜLNAME: (Fars.) Er. - Sevgiliye yazılan mektup, kaside.

GÜLNAR: (Fars.) Ka. - Nar çiçeği.

GÜLNAZ: (Fars.) Ka. 1. Gül yüzlü kadın. 2. Gül gibi, nazlı narin. - Birleşik isim.

GÜLNİHAL: (Fars.) Ka. 1. Gül fidanı. 2. Gül ağacı. - Birleşik isim.

GÜLNUR: (Tür.) Ka. - Etrafına ışık saçan, aydınlatan gül.

GÜLNÜŞ: (Fars.) Ka. 1. Güliçen. 2. Gülle özdeşleşmiş, gül gibi.

GÜLPERİ: (Fars.) Ka. - Gizli gül.

GÜLRANA: (Fars.) Ka. - Güzel gül, dışı sarı içi kırmızı renkte olan bir çeşit gül.

GÜLRİZ: (Fars.) Ka. 1. Gül saçan, gül serpen. 2. Meşhur bir çeşit lale.

GÜLRUHSAR: (Fars.) Ka. - Gül yanaklı.

GÜLSEREN: (Tür.) Ka. - Gül toplayan, gül dağıtan.

GÜLSEVİM: (Tür.) Ka. - Sevimli, güzel, hoş görünüşlü gül.

GÜLSU: (Tür.) Ka. - Gül renkli su, taze su.

GÜLSUNA: (Tür.) Ka. - Gül gibi çekici kadın. Güzel sevgili.

GÜLSÜM: (Tür.) Ka. - Hz. Peygamber (s.a.s.)'in kızlarından birinin adı.

GÜLŞAH: (Fars.) Ka. 1. Güllerin şahı. 2. Varaka'nın sevgilisi, masal kadın.

GÜLŞEN: (Fars.) Ka. - Gülbahçesi, gülistan, gülizar,

GÜLTANE: (Tür.) Ka. - Yeni açmış gül, gonca.

GÜLTEKİN: (Tür.) Er. - Genç delikanlı, nazik.

GÜLTEN: (Fars.) Ka. - Gül tenli, gül vücutlu.

GÜLZAR: (Fars.) Ka. - Gülbahçesi, gül tarlası.

GÜNAY: (Tür.) Ka. - Gündüz, gün aydınlığında ay.

GÜNEŞ: (Tür.) Ka. - Çevresindeki sisteme ait gezegenlerin etrafında döndüğü, ışık ve ısı yayan büyük gök cismi, şems.

GÜNEY: (Tür.) - Dört ana yönden biri. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.

GÜNSEL: (Tür.) Er. - Hızlı akan sel.

GÜRAY: (Tür.) Er. - Yeni doğan ay.

GÜRBÜZ: (Tür.) Er. 1. İyi, yetişmiş, sağlam ve kuvvetli. 2. Cesur, kuvvetli. 3. Sağlıklı, sıhhatli.

GÜRCÜ: (Tür.) Er. - Gürcistan ahalisinden veya bu ahalinin soyundan olan. Gürcistan ahalisine ait.

GÜRÇINAR: (Tür.) Er. - Çok büyümüş, gelişmiş, serpilmiş.

GÜRDAL: (Tür.) Er. - Güçlü, gelişmiş dal.

GÜREL: (Tür.) Er. - Maneviyati geniş, çevresi güçlü kuvvetli.

GÜRGAN: (Fars.) Er. 1. İran'ın kuzeydoğusunnda bir yer. 2. Aksak Timur'un lakabı.

GÜRHAN: (Tür.) Er. 1. Hanlar hanı. 2. Kara-Hitay prenslerine verilen unvan.

GÜRKAN: (Tür.) Er. 1. Bol kan. Genç, taze, gelişmiş, serpilmiş.

GÜROL: (Tür.) Er. - Büyü, serpil, geliş.

GÜRSU: (Tür.) - Temiz, pak, hızlı su. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.

GÜVEN: (Tür.) 1. Korku ve kuşku duygusundan uzak. 2. İnanma ve bağlanma duygusu. 3. Yüreklilik, cesaret. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.

GÜVENÇ: (Tür.) Er. 1. Güvenme, dayanma, itimat. 2.Övünme, gurur.

GÜZİDE: (Fars.) Ka. - Seçkin, seçilmiş, beğenilmiş.

GÜZİN: (Fars.) Ka. - Seçen, seçilmiş, seçkin, beğenilmiş. - Hz. Muhammed (s.a.s)'in dostu (halifesi) Hz. Ebu Bekir, Ömer, Osman ve Ali (r.anhum).

GÜZİR: (Fars.) - Çare, derman. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.

Yorumlar

DUALAR

Aşık Etme Duası (Birini Kendine Aşık Etmek İçin Dua)

Sizlerden gelen sorular; Nihat HATİPOĞLU aşık etme duasını paylaşır mısınız?, ayetel kürsi ile aşık etme duası var mı?, aşık etme duası 14 gün, anında aşık eden dua var mı?, çok tesirli aşık etme duası paylaşır mısınız?, aşık etme duası mishakal, deli gibi aşık etme duası var mı?,en etkili aşk duası paylaşır mısınız?,  denenmiş  birini kendine aşık etme duası var mı..?  şeklinde soruluşmuş sorulardı. Tüm bu soruların cevaplarını aşağıda sizler için paylaştık. Allah ettiğiniz duaları kabul etsin inşallah. Birini Kendine Aşık Etmek İçin Dua-Nihat HATİPOĞLU BİRİNİ KENDİNE AŞIK ETMEK İÇİN DUA (BÜYÜ DEĞİLDİR) ; Erkeği Aşık Etme Duası-Kızı Aşık Etme Duası: Kuvvetli bir celbiye için uygulamadır. Bizzat denenmiş bir uygulamadır, herhangi bir yapılış zamanı yoktur, önerilen okuma düzeni bir hafta boyunca günde 1 defa okumaya niyet etmedir fakat genel anlamda bir hafta dolmadan hacetimiz görülmüş olur. (14 gün okumada ise okumadan sonra 40 gün başka bir işlem ya da okuma yapılmaması

Nihat HATİPOĞLU'nun Eşi Emel HATİPOĞLU Kimdir?

Sizden Gelen Sorular : Nihat HATİPOĞLU Evli mi?,Nihat HATİPOĞLU'nun Eşi Kimdir?,Emel HATİPOĞLU Kimdir?.. Ünlü ilahiyat profesörü Nihat Hatipoğlu sosyal medyada dolaşan bir fotoğraf nedeni ile birden bire gündeme bomba gibi düştü. Tesettürlü ancak oldukça bakımlı genç bir kadın hayranı ile çekilen fotoğrafı basına yayılan Nihat Hatipoğlu, konu hakkında sert konuştu. Bazı internet kullanıcıları fotoğraftaki genç kadının Nihat Hatipoğlu'nun eşi olduğu bile iddia edildi ve Hatipoğlu ilginç eleştirilere maruz kaldı. GENÇ KADINLA EVLENECEK DİYENLER OLDU  Nihat Hatipoğlu' nun genç ve güzel tesettürlü bir kadın hayranı ile çektirdiği fotoğraf adeta olay oldu. Nerede çekildiği bilinmeyen fotoğraf, kısa sürede sosyal medyada en çok paylaşılanlar arasına girdi. Bu kare üzerinden bazı kesimler ünlü ilahiyatçıyı eleştirirken, bazıları da fotoğrafın son derece normal olduğunu savundu.  NİHAT HOCA ÇIKAN HABERLERE İSYAN ETTİ   Bu kare üzerinden bazı kesimler ünlü

Kumardan Kurtulmak İçin En Etkili Dua

Sizlerden gelen sorular; Kumardan kurtulmak için ne yapmalı?, Kumar bağımlılığından tamamen kurtulmak mümkün mü?, Kumar bağımlılığı nasıl tedavi edilir?,Kocami kumardan KURTULMAK için dua paylaşır mısınız?, Cübbeli Ahmet Hoca kumardan KURTULMAK için Dua, kumardan kurtulmak için Esmaül Hüsna, Kumardan kurtulma duası Diyanet, Kumardan korunmak için okunacak dua, Sanal kumardan kurtulma yolları, kumardan kurtuldum... SORU:  Kocamı kumardan kurtulmak için dua paylaşır mısınız? CEVAP : “Bismillahirrahmanirrahim. Ya eyyühellezine amenu innemel hamru vel meysiru vel ensabü vel ezlamüricsün min ameliş şeytani fectenibühü lealleküm tüfl i hun innema yüriydüş şeytanü en yükaa beynekümül adavete vel bağdae fil hamri vel meysiri ve yesuddeküm an zikrillahi ve anis salati fehel entüm müntehun. Ve etiy’ullahe ve etiy’ur rasule vahzeru. Fe in tevelleytüm fa’lemu ennema ala resunlinel belağulmübin. Allahümme huz hubbül hamri vel meysiri bihakkı kelamukel kadim ve rasulikel kerim ve bielfi elfin la h

Aşırı Şehvetten Kurtulma Duası

Her ne kadar Allah (azze ve celle) bunu fıtrî olarak zevk ve lezzet gibi hediyelerle birlikte vermiş olsa da kişi bu hissi kontrol altında tutmadığı taktirde hem dünyâ hem âhiret cihetiyle zor durumda kalacaktır. Fikri haram, bakışı haram, meylî haram olan kişi zinâ gibi büyük bir günahla karşı karşıya gelecektir. Bedenen bunu yapmasa da uzuvları ile bir bakıma zinâ işlemiş olacaktır. Peki bu histen nasıl kurtulacağız? Şehvetten Kurtulma Duası Bismillahirrahmanirrahim, Allahumme yâ senede men lâ senede lehü. Ve yâ zuhre men lâ zuhre lehü. Ve yâ câmi’eşşettâti. Ve ya râhimel emvâti. İrhamni rahmeten tuğninî biha an rahmeti men sivâke. Allahumme lâ emlikü linefsi nef’an ve la dârren ve lâ mevten ve lâ hayâten ve lâ nüşûran. Allahumme vessî’li fîmâ rezaktenî. Ve bârik li fîmâ ve hebtenî. İnneke alâ külli şey’in kadîr. Ve lâ tusallit aleyye bizünûbi men lâ yerhamunî yâ erhamerrâhimîn. Verzuknî hayre’ddünya vel âhireti yâ Rabbel âlemîn. İlahi, in afevteni fe lâ yenkusu fî mülkike şey

Eşinin Ci..sel Organını Yalamak (Öpmek) Gusül Gerektirir mi?

Sizden Gelen Sorular : Eşinin Cin..el Organını Görmek Gusul Gerektirir mi?, Eşinin Cin..el Organına Dokunmak Gusül Gerektirir mi?, Eşinin Cin..el Organını Görmek Gusül Gerektirir mi?, Cin..el Organı Öpmek Gusül Gerektirir mi?, Erkek Ci..sel Organını Görmek Gusül Gerektirir mi?, Karşı Cinsin Ci..sel Organını Görmek Gusül Gerektirir mi?.. Cin..el ilişki gerçekleşmeden (orgzım olmadan) veya meni dışarı çıkmadan cin..el organı öpmek yada yalamaktan dolayı cünüp olmazsınız. Bu durumla ilgili haram olmamakla beraber şu hususlara dikkat etmeliyiz: – Öncelikle böyle bir davranış onurlu ve kişilikli olmaya aykırı bir davranıştır, tiksindiricidir. – İkinci olarak, cin..el organlardan sürekli olarak bir takım maddeler çıkmaktadır ve bunlar pis olan akıntılardır.  Böyle bir durumda kişi, Hz. Peygamber’in (sa): " Ağızlarınızı tertemiz yapın çünkü onlar Kuran yoludur"  diye nitelendirdiği ağzına pis maddeler almış olacaktır. Üçüncü olarak, İslam’ın insan sağlığına ne kadar değ