Ana içeriğe atla

Müslüman Olmayanlarla Arkadaşlık Etmek Günah mı?

SORULAR; Gayrimüslim ile arkadaşlık etmek günah mı?, müslüman olmayanlarla arkadaşlık yapılır mı?, müslümanların gayrimüslimlerle ilişkileri nasıl olmalı?, ateist biriyle arkadaş olmak günah mı?, gayrimüslime yardım etmek günah mı?, peygamberimizin gayri müslimlerle ilgili hadisleri var mı?, hristiyanla arkadaş olmak günah mı?, müslüman olmayan birine aşık olmak günah mı?
müslüman olmayanla arkadaşlık etmek
CEVAPLAR; İslam dini sevgi dinidir... Aşağıda yazılanları lütfen akıl ve gönül eleğinizden geçirdikten sonra değerlendiriniz. 
İlgili hadis rivayeti şöyledir: “Sadece Müminlerle arkadaş ol, yemeğini de yolunu Allah ve Peygamberlerle bulan müminler yesin.” (Tirmizi, Zühd, 56; Ebu Davud, Edeb, 16; Ahmed b. Hanbel, III, 38)

Yalnız şunun altını çizelim bu sadece bir RİVAYET'tir
Tirmizî, bu hadis hasen olup bu hadisi sadece bu şekliyle bilmekteyiz, demiştir. (Tirmizi, a.y)

Bu hadiste, müminle arkadaşlık ve sohbet etmenin veya böyle kimseye yemek ikram etmenin daha evla olduğu anlatılmak isteniyor. (bk. ez-Zühayli, el-Fıkhu`l-İslâmî ve Edilletuhu, II, 920)

Yoksa bu Hadis-i Şeriften, müminden başkasıyla arkadaşlık edilmez ve müminden başkasına yemek verilmez manası çıkarılamaz.

Hadis-i şerifte arkadaşlığı tavsiye edilen mümin, münafıklıktan ve küfür korkusundan uzak, gerçek iman sahibi Müslümanlardır. Çünkü, bunların arkadaşlığı dünyada ve ahirette insana fayda verir.

İmandan yoksun olan veya büyük günahlara devam eden kimselerin arkadaşlığının zararları olabilir. Bu açıdan çok dikkatli olmak gerekir. Eğer arkadaşlığı zarar veriyorsa veya zarar verme ihtimali yüksekse, onlardan uzak durmak ve zarar görmeyecek şekilde tedbir almak lazımdır. Yoksa, onlar gibi olma tehlikesi vardır.

Ancak, onlardan zarar görmediği gibi, onlara faydalı oluyorsa veya faydalı olacağı yüksek bir ihtimal ise bunu değerlendirmek gerekir.

Yemeğini de yolunu Allah ve Peygamberlerle bulan müminler yesin, ifadesine gelince: İnsanlara ikram edilen yemek iki çeşittir:

1. Arkadaşlık ve dostluk için verilen yemek ziyafetleri.

2. Aç ve muhtaçları doyurmak için verilen yemek ziyafetleri.


“Yoksula, yetime ve esire onun sevgisi için yemek yedirirler.” (İnsan, 76/8) mealindeki ayette açıklandığı üzere, muhtaç ve aç durumda olan herkese mümin ve kafir ayırımı yapmadan yemek yedirmek teşvik edildiğinden, konumuzu teşkil eden hadis-i şerifi, ikinci cinsten olan yemek ikramları değil birinci cinsten olan yemek ikramları olarak anlamak gerekir.

Özetle, bu hadis, arkadaş edinme ve yardımda bulunma konusunda tercih önceliğini bildirir.

İnsanların en çok sorduğu sorulardan biri şu: “Bir Müslüman Musevileri be Hıristiyanları dost edinebilir mi?” Bu soruyu sorarken Maide Suresi’nin 51. Ayetini söyleyerek Allah’ın onları dost edinmememizi söylediğini düşünüyorlar:

Ey iman edenler, Yahudi ve Hıristiyanları dostlar (veliler) edinmeyin; onlar birbirlerinin dostudurlar. Sizden onları kim dost edinirse, kuşkusuz onlardandır. Şüphesiz Allah, zalimler topluluğuna hidayet vermez. (Maide Suresi, 51)

Öncelikle ayeti açıklayalım. Bu ayette dostlar kelimesi iki kere geçmektedir. Biri “evliyau” kelimesi, “koruyucular, kanun nazarında sorumlular, evliyalar, efendiler, sahipler, malikler” anlamındadır. Diğeri ise “Vetevellehum”dur. Bu da “bakımını üstlenir, hâkim duruma geçer, yönetimi ele alır” anlamındadır. Yani bu ayette geçen “dost, veli” kelimesi “yönetim” anlamına gelmektedir. Allah Müslümanlara, Hıristiyanların ve Musevilerin yönetimi altına girmeyin diye bildirmektedir. Yani, bazı kimselerin söylediği gibi bu ayette Musevilerle veya Hristiyanlarla iyi ilişkiler içinde olmamak anlamı yoktur. Müslüman bir toplumda, Musevi veya Hristiyan bir yöneticinin olmaması ise son derece doğal bir durumdur. Her iki taraf da kendi inancına göre hareket edeceği için, yani bir Musevi kendi inancına göre, bir Hristiyan kendi inancına göre, bir Müslüman da kendi inancına göre hareket edeceği ve kendi inancına göre uygulama yapacağı için ve bu durumda Müslümanların inancıyla çelişen durumlar ortaya çıkacağı için böyle bir hüküm olması son derece doğaldır.

Sonuç olarak ayette bildirilen Musevileri ve Hıristiyanları dost edinmemek değil, onları yönetici olarak kabul etmemek ve onların yönetimi altına girmemektir. Bunun dışında Müslümanların Kitap Ehli ile çok yakın ilişkileri vardır. Müslüman bir kimse Ehli Kitaptan bir bayanla evlenebilir. Mesela Peygamberimiz Efendimizin bizzat kendisi de evlenmiştir. Ehli Kitap’ın düğününe gidilir, cenazesine gidilir, yemekleri yenir, ticaret yapılır, iç içe, dostça, arkadaşça, kardeşçe bir hayat vardır. Peygamberimiz’in uygulamalarında bu açıkça görülmektedir.

Bu konuyla ilgili ayette Allah şöyle buyurur:

“Bugün size temiz olan şeyler helal kılındı. Kitap verilenlerin yemeği size helal, sizin de yemeğiniz onlara helaldir.Mü’minlerden özgür ve iffetli kadınlar ile sizden önce (kendilerine) kitap verilenlerden özgür ve iffetli kadınlar da, namuslu, fuhuşta bulunmayan ve gizlice dostlar edinmemişler olarak "onlara ücretlerini (mehirlerini) ödediğiniz takdirde" size (helal kılındı.) Kim imanı tanımayıp küfre saparsa, elbette onun yaptığı boşa çıkmıştır. O ahirette hüsrana uğrayanlardandır.” (Maide Suresi, 5)

Allah’ın ayeti, Müslümanlar ve Kitap Ehli arasındaki ilişkinin ne kadar doğal, iç içe ve kardeşçe olduğunu göstermektedir. Birbirinin yemeğini yiyen, evine gidip gelen, birbirine ikramda bulunan, sofralarda sohbet eden çok canlı ve güzel bir dostluk ilişkisi olduğunu göstermektedir.

Museviler bir olan Allah’a iman etmekte ve Allah’ın adını anarak hayvanlarını kesmektedir. Bununla birlikte bilindiği gibi Hristiyanlar domuz eti yemektedir. Ancak Müslümanlara domuz eti haram kılınmıştır. Dolayısıyla müminlerin Kitap Ehli’nin yemeğini yerken bu durumu göz önünde bulundurmaları gerekir.

Yüce İslâm dini insana büyük değer vermektedir. İnanan ve inanmayan herkes için şefkat kanadını açmış, mü'min ile kâfir arasında ayırım yapmadan bütün insanların aziz ve yeryüzünde hâlife olduğunu ve hepsinin Hz. Adem (s) ile Havva'dan türediklerini
tanışıp aralarındaki bağları kuvvetlendirmek için onları bölük bölük olarak yarattığını beyan etmektedir. Mü'min olsun olmasın herkese, hattâ her canlı mahluka iyilik yapmak için teşvik etmektedir. Peygamber (sav) buyuruyor:

"Her canlı yaratığa iyilik etmekte sevab vardır." Âyeti Kerîme de şöyle buyuruyor:
"Din için sizinle savaş etmeyen ve yurtlarınızdan sizleri çıkarmayan kimselere iyilik ve ihsan etmenizden, onlara adaletli davranmanızdan Allah (c.c) sizleri menetmez. Şüphesiz Allah adil davrananları sever."

Peygamber (sav) buyuruyor ki, üç çeşit komşu vardır: Bir hakkı olan komşu (hakkı en az olan komşu budur), iki hakkı olan komşu ve üç hakkı olan komşu. Bir hakkı olan komşu müslüman olmayan komşudur. İki hakkı olan komşu, müslüman olan komşudur. Bir hak İslâm'ın, diğer hak da komşuluğundur. Üç hakkı olan komşu ise; komşu, müslüman ve akraba olan kimsedir. Bir hak İslâm'ın, bir hak komşuluğun, diğer bir hak ise akrabalığın hakkıdır (Bezzâr ve Ebû Na'îm).

Görüldüğü gibi insan, müslüman olmasa da muhteremdir. Hakkına tecavüz etmek şöyle dursun kendisine yardım edip iyilik etmek ve kalblerini rencide'edecek söz ve davranışlardan son derece uzak kalmak lazımdır.

İslâm dini. hakimiyeti altında yaşayan gayri müslimlere büyük bir hak ve geniş bir hürriyet tanıyor. Şöyle ki:

1- İnanç ve ibadetlerinde hürdürler. Diledikleri gibi ibadet edebilirler. Haç ve mabedlerine dokunulmaz. Peygamber (sav) "Onları ibadetleriyle baş başa bırakınız" buyuruyor. Hatta müslüman bir kimsenin karısı gayri muslini olursa kiliseye ve havraya gidebilir. Kocası onu menedemez. Gerekirse onu korumak için kiliseye kadar kendisiyle birlikte gidebilir.

2- Dinimizce, domuz gibi, haram olan şey, onlar için helal olduğu takdirde onlara dokunmamız caiz değildir.

3- Evlenmek, boşanmak ve nafaka gibi, ahvâl-i şahsiye meselelerinde serbesttirler.

4- İslâm dini, akıl ve mantık çerçevesi dahilinde onlara münazara hakkını veriyor. Onlarla münazara yaparken onları rencide edecek söz ve davranışlardan sakınmak lazımdır. Cenabı Allah şöyle buyuruyor: "Ehli kitapla ancak en güzel yoldan mücadele edin" (1).

5- Hıristiyan ve yahudilerin yemeklerini yemeyi ve kadınlarıyla evlenmeyi mubah kılmış. Yüce Allah bu hususta şöyle buyuruyor:


"Bugün size temiz ve iyi şeyler helâl kılınmıştır. Kendilerine kitap verilen (yahudi, hıristiyan v.b. nin) yiyeceği size helaldir, sizin yiyeceğiniz de onlara helâldir. Mü'min kadınlardan iffetli olanlar ile daha önce kendilerine kitap verilenlerden iffetli kadınlar da namuslu olmak, zina etmemek ve gizli dost tutmamak üzere mihirlerini vermeniz şartıyla size helâldir" (2).

6- Onların ziyaretlerine gitmek ve hastalarının halini sormak mubahtır.

7- Müslümanlarla alış-veriş mubah olduğu gibi, gayri müslimlerle alış-veriş de mubahtır.

8- Kurban kesilirse komşulara ikram etmek sünnet olduğundan, gayri müslim komşulara da ikram edilebilir.

9- Müslüman olmayan kimseye hediye vermek ve ondan hediye almak da caizdir. Çünkü Mekkei Mükerreme fethedilmeden önce Mekke'de büyük bir kıtlık baş gösterdi. Bunun üzerine Peygamber (sav) Mekke fakirlerine dağıtılmak üzere beşyüz altın gönderdi. 

Yahudi ve Hristiyanları dost tutmayınız; ayetine rağmen onlarla nasıl anlaşma yapılabilir?

Yahudileri ve Hıristiyanları dost tutmayınız; meâlindeki âyet-i kerimeyi yanlış değerlendirerek, Hıristiyan âlemiyle yapılan askeri paktlara ve ticarî anlaşmalara karşı çıkan bir takım çevrelere, Üstad Bediüzzamanın verdiği cevabın bir bölümünde, bakınız ne buyuruyor: ...onlarla dost olmamız, medeniyet ve terakkilerini istihsan ile iktibas etmektir. Ve her saadet-i dünyeviyenin esası olan asayişi muhafazadır. İşte şu dostluk, kat'iyyen nehy-i Kur'anîde dâhil değildir. Münazarat

Bu ifadelerde, dünya saadetinin esasının asayiş olduğu nazara verilmiş. Anarşinin ve harplerin dünyayı kasıp kavurduğu günümüzde, bu tespitin ne kadar yerinde olduğu çok daha iyi anlaşılıyor.

Nurlarda; dostlara karşı mürüvvetkârane muaşeret, düşmanlara karşı da sulhkârane muamele; tavsiye edilir. Bugün Avrupa ve Amerikada nice insanlar İslâmla müşerref oluyor ve hidayet nimetine kavuşuyorlarsa, bunun sebebi sulhtur, harp değil.

Dinimiz Yahudi ve Hristiyan kadınla evlenmeyi dahi caiz görmüştür. Onlarla arkadaşlık kurmak caizdir. Bu vesile ile dinimizi de onlara tanıtmış oluruz.

Yorumlar

DUALAR

Aşık Etme Duası (Birini Kendine Aşık Etmek İçin Dua)

Sizlerden gelen sorular; Nihat HATİPOĞLU aşık etme duasını paylaşır mısınız?, ayetel kürsi ile aşık etme duası var mı?, aşık etme duası 14 gün, anında aşık eden dua var mı?, çok tesirli aşık etme duası paylaşır mısınız?, aşık etme duası mishakal, deli gibi aşık etme duası var mı?,en etkili aşk duası paylaşır mısınız?,  denenmiş  birini kendine aşık etme duası var mı..?  şeklinde soruluşmuş sorulardı. Tüm bu soruların cevaplarını aşağıda sizler için paylaştık. Allah ettiğiniz duaları kabul etsin inşallah. Birini Kendine Aşık Etmek İçin Dua-Nihat HATİPOĞLU BİRİNİ KENDİNE AŞIK ETMEK İÇİN DUA (BÜYÜ DEĞİLDİR) ; Erkeği Aşık Etme Duası-Kızı Aşık Etme Duası: Kuvvetli bir celbiye için uygulamadır. Bizzat denenmiş bir uygulamadır, herhangi bir yapılış zamanı yoktur, önerilen okuma düzeni bir hafta boyunca günde 1 defa okumaya niyet etmedir fakat genel anlamda bir hafta dolmadan hacetimiz görülmüş olur. (14 gün okumada ise okumadan sonra 40 gün başka bir işlem ya da okuma yapılmaması

Nihat HATİPOĞLU'nun Eşi Emel HATİPOĞLU Kimdir?

Sizden Gelen Sorular : Nihat HATİPOĞLU Evli mi?,Nihat HATİPOĞLU'nun Eşi Kimdir?,Emel HATİPOĞLU Kimdir?.. Ünlü ilahiyat profesörü Nihat Hatipoğlu sosyal medyada dolaşan bir fotoğraf nedeni ile birden bire gündeme bomba gibi düştü. Tesettürlü ancak oldukça bakımlı genç bir kadın hayranı ile çekilen fotoğrafı basına yayılan Nihat Hatipoğlu, konu hakkında sert konuştu. Bazı internet kullanıcıları fotoğraftaki genç kadının Nihat Hatipoğlu'nun eşi olduğu bile iddia edildi ve Hatipoğlu ilginç eleştirilere maruz kaldı. GENÇ KADINLA EVLENECEK DİYENLER OLDU  Nihat Hatipoğlu' nun genç ve güzel tesettürlü bir kadın hayranı ile çektirdiği fotoğraf adeta olay oldu. Nerede çekildiği bilinmeyen fotoğraf, kısa sürede sosyal medyada en çok paylaşılanlar arasına girdi. Bu kare üzerinden bazı kesimler ünlü ilahiyatçıyı eleştirirken, bazıları da fotoğrafın son derece normal olduğunu savundu.  NİHAT HOCA ÇIKAN HABERLERE İSYAN ETTİ   Bu kare üzerinden bazı kesimler ünlü

Kumardan Kurtulmak İçin En Etkili Dua

Sizlerden gelen sorular; Kumardan kurtulmak için ne yapmalı?, Kumar bağımlılığından tamamen kurtulmak mümkün mü?, Kumar bağımlılığı nasıl tedavi edilir?,Kocami kumardan KURTULMAK için dua paylaşır mısınız?, Cübbeli Ahmet Hoca kumardan KURTULMAK için Dua, kumardan kurtulmak için Esmaül Hüsna, Kumardan kurtulma duası Diyanet, Kumardan korunmak için okunacak dua, Sanal kumardan kurtulma yolları, kumardan kurtuldum... SORU:  Kocamı kumardan kurtulmak için dua paylaşır mısınız? CEVAP : “Bismillahirrahmanirrahim. Ya eyyühellezine amenu innemel hamru vel meysiru vel ensabü vel ezlamüricsün min ameliş şeytani fectenibühü lealleküm tüfl i hun innema yüriydüş şeytanü en yükaa beynekümül adavete vel bağdae fil hamri vel meysiri ve yesuddeküm an zikrillahi ve anis salati fehel entüm müntehun. Ve etiy’ullahe ve etiy’ur rasule vahzeru. Fe in tevelleytüm fa’lemu ennema ala resunlinel belağulmübin. Allahümme huz hubbül hamri vel meysiri bihakkı kelamukel kadim ve rasulikel kerim ve bielfi elfin la h

Aşırı Şehvetten Kurtulma Duası

Her ne kadar Allah (azze ve celle) bunu fıtrî olarak zevk ve lezzet gibi hediyelerle birlikte vermiş olsa da kişi bu hissi kontrol altında tutmadığı taktirde hem dünyâ hem âhiret cihetiyle zor durumda kalacaktır. Fikri haram, bakışı haram, meylî haram olan kişi zinâ gibi büyük bir günahla karşı karşıya gelecektir. Bedenen bunu yapmasa da uzuvları ile bir bakıma zinâ işlemiş olacaktır. Peki bu histen nasıl kurtulacağız? Şehvetten Kurtulma Duası Bismillahirrahmanirrahim, Allahumme yâ senede men lâ senede lehü. Ve yâ zuhre men lâ zuhre lehü. Ve yâ câmi’eşşettâti. Ve ya râhimel emvâti. İrhamni rahmeten tuğninî biha an rahmeti men sivâke. Allahumme lâ emlikü linefsi nef’an ve la dârren ve lâ mevten ve lâ hayâten ve lâ nüşûran. Allahumme vessî’li fîmâ rezaktenî. Ve bârik li fîmâ ve hebtenî. İnneke alâ külli şey’in kadîr. Ve lâ tusallit aleyye bizünûbi men lâ yerhamunî yâ erhamerrâhimîn. Verzuknî hayre’ddünya vel âhireti yâ Rabbel âlemîn. İlahi, in afevteni fe lâ yenkusu fî mülkike şey

Eşinin Ci..sel Organını Yalamak (Öpmek) Gusül Gerektirir mi?

Sizden Gelen Sorular : Eşinin Cin..el Organını Görmek Gusul Gerektirir mi?, Eşinin Cin..el Organına Dokunmak Gusül Gerektirir mi?, Eşinin Cin..el Organını Görmek Gusül Gerektirir mi?, Cin..el Organı Öpmek Gusül Gerektirir mi?, Erkek Ci..sel Organını Görmek Gusül Gerektirir mi?, Karşı Cinsin Ci..sel Organını Görmek Gusül Gerektirir mi?.. Cin..el ilişki gerçekleşmeden (orgzım olmadan) veya meni dışarı çıkmadan cin..el organı öpmek yada yalamaktan dolayı cünüp olmazsınız. Bu durumla ilgili haram olmamakla beraber şu hususlara dikkat etmeliyiz: – Öncelikle böyle bir davranış onurlu ve kişilikli olmaya aykırı bir davranıştır, tiksindiricidir. – İkinci olarak, cin..el organlardan sürekli olarak bir takım maddeler çıkmaktadır ve bunlar pis olan akıntılardır.  Böyle bir durumda kişi, Hz. Peygamber’in (sa): " Ağızlarınızı tertemiz yapın çünkü onlar Kuran yoludur"  diye nitelendirdiği ağzına pis maddeler almış olacaktır. Üçüncü olarak, İslam’ın insan sağlığına ne kadar değ