Ana içeriğe atla

Peygamber Efendimiz Hz. Muhammedin Hayatı

Peygamberimizin Hayatı,Hz Muhammed Hayatı Özet,Hz Muhammed Hayatı Uzun,Hz Muhammed Hayatı Nihat HATİPOĞLU...

peygamberimiz hz muhammedin hayatı
Peygamber Efendimiz Hz. Muhammedin Hayati

HZ MUHAMMEDİN DOĞUMU-AİLESİ-ÇOCUKLUĞU-GENÇLİĞİ

Sevgili Peygamberimiz Hz.Muhammed(s),20 Nisan 571 yılında Mekke'de doğdu.Annesinin adı Amine,babasının adı ise Abdullah'tır.

Peygamberimizin babası Abdullah,O daha doğmadan önce ölmüştü.Ana Muhammed ismini dedesi Abdulmuttalip vermişti. O'nun dört tane ismi vardır:

1-Muhammed

2-Ahmet

3-Mustafa

4-Mahmut

Doğduktan bir süre sonra Mekkede ki geleneklerden dolayı bir süre için süt anneye verildi.Süt annesi Halime O'na 4 yaşına gelinceye kadar baktı.Böylece daha iyi bir havada yetişti.

4 yaşından sonra annesi Amine Onu yanına geri aldı.6 yaşına geldiğinde ise annesi Amine de öldü 6 yaşından sonra kendisine dedesi Abdulmuttalip bakmaya başladı

8 yaşına geldiğinde dedesi de vefat edince amcası Ebu Talip'in yanında kalmaya başladı.Amcası O'na hem çocukluğunda ve gençliğinde baktı hem de Peygamber olduktan sonra Mekkelilerin Ona karşı yaptığı saldırıların çoğunu engelledi.Aynı zamanda Mekkeliler kendisine zarar vermek isteseler bile,Ebu Talip'ten çekindikleri için ,bu planlarını terk etmek zorunda kaldılar.Peygamberimiz de O'nun bu iyiliğini hiçbir zaman unutmamıştır.Peygamberimize Mekkelilerin yaptığı kötülüklerin hemen hemen hepsi Ebu Talip öldükten sonra olmuştur.Ebu Talip ticaretle uğraşan birisidir.

Peygamberimiz 12 yaşında iken Onunla beraber Suriye'ye doğru ticaret mallarını satmak için yola çıkmışlarken,yolda Busra denilen bir yerde mola verdiler.Bir papaz olan Bahira,orada,ondaki değişik durumların olduğunu fark etti.O'nun daha önce Hz. İsa'nın İncil'de de bildirdiği gönderilecek olan son peygamberin olduğunu anladı..Amcasından O'nu daha fazla ileriye götürmemesini, aksi halde Yahudilerin kendisini öldürebileceğini söyledi.Çünkü Yahudiler de son bir peygamberin geleceğini biliyorlardı. Fakat onlar bu son peygamberin kendi içlerinden birisinin olmasını istiyorlardı.

Bunun üzerine Ebu Talip,ticaret mallarını orada satarak,Mekke'ye hemen geri döndü. 25 yaşına geldiğinde artık ticaretten de anlayan bir delikanlı olmuştu.Bu zamanlarda40 yaşına ulaşmış,ahlak ve terbiye konusunda son derece ileri durumda olan Hatice isminde zengin ve dul bir hanımefendi vardı.Bu hanım çok zengindi. Fakat kendisi kadın olduğu için ticaret mallarını satmak için uzak yerlere gidemiyordu.O da,başka erkeklerle ticaret ortaklığı kurup,elde edilen karı paylaşıyordu.Zaten ahlakı bozuk olan bu toplumda,sürekli aldatılıyor ortakları elde ettikleri gerçek karı,açıklamıyorlar.Bu işten iyice canı yanan Hz.Hatice bu sefer gerçekten kendisine güvenebileceği bir ortak aramaya başladı.Kendisine 25 yaşındaki O genci,Hz.Muhammed'i tavsiye ettiler.

Hz.Muhammed'le yaptığı ortaklıktan iyi bir gelir elde etti.Aradığı ortağını bulmuştu.Hem de ne ortak.O ilk başta ticarette kazanayım derken Allah onlara öyle bir kader çizmişti ki ,bu ticaretin sonunda,birbirlerine ne kadar da yakıştıklarını anlayıp,hayatlarını da ortak ettiler.Evlenmeye karar verdiler.Sade bir törenle evlendiler.Bu ticaret ortaklığı öyle bir ortaklık olmuştu ki,sonunda birbirlerinin hayatlarına,dertlerine,tasalarına,sevinçlerine kadar her şeyleriyle ortak olmuşlardı.

Peygamberimizin Hz Hatice ile olan evliliklerinden Altı çocukları dünyaya geldi:

1 -Abdullah,

2 - Zeynep,

3 - Rukiye

4 - Ümmü Gülsüm

5 -Kasım

6 - Fatıma

Bunlardan Hz.Fatıma hariç bütün çocukları Peygamberimizden önce vefat etmişlerdir.
Hz.Hatice,aynı zamanda İslam'a giren ilk insan olmuş,asalet,dürüstlük,üstün ahlak ve fedakarlığı ile Haticetül-Kübra (Büyük Hatice)lakabını da almıştır.
35 yaşına geldiğinde ise Kabe hakemliği yapmış,buradaki hakemliğiyle bütün Mekkelilerin saygısını kazanmıştır.

Olay şudur:

Araplar tarafından da kutsal sayılan Kabe,şiddetli sel ile yıkılmıştı.Bunun üzerine Mekkeliler bir araya gelerek O'nu yeniden inşa ettiler.Fakat bugün bizim için de kutsal olan Hacerül-Esved(Türkçe'mizde Karataş anlamına gelir.Cennetten geldiğine inanılır.)denen taşı eski yerine koymaya sıra gelince,herkes bu işi kendisi yapmak,bu şerefi kendisi elde etmek istedi.İş öyle ciddileşti ki, aralarında sonu savaşa kadar gidebilecek tartışmalar başladı.Bunun üzerine tarafsız bir hakem bulmaya karar verdiler.:Sabahleyin Kabe sınırlarına ilk kim gelirse O hakem olacak ve O'nun vereceği karara herkes uyacaktı.Sabah olunca öyle güzel bir olay olur ki;içeriye ilk gelen Hz.Muhammed'dir.O'nun gelişi herkese derin bir nefes aldırdı.Çünkü haksızlık yapmayacak,herkesin güvendiği bir insandı O.Peygamberimiz elbisesini çıkardı.Hacerül -Esved'i üzerine koydurdu.Ve her kabileden birer kişinin taşı kaldırmasını istedi.Taş yeterli yüksekliğe çıkınca da kendi elleriyle yerine yerleştirdi.Herkes bu olaydan memnun olmuştu.Nasıl memnun olmasınlar ki,hem taşı yerine koyma işine herkes katılmış hem de en önemlisi çıkabilecek bir savaş engellenmişti.Bu olaydan sonra Peygamberimize Muhammedül-Emin (Güvenilir Muhammed)lakabı takılmıştır.

Hz.İsa'dan beri yaklaşık 600 yıldan beri peygamber gelmemişti.İnsanlık bir Peygambere,bir rehbere muhtaçtı. İlahi kitaplar değiştirilmiş,ahlak ve manevi değer diye bir şey kalmamıştı.Bütün çirkin işler son derece yaygınlaşmıştı.Hatta insanlar köle olarak satılmaya,kız çocuklar canlı canlı toprağa gömülmeye başlanmıştı.

Peygamberimiz bütün bu çirkin işlerden uzak duruyordu.Özellikle 35 yaşlarından sonra sık sık Mekke'nin dışına çıkıyor,Hira Mağarasında yalnızlığa çekiliyordu.

40 yaşlarında yine böyle bir durumda (610 yılında)Cebrail (as) O'na görünüp kendisinden ''Okumasını istedi.O da okuma bilmediği cevabını verdi.Bu durum birkaç kez tekrarlanınca,''Ne okuyayım''diye sordu.Cebrail (as) da (Yaratan Rabbinin adıyla oku...diye başlayan )ALAK suresinin ilk beş ayetini kendisine bildirdi.Bu olayla Peygamberimizin Peygamberlik görevi başlamış oldu.

Bu vahyin sonunda O'na ilk inanan insanlar şunlardır:

1 -İlk müslüman Kadın :Hz.Hatice ( Hanımı)

2 - ilk müslüman Erkek :Hz.Ebubekir (Çok samimi arkadaşı)

3 - İlk müslüman Köle :Hz.Zeyd (Köle olarak alıp,sonra Onu serbest bıraktığı kimse.

4 - İlk müslüman Çocuk :Hz.Ali (Amcası Ebu Talip'in oğlu.)

Peygamberimiz insanları 3 yıl boyuca İslam'a gizlice davet etti.Bundan sonra açıktan açığa davet etmeye başladı.Bu durum doğru yola ulaşmak istemeyen Müslümanlara karşı olmadık işkenceler yapmaya başladılar. Bu işkenceler dayanılmaz hal almaya başladı.Bunun üzerine Peygamberimiz bir grup müslümanı Habeşistan'a gönderdi.Bu; Müslümanların İLK HİCRET'İ oldu.Bu ilk hicret 615 yılında olmuştur.

Peygamberimiz 13 yıl boyunca Mekkelileri İslam'a çağırdı.Bu uğurda her türlü sıkıntıya katlandı.

Peygamberliğinin 11.yılında Medine'den gelen bir grup insan Müslüman olmuşlardı.Ertesi sene daha büyük bir grup gelerek Müslüman oldular. Peygamberimizi canları,malları ve evlatları gibi koruyacaklarına söz verdiler.Kendisini Medine'ye davet ettiler.

Bu arada Mekkelilerin Müslümanlara karşı olan tutumları hiç değişmemiş,hatta daha da artmıştı.Bunun üzerine peygamberimiz Allah'tan gelen izinle Medine'ye hicret etmeye karar verdi.Medine'ye gitmesi halinde bunun kendileri için daha da büyük bir tehlike olacağını anlayan Mekkeliler,Darun-Nedve(Mekke İdare Meclisinde) toplanarak Peygamberimizi öldürmeye karar verdiler.Fakat bunu gerçekleştiremediler.Hz.Ebubekir ile uzun ve tehlikeli bir yolculuktan sonra Medine'ye vardılar.Bu hicret İslam tarihi bakımından çok önemlidir.Çünkü:

1 - İslam Medine'de yükselip büyümüş ve bütün dünyaya bu şehirden yayılmıştır.

2 - Hz.Ömer'in halifeliğinden itibaren de bu olay müslümanlar tarih başlangıcı olmuştur.

MUHACİR VE ENSAR

MUHACİR : Dinleri ve inançları uğruna,Mekke'den Medine ye göç eden Müslümanlara denir.

ENSAR : Mekkeli Müslümanlara yardım eden Medineli Müslümanlara da Ensar denir
Peygamberimiz Ensar ve Muhaciri kardeş ilan etmiş,onlar da bu kardeşliği gerçekten uygulamışlardır.

MEDİNE DÖNEMİ VE SAVAŞLAR

Mekkeliler,Müslümanların Medine'de de yaşamalarını istemiyorlardı.Çünkü,eğer orada rahat ederlerse Müslümanlığın her tarafa yayılacağını biliyorlardı.Bunun için de Müslümanları resmen savaşa zorluyorlardı.Oysa peygamberimize henüz savaşma emri ve izni verilmemişti.Bu yüzden kimseyle savaşa girmiyordu.Yüce Allah'ın savaş emrini verdikten sonra Hz.Peygamber Mekkelilerle 3 önemli savaş yapmıştır:

PEYGAMBERİMİZİN SAVAŞLARI :

1 - BEDİR SAVAŞI : (MART 624 - Hicretin 2.yılı )

Müslümanlar :305 kişi

Mekkeliler : 1000 kişi

Savaşın Sebebi Mekkelilerin;ellerinden kaçırdıkları Müslümanlardan intikam almak,ve onları yok etmek istemeleri.

Savaşın Sonucu :

1-Müslümanlar bu savaşı kazandı.

2-Mekkeli müşriklerin bazı ele başları öldürüldü.

3-Mekkelilerden 70 kadar kişi öldü,70 kadarı da esir alındı.

4-Müslümanlardan da 14 kişi şehit oldu..

Esirlere ne yapıldı?

1-Maddi durumları iyi olanlar para karşılığı serbest bırakıldı.

2-Bunlardan okuma-yazma bilenler;10 Müslüman'a okuma yazma öğretmeleri karşılığında serbest bırakıldı.

3- Fakir esirler ise karşılıksız olarak serbest bırakıldılar

Bedir Savaşının Önemi :

1-Bedir Savaşı İslam'ın ve Müslümanların artık kendilerini kabul ettirdiği bir savaş olmuştur.

2-Bu savaşla Medine İslam Devletinin temeli atılmıştır.

3-Zaferle sonuçlanan bu savaşla hem İslam Dini ve hem de Müslümanlar kuvvetlendiler.

4-Bu savaştan sonra Mekkeliler Müslümanlardan korkmaya başlamışlardır.

UHUD SAVAŞI (MART 625 -Hicretin 3.yılı.)


Müslümanlar: 700 kişi Mekkeliler :3000 kişi
Savaşın Sebebi : Bu savaş Mekkelilerin Bedir Savaşının yenilgilerinin intikamını almak istemeleridir.

Savaşın Sonucu: Bu savaşta da Müslümanlar galip gelmek üzere iken,peygamberimizin ısrarla hiç ayrılmamalarını istediği okçuların savaşı kazandık zannederek yerlerini terk etmeleri sebebiyle,Müslümanlar büyük zararlar verdiler.

1-Peygamberimizin amcası Hz.Hamza bu savaşta şehit oldu.

2-Müslümanlardan 70 kişi şehit oldu.

3-Peygamberimiz hafifçe yaralandı.

Uhud Savaşının Önemi: Bu savaşın sonunda Müslümanlara komutanın ve Peygamberin sözlerini her zaman dinlemenin gerektiği anlaşılmıştır

HENDEK SAVAŞI(MART 627 )

Müslümanlar :3.000 kişi Mekkeliler : 10.000 kişi

SAVAŞIN SEBEBİ : Mekkelilerin,Müslümanları tamamen ortadan kaldırmak için Medine'yi kuşatmaları.

SAVAŞIN SONUCU :Müslümanlar Şehrin ovaya bakan kısmını,hendekler(çukurlar)kazarak,savunma yaptılar.Mekkeliler 20 gün boyunca kuşatmayı sürdürdüler. Erzaklarının da tükenmesi ve son gecede çıkan bir fırtına ile bütün malzemelerinin dağılması ile kuşatmaya son verip geriye dönmüşlerdir.

HUDEYBİYE BARIŞI VE MEKKE'NİN FETHİ

Hendek Savaşından bir yıl sonra hicretin 6.yılından Mekkelilerle Müslümanlar arasında bir anlaşma yapıldı.Hudeybiye denilen yerde yapılan bu anlaşmanın şartları görünüşte Müslümanların aleyhine gibi görünmüştü,fakat anlaşmanın maddeleri zamanla Müslümanların işine yaramıştır.

HUDEYBİYE BARIŞININ ÖNEMİ

Bu anlaşma Mekke'nin fethedilmesini sağlamış bir anlaşmadır.

Anlaşma maddelerinin bir kısmı şöyledir :

1 - İki taraf da 10 yıl boyunca barış içinde bulunacaklardır.

2 - Mekkelilerden,Medine'ye kaçan olursa Müslümanlar o'nu Mekkelilere geri vereceklerdi.

3 - Medine'den Mekke'ye kaçan olursa Mekkeliler ise geri vermek zorunda olmayacaklardı.

4 - Müslümanlar bu yıl umre yapmayıp,gelecek yıla erteleyeceklerdi.Gelecek yıl ise Mekkeliler şehri terk edecekler,,Müslümanlar da şehre silahsız olarak gireceklerdi.Şehirde en fazla 3 gün kalacaklardı.

Ancak Mekkeliler bu anlaşmaya uymadılar.Bunun üzerine Hz.Peygamber de 10.000 kişilik bir ordu ile Mekke üzerine yürümek zorunda kaldı

Mekke civarına geldiklerinde İslam Ordusu konakladı.Peygamberimiz (s)in emriyle on bin terde ateşler yakıldı.Bu kalabalığı gören Mekkeliler;karşı koymaya cesaret edemediler.Hicretin 8.yılında (630 yılında,kan dökmeden Mekke'ye girdi. Yıllarca kendisine ve Müslümanlara eziyet eden Mekkelileri de bağışladı Bu davranışı ile O büyüklüğünü gösterdi. Bunun üzerine Mekkeliler gruplar halinde Müslüman oldular.

HZ MUHAMMEDİN VEDA HACCI VE VEDA HUTBESİ

Hz Peygamberin Hicretin 10.yılında Veda niteliğindeki yaptığı son Hacca 'VEDA HACCI' denir. Bu hacda yaptığı son hutbeye(konuşmaya) da 'VEDA HUTBESİ' denir.
Veda Hutbesinde İslamın genel prensiplerini,kendisini dinleyen 100.000 kişi ye bir kez daha hatırlattı.

VEDA HUTBESİNDE YER ALAN KONULARIN BAZILARI ŞUNLARDIR:

1 - Allah'tan başka ilah yoktur.Ben de Onun kulu ve peygamberiyim.

2 - Birbirinizin malları ve kanları birbirinize haramdır.

3 - Emanetlere ihanet etmeyin.

4 - Faiz yemeyin.

5 - Kimseye zulmetmeyin.

6 - Dininizi korumak için küçük günahlardan da kaçınız..

7 - Kadınların haklarını çiğnemeyin.

8- Size iki emanet bırakıyorum.Ona sımsıkı sarılırsanız yolunuzu şaşırmazsınız :Bunlar Kuran-ı Kerim ve Benim Sünnetimdir.

9 - Bir birlerinizin mallarını haksız yere yemeyin.

PEYGAMBER EFENDİMİZ HZ. MUHAMMEDİN VEFATI

Bu büyük haccın arife gününde şu ayet inmişti:'Bugün dininizi tamamladım.Size nimetimi tamamladım.Ve din olarak size İslamı seçtim.''Hz.Ömer bu ayeti işitince ağladı.Çünkü Peygamberimizin vefatının yaklaştığını anladı.
Peygamberimiz sanki bir ayrılık toplantısı niteliğinde olan Veda Haccından bir süre sonra hastalandı.63 yaşında Hicretin 12.yılında, 8 Haziran 632 yılında vefat etmiştir.Kabri halen Medine şehrindedir.

Yorumlar

DUALAR

Aşık Etme Duası (Birini Kendine Aşık Etmek İçin Dua)

Sizlerden gelen sorular; Nihat HATİPOĞLU aşık etme duasını paylaşır mısınız?, ayetel kürsi ile aşık etme duası var mı?, aşık etme duası 14 gün, anında aşık eden dua var mı?, çok tesirli aşık etme duası paylaşır mısınız?, aşık etme duası mishakal, deli gibi aşık etme duası var mı?,en etkili aşk duası paylaşır mısınız?,  denenmiş  birini kendine aşık etme duası var mı..?  şeklinde soruluşmuş sorulardı. Tüm bu soruların cevaplarını aşağıda sizler için paylaştık. Allah ettiğiniz duaları kabul etsin inşallah. Birini Kendine Aşık Etmek İçin Dua-Nihat HATİPOĞLU BİRİNİ KENDİNE AŞIK ETMEK İÇİN DUA (BÜYÜ DEĞİLDİR) ; Erkeği Aşık Etme Duası-Kızı Aşık Etme Duası: Kuvvetli bir celbiye için uygulamadır. Bizzat denenmiş bir uygulamadır, herhangi bir yapılış zamanı yoktur, önerilen okuma düzeni bir hafta boyunca günde 1 defa okumaya niyet etmedir fakat genel anlamda bir hafta dolmadan hacetimiz görülmüş olur. (14 gün okumada ise okumadan sonra 40 gün başka bir işlem ya da okuma yapılmaması

Nihat HATİPOĞLU'nun Eşi Emel HATİPOĞLU Kimdir?

Sizden Gelen Sorular : Nihat HATİPOĞLU Evli mi?,Nihat HATİPOĞLU'nun Eşi Kimdir?,Emel HATİPOĞLU Kimdir?.. Ünlü ilahiyat profesörü Nihat Hatipoğlu sosyal medyada dolaşan bir fotoğraf nedeni ile birden bire gündeme bomba gibi düştü. Tesettürlü ancak oldukça bakımlı genç bir kadın hayranı ile çekilen fotoğrafı basına yayılan Nihat Hatipoğlu, konu hakkında sert konuştu. Bazı internet kullanıcıları fotoğraftaki genç kadının Nihat Hatipoğlu'nun eşi olduğu bile iddia edildi ve Hatipoğlu ilginç eleştirilere maruz kaldı. GENÇ KADINLA EVLENECEK DİYENLER OLDU  Nihat Hatipoğlu' nun genç ve güzel tesettürlü bir kadın hayranı ile çektirdiği fotoğraf adeta olay oldu. Nerede çekildiği bilinmeyen fotoğraf, kısa sürede sosyal medyada en çok paylaşılanlar arasına girdi. Bu kare üzerinden bazı kesimler ünlü ilahiyatçıyı eleştirirken, bazıları da fotoğrafın son derece normal olduğunu savundu.  NİHAT HOCA ÇIKAN HABERLERE İSYAN ETTİ   Bu kare üzerinden bazı kesimler ünlü

Kumardan Kurtulmak İçin En Etkili Dua

Sizlerden gelen sorular; Kumardan kurtulmak için ne yapmalı?, Kumar bağımlılığından tamamen kurtulmak mümkün mü?, Kumar bağımlılığı nasıl tedavi edilir?,Kocami kumardan KURTULMAK için dua paylaşır mısınız?, Cübbeli Ahmet Hoca kumardan KURTULMAK için Dua, kumardan kurtulmak için Esmaül Hüsna, Kumardan kurtulma duası Diyanet, Kumardan korunmak için okunacak dua, Sanal kumardan kurtulma yolları, kumardan kurtuldum... SORU:  Kocamı kumardan kurtulmak için dua paylaşır mısınız? CEVAP : “Bismillahirrahmanirrahim. Ya eyyühellezine amenu innemel hamru vel meysiru vel ensabü vel ezlamüricsün min ameliş şeytani fectenibühü lealleküm tüfl i hun innema yüriydüş şeytanü en yükaa beynekümül adavete vel bağdae fil hamri vel meysiri ve yesuddeküm an zikrillahi ve anis salati fehel entüm müntehun. Ve etiy’ullahe ve etiy’ur rasule vahzeru. Fe in tevelleytüm fa’lemu ennema ala resunlinel belağulmübin. Allahümme huz hubbül hamri vel meysiri bihakkı kelamukel kadim ve rasulikel kerim ve bielfi elfin la h

Aşırı Şehvetten Kurtulma Duası

Her ne kadar Allah (azze ve celle) bunu fıtrî olarak zevk ve lezzet gibi hediyelerle birlikte vermiş olsa da kişi bu hissi kontrol altında tutmadığı taktirde hem dünyâ hem âhiret cihetiyle zor durumda kalacaktır. Fikri haram, bakışı haram, meylî haram olan kişi zinâ gibi büyük bir günahla karşı karşıya gelecektir. Bedenen bunu yapmasa da uzuvları ile bir bakıma zinâ işlemiş olacaktır. Peki bu histen nasıl kurtulacağız? Şehvetten Kurtulma Duası Bismillahirrahmanirrahim, Allahumme yâ senede men lâ senede lehü. Ve yâ zuhre men lâ zuhre lehü. Ve yâ câmi’eşşettâti. Ve ya râhimel emvâti. İrhamni rahmeten tuğninî biha an rahmeti men sivâke. Allahumme lâ emlikü linefsi nef’an ve la dârren ve lâ mevten ve lâ hayâten ve lâ nüşûran. Allahumme vessî’li fîmâ rezaktenî. Ve bârik li fîmâ ve hebtenî. İnneke alâ külli şey’in kadîr. Ve lâ tusallit aleyye bizünûbi men lâ yerhamunî yâ erhamerrâhimîn. Verzuknî hayre’ddünya vel âhireti yâ Rabbel âlemîn. İlahi, in afevteni fe lâ yenkusu fî mülkike şey

Eşinin Ci..sel Organını Yalamak (Öpmek) Gusül Gerektirir mi?

Sizden Gelen Sorular : Eşinin Cin..el Organını Görmek Gusul Gerektirir mi?, Eşinin Cin..el Organına Dokunmak Gusül Gerektirir mi?, Eşinin Cin..el Organını Görmek Gusül Gerektirir mi?, Cin..el Organı Öpmek Gusül Gerektirir mi?, Erkek Ci..sel Organını Görmek Gusül Gerektirir mi?, Karşı Cinsin Ci..sel Organını Görmek Gusül Gerektirir mi?.. Cin..el ilişki gerçekleşmeden (orgzım olmadan) veya meni dışarı çıkmadan cin..el organı öpmek yada yalamaktan dolayı cünüp olmazsınız. Bu durumla ilgili haram olmamakla beraber şu hususlara dikkat etmeliyiz: – Öncelikle böyle bir davranış onurlu ve kişilikli olmaya aykırı bir davranıştır, tiksindiricidir. – İkinci olarak, cin..el organlardan sürekli olarak bir takım maddeler çıkmaktadır ve bunlar pis olan akıntılardır.  Böyle bir durumda kişi, Hz. Peygamber’in (sa): " Ağızlarınızı tertemiz yapın çünkü onlar Kuran yoludur"  diye nitelendirdiği ağzına pis maddeler almış olacaktır. Üçüncü olarak, İslam’ın insan sağlığına ne kadar değ