Ana içeriğe atla

Yahudiler Lanetli mi? (İsrailoğulları Lanetli midir?)

Yahudiler lanetli midir?,Yahudilerin lanetli olduğunu söyleyen bir ayet yada hadis var mıdır?,Yahudiler hakkında bizi bilgilendirir misiniz?,İsrailoğulları lanetli midir?


Kur'an-ı Kerim'in çok yerlerinde Yahudilerin karakterleri ve vasıfları zikredilerek, bu kötülüklerinden dolayı tehdit edilmekte, azarlanmakta ve tahkir edilmektedirler. Mesela, kendilerine verilen nimetlerin karşılığında şükürsüzlüklerinden, Allah'a şirk koştuklarından, kendilerini yeryüzünde üstün ırk olarak gördükleri için gurur sahibi olduklarından, mezmum hasletler olan hırs ve tamâ ile zillet içinde kaldıklarından bahsedilmektedir.

Tevrat'ta ise, İsrailoğulları bir taraftan "Tanrı'nın (seçkin) kavmi", "mukaddes millet" olarak takdim edilirken; diğer taraftan kötü davranışları sebebiyle de tenkit edilmektedirler. Çünkü onlar Musa ve Hârun'a karşı gelmiş, Rabb'in gözünde kötü olanı yapmış, Baal ve Molok (ilahlaştırılan hükümdarların putları) gibi ilahlara ve altın buzağıya tapmışlardır. Böylece Allah'a verdikleri sözü tutmamış, ahidlerini bozmuş, ahlaksızlık, zina etmiş, ibadethaneleri yıkmış, peygamberlerini öldürmeye çalışmışlardır.

Allah'ın şeriatını bırakıp diğer milletlerin kanunlarını benimsemişlerdir.Yahudilerin kutsal kitabı; İsrailoğullarının doğru yoldan sapmaları ve başka ilahlara kulluk etmeleri sebebiyle peygamberleri tarafından kınandıkları ve azapla tehdit edildiklerini gösteren örneklerle doludur.

Kur'an-ı Kerim'de ise Yahudilerin sahip oldukları vasıflar öz olarak zikredildikten sonra, kötü yanlarının onları hangi felaketlere sürükledikleri nazara verilirken, aslında bütün insanlıkta nefs-i emmareye tabi olmanın sonuçları külli düsturlar şeklinde ortaya konmaktadır. Hüda yerine hevaya tabi olmanın bütün müşahhas neticeleri İsrailoğulları aynasında nazara verilmiş, insanoğlunun yeryüzünde tabi tutulduğu imtihanın şiddeti ortaya konulmuştur. Kur'an-ı Kerim'in tehditleri ve hiddeti, yapılan yanlışlıkların ve işlenen cinayetlerin büyüklüğünü nazara vermesi açısından önem taşımaktadır.


İnsanlık tarihinde mal sevgisiyle şöhret bulmuş ve malı elde etmek için çok fazla çaba sarfedip, hırs gösteren millet Yahudiler olmuştur. Onların bu tavırlarındaki en büyük etken, dünyaya tapar derecede bağlanmalarıdır. Nitekim onların akidelerine göre cennete girecek olan tek kavim kendileridir.Dolayısıyla bu şekilde bir ahiret anlayışına sahip olan bir toplum için, dünyadaki emellerine ulaşmada bütün yollar meşrû olmaktadır.

Kur'an-ı Kerim'de onların dünyaya taptıkları, çok yaşamak istedikleri, mal-mülk elde etmek için her yolu meşru gördüklerinden, dolayı alçaltıcı bir azaba müstehak oldukları zikredilmektedir. Yine Kur'an'da Yahudiler'in maddeyi elde etme hususunda çok aşırıya gitmelerinden dolayı onlara önceden helal olan şeylerin, sonradan haram kılındığı ifade edilmektedir. (Nisa, 4/160-161) Bediüzzaman, Yahudi milletinin hubb-u hayat ve dünyaperestlikte ifrat ettiklerinden dolayı zillet ve meskenet tokadı yediğini belirtmektedir.

Kur'an-ı Kerim'de Yahudilerin sözünde durmamak ve anlaşmaları bozmak gibi kötü bir adetlerinin de olduğu,


"Ne zaman onlar bir antlaşma yaptılarsa, yine kendilerinden bir gurup onu bozmadı mı? Zaten onların çoğu iman etmez."(Bakara ,2/100)

ayetiyle anlatılmaktadır. Yine Kur'an'da, onların Allah'ın emirlerine karşı geldikleri ve meleklere, peygamberlere düşman olduklarından dolayı inkarcı bir topluluk olduğu ifade edilmekte ve Allah'ın onlara şiddetli azabının olduğu ve onların varacağı yerin cehennem ateşi olduğu zikredilmektedir. Hz. Peygamber (asm) döneminde de Yahudiler O'na sorular sormakta ve iman edeceklerin söylemekte idiler. Fakat kendi anlayışlarına ve nefislerine muhalif cevaplar aldıklarında ise Peygamber'i inkar etmekte idiler.

Yahudilerin şiddetli bir düşmanlıkla hareket ettikleri ve kalpleri katı olduğu için nasihatlerin ve ibretlerin onlara ulaşamayacağı da onların diğer vasıfları arasında zikredilmektedir.

Kur'an'da Hz. Musa'nın kavmi olan İsrailoğulları'nın alemlere üstün kılındığını ve onlara imtiyazlar verildiği, hiçbir kavme verilmediği kadar nimet verildiği ve onlara peygamberler ve hükümdarlar gönderildiği anlatılmaktadır. Ancak Kur'an'da geçen üstünlüğün yalnız Allah'a itaat edildiği dönemlerde olduğu da zikredilmekte; Allah'a şirk koştuklarında ve O'nun itaatinden çıktıkları dönemlerde ise Allah'ın, nimetlerine nankörlükten dolayı onları lanetlediğini ve rahmetinin artık onlara ulaşmayacağını ifade edilmektedir. Dolayısıyla onların üstünlüğü ancak takva derecesi ile ilgilidir. Nitekim Kur'anî bir düstur olan "üstünlüğün ancak takvada" olması, kavmî bir üstünlüğün söz konusu olamayacağını göstermektedir.

Yahudilerin bir diğer özelliği de Allah'ı uygunsuz vasıflarla tavsif etmeleridir. Yahudiler Allah'ın oğulları olduklarını iddia etmişler, Allah'ı eli sıkı ve fakir gibi vasıflarla tavsif etmişlerdir. Buna karşılık Kur'an onlara yakıcı bir azabın olduğunu, bu ifadelerin onların küfürlerini artıracağını, bu şirklerinden dolayı onların kıyamete kadar aralarında düşmanlık ve kin sokulduğunu ve onların artık ebediyen lanetlenmiş bir millet olduğu (Maide, 5/18, 64) zikredilmektedir.

Yahudilerin Kur'an'da zikredilen diğer özelliklerinden biri de, fitne ve fesat çıkaran bir millet olduklarıdır. (Maide, 5/64) Onların fesatlarının altında yatan şey, bütün beşeriyete duydukları kin ve şahsî menfaatleri doğrultusunda hareket etmeleridir. Öncelikle toplumları ahlaken çökertmekte, birbirine düşürmekte ve menfaatlerine göre hareket etmektedirler. Bu durumda onların hileli yollarla ulaşmak istediği emellerine, Allah'tan onlara hiçbir zafer gelmeyeceği bildirilmiştir.

Yahudilerin nankörlüklerine bir örnek de peygamberlerini ve cemiyetleri içinde adaletli olan kimseleri öldürmüş olmalarıdır. Kin ve düşmanlıkta yarışan Yahudiler'in bu hareketlerinden dolayı acı bir azaba müstehak olacakları Kur'an'da bildirilen hususlardandır.

Kur'an Yahudileri lanetlenmiş bir millet olarak zikretmekle beraber, onlara Allah'a ve ahiret gününe inandıkları ve iyiliği emredip, kötülüğü nehyettikleri takdirde müjdelerin olduğunu beyan etmiştir. Kur'an'da geçen,


"Onlar (Yahudiler) nerede bulunurlarsa bulunsunlar, Allah'ın ahdine ve insanların (müminlerin) himayesine sığınmadıkça, kendilerine zillet (damgası) vurulmuştur; Allah'ın hışmına uğramışlar ve miskinliğe mahkum edilmişlerdir. Çünkü onlar, Allah'ın âyetlerini inkâr ediyorlar ve haksız yere peygamberleri öldürüyorlardı. Bu da, onların isyan etmiş ve haddi aşmış bulunmalarındandır. Hepsi bir değildir; Ehl-i kitap içinde istikamet sahibi bir topluluk vardır ki, gece saatlerinde secdeye kapanarak Allah'ın âyetlerini okurlar." (Al-i İmran, 3/112-113)

ayetleri, onların hepsinin bir olmadığını, lanetlenenlerin sözlerinde durmamalarından, şirklerinden ve amellerinin kötü olmasından dolayı; müjde verilenlerin de Allah'a şirk koşmadan ona kul olarak istikametli bir yol takip etmelerinden dolayı müjdelendiklerini göstermektedir. Ehl-i Kitap'tan olup, iyi amel işleyenler anlatılırken; onlara yüklerle mal bıraksan, noksansız iade edeceklerini, Kur'an'ın indirilmesine sevindikleri, tam bir samimiyetle Allah'a boyun eğerek iman ettikleri zikredilmektedir.

Sonuç:

Kur'an-ı Kerim'de İsrailoğulları örneğinden hareketle, insanın yeryüzündeki varoluş gayesine uymayan davranışlar sayılarak belirginleştirilmekte, bir topluluğun lanetlenmesine yol açan dalaletlerin ve kötü hasletlerin haritası çıkarılmaktadır. İnsanların arasında yaşayan ve insanlığın nefs-i emmaresi sayılabilecek kadar her türlü kötülüğe kaynaklık emiş bir kavmin Allah katındaki durumu ve onu bekleyen neticeler anlatılırken, beşerin dünyadaki imtihanının nasıl cereyan ettiği gözler önüne serilmektedir. Kur'ani metod olarak bir insan topluluğunun yaşadıkları ile külli düsturlar nazara verilmekte; insanlığı lanete, zillete, meskenete, azaba ve şekavete götüren kötü hasletlerden ancak Hüda'ya tabi olmakla kurtulmanın mümkün olduğu vurgulanmaktadır. İsrailoğullarının düçar oldukları azab, meşakkat ve lanet mensup oldukları etnik köken yüzünden değil, saplantıları ve kötü hasletleri yüzündendir.

Kur'an'da Yahudi milletinin seciyelerinde ve mukadderatında münderic olan desatir içindir ki; Kur'an onlara karşı pek şiddetli davranıyor. (Sözler, s. 367) Dolayısıyla Yahudi milletinde ekseriyet itibariyle bu vasıflar yoğun bir biçimde bulunduğu içindir ki; Kur'an onları lanetlemiştir. Bir bakıma lanetlenen Yahudi milleti değil, onların ekserisinin sahip olduğu kötü vasıflardır. Bu duruma yol açan fiillerin başkaları tarafından yapılması halinde onların da aynı gruba dahil olmaları ve aynı sonuçlarla karşılaşmaları söz konusudur.

Daha önce de bahsedildiği gibi, İsrailoğullarına Hz Musa ile Firavun'un zulmünden ve denizde boğulmaktan kurtulmak, çölde kendilerine gönderilen yiyeceklerle doyurulmak, susuzluklarını gidermek için kayadan su çıkarmak gibi nimetler verilmiş ve azaptan korunmuşlardır. Buna mukabil onlar verdikleri sözü tutmamışlar, daha sonraları bazı peygamberlerini öldürmüşler, Allah'ı unutup puta tapmaya başlamışlar, yeryüzünde bozgunculuk çıkarmışlardır. Onlar, verilen nimetlere karşı nankörlük etmeleri, zulme sapmaları, hile, fesad ve fitne dolaplarını çevirmeleri, gurur, inat ve taassupları, haris bir şekilde mala ve dünyaya tapmaları neticesinde Allah tarafından lanetlenmişlerdir.

Fakat bu lanetlenmenin sadece ırkî bağlamda ele alınması yanlış olur.Çünkü onlar içinde de hak ve hakikati teslim eden, iyiliği emredip, kötülüğü nehyeden kimselerin olduğu gerçektir. Nitekim Hz. Peygamber (asm) döneminde Yahudi alimlerinden olan Abdullah b. Selam kitaplarında Hz. Peygamber (asm)'in vasıflarını okumuş ve Peygamber'i görür görmez "Bu yüzde yalan yoktur."diyerek hemen iman etmiştir.

Hiç kimse milliyetinden ve ırkından dolayı şekavete mahkum olmadığı gibi, saadete nail olmayacağı, üstünlüğün ancak takvada olduğu, kim zerre kadar hayır işlerse veya zerre kadar kötülük yaparsa muhakkak karşılığının verildiği hakikati mutlak Adaletin iktizasıdır.



Yorumlar

DUALAR

Aşık Etme Duası (Birini Kendine Aşık Etmek İçin Dua)

Sizlerden gelen sorular; Nihat HATİPOĞLU aşık etme duasını paylaşır mısınız?, ayetel kürsi ile aşık etme duası var mı?, aşık etme duası 14 gün, anında aşık eden dua var mı?, çok tesirli aşık etme duası paylaşır mısınız?, aşık etme duası mishakal, deli gibi aşık etme duası var mı?,en etkili aşk duası paylaşır mısınız?,  denenmiş  birini kendine aşık etme duası var mı..?  şeklinde soruluşmuş sorulardı. Tüm bu soruların cevaplarını aşağıda sizler için paylaştık. Allah ettiğiniz duaları kabul etsin inşallah. Birini Kendine Aşık Etmek İçin Dua-Nihat HATİPOĞLU BİRİNİ KENDİNE AŞIK ETMEK İÇİN DUA (BÜYÜ DEĞİLDİR) ; Erkeği Aşık Etme Duası-Kızı Aşık Etme Duası: Kuvvetli bir celbiye için uygulamadır. Bizzat denenmiş bir uygulamadır, herhangi bir yapılış zamanı yoktur, önerilen okuma düzeni bir hafta boyunca günde 1 defa okumaya niyet etmedir fakat genel anlamda bir hafta dolmadan hacetimiz görülmüş olur. (14 gün okumada ise okumadan sonra 40 gün başka bir işlem ya da okuma yapılmaması

Kumardan Kurtulmak İçin En Etkili Dua

Sizlerden gelen sorular; Kumardan kurtulmak için ne yapmalı?, Kumar bağımlılığından tamamen kurtulmak mümkün mü?, Kumar bağımlılığı nasıl tedavi edilir?,Kocami kumardan KURTULMAK için dua paylaşır mısınız?, Cübbeli Ahmet Hoca kumardan KURTULMAK için Dua, kumardan kurtulmak için Esmaül Hüsna, Kumardan kurtulma duası Diyanet, Kumardan korunmak için okunacak dua, Sanal kumardan kurtulma yolları, kumardan kurtuldum... SORU:  Kocamı kumardan kurtulmak için dua paylaşır mısınız? CEVAP : “Bismillahirrahmanirrahim. Ya eyyühellezine amenu innemel hamru vel meysiru vel ensabü vel ezlamüricsün min ameliş şeytani fectenibühü lealleküm tüfl i hun innema yüriydüş şeytanü en yükaa beynekümül adavete vel bağdae fil hamri vel meysiri ve yesuddeküm an zikrillahi ve anis salati fehel entüm müntehun. Ve etiy’ullahe ve etiy’ur rasule vahzeru. Fe in tevelleytüm fa’lemu ennema ala resunlinel belağulmübin. Allahümme huz hubbül hamri vel meysiri bihakkı kelamukel kadim ve rasulikel kerim ve bielfi elfin la h

Aşırı Şehvetten Kurtulma Duası

Her ne kadar Allah (azze ve celle) bunu fıtrî olarak zevk ve lezzet gibi hediyelerle birlikte vermiş olsa da kişi bu hissi kontrol altında tutmadığı taktirde hem dünyâ hem âhiret cihetiyle zor durumda kalacaktır. Fikri haram, bakışı haram, meylî haram olan kişi zinâ gibi büyük bir günahla karşı karşıya gelecektir. Bedenen bunu yapmasa da uzuvları ile bir bakıma zinâ işlemiş olacaktır. Peki bu histen nasıl kurtulacağız? Şehvetten Kurtulma Duası Bismillahirrahmanirrahim, Allahumme yâ senede men lâ senede lehü. Ve yâ zuhre men lâ zuhre lehü. Ve yâ câmi’eşşettâti. Ve ya râhimel emvâti. İrhamni rahmeten tuğninî biha an rahmeti men sivâke. Allahumme lâ emlikü linefsi nef’an ve la dârren ve lâ mevten ve lâ hayâten ve lâ nüşûran. Allahumme vessî’li fîmâ rezaktenî. Ve bârik li fîmâ ve hebtenî. İnneke alâ külli şey’in kadîr. Ve lâ tusallit aleyye bizünûbi men lâ yerhamunî yâ erhamerrâhimîn. Verzuknî hayre’ddünya vel âhireti yâ Rabbel âlemîn. İlahi, in afevteni fe lâ yenkusu fî mülkike şey

Gece Banyo Yapmak Caiz mi?

Gece Banyo Yapmak Caiz mi? Sizlerden bu konuda bir çok mesaj aldık, "hocam gece cinlerin ve şeytanların vakti olduğundan banyo yapılmaz mış" veya "akşam ve gece sabaha doğru banyo yaptığında şeytan dokunur,aklını kaybedebilirsin diyorlar bu ne kadar doğru" tarzında  bir çok soru aldık. Evet,gece banyo yapabilirsiniz,bunun için her hangi bir sakınca yoktur,kuran-ı kerimde gece banyo yapmayınız diye bir ayet yoktur,ayıca hadislerde de gece banyo yapmayınız diye bir uyarı yoktur. Size gece banyo yapılabileceğini onlarca örnekle anlatabiliriz ama gece banyo yapılmaz konusunun ne kadar yanlış olduğunu göstermeye tek bir örnek bile yetecektir. Örneğin; Namaz kılan biri olsun veya namaz kılmayan biri olsun fark etmez cenabet kalma süresi en fazla bir namaz aralığıdır. Buna göre yatsıdan sonra veya gece yarısı cinsel ilişkiye girdiniz-cima yaptınız,gusül abdesti almanız gereken bir durum oldu ama siz uyuya kaldınız bu durumda sabah namazı vaktine kadar yatabilirs

Eşinin Ci..sel Organını Yalamak (Öpmek) Gusül Gerektirir mi?

Sizden Gelen Sorular : Eşinin Cin..el Organını Görmek Gusul Gerektirir mi?, Eşinin Cin..el Organına Dokunmak Gusül Gerektirir mi?, Eşinin Cin..el Organını Görmek Gusül Gerektirir mi?, Cin..el Organı Öpmek Gusül Gerektirir mi?, Erkek Ci..sel Organını Görmek Gusül Gerektirir mi?, Karşı Cinsin Ci..sel Organını Görmek Gusül Gerektirir mi?.. Cin..el ilişki gerçekleşmeden (orgzım olmadan) veya meni dışarı çıkmadan cin..el organı öpmek yada yalamaktan dolayı cünüp olmazsınız. Bu durumla ilgili haram olmamakla beraber şu hususlara dikkat etmeliyiz: – Öncelikle böyle bir davranış onurlu ve kişilikli olmaya aykırı bir davranıştır, tiksindiricidir. – İkinci olarak, cin..el organlardan sürekli olarak bir takım maddeler çıkmaktadır ve bunlar pis olan akıntılardır.  Böyle bir durumda kişi, Hz. Peygamber’in (sa): " Ağızlarınızı tertemiz yapın çünkü onlar Kuran yoludur"  diye nitelendirdiği ağzına pis maddeler almış olacaktır. Üçüncü olarak, İslam’ın insan sağlığına ne kadar değ