Ana içeriğe atla

Üç Aylar Sonrasi Şevval Orucu

Üç Aylar Sonrası ve Şevval Orucu,Şevval Orucu ile İlgili Hadisler,Şevval Ayı,Şevval Orucu Ne Zaman Başlar,Şevval Orucu Nedir?..

Üç Aylar Sonrasi Şevval Orucu

Üç aylar manevî ticaret bakımından çok bereketli, kazançlı ve sevaplı bir mevsimdir. Bu mevsimde yapacağımız mânevi" çalışmalar, iç âlemimizde bambaşka ufuklar açar. Ancak, bu aylarda kazanılan ruh disiplinini daha sonra da devam ettirmek gerekir. Çünkü bir sonraki üç aylara erişebileceğimiz hususunda elimizde bir senet yoktur.

Her yıl uğrayıp manevî hayatımızı nurlarla ışıklandıran üç ayları gerilerde bırakırken, Onun bizlere yaşattığı sonsuz hazları hiçbir zaman unutamayız. Kadir Gecesinde ışıl ışıl yanan caddelerde akan nur selini nasıl hatırlarımızdan çıkarabiliriz?

İftar sofralarının feyzi yıl boyunca burnumuzda tütmez mi? Sahurların bereketini unutabilir miyiz? O kudsî hatıraları elbette unutamayız. Özler, arar ve bekleriz.

Ama tabiî ki kuru bekleyiş ve özleyişle yetinmeyiz. Üç aylarda ve bilhassa Ramazan'da kazandığımız manevî disiplini yıl boyunca da devam ettirmeye çalışırız.

Yine namaz kılarız, zaman zaman oruç tutarız, başkalarına yardım ederiz. Malımızla, canımızla ve dilimizle Allah yolunda cihada koşarız. Nefsani his ve arzularımıza kulak vermeyiz. Huzur verici hatıralarını içimizde yaşattığımız mübarek üç aylarda kazandığımız manevî havayı devam ettirmeye çalışırız.

Hayat sermayesinin durmaksızın elden çıktığını unutmayıp bir daha gelecek nur ve huzur mevsimine ulaşıp ulaşamayacağımız ümit ve endişesini her zaman canlı tutarak âhiret hazırlığına aynı şekilde devam ederiz.

Böylece, gelecek yılın o mübarek mevsimlerine yine aynı ruhla ve temiz vicdanla erişmeyi umarız. Bu ruh içinde hayatımız devamlı bir gelişmeye ve ilerlemeye sahne olur. Allah'ın rızasına erişme yolunda dâima ileri gideriz ve bu ilerleme, inşallah son nefese kadar devam eder.

Şevval Orucu Ramazan-ı Şerif'ten sonraki Şevval ayında oruç tutmak öteden beri sevimli bir adet olarak gelmiştir.

Bir ay boyunca oruca alışmış olan insanlar, şevval ayında da altı gün oruç tutmaya büyük bir ilgi göstermiş, hatta teravih gibi sıcak bir ilgiyle şevval ayı orucunu sürdüre gelmişlerdir... Elbette bu sıcak ilgi sebepsiz değildir. Nitekim Efendimiz (sas) Hazretleri, şevval orucunun bir sene oruç tutmuş gibi sevaba vesile olacağını duyurmuş, bu yüzden de bir ay Ramazan orucu tutanlar, şevvalde altı gün oruç tutmakla bütün seneyi oruçlu geçirmiş olma sevabını kaçırmak istememişlerdir. Bu konudaki hadisi ve yorumunu şöyle ifade edebiliriz:

"Kim oruçla geçirdiği Ramazan ayından sonraki Şevvâl ayında altı gün oruç tutarsa, bütün seneyi oruçla geçirmiş gibi olur!."(Riyazü's-Salihin, C.2,S.510,2.)


Demek ki, bir aylık Ramazan orucundan sonra Şevvâl'de de altı gün oruç tutarak orucunu otuz altıya çıkaran kimse, bütün seneyi oruçlu geçirmiş gibi sevap almaktadır.

Âlimlerimiz, bütün seneyi oruçla geçirmiş gibi sevap almanın izahını şöyle yapmaktalar:

Ramazan boyunca oruç tutan insan her orucuna on sevap almışsa yekûnu üç yüz eder. Şevvâl ayında tuttuğu altı orucuna da onardan altmış sevap alınca, eder üç yüz altmış. Yani bir sene... Dolayısıyla hadîsin işaret ettiği sırra nâil olur. Bütün seneyi oruçla geçirmiş gibi mânevî kazanç elde edebilir.

Aslında bu gibi mânevî konularda esas olan, o işi ihlasla yapmak, büyük bir gönül arzusu ile talip olmak mühimdir. Bâzen öyle oruçlar olur ki, tutanın gönlünde beslediği derin ve sâfî ihlas yüzünden 360 gün değil, belki 360 senelik nâfile oruç sevabını alabilir.. İhlas ile kim ne isterse Rabbimiz onu verebilir. Bu bir niyet ve yorum meselesidir.

Tıpkı yolun kenarına uzaklardan bir taşı yuvarlayarak güç bela getirip yerleştiren adamla, bu taşı oradan aynı güçlükle uzaklaştıran bir başka adamın niyeti ve yorumu gibi.

Biri düşünmüş ki:

- Bu çölün ortasında yaşlı bir adam yolda giderken bineğine binmek istese, üzerine çıkıp da hayvana binebileceği yüksek bir yer yoktur. Öyle ise şu taşı yuvarlayıp yolun kenarına getireyim de, yolda gitmekte olan yaşlı ve çocuklar hayvanlarına binmek istediklerinde taşın üstüne çıkıp bineklerinin üzerine kolayca atlasınlar, sevabı da bana olsun. Adamın bu hâlis niyetine bakan Rabbimiz ondan razı olmuş, istediği sevabı ihsan eylemiş.

Böyle güzel niyetle getirilen taşı oradan öfke ile yuvarlayıp uzaklaştıran adam ise şöyle düşünmüş:

- Bu taşı buraya getiren kimse ne kadar da yanlış bir iş yapmış. Hiç düşünmemiş ki, gözleri görmeyenler, karanlıkta fark edemeyenler taşa takılıp yere düşerler. Şu taşı buradan uzaklaştırayım da kimse takılıp yere düşmesin, sevabı da bana olsun.

İşte bu adam da taşı buradan uzaklaştırdığından dolayı Allah rızasını kazanmış, ümit ettiği sevaba nail olmuş. Her ikisinde de niyet hâlis, yorum makul...

Biz de sâfi bir niyetle altı gün orucumuzu tutarsak, belki Rabbimiz bu niyetimize, bu bağlılığımıza bütün seneyi oruçlu geçirmiş gibi sevaplar ihsan edebilir, hatâlarımızı affedebilir.. Rabbimizin hudutsuz rahmetine kimse sınır çizemez. Kimse kendi cimriliğini O' na da şâmil kılamaz.

Bu orucun arka arkaya olması şart değildir. şevvâl ayı içinde olması yeterlidir.

Bir de Ramazan içinde tutulamayan oruçlar varsa, önce o borç olanı tutmak da makul ve meşru olur. Bir an önce borçtan kurtulmayı düşünmek elbette çok yerindedir. Ancak borcu sonra da tutabilirim diye de düşünebilir.. Bu bir tercih meselesidir. Her ikisi de caizdir.

Bir diğer husus da, Şevval ayında iki bayram arası nikah yapılmaz iddiası vardır ki, artık bu batıl iddia etkisini kaybetmektedir. Çünkü Aişe validemizin nikahı Şevvalde olmuş, yani iki bayram arasında yapılmış, ne uğursuzluk, ne de bir başka dinî yasak söz konusu olmuştur. Bu yanlış yorum şuradan da beslenmiş olabilir. şayet bayram cuma gününe rastlarsa, bayram namazı ile cuma namazı arası iki bayram namazı arasıdır. Böylesine dar bir vakte nikahı sıkıştırmayın, iki bayram namazının dışında yapın nikahınızı, tavsiyesini, Ramazan ve Kurban Bayramı arası gibi geniş zamana yayanlar, böyle bir yanlış anlamaya sebep olmuşlardır, diye de düşünülebilir.


Bir Menkîbeden;

Süfyanı Sevri anlatıyor:
- Ben Mekke-i Mükerreme'de üç sene oturdum. Mekkelilerden bir kimse her gün Harem-i şerife gelir, tavaf eder, namaz kılar ve sonra bana selam verip giderdi. Ben bu kimse ile tanıştım. Bir gün o kimse beni yanına çağırdı. Bana dedi ki:

-Ben öldüğüm vakitde kendi elinle beni yıka, namazımı kıl ve defneyle. O gece beni terk etmeyip kabrimde gecele. Mükireyn suali anında bana Tevhid'i telkin et!, dedi.

Ben de o kimsenin istediklerini yapmayı kabul ettim. Bana emrettiğinin aynını yaptım: Kabrinde geceledim. O gece uyku ile uyanıklık arasında iken :

-Ya Süfyan! Beni korumaya ve senin telkinine ihtiyaç kalmadı, diye bir ses işittim.

O zaman:

-Ne sebeple bu lütfa eriştin, diye sordum

Bana cevap olarak:- Ramazan-ı şerifin orucunu tutup şevval'den altı gün daha eklemem sebebiyle, dedi.

O zaman ben uyandım. Yanımda kimseyi göremedim. Abdest aldım, namaz kıldım, uyudum; böylece üç kere gördüm. Bildim ki bu Rahmanîdir; şeytandan değildir. O zaman da kabrin yanından ayrıldım ve "Ya Rabbi! Beni Ramazanın orucuna ve şevval'den altı gün orucuna muvaffak kıl" diye dua ettim. Allahü Teala Hazretleri beni de muvaffak kıldı.

Yorumlar

DUALAR

Aşık Etme Duası (Birini Kendine Aşık Etmek İçin Dua)

Sizlerden gelen sorular; Nihat HATİPOĞLU aşık etme duasını paylaşır mısınız?, ayetel kürsi ile aşık etme duası var mı?, aşık etme duası 14 gün, anında aşık eden dua var mı?, çok tesirli aşık etme duası paylaşır mısınız?, aşık etme duası mishakal, deli gibi aşık etme duası var mı?,en etkili aşk duası paylaşır mısınız?,  denenmiş  birini kendine aşık etme duası var mı..?  şeklinde soruluşmuş sorulardı. Tüm bu soruların cevaplarını aşağıda sizler için paylaştık. Allah ettiğiniz duaları kabul etsin inşallah. Birini Kendine Aşık Etmek İçin Dua-Nihat HATİPOĞLU BİRİNİ KENDİNE AŞIK ETMEK İÇİN DUA (BÜYÜ DEĞİLDİR) ; Erkeği Aşık Etme Duası-Kızı Aşık Etme Duası: Kuvvetli bir celbiye için uygulamadır. Bizzat denenmiş bir uygulamadır, herhangi bir yapılış zamanı yoktur, önerilen okuma düzeni bir hafta boyunca günde 1 defa okumaya niyet etmedir fakat genel anlamda bir hafta dolmadan hacetimiz görülmüş olur. (14 gün okumada ise okumadan sonra 40 gün başka bir işlem ya da okuma yapılmaması

Nihat HATİPOĞLU'nun Eşi Emel HATİPOĞLU Kimdir?

Sizden Gelen Sorular : Nihat HATİPOĞLU Evli mi?,Nihat HATİPOĞLU'nun Eşi Kimdir?,Emel HATİPOĞLU Kimdir?.. Ünlü ilahiyat profesörü Nihat Hatipoğlu sosyal medyada dolaşan bir fotoğraf nedeni ile birden bire gündeme bomba gibi düştü. Tesettürlü ancak oldukça bakımlı genç bir kadın hayranı ile çekilen fotoğrafı basına yayılan Nihat Hatipoğlu, konu hakkında sert konuştu. Bazı internet kullanıcıları fotoğraftaki genç kadının Nihat Hatipoğlu'nun eşi olduğu bile iddia edildi ve Hatipoğlu ilginç eleştirilere maruz kaldı. GENÇ KADINLA EVLENECEK DİYENLER OLDU  Nihat Hatipoğlu' nun genç ve güzel tesettürlü bir kadın hayranı ile çektirdiği fotoğraf adeta olay oldu. Nerede çekildiği bilinmeyen fotoğraf, kısa sürede sosyal medyada en çok paylaşılanlar arasına girdi. Bu kare üzerinden bazı kesimler ünlü ilahiyatçıyı eleştirirken, bazıları da fotoğrafın son derece normal olduğunu savundu.  NİHAT HOCA ÇIKAN HABERLERE İSYAN ETTİ   Bu kare üzerinden bazı kesimler ünlü

Kumardan Kurtulmak İçin En Etkili Dua

Sizlerden gelen sorular; Kumardan kurtulmak için ne yapmalı?, Kumar bağımlılığından tamamen kurtulmak mümkün mü?, Kumar bağımlılığı nasıl tedavi edilir?,Kocami kumardan KURTULMAK için dua paylaşır mısınız?, Cübbeli Ahmet Hoca kumardan KURTULMAK için Dua, kumardan kurtulmak için Esmaül Hüsna, Kumardan kurtulma duası Diyanet, Kumardan korunmak için okunacak dua, Sanal kumardan kurtulma yolları, kumardan kurtuldum... SORU:  Kocamı kumardan kurtulmak için dua paylaşır mısınız? CEVAP : “Bismillahirrahmanirrahim. Ya eyyühellezine amenu innemel hamru vel meysiru vel ensabü vel ezlamüricsün min ameliş şeytani fectenibühü lealleküm tüfl i hun innema yüriydüş şeytanü en yükaa beynekümül adavete vel bağdae fil hamri vel meysiri ve yesuddeküm an zikrillahi ve anis salati fehel entüm müntehun. Ve etiy’ullahe ve etiy’ur rasule vahzeru. Fe in tevelleytüm fa’lemu ennema ala resunlinel belağulmübin. Allahümme huz hubbül hamri vel meysiri bihakkı kelamukel kadim ve rasulikel kerim ve bielfi elfin la h

Aşırı Şehvetten Kurtulma Duası

Her ne kadar Allah (azze ve celle) bunu fıtrî olarak zevk ve lezzet gibi hediyelerle birlikte vermiş olsa da kişi bu hissi kontrol altında tutmadığı taktirde hem dünyâ hem âhiret cihetiyle zor durumda kalacaktır. Fikri haram, bakışı haram, meylî haram olan kişi zinâ gibi büyük bir günahla karşı karşıya gelecektir. Bedenen bunu yapmasa da uzuvları ile bir bakıma zinâ işlemiş olacaktır. Peki bu histen nasıl kurtulacağız? Şehvetten Kurtulma Duası Bismillahirrahmanirrahim, Allahumme yâ senede men lâ senede lehü. Ve yâ zuhre men lâ zuhre lehü. Ve yâ câmi’eşşettâti. Ve ya râhimel emvâti. İrhamni rahmeten tuğninî biha an rahmeti men sivâke. Allahumme lâ emlikü linefsi nef’an ve la dârren ve lâ mevten ve lâ hayâten ve lâ nüşûran. Allahumme vessî’li fîmâ rezaktenî. Ve bârik li fîmâ ve hebtenî. İnneke alâ külli şey’in kadîr. Ve lâ tusallit aleyye bizünûbi men lâ yerhamunî yâ erhamerrâhimîn. Verzuknî hayre’ddünya vel âhireti yâ Rabbel âlemîn. İlahi, in afevteni fe lâ yenkusu fî mülkike şey

Eşinin Ci..sel Organını Yalamak (Öpmek) Gusül Gerektirir mi?

Sizden Gelen Sorular : Eşinin Cin..el Organını Görmek Gusul Gerektirir mi?, Eşinin Cin..el Organına Dokunmak Gusül Gerektirir mi?, Eşinin Cin..el Organını Görmek Gusül Gerektirir mi?, Cin..el Organı Öpmek Gusül Gerektirir mi?, Erkek Ci..sel Organını Görmek Gusül Gerektirir mi?, Karşı Cinsin Ci..sel Organını Görmek Gusül Gerektirir mi?.. Cin..el ilişki gerçekleşmeden (orgzım olmadan) veya meni dışarı çıkmadan cin..el organı öpmek yada yalamaktan dolayı cünüp olmazsınız. Bu durumla ilgili haram olmamakla beraber şu hususlara dikkat etmeliyiz: – Öncelikle böyle bir davranış onurlu ve kişilikli olmaya aykırı bir davranıştır, tiksindiricidir. – İkinci olarak, cin..el organlardan sürekli olarak bir takım maddeler çıkmaktadır ve bunlar pis olan akıntılardır.  Böyle bir durumda kişi, Hz. Peygamber’in (sa): " Ağızlarınızı tertemiz yapın çünkü onlar Kuran yoludur"  diye nitelendirdiği ağzına pis maddeler almış olacaktır. Üçüncü olarak, İslam’ın insan sağlığına ne kadar değ