Ana içeriğe atla

Teravih Namazı Bidat mı,Sünnet mi?

Bu yazımızda teravih bidat mı sünnet mi,hz ömer zamanında teravih,bidat ne demek, abdülaziz bayındır gibi konularda bilgi sahibi olacaksınız!..
Teravih Namazi Bidat mi Sünnet mi
Teravih Namazi Bidat mi Sünnet mi?
Terâvih namazının bid'at olduğunu söylemek, vârid olmayan bir sözdür. Ancak bu konuda şöyle denebilir:

Terâvih namazı,Ömer b. Hattab'ın sünnetinden midir? Çünkü Terâvih namazı, Nebi sallallahu aleyhi ve sellem'in devrinde yoktu, Ömer b. Hattab'ın hilâfeti zamanında kılınmaya başlandı.Yoksa Terâvih namazı, Nebi sallallahu aleyhi ve sellem'in sünnetinden midir?

"Bazı âlimler, Terâvih namazının, Ömer b. Hattab'ın sünnetinden olduğunu iddiâ etmişlerdir."

Bu konuda şunu delil göstermişlerdir: "Ömer b. Hattab, Ubeyy b. Ka'b ve Temîm ed Dârî'ye, insanlara on bir rekât namaz kıldırmasını emretmiştir. Nitekim Ömer, Ramazan'da bir gece dışarı çıkmış ve insanları Teravih namazını kılarken görünce: Bu ne güzel bir bid'attır, demiştir."
Bu rivâyet, Teravih namazının daha önce meşrû olmadığına delâlet etmektedir...

Fakat bu görüş, zayıftır. Bu görüşün sahibi, Buhârî ve Müslim'in sahihleri ile diğer hadis kitaplarında geçen rivâyetlerden habersizdir.

Nitekim Âişe'den Allah ondan râzı olsun rivâyet olunduğuna göre o şöyle demiştir:

(( أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ صَلَّى ذَاتَ لَيْلَةٍ فِي المَسْجِدِ، فَصَلَّى بِصَلاَتِهِ نَاسٌ، ثُمَّ صَلَّى مِنَ القَابِلَةِ، فَكَثُرَ النَّاسُ، ثُمَّ اجْتَمَعُوا مِنَ اللَّيْلَةِ الثَّالِثَةِ أَوِ الرَّابِعَةِ، فَلَمْ يَخْرُجْ إِلَيْهِمْ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ، فَلَمَّا أَصْبَحَ قَالَ: قَدْ رَأَيْتُ الَّذِي صَنَعْتُمْ وَلَمْ يَمْنَعْنِي مِنَ الخُرُوجِ إِلَيْكُمْ إِلَّا أَنِّي خَشِيتُ أَنْ تُفْرَضَ عَلَيْكُمْ وَذَلِكَ فِي رَمَضَانَ.)) [رواه البخاري ]

"Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem (Ramazan'da) bir gece mescitte Terâvih namazını kıldı. İnsanlar da ona uyarak namaz kıldılar.Sonra ikinci gece yine Terâvih namazını kıldı, o gece insanlar (sahâbe) daha da çoğaldılar.Daha sonra üçüncü veya dördüncü gece insanlar toplandılar, fakat Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem onların yanlarına çıkmadı.Sabah olunca şöyle buyurdu:

(Dün gece) yaptığınızı (namaz için beni beklediğinizi) gördüm, fakat sizin yanınıza çıkmamdan beni alıkoyan şey, Terâvih namazının size farz kılınmasından endişe ettiğim içindir (bunun için size Terâvih namazını kıldırmadım). Bu olay, Ramazan'da olmuştu." (Buhârî, hadis no: 872)

Müslim'in rivâyeti ise şöyledir:

(( أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ خَرَجَ فِي جَوْفِ اللَّيْلِ، فَصَلَّى فِي الْمَسْجِدِ، فَصَلَّى رِجَالٌ بِصَلَاتِهِ، فَأَصْبَحَ النَّاسُ يَتَحَدَّثُونَ بِذَلِكَ، فَاجْتَمَعَ أَكْثَرُ مِنْهُمْ، فَخَرَجَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ فِي اللَّيْلَةِ الثَّانِيَةِ فَصَلَّى، فَصَلَّوْا بِصَلَاتِهِ، فَأَصْبَحَ النَّاسُ يَتَذَاكَرُونَ ذَلِكَ، فَكَثُرَ أَهْلُ الْمَسْجِدِ فِي اللَّيْلَةِ الثَّالِثَةِ، فَخَرَجَ فَصَلَّى بِهِمْ، فَصَلَّوْا بِصَلَاتِهِ، فَلَمَّا كَانَتِ اللَّيْلَةُ الرَّابِعَةُ عَجَزَ الْمَسْجِدُ عَنْ أَهْلِهِ، فَلَمْ يَخْرُجْ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ، فَطَفِقَ رِجَالٌ مِنْهُمْ يَقُولُونَ: الصَّلَاةَ، فَلَمْ يَخْرُجْ إِلَيْهِمْ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ حَتَّى خَرَجَ لِصَلَاةِ الْفَجْرِ، فَلَمَّا قَضَى الْفَجْرَ أَقْبَلَ عَلَى النَّاسِ، ثُمَّ تَشَهَّدَ فَقَالَ: أَمَّا بَعْدُ، فَإِنَّهُ لَمْ يَخْفَ عَلَيَّ شَأْنُكُمُ اللَّيْلَةَ، وَلَقَدْ خَشِيتُ أَنْ تُفْرَضَ عَلَيْكُمْ صَلَاةُ اللَّيْلِ، فَتَعْجِزُوا عَنْهَا.)) [ رواه مسلم ]

"Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem (Ramazan'da) gece yarısı dışarı çıkıp mescitte Terâvih namazını kıldı, insanlar da onunla birlikte namaz kıldılar. Onunla birlikte namaz kılanlar sabahleyin aralarında bunu konuşunca ikinci gece daha kalabalık bir cemaat toplandı. Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem ikinci gece de dışarı çıkıp mescitte Terâvih namazını kıldı, insanlar da onunla birlikte namaz kıldılar.İnsanlar yine aralarında bunu konuşunca üçüncü gece mescit tam doldu. Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem üçüncü gece de dışarı çıkıp mescitte Terâvih namazını kıldı, insanlar da onunla birlikte namaz kıldılar. Dördüncü gece de mescide sığmayacak kadar insan toplandığını görünce Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem onların yanına çıkmadı.Sabah olunca gidip sabah namazını kıldırdı. Namazdan sonra insanlara dönüp kelime-i şehâdet getirdikten sonra şöyle buyurdu:

(Dün gece) taptığınız şeyi (namaz için beni beklediğinizi) gördüm. Gece namazının üzerinize farz kılınıp da sonra yapamayacağınızdan endişe ettiğimden başka bir şey beni bundan alıkoymadı." (Müslim, hadis no: 1271)


Bundan dolayı Terâvih namazı, Nebi sallallahu aleyhi ve sellem'in sünneti ile sâbit olmuştur.Nebi sallallahu aleyhi ve sellem'i Terâvih namazına devam etmekten alıkoyan şey, bu namazın meşrû oluşundan dolayı değildir, aksine onun farz kılınmasından endişe etmesinden dolayıdır. 

Nitekim bu endişe, Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem'in vefat etmesiyle ortadan kalkmıştır. Çünkü Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem vefat edince vahiy kesilmiş ve Terâvih namazının farz kılınmasından emîn olunmuştur. Bu sebep yani Terâvih namazının farz kılınması endişesi vahyin kesilmesiyle ortadan kalkınca, sonuç da kesinleşmiş olur ki o da, Terâvih namazının, aslına yani sünnet oluşuna dönmesidir." (Bkz: Muhammed b. Salih el-Useymîn, "eş-Şerhu'l-Mumti'", c: 4, s: 78)

Buhârî ve Müslim'in sahihlerinde sâbit olduğuna göre Âişe Allah ondan râzı olsun, şöyle demiştir:

(( إِنْ كَانَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ لَيَدَعُ الْعَمَلَ وَهُوَ يُحِبُّ أَنْ يَعْمَلَ بِهِ خَشْيَةَ أَنْ يَعْمَلَ بِهِ النَّاسُ فَيُفْرَضَ عَلَيْهِمْ.))[رواه البخاري ومسلم]

"Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem, bir işi yapmayı çok istediği halde, onu insanlar da yapmaya kalkar ve üzerlerine farz kılınır diye endişe ettiği için, yapmaktan vazgeçerdi." (Buhârî, Cuma, hadis no: 1060.Müslim, Yolcuların Namazı, hadis no: 1174)
İmam Nevevi Allah ona rahmet etsin hadisin şerhinde şöyle demiştir:

"Bu hadis, Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem'in ümmetine olan şefkât ve merhametinin kemâlini açıklamaktadır."

Buna göre,"Terâvih namazının,Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem'in sünnetinden değildir" sözünün hiçbir geçerliliği yoktur.Aksine Terâvih namazı, Nebi sallallahu aleyhi ve sellem'in sünnetindendir ve ümmete farz kılınmasından endişe ettiği için Nebi sallallahu aleyhi ve sellem onu terk etmiştir."

Nitekim Nebi sallallahu aleyhi ve sellem vefat edince bu endişe ortadan kalkmıştır. Ebu Bekir Allah ondan râzı olsun, iki yıl gibi kısa hilâfeti zamanında dînden dönenlerle (mürtedlerle) savaşmakla meşgul olmuştur. Hz. Ömer'in hilâfeti zamanında müslümanların işleri yoluna girince, sahâbenin Nebi sallallahu aleyhi ve sellem ile biraraya geldikleri gibi, Ömer Ramazan'da insanları Terâvih namazında biraraya getirmiştir.

Ömer'in bu konuda en çok yapmış olduğu şey; insanların, Nebi sallallahu aleyhi ve sellem'in sünnetine dönmesini sağlamak ve bu sünneti yeniden ihyâ etmek olmuştur.

Ramazan’ın son on günü içinde Rasûl-i Ekrem’le beraber iki ya da üç gece kılınan, üçüncü veya dördündü gece mescidin cemaatle dolup taşması üzerine “Size (de) farz kılınmasından endişe ettim” buyurarak iştirak etmediği namazın teheccüd olduğu görülür. Nitekim İmam Buhârî bu hadisi “teheccüd bâb”ında zikreder. Aslında Buhârî bu hadisi “terâvih namazı” bölümünde “Ramazanda kıyam eden kimsenin fazileti” bab başlığı altında da zikreder. Yine o, aynı başlık altında “Kim iman ederek ve sevabını Allah’tan umarak ramazanda kıyâm ederse, önceki günahları affedilir” hadisini zikrettikten sonra İbn Şihâb (ez-Zührî)’den şu bilgileri nakleder:

“Rasûlullah’ın (asm) sağlığında uygulama böyleydi. Sonra Ebû Bekir’in (r.a) hilafet dönemi ile Ömer’in (r.a) halifeliğinin ilk yıllarında da uygulama öyleydi. Urve b. Zübeyr, Abdurrahman b. Abdilkâri’den naklen şöyle anlattı: Bir ramazan gecesi Ömer b. el-Hattâb (r.a) ile mescide çıktık. Baktık ki, insanlar dağınık gruplar halinde; kimi tek başına kimi de cemaatle namaz kılıyordu. Bunun üzerine Ömer, “Bana öyle geliyor ki, bunları bir imam arkasında toplasaydım daha iyi (doğru, faziletli, ideal) olacaktı” dedi. Sonra kararlılık göstererek Übeyy b. Ka’b’ın arkasında onları topladı.

Başka bir gece yine Hz. Ömer’le birlikte çıktık. İnsanlar, imamlarıyla birlikte namaz kılıyorlardı. (Bu düzeni ve huzur halini gören) Ömer şöyle dedi: “Bu güzel bir çığır ve uygulama oldu”(Ni’me’l-bid’atü hâzihi). Ne var ki, namazlarını gecenin sonuna tehir ederek şimdi uyuyanların seher vakti, şu anda kıyamda olanların namaz kılanların vaktinden daha faziletlidir”. O sırada insanlar gecenin evvelinde kıyam ediyorlardı / teravih kılıyorlardı” (Buhârî, Salâtü’t-terâvîh 1).

Hz. Ömer’in “Bu güzel bir çığır ve uygulama oldu” diye tercüme ettiğimiz sözü, kimileri tarafından “güzel bir bidat oldu” diye tercüme edilip “o halde her türlü bidat terk edilmelidir” şeklinde anlaşılmaktadır. Oysaki bu, yanlış bir anlayıştır. Hz. Ömer’in sevinerek söylediği cümlesindeki “bid’at”, şer’î terim olarak değil, sözlük anlamında (lugavî) kullanılmıştır. Nitekim rivayetten da anlaşılacağı üzere bir kısmı tek başına kılıyor olsa bile, cemaatle kılanlar da vardır. Bu açıdan cemaatle kılınması yeni değildir. Hz. Ömer efendimizin (ra) yaptığı şey, Hz. Peygamber efendimizin (asm) yaptığı gibi, mescitte bulunan herkesin bir imama uyarak kılmasıdır.

Hz. Ömer’in bu uygulaması, bir çığır açması ve dönüm noktası olması bakımından dikkat çeker. Rasûl-i Ekrem’in râşid halifesi ve yoluna uyulması tavsiye edilen Hz. Ömer gibi hakşinas bir şahsiyetin görüş ve uygulaması ciddiye alınmalıdır. Bu konuda ona sahabeden herhangi bir muhalefetin olmadığı veya tenkidin yöneltilmediği de bilinir. Aksine başta Leys b. Sa’d olmak üzere pek çok ilim sahibi, Hz. Ömer’in ortaya koyduğu sünnete saygı gösterilmesi ve uyulması gerektiği kanaatindedir.

Alimler bu hususta Hz. Muhammed'in (asm) şu hadisine göre hareket etmişlerdir: "Benden sonra benim sünnetimden ve raşit halifelerin sünnetinden ayrılmayın" (Tirmizî, İlim, 16; İbn Hanbel, IV, 126). Diğer yandan Abdullah b. Abbas (r.a)'ın Ramazan ayında teravih namazını yirmi rekat olarak kıldığı ve arkasından da üç rekat vitir namazını kıldığı rivâyet edilmiştir. İmam Ebû Hanife'ye Hz. Ömer (r.a)'ın bu hususta yaptığı uygulama sorulunca, şöyle demiştir: Teravih namazı hiç şüphesiz müekked bir sünnettir. Hz. Ömer, bu namazın cemaatle ve yirmi rekat kılınmasını şahsi bir ictihadı ile yapmadığı gibi, bir bid'at olarak da emretmemiştir. O, kendisinin bildiği şer'î bir esasa ve Hz. Muhammed (s.a.v)'in bir vasiyetine dayanarak böyle yapmıştır." (et-Tahtavî, Haşiye, 334)

Yorumlar

DUALAR

Aşık Etme Duası (Birini Kendine Aşık Etmek İçin Dua)

Sizlerden gelen sorular; Nihat HATİPOĞLU aşık etme duasını paylaşır mısınız?, ayetel kürsi ile aşık etme duası var mı?, aşık etme duası 14 gün, anında aşık eden dua var mı?, çok tesirli aşık etme duası paylaşır mısınız?, aşık etme duası mishakal, deli gibi aşık etme duası var mı?,en etkili aşk duası paylaşır mısınız?,  denenmiş  birini kendine aşık etme duası var mı..?  şeklinde soruluşmuş sorulardı. Tüm bu soruların cevaplarını aşağıda sizler için paylaştık. Allah ettiğiniz duaları kabul etsin inşallah. Birini Kendine Aşık Etmek İçin Dua-Nihat HATİPOĞLU BİRİNİ KENDİNE AŞIK ETMEK İÇİN DUA (BÜYÜ DEĞİLDİR) ; Erkeği Aşık Etme Duası-Kızı Aşık Etme Duası: Kuvvetli bir celbiye için uygulamadır. Bizzat denenmiş bir uygulamadır, herhangi bir yapılış zamanı yoktur, önerilen okuma düzeni bir hafta boyunca günde 1 defa okumaya niyet etmedir fakat genel anlamda bir hafta dolmadan hacetimiz görülmüş olur. (14 gün okumada ise okumadan sonra 40 gün başka bir işlem ya da okuma yapılmaması

Nihat HATİPOĞLU'nun Eşi Emel HATİPOĞLU Kimdir?

Sizden Gelen Sorular : Nihat HATİPOĞLU Evli mi?,Nihat HATİPOĞLU'nun Eşi Kimdir?,Emel HATİPOĞLU Kimdir?.. Ünlü ilahiyat profesörü Nihat Hatipoğlu sosyal medyada dolaşan bir fotoğraf nedeni ile birden bire gündeme bomba gibi düştü. Tesettürlü ancak oldukça bakımlı genç bir kadın hayranı ile çekilen fotoğrafı basına yayılan Nihat Hatipoğlu, konu hakkında sert konuştu. Bazı internet kullanıcıları fotoğraftaki genç kadının Nihat Hatipoğlu'nun eşi olduğu bile iddia edildi ve Hatipoğlu ilginç eleştirilere maruz kaldı. GENÇ KADINLA EVLENECEK DİYENLER OLDU  Nihat Hatipoğlu' nun genç ve güzel tesettürlü bir kadın hayranı ile çektirdiği fotoğraf adeta olay oldu. Nerede çekildiği bilinmeyen fotoğraf, kısa sürede sosyal medyada en çok paylaşılanlar arasına girdi. Bu kare üzerinden bazı kesimler ünlü ilahiyatçıyı eleştirirken, bazıları da fotoğrafın son derece normal olduğunu savundu.  NİHAT HOCA ÇIKAN HABERLERE İSYAN ETTİ   Bu kare üzerinden bazı kesimler ünlü

Kumardan Kurtulmak İçin En Etkili Dua

Sizlerden gelen sorular; Kumardan kurtulmak için ne yapmalı?, Kumar bağımlılığından tamamen kurtulmak mümkün mü?, Kumar bağımlılığı nasıl tedavi edilir?,Kocami kumardan KURTULMAK için dua paylaşır mısınız?, Cübbeli Ahmet Hoca kumardan KURTULMAK için Dua, kumardan kurtulmak için Esmaül Hüsna, Kumardan kurtulma duası Diyanet, Kumardan korunmak için okunacak dua, Sanal kumardan kurtulma yolları, kumardan kurtuldum... SORU:  Kocamı kumardan kurtulmak için dua paylaşır mısınız? CEVAP : “Bismillahirrahmanirrahim. Ya eyyühellezine amenu innemel hamru vel meysiru vel ensabü vel ezlamüricsün min ameliş şeytani fectenibühü lealleküm tüfl i hun innema yüriydüş şeytanü en yükaa beynekümül adavete vel bağdae fil hamri vel meysiri ve yesuddeküm an zikrillahi ve anis salati fehel entüm müntehun. Ve etiy’ullahe ve etiy’ur rasule vahzeru. Fe in tevelleytüm fa’lemu ennema ala resunlinel belağulmübin. Allahümme huz hubbül hamri vel meysiri bihakkı kelamukel kadim ve rasulikel kerim ve bielfi elfin la h

Aşırı Şehvetten Kurtulma Duası

Her ne kadar Allah (azze ve celle) bunu fıtrî olarak zevk ve lezzet gibi hediyelerle birlikte vermiş olsa da kişi bu hissi kontrol altında tutmadığı taktirde hem dünyâ hem âhiret cihetiyle zor durumda kalacaktır. Fikri haram, bakışı haram, meylî haram olan kişi zinâ gibi büyük bir günahla karşı karşıya gelecektir. Bedenen bunu yapmasa da uzuvları ile bir bakıma zinâ işlemiş olacaktır. Peki bu histen nasıl kurtulacağız? Şehvetten Kurtulma Duası Bismillahirrahmanirrahim, Allahumme yâ senede men lâ senede lehü. Ve yâ zuhre men lâ zuhre lehü. Ve yâ câmi’eşşettâti. Ve ya râhimel emvâti. İrhamni rahmeten tuğninî biha an rahmeti men sivâke. Allahumme lâ emlikü linefsi nef’an ve la dârren ve lâ mevten ve lâ hayâten ve lâ nüşûran. Allahumme vessî’li fîmâ rezaktenî. Ve bârik li fîmâ ve hebtenî. İnneke alâ külli şey’in kadîr. Ve lâ tusallit aleyye bizünûbi men lâ yerhamunî yâ erhamerrâhimîn. Verzuknî hayre’ddünya vel âhireti yâ Rabbel âlemîn. İlahi, in afevteni fe lâ yenkusu fî mülkike şey

Eşinin Ci..sel Organını Yalamak (Öpmek) Gusül Gerektirir mi?

Sizden Gelen Sorular : Eşinin Cin..el Organını Görmek Gusul Gerektirir mi?, Eşinin Cin..el Organına Dokunmak Gusül Gerektirir mi?, Eşinin Cin..el Organını Görmek Gusül Gerektirir mi?, Cin..el Organı Öpmek Gusül Gerektirir mi?, Erkek Ci..sel Organını Görmek Gusül Gerektirir mi?, Karşı Cinsin Ci..sel Organını Görmek Gusül Gerektirir mi?.. Cin..el ilişki gerçekleşmeden (orgzım olmadan) veya meni dışarı çıkmadan cin..el organı öpmek yada yalamaktan dolayı cünüp olmazsınız. Bu durumla ilgili haram olmamakla beraber şu hususlara dikkat etmeliyiz: – Öncelikle böyle bir davranış onurlu ve kişilikli olmaya aykırı bir davranıştır, tiksindiricidir. – İkinci olarak, cin..el organlardan sürekli olarak bir takım maddeler çıkmaktadır ve bunlar pis olan akıntılardır.  Böyle bir durumda kişi, Hz. Peygamber’in (sa): " Ağızlarınızı tertemiz yapın çünkü onlar Kuran yoludur"  diye nitelendirdiği ağzına pis maddeler almış olacaktır. Üçüncü olarak, İslam’ın insan sağlığına ne kadar değ